Osmanlı'da Düşünce Özgürlüğü

Burası sözlük bölümü zaten konular daha çok kişisel yorumlarla açılıyor konu denetimi olsaydı düzenlerdim elbette, ben sadece dikkatimi çektiği için belirtmek istedim.
Geçen kurallar bölümünde artık konu dışı, her çeşit gibi yerlerde düzen istenildiği söyleniyordu.

Eğer böyle serbest hareket edilebilecek alanlar varsa herkes istediği gibi konu açsın. Hatta ben her türlü desteklerim. Benim açımdan hiç sıkıntı yok. Sadece sen öyle deyince bende uyarı manasında söyledim. Yoksa genel felsefem artık yönetimci taraf olmak.
 

Bu şahıs dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Rifat Börekçi'dir ve Diyanet İşleri Başkanı Şapka takmaz [emoji4] [emoji5]
 
Hakaret neresinde anlamadım ki, hakaret edilse elbette ki müsade edilmez.. Hiçbir bölümde hakaret serbest değil, burası sözlük bölümü İnci, Ekşi gibi o açıdan konu içerikleri kişisel yorum ağırlıklı oluyor ama hakarete elbetteki izin yok. Yani temsili/temsili değil ifadesinin değişmesinde hakaret neresinde gerçekten anlamadım. Hararet olarak gördüğün kısmı belirterek rapor etmeni öneriyorum o zaman.

Beni biliyorsun her zaman sizi dinliyorum kendimce de bir çıkarım yapmaya çalışıyorum, fakat benim de üzerime çok gelinmeye başlandı bir gün cidden görevi bırakacağım yani tek yetkili ben değilim burada, herkes neden silmedin, neden yapmadın vs. yorumlar yapılıyor bunlar beni yıpratıyor artık. Bunu da belirtmek istedim, bu söylediklerimi de kişisel algılama lütfen ancak böyle bir durumda konuyu rapor etseniz ben yine görüyorum, yani tek yetkili mecra benmişim gibi üzerime baskı yapılması beni yoruyor artık..
 
Temsilsiz olarak paylaştığı videonun içeriği bana göre hakarettir. Ama bu herkes için aynı olmaya bilir. Zaten son zamanlardaki yönetime yüklenmek yerine geri planda duruyorum. Hatta sen o mesajı yazmasan ben belirtmeyecektim bile.

Şikayete gelirsek artık kimseyi şikayet etmiyorum. O işi referandumdan sonra bıraktım. Gerçi toplamda 10 mesajı da geçmez.

Sana kim ters yapıyor benim dışımda isim ver bana [emoji4] ben yapıyorum diye herkes yapacak diye bir şey yok [emoji4] ayrıca sen görevini iyi yapıyorsun ve bunu herkes kabul ediyor onun için bazen eleştiriler olabilir ama pes etmek sana yakışmaz. Baktın olmuyor yetkilerini benimle paylaşabilirsin. Bak bakalım biri bile muhalefet olabiliyor mu? [emoji4] şaka bir yana sen görevini iyi yapıyorsun ve yapmaya da devam et. Bazen yanlış anlamalar olabilir sonuçta hepimiz insanız. Yanlışlarımız, doğrularımız olacaktır ama kötü niyet hiçbir zaman olmaz.
 
Bu şahıs dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Rifat Börekçi'dir ve Diyanet İşleri Başkanı Şapka takmaz [emoji4] [emoji5]
Tamam işte bende ondan bahsediyorum eğer şapka takmayan herkes idam edilecek diye bir kanun varsa ki yok o zaman diyaneti bile dinlemezlerdi. Dolayısıyla şapka takmayan herkes asıldı yok böyle bir yasa var bunlar boş laflar. O dönem başa bir şey takılacaksa bu şapka olabilir diye geçiyordu ki fes engellensin diye ama şapka takmadı diye de kimse asılmamıştır.

