Öncelikle afiş için @Harunnn60 a teşekkürlerimi sunuyorum, emeğine sağlık... ![:D :D :D](data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7)
8.BÖLÜM
Doktor : Biz elimizden geleni yaptık ancak..
Çiğdem : Ancak ne doktor bey söylesenize!!!
Doktor : Kaan Bey'i ne yazık ki kurtaramadık, çok üzgünüm.
Bu haberi duyan Çiğdem aniden yere yığılmıştır.
Yusuf : Teyze, teyze uyan teyze kendine gel, doktor bey bir şeyler yapın çenesi kitlenmiş teyzemin.
Doktor : Hemşire hanım hemen bir sedye getirilsin, derhal.
Aradan 1 saat geçmiş ve herkes olayın şokunu atmaya çalışmaktadır. Bir yandan Kaan'ın ölüm haberi, diğer yandan Çiğdem'in hali hem Jülide'nin hem de Yusuf'un gözünün önünden gitmiyordur.
Yusuf : Jülide aman Melek ne yapacağız şimdi? Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ben Kaan nasıl ölecebilir hala inanamıyorum. O daha çok genç.
Jülide : Ne diyeceğimi bilemiyorum Yusuf. İnan ben de senin kadar büyük bir şok içerisindeyim. Kaan Bey'i de göstermediler bize direk morg'a göndermişler, tüm işlemler yapılacakmış orada.
Yusuf : Ne yani Kaan'ı son bir kez daha göremeyecek miyiz yani?
Jülide : Öyle görünüyor bence böylesi sizin için daha da iyi olabilir. Çok çok üzgünüm.
Yusuf : Teyzemi görmeye gidiyorum ben gelecek misin?
Jülide : Yok sen git ben biraz kantine ineceğim.
Koşar adım merdivenleri çıkmaya başlayan Yusuf, karmaşık duygular içerisinde teyzesinin odasına girmiştir.
Yusuf : Zeynep teyzem nasılsın iyi misin?
Doktor : Beyefendi az dışarıda konuşabilir miyiz sizinle?
Yusuf : Tabi olur kötü bir şey yok değil mi doktor bey?
Doktor : Pek olumlu haberlerim yok ancak Çiğdem Hanım az önceki şok etkisiyle kısmi bir felç geçirdi yani kısaca konuşmakta ve hareket etmekte zorluk yaşayacak.
Yusuf : Nasıl yani kalıcı mı bu?
Doktor : Bunun için kesin bir şey söylemek mümkün değil ama yine de her şeye hazırlıklı olmalıyız.
Yusuf bu haberi duyunca bulunduğu yerdeki sandalyeye oturmuş ve gözleri dolmaya başlamıştır.
Jülide ise o ara telefonda konuşuyordur.
Jülide : Merak etme her şey yolunda tam istediğimiz şekilde gidiyor, intikamını alacaksın ondan da. Ama şimdi kapatmalıyım, hoşça kal.
1 SAAT SONRA
Jülide, Çiğdem'in odasına gelmiş Yusuf oturduğu yerde uyuyorken Çiğdem ise gözlerini tavana dikmiş çaresizce bakınıyordur.
Jülide : Biliyor musunuz Çiğdem Hanım artık bu sırrı saklamanın bir anlamı kalmadı benim adım Jülide falan değil. Hatırlıyor musunuz hani karşı eve bir komşunuz taşınmıştı işte o benim evet evet Melek ben. Şu an haliniz ne kadar da acınası, aslında sizin eve gelirken hiç böyle bir intikamın parçası olacağım aklıma gelmezdi ama zaman her şeyi tepetaklak etti. Şimdi siz bu yatakta ben ise dimdik ayakta. Yaptığınız her şeyin ortaya çıkması da yakın herkes gerçek yüzünüzü görecek, o bodrum katında sakladığınız babamın da hesabını vereceksiniz.
Çiğdem bu sözler karşısında büyük bir şok geçiriyordur ancak dil kasları felcin etkisiyle de söylemek istediklerini söyletmiyordur.
O sırada Yusuf uyanmış ve Jülide'nin her şeyi açıkladığını öğrenmiştir.
Yusuf : Demek anlattın her şeyi teyzeme Melek. İyi de ettin aslında bu oyun daha fazla uzamamalıydı.
Melek : Masalın sonuna geliyoruz Yusuf çok yara aldık çok da yaralamak gerek.
O sırada Doktor, Melek'in yanına gelir ve Kaan Bey'in defin işlemleri tamamlandı.
Melek : Doktor Bey ama ailesi son bir kez görseydi keşke.
Doktor : Anlıyorum ama Kaan Bey hastaneye ilk getirildiğinde ve bilinci yerindeyken böyle bir istekte bulunmuştu ve hastane kuralları gereği hastamızın istekleri gizli tutuluyor. Sebebini bilemiyorum tabi ama altında imzası var buyrun işte bu da raporu.
Yusuf : Ah Kaan ah neden böyle bir şey yaptı ki neden bizden kaçmak, kurtulmak için intihar etti anlamıyorum. Şu an o kadar öfkeliyim ki...
Melek : Yusuf sakin ol artık yapacak bir şey yok.
Tam o sırada doktorlar aceleyle Çiğdem'in odasına doğru koşturmaktadırlar. Bu durum karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyen Yusuf ve Melek hemşirelerden birini durdurarak
Yusuf : Neler oluyor hemşire hanım?
Hemşire : Üzgünüm ama...
