Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Filmin Özeti:
Portrait de la jeune fille en feu, 18. yüzyıl sonlarında Britanya’da genç bir kadının portresini yapmakla görevlendirilen bir sanatçının hikayesini konu ediyor. Marianne, izole bir adada yaşayan genç bir ressamdır. Genç kadın bir gün, manastırdan yeni ayrılan Heloise’in düğün portresini yapmakla görevlendirilir. Ancak portresinin yapıldığından Heloise’in haberinin olmaması gerekmektedir. Marianne, kendisine verilen görevi harfiyen yerine getirmek zorundadır ve bu yüzdenden gündüzleri Heloise’i izleyip, geceleri portresini yapmaya karar verir. Bu durum gönülsüzce evlenmek üzere olan Heloise'in, yaklaşmakta olan düğün öncesi son özgür anlarını Marianne ile geçirmesine neden olur. İki kadın birlikte vakit geçirdikçe, aralarında beklenmedik bir yakınlaşma oluşur.
Filmin Fragmanı:
Sanırsam bugüne dek çekilmiş en iyi LGBT filmi. Beklentilerimin çok çok üstünde çıktı. Tam bir görsel ziyafetti. Görüntü yönetmenliği dalında Oscar'a aday olamazsa büyük ayıp olur. Başroldeki iki oyuncunun performansı da enfesti. Ressamlıkla ilgili kısmı da geçen yıl ki Never Look Away'i hatırlattı ki o filmin de görüntü yönetmenliği enfesti. Yüksek kaliteli bir şekilde izleyiniz.
Yine sinemada; vizyondayken izlediğim ama yorumunu yapmadığım bir film daha ki bu senenin uzun uzun yorum yapılmayı, övülmeyi en çok hak eden filmlerinden...
Hemen hemen her şeyiyle muazzam bir filmdi. Benim için bu senenin en iyi 5 filmi arasında yer alıyor sanırım ki birçok kişi için de öyle olduğuna eminim. Bugüne kadar çekilmiş en iyi LGBT filmi olduğu konusuna katılmakla birlikte, bundan çok çok daha fazlasını izleyicisine vaat eden bir film.
Filmin bana göre de en çok öne çıkan özelliği görüntü yönetimi. Kartpostal kıvamında birçok sahne vardı filmde, sinemada izleyebildiğim için kendimi şanslı hissediyorum açıkçası. Sinematografi açısından kesinlikle kusursuz bir film. Céline Sciamma harika bir iş çıkartmış, senenin en iyi yönetmenlik performanslarından bana kalırsa.
Filmin senaryosunu da yine Céline Sciamma yazmış, filmde neredeyse erkek karakter yok. Zaten filmdeki karakter sayısı da çok çok az, üç kadın karakter -ikisi ön planda- üzerinden işlenen oldukça sade ama bir o kadar da vurucu bir hikayesi var filmin. Hikayenin işlenişi ve vurucu finali gerçekten çok etkileyici.
Yüzünü hiç görmediği bir erkekle evlenmek zorunda olan Héloïse, Héloïse'nin portresini çizmek için adadaki eve gelen ressam Marianne ve ikilinin arasında yaşananlar. Araya serpiştirilen Sophie'nin hikayesi ve gitgide yükselen filmin oldukça vurucu bir finalle boğazımızı düğümlemesi... LGBT filmi yapacaksanız işte tam olarak böyle yapın.
Senaryonun öne çıkan iki kadın karakteri Noémie Merlant ve Adèle Haenel canlandırıyor, ikisinin performansını da çok beğendiğimi söyleyebilirim. Duyguyu izleyiciye geçirmeyi başaran iki çok güçlü performans. Hizmetçi rolündeki Luàna Bajrami'nin performansı da görülmeye değerdi.
Özellikle Sophie'nin bebeğinin alındığı sahne gerçekten çok etkileyiciydi. Geçtiğimiz sene Roma'da da yine benzer bir sahne vardı, ondan da çok etkilenmiştim.
Ayrıca değinilmesi gereken başka bir nokta ise müzik kullanımı bence, filmde çok çok az müzik kullanılıyor ama bu filmi daha başarılı, daha vurucu bir hale getiriyor. Ses miksajı ise muazzam... rüzgar sesleri, denizden gelen dalga sesleri gibi birçok ses filmin, filmde kullanılan mekanların iyice içine çekiyor sizi.
Filme de adını veren, Héloïse'nin eteğinin alev aldığı o sahneye kadar müzik kullanımı yoktu yanlış hatırlamıyorsam. Bu yüzden o sahnenin etkileyicilik dozu daha da yükseldi bana kalırsa.
Değinmediğim herhangi bir noktası kalmadı sanırım filmin, kesinlikle izlenmesi ve şans verilmesi gereken bir film Portrait of a Lady on Fire. Oscar'da bildiğim kadarıyla hiç adaylığı yok, filmin komple yok sayılmış olması gerçekten üzücü. Birçok dalda en azından adaylık almayı hak ettiği kesin.
Kuşkusuz türünün şimdiye kadarki yapılmış en iyi filmidir. Olabildiğine sade ama olabildiğine etkili bir film. Sinemada izledim ve o seslere, müziksizliğe ve filmin atmosferine hayran kaldım. Müthiş görüntü yönetmenliği, müthiş ses kurgusu. Fırça sesleri, dış sesler kulaklarımda hala... Sakin ve duru ama bir o kadar da etkileyici oyunculuklar da cabası. Bir drama başyapıtı diyebiliriz bu filme. Teması veya türünü çok umursamıyorum, ben filmden aldığım duyguya bakar ve bunun üzerinden konuşurum. Gerçekten etkileyici bir film...
Hikaye olarak sıradan bilindik bir hikaye de değil. Ki etkileyici bir drama var karşımızda. Baştan sona bu hikayeyi güzel bir kurguyla sunuyor film. İçerisine kaliteli bir dramatik yan hikaye ekleyip vurucu da bir finalle bitiriyor. Gerçekten final kısmındaki oyunculuklar ve sahneler oldukça etkileyici. Keza filmin başından sonuna kadar karakterler arasındaki ilişkiyi hissedip sonundaki vuruculuğu net şekilde alabiliyorsunuz.
Bahsettiğim sahne iki karakterin ayrılmak zorunda kaldığı sahne. Marianne sırf Heloise'ye sarılmak için annesine de sarılıyor. Ancak veda ederkenki o çaresizliği ve o son sarılmayı öyle bir veriyor ki gerçekten etkilenmemek elde değil. Hele bir final sahnesi var ki 5 dakika boyunca kilitlenip kalıyorsunuz. Yüz ifadesini Heloise öyle bir yansıtıyor ki gözünüzü alamadan o dramı hissediyorsunuz. Gerçekten etkileyici bir dram ve final sahnesi.
Yılın en iyi filmlerinden yine yeniden diyebilirim. Oscar'da Fransa adayının bu film değil de başka bir film seçilmesi gerçekten çok saçma olmuş. 0 adaylıkla es geçilmesi de bu yüzden olmuş bir nevi. Aslında kostüme de ses kurgusuna da veya başka teknik dallara da adaylık alabilecek düzeyde kaliteli bir filmdi. Ama bu kadar yüksek eleştirmen puanına rağmen tam anlamıyla yok sayılması gerçekten üzücü... Gönlümüzün iyileri arasında unutulmayacak ve yerini orada sabitleyecek bir film...
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.