Eee tamam işte bunları bile bilmeyen cahiller, kulaktan dolma masallara inananlar resime bakıp hoca idam ettiler diyorlar. Masum olan din alimi idam edilmez arkadaşım bana gerekçe söyle şapka mevzusu saçma bir mevzu ki şapka takmayıp da Atatürk'ün yanında dolaşan 100'lerce fotoğraf gösteririm. Şeriatçı olmak zorundadır ama gerçekten uygulanabiliyorsa keşke güvenebilsek bunun doğru uygulanacağına ama maalesef. Sence dinini en iyi yaşıyan ülke kim desem? Türkiye dersin herhalde değil mi. Başka söze gerek yok. Sözde şeriatle yönetilenleri de görüyoruz Türkiye'yi de görüyoruz. Biz şeriatle yönetilmedik diye cehenneme de gitmeyiz veya dinimizden de bir şey kaybetmeyiz. İyi o zaman sen şehit de zira 50 yıl sonra da fetöye şehit derler senin zihniyetindekiler çünkü o da din adamıydı sözde!
 

Sadece son paragrafına cevap yazıyorum zır diğer konularda sabaha kadar tartışsak bir sonuç çıkmaz.
Yahu beşik ulemalığı değil miydi Osmanlı eğitim sistemini gerileten. Ne güllük gülistanlığı?? Adam sırf oğlunu sünnet düğünde eğlendirdi diye palyaçoyu Yeniçeri ocağına almış, askeri konularda bile ciddiyeti bu derece yerlere düşmüş bir devletten bahsediyoruz. Sanıyorlar ki Osmanlı hep Fatih, Kanuni devri gibiydi. Sammiseman ya da Süleymaniye, bunlar 17-18-19.yy kurumları değil. Osmanlı 6 asır boyunca kelimenin tam anlamıyla Çan eğrisi çizmiştir. Önce yavaş yavaş yükselmiş, yükselmiş, yükselmiş, zirveye oturmuş sonra zirveden yavaş yavaş düşmüş, düşmüş, düşmüştür. 17.yy 18.yy dan daha iyiyken, 18.yy 19.yy dan daha iyidir.

Gerçi bunların alasını benden kat kat daha iyi biliyorsun, bu işin okulunu okumuşsun, buna rağmen duygusal romantik tarih anlayışındasın bana kalırsa. Umarım Kadir Mısıroğlu gibi adamların etkisinde eğitim görmemişsinizdir. Zira kendi çoluk çocuklarımızın eğitimini böyle sözde eğitimcilere vermek istemeyiz Kadir Mısıroğlu gibi.
Osmanlı'da Fatih ve Kanuni devrinden sonra pozitif ilimler adım adım eritilmiş, yerini dini ilimlere bırakmıştır. Bu da eğitimin çökmesine ve ülkede adam akıllı eğitimli kişiler yetişmemesine senep olmuştur. Hatta o derece ki daha Atatürk doğmadan, askeri okullarda yabancı askerler eğitim verir hale gelmiş, yabancı paşalar yönetimde ciddi söz sahibi olmaya başlamıştır. Eğitimin güllük gülistanlık olan bir devlet acaba nasıl olur da devleti ve orduyu ıslah etmek için yurt dışından itham isimler getirmek zorunda kalmıştır? Yahut 18, 19.yy da kaç tane bilindik alim, bilim adamı çıkmıştır memleket-i Osmanlı'da?



Videonun içeriğindeki mesele nedir anlamadım, tarihte Nefi sırf hiciv yazdı diye idam edilmemiş miydi? Ayrıca sözlük bölümünde böyle konuların tartışılması neden sorun olur anlamadım? Sürekli yönetime bi şikayette bulunmalar tamam iyi hoş da, haksrete girilmediği sürece gereksiz bence.

Meseleyi Atatürk'e getirteceksen buyur getir, ilk sayfada zaten Atatürk tartışması oldu, wowow nasıl Atatürk'ü katarsın demek yerine dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım o meseleyi de.
 

Ya yürü git işine ya. Ne kadar saçma konuşmaya başladın. Neymiş kimse asılmamışMIŞ İstiklal Mahkemesi Yargıçlarından Ali'ye, Kılıç Ali ismini ben vermedim veya Ali Çetinkayaya ben 'İstiklal Mahkemesi Resi' ünvanını da ben vermedim.

