Gazi olarak bilinen dizinin adı Mustafa olarak değiştirildi... Dizi Gazi Mustafa Kemal'in hayatını anlatmaktadır...
" Bugün İdadi'den mezun oldum... Aklım karışık... Kafamı toparlamam gerek sanırım. Daha uzak bir memlekete gidiyorum. Devletin başkenti 'İstanbul'... İstanbul'da ne yapacağım? Nerede kalacağım? Neler olacak? Memleketin vahim hali ne olacak? Aklımda bin türlü soru... Gidiyorum..."
M.Kemal'in günlüğünden...
*****
Mustafa: Selam matmazel... Ben Mustafa Kemal... Pansiyoner olarak burada kalmak istiyorum...
Fransız Kadın: Kuzum beni ne kadar memnun ettiniz, bilemezsiniz... Size Fransızca dersleri de verebilirim ne dersiniz?
Mustafa: Benim için bir şeref, matmazel...
Fransız Kadın: Bu akşam Galata'daki balıkçıda bir yemeğe ne dersiniz, kuzum?
Mustafa: Tamam matmazel... Beni çok mutlu ettiniz...
Yemekte...
Mustafa: Buraya harp mektebinde okumak için teşrif ettim, Matmazel... Burada uzun süre kalarak eğitimimi tamamlayacağım... Ya siz? Siz kendinizden bahsedin biraz da, matmazel...
Fransız Kadın: Ah! Kuzum... 10 yıldır buradayım. Hiç evlenmedim... Ama can sıkıntımı giderecek birini arıyordum... Sizin gibi değerli bir genç beyefendi ile yaşamak beni mutlu edecek.
Mustafa: Biraz dansa ne dersiniz, matmazel...
Fransız Kadın: Bir şeref sayarım, tabii ki...
*****
Bu matmazel beni çok mesut etti. Evinde misafir etmenin yanı sıra çok da iyi konuşamadığım Fransızcamı onun sayesinde geliştirdim, artık tek tük Fransız gazetelerini bile okuyabiliyorum...
M.Kemal'in Günlüğünden
Harp Okulunda...
Mustafa: Kadim dostlarım! Vatanın içinde bulunduğu şerait, gün geçtikçe vahim bir hale geliyor... Azınlık milletlerinin isyanları gün geçtikçe şiddetleniyor... Biz genç subay adayları, bu duruma sessiz kalamayız! Bizi besleyen vatan toprağına karşı minnetimiz sonsuzdur! Vatan toprağı için her şeyi yapacağız!
Baloda...
Mustafa: Çok güzelsiniz, matmazel. Bu baloyu bana haber vermekle ne iyi ettiniz... Sizinle daha önce dans etmiştik, şimdi bir kez daha bana bu şerefi layık görebilecek misiniz, rica ederim?
Fransız Kadın: Ah, kuzum Mustafa Kemal! O şerefi bana layık görebilecek kişi sizsiniz... Ben değil.
Mustafa: Teşekkürler, matmazel...
*****
Mustafa: Doldurun matmazel bir şişe daha...
Fransız Kadın: Bugünlük biraz fazla olmadı mı, kuzum sonra yine içersiniz?
Mustafa: Tamam, matmazel, sizi kıramam... Bugünlük bir nihayet vereyim.
*****
Günlerdir balolarda, müzikli eğlencelerdeyim. Sanki bir rüyada... Galata ve Beyoğlu'nun renkli dünyasına karıştım... Yanlış bir şey yapıyorum, biliyorum... Evet... Ama beni çeken bir şey var... Beni o dünya kendine çekiyor ve bırakmıyor sanki... Bu duruma bir nihayet vermeliyim sanırım... Vatan müşkül durumda iken, halk zorluklar içerisinde kıvranırken, bana bu yakışmadı...
Okulda memleketin vahim durumunu arkadaşlarıma hatırlattım ama kendim de somut bir şeyler yapmıyordum... Artık, zamanı geldi... Vatan beni göreve çağırıyor...
M.Kemal'in Günlüğünden
Son düzenleme: