07 Nisan 2016
“Kimdi o?”, “Yusuf'tu bence!”, “Pusat’a da benziyor…" Cellat kim?! Ne önemi varsa yorum bırakanlar buraya takılıp kalmıştı. Yapım da benim gibi düşünüyormuş ki celladı alnından vurarak çoğu izleyiciyi durup dururken ters köşeye yatırdı. Bazen seyirci ısrarla ters köşeye yatmak istiyor Vadi ne yapsın?
Cahit’in nasıl kurtarılacağını biliyordum da Mervan sabaha mı kalır şimdi mi gider işte onu bilemiyordum. Hiç uzatmadı Vadi… Mervan bölgenin ve atalarının kaderini paylaştı. Sırtını dışarıya yaslarsan mutlaka bir gün boşlukta kalacaksın demektir. Oysa sırtını Polat Alemdar’a dayarsan… Mesela Bak Safiye’ye, hala ders almayacak lükse sahip. Her tür silahı kullanmak istiyormuş Safiye “The Rambo” Karahanlı!
Tablonun sahte olduğunu anlamadı hehe
Karun Türkiye’den ayrılacakmış. Kıbrıs’da çok iyi hızlandırılmış Türkçe kursları varmış onlara yazılmış. Gitmeden önce Yusuf ile görüşmesi kıymetliydi. Yusuf her şeyin sonunda kafasında kurduğu gibi adamların içlerine derinlemesine sızdı. Bundan sonra bizi çok enteresan şeyler bekliyor. Zira tablo da bu beklentiye işaret ediyor.
Rembrant’ın The Anatomy’sine Filinta izleyenler yabancı değiller. Türk televizyon tarihinin en etkileyici kötülerinden Boris Zaharyas’ın koltuğunun arkasında görürdük. Merak, keşif, ilerleme, rönesans ve daha pek çok şeyi ifade ediyor. Yusuf da onlara göre artık kendi karanlığından çıkıyor. Haydi hayırlısı
Aman hocam dikkatli olun sniper falan görürseniz kışt kışt deyin.
Polat, “bilim adamlarını toplayın” dediğinde böylesi mantıklı bir hareketin asla gerçekleşmeyeceğini anlamalıydım. Hep bu hataya düşüyorum. Tedbiri önceden alacaklar sanıyorum, almıyorlar. Hocalar “B Planı”na geçeceklermiş. Bunca parlak zeka oturmuş plan kurmuş. İnsan merak ediyor tabii acaba nasıl bir şey diye... Artık daha dikkatli olacaklarmış. Bravo! Şimdi Gölge düşünsün! Bakın dahiyane bir plan beklemiyorum ama bu da olmaz. Beklentiyi bir anda yükseltip, altını dolduramamak diziye hiçbir şey katmıyor.
Yusuf’un öfkesini anladık. Haklısın da dedik. Polat’a atarlanmasına da eyvallah ama bunlara hep içindeki vatan sevgisinden dolayı razı geldik. Vatan, millet derdi yokmuş. Dostunu, düşmanını kendi seçecekmiş. Polat, Yusuf'un çocukluğunu kaçırdı ama ergenliğine kesinlikle yetişti. Bu ne manasız bir isyan yahu? Pis ergen!
Ceset görmeden inanmam. Hem, üç kulhu bir elham da okurdu. Okumadı...Onda Polat Alemdar mayası var, yamuk olmaz diyordum ama ne yapalım, çocuk dedeye çekmiş arkadaşlar. Polat uzak durmakla iyi yapıyor valla böyle Yusuf evlat olsa sevilmez. Nitekim Cahit de sevemedi ki mekanına kadar gitti. Güzel esip gürlediler ama Cahit’ciğim, Yusuf’un “kafana sıkarım” tehdidine tek kelime edemedin ya vallahi gözümdeki karizman sağlam çizildi...
Ariel odaya öyle bir dalıyor ki önüne geleni tokatlayacak sanıyorum. Bütün dertleri Mervan Ağa yerine bir isim bulmak. Ariel’in projesini takdir ettim doğrusu. Geçmişi olan birinden ziyade geçmişine senin yön verebileceğin biri olması uzun vadede de çok işe yarar. Şimdiden bulacakları ismi çok merak ediyorum. Karakteri gereği karizmatik olacaktır.