'Aydınlar şapkaya kolayca uyum sağlamıştı, fakat halkın tercihi farklıydı: Yüzyıllar boyu kullandıkları başlıklardan vazgeçmek istemiyorlardı…
Bu direnişin özünde alışkanlıkla birlikte dini gerekçeler de vardı. Şapka ile namaz kılınamaması, ona karşı bir antipati doğurmuştu…
Şapka Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte Erzurum, Rize, Sivas, Maraş, Giresun, Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Samsun, Trabzon ve Gümüşhane’de sert direnişler yaşandı. Ama hepsi çok şiddetli, hatta vahim bir şekilde bastırıldı…
Mesela Trabzon’un Of İlçesi, Hamidiye Zırhlısı tarafından bombalandı. “Bizim uşaklar”ın, “Atma Hamidiye atma, şapka da giyeceğuk, vergi de vereceğuk” diye aman dilemeleri meşhurdur.
Oysa, şapkadan başka bir başlık giymekte direnmenin cezası, kanuna göre, üç aya kadar hafif hapisti. Ama şapka, İstiklal Mahkemeleri’nin en önemli konusu haline getirilmişti. Ve şapkaya direndikleri gerekçesiyle, başta İskilipli Atıf Hoca ile Babaeski Müftüsü olmak üzere, Rize’de 8, Maraş’ta 7, Erzurum’da 4, Sivas’ta 3, İskilip’te 2, Menemen’de 28 olmak üzere, çeşitli yerlerde toplam 78 kişi idam edildi.'

Sen halen inanıyor musun bunun bir kıyafet içim yapıldığına? Kendisine neden bu kadar ısrar ediyorsun, sonuçta sarık da bez şapka da bez diyen Kılıç Ali'ye İskilipli Atıf Hoca'nın cevabı şöyle olmuştur, 'Arkandaki Türk bayrağı da bez İngiliz bayrağı da bez, Türk bayrağını indirip yerine İngiliz bayrağını çekersek ne olacak...'

Ayrıca Şapka ve kıyafet kanununda Diyanet İşleri bilerek ayrı tutulmuştur öyle bilip bilmeden tahmini fikirler yürütme!

[emoji4] ben sana istediğin kadar bilim adamı ve alim sayarım den yeter ki dönemini söyle. Biraz düşünmek iyidir! Dışarıdan tecrübeli eleman getirip destek alma ne zamandan beri kötü bir şey olmuş? Ordun zayıfsa subay getirirsin, ekonomin kötüyse ekonomist getirirsin, eğitimin kötüyse eğitimci getirirsin... Yanlış bunların neresinde? Eğer yanlışsa Cumhuriyet Döneminde Kalkınma Planlarının hepsi SSCB'den alınmadı mı? Bizzat Atatürk John Dewwn'i getirmedi mi? Enistandan yardım isteyen Atatürk değil miydi? Ekomomimiz bozuldu diye Amerika'dan Kemal Derviş'i getirmedik mi?

Hiçbir zaman rol karmaşası yaşamadım. Çok şükür başka insanlar gibi siyasi görüşlerimi küçücük öğrencilere empoze etme gibi bir endişem yok. Onu zamanında ders kitaplarına koyanlara soracaksın?

Ayrıca Osmanlı'da son dönemlerinde bile pozitif bilimler okutuluyordu hatta geçen bir konuda emre ile konuşurken (emre olmalı) oraya sayısal verileri koymuştum. Beşik ulemalığı vardı zaten bunu inkar etmiyorum ama bu eğitimin çok kötü olduğu anlamına gelmez. Üstelik o bahsettiğin dönemde bile eğitimde Avrupadan üstünüz. Hiç sordun mu kendine, Osmanlı Avrupadan Asker, Diplomat, Ekonomist getirdiği halde neden Eğitimci getirmediğini? Eğer sormadıysan artık hu saatten sonra sormana da gerek yok.
 
Sen padisaha "Köpek ve Domuz" diyeceksin sonrada bunun adini "Düsünce özgürlügü" koyacaksin

Sultan Murad son derece dogru yapmis almis canini. Cogu insan ifade özgürlügü ile hakaretin farkini ögrenmesi lazim.
 
