Çok daha önceleri izlediğim bir filmdi. Daha önce izlediğimde de çok beğenmiştim ama o zaman izlerken 8 Oscar aldığını bilmiyordum filmin. Dolayısıyla tekrardan, daha dikkatli izlemek istedim ama fırsat bulamamış olmalıyım ki tekrar izlemem bu kadar uzun sürmüş.
Neyse özellikle senaryo çok başarılı. Zaman eski olmasına rağmen hiç sıkılmadım, normalde çabuk sıkılan bir yapım olmasına rağmen eski filmlerde sıkılmıyorum genelde.
Ama bu film diğer izlediğim eski filmlere göre daha bir içine çekiyor beni. Bunda en büyük paylardan birisi de şüphesiz senaryonun başarılı olması ve bunun filme uyarlanış biçimi. Bence senaryo çok güzel uyarlanmış filme. Diğer taraftan da kurgu da çok başarılıydı bana göre. Bir de bunların üstüne başrolde Marlon Brando'nun olması benim için tadından yenmez bir film haline geldi.
Marlon Brando'nun bugüne kadar izlediğim filmlerinden "The Godfather"dan sonraki en iyi filmi oldu benim açımdan. Marlon Brando bence süper oynamış. Bilmiyorum, belki benim duygusal olarak da hayranlık duymam bu düşüncemi etkiliyor olabilir ama izlediğim en iyi oyunculuklardan birisiydi Marlon Brando'nunki. Rolü bence çok yakışmış ama kaşları biraz gıcık duruyordu.
Araba sahnesinde bence de çok çok ekstra bir olay yok bu kadar abartılacak. Ama duygusal bir sahne bu yüzden güzel sahneydi.
Kısacası o dönemde çekilmiş The Good, the Bad and the Ugly ve 12 Angry Men'den sonra izlediğim en iyi 3. film oldu. İzlenilmesi gereken bir başyapıt bana göre.
Puanım: 10/10