Polat, haritalardan falan Kemancı'nın adresi bulur da durur mu? Soluğu otelde aldı. Çatıya kadar çıktı ama çatıda kovan bulmasına şaşırdım doğrusu. O kadar usta bir nişancı kovanını öyle bırakıp da gitmez. Yine de manzarasından dolayı bu konuda daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Polat bile “bir akşam gelip kurulmak lazım” der gibi bakıyordu.
Bizimkiler yerde Kemancı ararken o bir kez daha göklerde göründü ve hesabı kesti. Bu açıdan enfesti diyebilirim. Polat ilk defa yerinden bile kıpırdayamadı. Fakat bizim de ona yollamak istediğimiz bir mesajımız var ve bu konuda çok ısrarlıyız. Mevlam ısrarı severmiş, bize Dağlı’yı yolladı. Ne zamandır Dağlı gibi bir adam bekliyorduk. Bir anda yıllar öncesine ışınlandık. Polat yine racon kesiyordu. Dağlı yatsın kalksın Polat’ın acelesi olduğu için dua etsin. Zira vakit bolluğunda kafa kesmişliği de vardır.Al, sustum..
Gölge bölüm boyunca söylendi durdu. "Çok fazla hareket var” diyor. Ortada çok fazla hareket varsa ve bunu okuyamıyorsan kurban sensindir Gölge! Bu çeneye vurmalar, durumu okuyamamalar... Endişelenmeye başlıyorum artık. Final sahnesinde biraz toparladı ama Gölge hala söylediklerini yapabilecek adam kudretinden çok uzakta...
Gelelim bölümün en keyifli anlarına... Fehmi, “şirketi beraber idare edeceksiniz” ile başlayan konuşmasını “Yusuf, başgan sensin” ile bitirince resmen keyiften mayıştım. Batuhan Güney oyunculuğun tedrisatından geçmiş biri değil. Daha öğreneceği çok şey var ama inanıyorum demeyeyim, biliyorum ki eğer bırakmaz ve kendini geliştirmeye adarsa ileride muazzam bir oyuncu olacak. O hamur fazlasıyla mevcut. Fehmi kararı açıkladığında verdiği tepki, yüz ifadesi, duruşu gerçekten nefisti.
Yıllarca sürecek tatilime nereden başlasam acaba...
Kenan sonradan abisine desteğini açıkladı ama Vadi seyircisi bunun anlamını bilir. Ortalık çok karışacak aga! Hele Kenan bir de Yusuf’un öz olmadığını öğrenirse yapabileceklerini hayal dahi edemiyorum. İçindeki kardeş sevgisinin gücünden eminiz amma velakin haksızlığa uğradığından da, başkanlığı hak ettiğinden de adı gibi emin. Bu fikirle sessiz, sakin kalması imkansız. Kenan, Karun’u dahi şaşırtacaktır. Tabii Karun o kadar uzun yaşarsa… Hangi açıdan bakarsak bakalım gelecek bölümler için muazzam bir hamle oldu ve Kenan karakterinde eksik olan tek şey de tamamlanmış oldu. Motivasyon!..
Dağlı sayesinde Kemancı’nın geldiği olta hakikaten çok kolay oldu. Vadi’de işler asla bu kadar kolay olmaz. Hele ki Kemancı’nın durumdan haberdar olduğunu görünce işte bu sefer bölüm sonunda heyecanlandım. Polat ve Cahit’in içeride buldukları cesedin kime ait olduğuna dair hiçbir fikrim yok fakat amaç toryumla ilgilenenler olunca sanırım bilim insanlarından birisi. Zira Kemancı, Polat’a “sen beni yakalayamazsın” mesajı verirken “işlerimi aksatamazsın” da demek isteyecektir. Şimdi bir evin içinde yine pusudalar. Tehlike evin içinde mi, dışında mı belli değil. Dışarıda keskin nişancı var diye saklansınlar mı, evde bomba var diye dışarı mı fırlasınlar?