Başliği görünce kahkaha attim
) neyse ki icerik iyiymis ; osmanlidaki düşünce özgürlüğü , düşünmek serbest ama düş7nce dile geldikten sonrasi muamma. Zaten belli bir donemden sonra farkli düşünceye isyan deyip bastirmalari bunun örneği
) öldürülen ya da sürülen şairler ve bilim adamlari da cabasi
 
Sen padisaha "Köpek ve Domuz" diyeceksin sonrada bunun adini "Düsünce özgürlügü" koyacaksin

Sultan Murad son derece dogru yapmis almis canini. Cogu insan ifade özgürlügü ile hakaretin farkini ögrenmesi lazim.

Padişaha değil, paşaya etmiş o lafları. Paşa da bugünün bakanı gibi bir şey. He yani bugün ünlü bir yazarı filanca paşaya yolsuzluklarından vb ötürü içinde köpek kelimesinin de geçtiği hiciv yazsa onun katli vaciptir öyle mi! Ne kadar korkunç, ne kadar insanlık dışı bir uygulama ve düşünce sistemi. Kaldı ki padişah olsa ne yazar, kutsal mıdır padişahlar? Padişahları padişah yapan halktır, gerisi teferruat. Onların da canına veya malına göz koymadığın sürece iki kelimeye öldürülmek... Gerçi eskiden tüm dünya öyleydi, krallara karşı da konuşamazdın diyebilirsin ve haklısın da. Çok şükür ki kulun kula üstünlüğünün kısmen de olsa yok edildiği, duvarların ve kalelerin yıkıldığı bir dönemde yaşıyoruz ve daha özgür günleri de göreceğiz biz göremesek de.
 
Bak kendin diyorsun "eskiden tüm dünya öyleydi" 17. yüzyilda dünyanin neresine gidersen git, o ülkenin hükümdarina köpek dersen idam edilirsin. O günlerin sartlari ile bugünlerin sartlarini kiyaslamak oldukca sacma.

Fakat bu konudaki en talihsiz ve beni üzen olay birilerine hakaret etmeyi "düsünce özgürlügü" olarak görmektir. Simdi cikip ben burada Forumda (kusura bakma kardesim) sana bu sözleri sarfetsem, köpek desem ne olur biliyormusun? Ban yerim, ceza alirim. Bugün birisi cikip Alman basbakanina hakaret etse yine ceza alir, Türkiye Cumhuriyeti Basbakanina söz söylese yine ceza alir. Hatta sokaktan gecen bir insan gelip bana hakaret etse bile hakaret davasi acarim.

Günümüz sartlarin cezalari böyle hakaretlere para ve hapis cezasi uygun görürse, o zamanin sartlari idami gerektiriyordu. Ayni konuyu birisi birisini elestirdi diye acsaydin yaninda olurdum haklisin derdim fakat isin icine hakaret girdiginde ben insanlarin Erdogana hakaret ettiginde bile Erdogani hakli görürüm.
 

İşine gelmediği için olabilir. Ben kimse asılmadı demedim, şapkadan dolayı dedim ki burada amaç şapka değil abi akıl mantık sahibi insanlarız şapka taksın takmasın sırf şapkadan insan mı idam edilirmiş ya. Şapka ile yok din elden gidiyorlar vs. ile insanları galeyana getirip devlete karşı isyan ettirenler asılmıştır. Bu geçmiştede günümüzde de dünyada da böyledir bu.

Şapka ile namaz nedir abi şapkanın asıl amacı fes yerine şapka takılmasıdır başa bir şey takılacaksa bu şapka olsundur. Namaz kılarken çıkartırsın şapkayı kaldı ki istersen de şapka takmayabilirsin zorunlu değil şapka takmak. Sadece bir şey takacaksan bu şapka olsun der kanunda. 2.Mahmud'da fes giyme zorunluluğu getirdi ondan önce de fes yoktu Atatürk'de şapkayı getirdi bu kadar basit. İstemezsen giymezsin herkesin kafasında illa şapka olacak diye bir şey de yok mantık da yok. Sarık cübbe de yine 2.Mahmud'la yasaklanmıştır. Atatürk zamanında da şapka giymek bir tek TBMM milletvekilleri, üyelerine mecburi kılınmıştır.
 
