Çok iyi bir film olmasına karşın bir tık beklenti altı kaldığı da bir gerçek maalesef, en azından kendi adıma durum bu şekilde.
Yol hikayelerini izlemeyi her zaman severim, üzerine eleştirmen yorumları ve puanları ile birlikte çok sevgili Frances McDormand faktörü de eklenince beklentim bir hayli yükselmişti filme karşı ama abartıldığı ölçüde başarılı bulmadım filmi maalesef. Bunun sebebi ne teknik ne de Chloé Zhao'nun yönetmenliği ile alakalı değil yanlış anlaşılmasın, filmin anlattığı hikayenin çıkabileceği en üst nokta bu zaten. Yalın, abartısız ve sade bir yol hikayesi... Bu yıl bu kadar ses getirmesinin ve iddialı olmasının sebebi ise elbette malum koşullar, normal bir ödül sezonunda bu kadar ses getirebileceğini sanmıyorum filmin. Yine de dediğim gibi abartıldığı kadar iyi olmaması, çok iyi bir film olduğu gerçeğini değiştirmiyor Nomadland'in...
Her şeyden önce Frances McDormand yine ve yeniden şahane oynamış. Bir kez daha Oscar ödülünü kazanırsa hiç şaşırmam, en sevdiğim oyunculardan birisi ve her bir filminde kendini aşmasını hayranlıkla izliyorum. Karakteri de iyi yazılmış tabii. Fern, başına ne gelirse gelsin, hangi zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın güçlü durmayı başarabilen bir kadın. Zaten film boyunca onun karavanıyla birlikte yaşadıklarını, hayatına giren çıkan insanları ve mücadelesini izliyoruz. Kendisinin Fern'ü olabildiğince gerçek şekilde canlandırmak adına çok çabası olmuş ve bu çabayı vermiş olduğu filmin her sahnesinden belli...
Chloé Zhao'nun yönetmenliğini sevdim. Kendisinin yakın zamanda -biraz da bu filme hazırlık amacıyla- The Rider filmini izlemiştim, orada izlediğimiz her şey gerçekti. Filmde izlediğimiz hiç kimsenin mesleği oyunculuk değildi ve doğrudan kendilerini oynuyorlardı. Burada da o gerçekçiliği sonuna kadar hissettirmiş, zaten bence filmin değerini arttıran en büyük unsurlardan biri bu gerçekçilik hissiyatıydı ki Nomadland'de de doğrudan kendisini oynayan birçok karakter varmış, özellikle karavan ekibinden. Bazı çekim açıları ve doğa manzaraları da yine muazzamdı.
Onun dışında müziklere değinmek gerek. Çok çok iyi müzikler dinledik film boyunca, hem filmin direkt kendisiyle hem de sahnelerle çok uyumluydu müziklerin tamamı. Bu hiç şaşırtıcı değil çünkü filmin müziklerini Ludovico Einaudi üstat yapmış, kendisini The Intouchables filminden hatırlayabilirsiniz. Orada
kullanılan şahane müziklerin altında kendisinin imzası bulunuyordu... Filme değer katmış varlığı ve müzikleri ile...
Puan: 8/10