BÖLÜM SONU
![HTzW7.jpg](https://i.resimyukle.xyz/HTzW7.jpg)
8.BÖLÜM
Doktor : Biz elimizden geleni yaptık ancak..
Çiğdem : Ancak ne doktor bey söylesenize!!!
Doktor : Kaan Bey'i ne yazık ki kurtaramadık, çok üzgünüm.
Bu haberi duyan Çiğdem aniden yere yığılmıştır.
Yusuf : Teyze, teyze uyan teyze kendine gel, doktor bey bir şeyler yapın çenesi kitlenmiş teyzemin.
Doktor : Hemşire hanım hemen bir sedye getirilsin, derhal.
Aradan 1 saat geçmiş ve herkes olayın şokunu atmaya çalışmaktadır. Bir yandan Kaan'ın ölüm haberi, diğer yandan Çiğdem'in hali hem Jülide'nin hem de Yusuf'un gözünün önünden gitmiyordur.
Yusuf : Jülide aman Melek ne yapacağız şimdi? Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ben Kaan nasıl ölecebilir hala inanamıyorum. O daha çok genç.
Jülide : Ne diyeceğimi bilemiyorum Yusuf. İnan ben de senin kadar büyük bir şok içerisindeyim. Kaan Bey'i de göstermediler bize direk morg'a göndermişler, tüm işlemler yapılacakmış orada.
Yusuf : Ne yani Kaan'ı son bir kez daha göremeyecek miyiz yani?
Jülide : Öyle görünüyor bence böylesi sizin için daha da iyi olabilir. Çok çok üzgünüm.
Yusuf : Teyzemi görmeye gidiyorum ben gelecek misin?
Jülide : Yok sen git ben biraz kantine ineceğim.
Koşar adım merdivenleri çıkmaya başlayan Yusuf, karmaşık duygular içerisinde teyzesinin odasına girmiştir.
Yusuf : Zeynep teyzem nasılsın iyi misin?
Doktor : Beyefendi az dışarıda konuşabilir miyiz sizinle?
Yusuf : Tabi olur kötü bir şey yok değil mi doktor bey?
Doktor : Pek olumlu haberlerim yok ancak Çiğdem Hanım az önceki şok etkisiyle kısmi bir felç geçirdi yani kısaca konuşmakta ve hareket etmekte zorluk yaşayacak.
Yusuf : Nasıl yani kalıcı mı bu?
Doktor : Bunun için kesin bir şey söylemek mümkün değil ama yine de her şeye hazırlıklı olmalıyız.
Yusuf bu haberi duyunca bulunduğu yerdeki sandalyeye oturmuş ve gözleri dolmaya başlamıştır.
Jülide ise o ara telefonda konuşuyordur.
Jülide : Merak etme her şey yolunda tam istediğimiz şekilde gidiyor, intikamını alacaksın ondan da. Ama şimdi kapatmalıyım, hoşça kal.
1 SAAT SONRA
Jülide, Çiğdem'in odasına gelmiş Yusuf oturduğu yerde uyuyorken Çiğdem ise gözlerini tavana dikmiş çaresizce bakınıyordur.
Jülide : Biliyor musunuz Çiğdem Hanım artık bu sırrı saklamanın bir anlamı kalmadı benim adım Jülide falan değil. Hatırlıyor musunuz hani karşı eve bir komşunuz taşınmıştı işte o benim evet evet Melek ben. Şu an haliniz ne kadar da acınası, aslında sizin eve gelirken hiç böyle bir intikamın parçası olacağım aklıma gelmezdi ama zaman her şeyi tepetaklak etti. Şimdi siz bu yatakta ben ise dimdik ayakta. Yaptığınız her şeyin ortaya çıkması da yakın herkes gerçek yüzünüzü görecek, o bodrum katında sakladığınız babamın da hesabını vereceksiniz.
Çiğdem bu sözler karşısında büyük bir şok geçiriyordur ancak dil kasları felcin etkisiyle de söylemek istediklerini söyletmiyordur.
O sırada Yusuf uyanmış ve Jülide'nin her şeyi açıkladığını öğrenmiştir.
Yusuf : Demek anlattın her şeyi teyzeme Melek. İyi de ettin aslında bu oyun daha fazla uzamamalıydı.
Melek : Masalın sonuna geliyoruz Yusuf çok yara aldık çok da yaralamak gerek.
O sırada Doktor, Melek'in yanına gelir ve Kaan Bey'in defin işlemleri tamamlandı.
Melek : Doktor Bey ama ailesi son bir kez görseydi keşke.
Doktor : Anlıyorum ama Kaan Bey hastaneye ilk getirildiğinde ve bilinci yerindeyken böyle bir istekte bulunmuştu ve hastane kuralları gereği hastamızın istekleri gizli tutuluyor. Sebebini bilemiyorum tabi ama altında imzası var buyrun işte bu da raporu.
Yusuf : Ah Kaan ah neden böyle bir şey yaptı ki neden bizden kaçmak, kurtulmak için intihar etti anlamıyorum. Şu an o kadar öfkeliyim ki...
Melek : Yusuf sakin ol artık yapacak bir şey yok.
Tam o sırada doktorlar aceleyle Çiğdem'in odasına doğru koşturmaktadırlar. Bu durum karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyen Yusuf ve Melek hemşirelerden birini durdurarak
Yusuf : Neler oluyor hemşire hanım?
Hemşire : Üzgünüm ama...
BÖLÜM SONU