Buyur beyanatın [emoji4]

' O dönem başa bir şey takılacaksa bu şapka olabilir diye geçiyordu ki fes engellensin diye ama şapka takmadı diye de kimse asılmamıştır. '

Şapka Kanununda, Şapka Giymek zorunludur diyor [emoji4] kanunları da kendine göre yorumlamaya başladın [emoji4]

II. Mahmut mevzusuna gelirsek, II. Mahmut fes zorunluluğunu sadece devlet memurları için getiriyor halkın hepsi için değil. Ayrıca sarıktan küçük başlıklarla Namaz Kılmak sünnettir tabi sen bunları bilmezsin ama bunu getirenler çok iyi biliyordu.

Osmanlıda Kafa Kayıdı diye bir şey vardı. Günümüzdeki Nüfus Cüzdanı. İlk çıktığında kalkın yerel kıyafetleri genelde elbise olduğu için koyacak yer bulamazlardı ve bunun için II. Mahmut Fes zorunluluğu getirdi ve Kafa Kağıdı denen nüfus cüzdanları bu feslerin içine konulduğunda bunlara Kafa Kağıdı denmiştir. Şimdi kalkıp başka yol yok mu desen? Bende sende haklısın sonuçta bir tek doğru yol yoktur ama önemli olan işe yaramasıdır.
 

Şapka kanunda şapka giymek zorunludur var ama bu zorunluluk sadece meclis üyeleri için.
Nasıl böyle bir şeyi atlıyorsun anlamıyorum. Ya okudun anlamadın ya da işine geldiği gibi anlamak istiyorsun

2.Mahmud devlet memurları için zorunlu kıydıysa Atatürk'de meclis üyeleri için zorunlu kıldı halkın hepsi için değil. Kimse şapka giymedi diye asılmadı ki Atatürk'ün de yanında şapka giymeyen kişilerin olduğu yüzlerce fotoğraf var hiçbiri de asılmamıştır.
 
Düşünce özgürlüğü yeni bir kavram. Osmanlı'yı ya da Cumhuriyetin kuruluş zamanını bu kavram üzerinden değerlendirmek yanlış olur bence.
 

İlk paragrafının son cümlesine katılıyorum [emoji4] ama o mesajı sen okursan [emoji6]

'671 sayılı "Şapka İktisası Hakkında Kanun" 25 Kasım 1925 tarihinde kabul edilir ve 28.11.1925 günü 230 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girer.

Kanun şu üç maddeden oluşmaktadır:

1- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile genel ve yerel yönetim görevlileri, her türlü kuruluşta görevli memurlar ve müstahdemler Türk milletinin giymiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedir. TÜRKİYE halkının DA GENEL BAŞLIĞI ŞAPKA OLUP, BUNA AYKIRI BİR ALIŞKANLIĞIN DEVAMINI HÜKÜMET MENEDER.

2- İş bu kanun, yayınlandığı tarihten itibaren geçerlidir.

3- İş bu kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Yürütme Kurulu üyeleri tarafından yürütülür (Bak. Bekir Sıtkı Yalçın - İsmet Gönülal, Atatürk İnkılabı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara 1984, 99 vd.).

Şapka Kanunu ülkede önemli bir direnişle karşılaştı. Yasa T.B.M .M .'nde kabul edildiği gün Erzurum'da protesto gösterileri oldu. Bunun üzerine bu ilde sıkıyönetim ilan edildi ve gösteriye katılanlar Sıkıyönetim Mahkemesine verildi. Rize, Sivas, Maraş, Giresun, Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Trabzon ve Gümüşhane'de yasayı protestoya yönelik eylemler gerçekleştirildi. Bu eylemlere katıldığı ileri sürülen birçok kişi İstiklal Mahkemelerinde yargılandı; bunların bazıları ölüm, bazıları da ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Ölüm cezasına çarptırılanlardan biri de İskilipli Atıf Hoca'dır. Aslında Atıf Hoca, protesto eylemlerine bizzat katılmamış, fakat adı geçen kanunun yayınlanmasından yaklaşık bir buçuk yıl önce (1340/1924) yazıp neşrettigi "Frenk Mukallitligi ve Şapka" adlı risalesinden dolayı Ankara İstiklal Mahkemesince suçlu bulunarak idama mahkum edilmiş ve 4 Şubat 1926 tarihinde hüküm infaz edilmiştir (İskilipli Atıf Hoca, Frenk Mukallitliği ve İslâm, IXX, Çile Yayınevi, İstanbul).

