Aaah ah totali yakalayacağız diye ne hale getirdiler güzelim MY markasını. Bu senaryoya her şey müstahak ama o muhteşem prodüksiyon ve oyuncu kadrosu için üzülüyor insan. Hele bu sezon dış çekimler arttı, saray genişledi, çekim tekniği daha da gelişti daha güzel oldu ama maalesef yetmedi. Totali yakalamak demiştim, sırf bunun için olmayan haçlı ittifakları, gizli Hristiyan örgütler ve bunlara karşı etrafı hainlerle, paralel devletle çevrili Müslüman padişah profili çizmişler, eğreti durduğu ve zorlama olduğu çok belli olan Allah-kitap vurguları eklemişler. Bunu yapmaları totali kazandıramadığı gibi eldeki AB'den de oldu dizi. Neyse şimdilik bunları yazayım, bitirince uzun bir inceleme yapmayı düşünüyorum bu konu hakkında.
Murad'ın Ayşe'ye attığı tripler tam olarak Süleyman'ın Mahidevran triplerini hatırlattı. O da öyle görmezden gelirdi. Seferden döndüğünde elini bile öptürmemişti kadına.
Sen Süleyman'ın bu yanlarını örnek alma Murad'ım.
Dizideki karakter devamlılığı sorunları beni bitiriyor. Geçen sezon hiç sesi çıkmayan Kösem'in yanında ezilen büzülen hatta bu yüzden Hümaşah'tan azar yiyen Gülbahar gitmiş bir anda padişahı tahttan indirmeye çalışacak kadar hırslanmış ve bu yüzden saraydan sürülmüş bir Gülbahar gelmiş. Hatunun yüzünü ateşte yaktığı sahne çok acımasızcaydı.
Bu Silahtar Ağa'ya kaç kişi aşık?
Ester ve Atike'nin durumu açık zaten ama Gevheran'la da bir şeyler olacak gibi duruyor.
Hezarfen ve Evliya Çelebi ikilisini pek sevmemiştim ama bu bölüm beğendim, sahneleri güzeldi.
Geçen bölümkü idam sahnesinde adamın kafasının kopup yere düşmesini açık açık gösterebilmiş bir dizinin öpüşme sahnelerinde bu kadar temkinli olmasını da anlayamadım. Dudaklar değmeden kesiyorlar.