1939'da Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesiyle şapkadan başka başlık giymeyi alışkanlık haline getirmenin cezası üç aya kadar hapis olarak belirlendi. 1961 ve 1982 Anayasaları, öbür devrim yasaları gibi 671 sayılı yasanın Anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceğini hükme bağlamıştır (Ana Britannica, XX, 237). '

Okuduğunu anlamadığını yeni öğrendiğim için dikkat çekilecek yeri büyük yazdım ki bir daha cahilliğini başkaları üzerinden bilgili gibi göstermeyesin.

Her yıl Karadeniz de bu olay için mevlit veriliyor sen neyin kafasını yaşıyorsun? Sırf birilerini haklı göstermek için öldürülen insanlara da mı saygınız yok? Adamlar şehit edildi sırf görüşleri çelişiyor diye.



İnsan olan insanın vicdanına bu yapılanlar ağır gelmeli. En azından benim vicdanım bunu doğru bulmuyor.

 
Kanunda da büyük harflerle yazdığın yer işte "TÜRKİYE halkının DA GENEL BAŞLIĞI ŞAPKA OLUP" ama burada herkes şapka takmak zorundadır diye bir şey yok farkındaysan. Haa bir şey takacaksak bu fes değil mesela şapka olacak manasına geliyor.

İskilipliye hiç girme onun İngilizlerle de ne oyunlar çevirdiği 7 düvel biliyor. "Mustafa Kemal ve arkadaşları eşkiyadır, öldürülmesi farzdır" gibi söylemleri ile kime hizmet ettiğini de biliyoruz. Milli mücadele gerçekleşirken Türk'lerin yanında olmadığı da gayet açıktır...Destek değil köstek olmuştur hatta. "yeni harfleri kullananlar cehennemde yanacak" , "şapka giymek küfürdür, dinsizliktir" şimdi yeni alfabeyle şapkayla dinimizin ne alakası var. O halde fes giymek de dinsizlikti gibi saçma şeylere gideriz ve fes giymiş halifelere (Abdülmecid, Abdülhamid vs. gibi) dinsiz mi demiş oluyoruz tamamen saçmalık ve Türkiye'ye karşı söylemlerdir. Yani olay şapka takıp takmaması değil sadece. Kaldı ki İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesi ile de Kuvayi Milliye'ye de tamamen karşı çıkmıştır. Benim görüşüm budur bence doğru olan budur. En son olarak da Şapka Risalesi'nden beraat ettiğini de bilmiyorsan zaten bu konuda konuşacak da fazla bir şey yok...
 

TÜRKİYE halkının DA GENEL BAŞLIĞI ŞAPKA OLUP, BUNA AYKIRI BİR ALIŞKANLIĞIN DEVAMINI HÜKÜMET MENEDER.

Meneder'in tanımı şöyle, 'Yasak etmek, yasaklamak, engel olmak'

Seninle zaten anlaşamayız çünkü sen konuya duygusal yaklaşıyorsun. Sırf görüşünü savunmak için yanlış olduğunu bile bile savunuyorsun.

'Atma BesaleT atma din kardeşiyiz
Ula şapkada giyecequz vergi de verecepuz' [emoji6] [emoji4]
 
Anlamak istediğin gibi anlamaya devam ediyorsun. Büyük harflerle yazdığın yerde eğer kafana bir şey giyeceksen bu şapka olacak diyor, kafana istersen bir şey takmayabilirsin de bunu anlamıyorsun.

Duygusal değil gayet mantıklı bakıyorum üç beş kendini tarihçi sanan kendini bilmezin sözüne itibar etmiyorum.
 
Sana kelimenin lugattaki karşılığını sunuyorum ama sen halen laga luga derdindesin. Neyse en azından bu huyunu da öğrenmiş olduk.