Kurtlar Vadisi Pusu 290. Bölümü gerçekten keyifliydi. Sofradan memnun kalktım. Umarım sezon finaline kadar bu keyfimiz artar da eksilmez.
Haftaya görüşürüz...
“Kimdi o?”, “Yusuf'tu bence!”, “Pusat’a da benziyor…" Cellat kim?! Ne önemi varsa yorum bırakanlar buraya takılıp kalmıştı. Yapım da benim gibi düşünüyormuş ki celladı alnından vurarak çoğu izleyiciyi durup dururken ters köşeye yatırdı. Bazen seyirci ısrarla ters köşeye yatmak istiyor Vadi ne yapsın?
Cahit’in nasıl kurtarılacağını biliyordum da Mervan sabaha mı kalır şimdi mi gider işte onu bilemiyordum. Hiç uzatmadı Vadi… Mervan bölgenin ve atalarının kaderini paylaştı. Sırtını dışarıya yaslarsan mutlaka bir gün boşlukta kalacaksın demektir. Oysa sırtını Polat Alemdar’a dayarsan… Mesela Bak Safiye’ye, hala ders almayacak lükse sahip. Her tür silahı kullanmak istiyormuş Safiye “The Rambo” Karahanlı!
Tablonun sahte olduğunu anlamadı hehe
Karun Türkiye’den ayrılacakmış. Kıbrıs’da çok iyi hızlandırılmış Türkçe kursları varmış onlara yazılmış. Gitmeden önce Yusuf ile görüşmesi kıymetliydi. Yusuf her şeyin sonunda kafasında kurduğu gibi adamların içlerine derinlemesine sızdı. Bundan sonra bizi çok enteresan şeyler bekliyor. Zira tablo da bu beklentiye işaret ediyor.
Rembrant’ın The Anatomy’sine Filinta izleyenler yabancı değiller. Türk televizyon tarihinin en etkileyici kötülerinden Boris Zaharyas’ın koltuğunun arkasında görürdük. Merak, keşif, ilerleme, rönesans ve daha pek çok şeyi ifade ediyor. Yusuf da onlara göre artık kendi karanlığından çıkıyor. Haydi hayırlısı
Aman hocam dikkatli olun sniper falan görürseniz kışt kışt deyin.
Polat, “bilim adamlarını toplayın” dediğinde böylesi mantıklı bir hareketin asla gerçekleşmeyeceğini anlamalıydım. Hep bu hataya düşüyorum. Tedbiri önceden alacaklar sanıyorum, almıyorlar. Hocalar “B Planı”na geçeceklermiş. Bunca parlak zeka oturmuş plan kurmuş. İnsan merak ediyor tabii acaba nasıl bir şey diye... Artık daha dikkatli olacaklarmış. Bravo! Şimdi Gölge düşünsün! Bakın dahiyane bir plan beklemiyorum ama bu da olmaz. Beklentiyi bir anda yükseltip, altını dolduramamak diziye hiçbir şey katmıyor.
Yusuf’un öfkesini anladık. Haklısın da dedik. Polat’a atarlanmasına da eyvallah ama bunlara hep içindeki vatan sevgisinden dolayı razı geldik. Vatan, millet derdi yokmuş. Dostunu, düşmanını kendi seçecekmiş. Polat, Yusuf'un çocukluğunu kaçırdı ama ergenliğine kesinlikle yetişti. Bu ne manasız bir isyan yahu? Pis ergen!
Ceset görmeden inanmam. Hem, üç kulhu bir elham da okurdu. Okumadı...Onda Polat Alemdar mayası var, yamuk olmaz diyordum ama ne yapalım, çocuk dedeye çekmiş arkadaşlar. Polat uzak durmakla iyi yapıyor valla böyle Yusuf evlat olsa sevilmez. Nitekim Cahit de sevemedi ki mekanına kadar gitti. Güzel esip gürlediler ama Cahit’ciğim, Yusuf’un “kafana sıkarım” tehdidine tek kelime edemedin ya vallahi gözümdeki karizman sağlam çizildi...
Ariel odaya öyle bir dalıyor ki önüne geleni tokatlayacak sanıyorum. Bütün dertleri Mervan Ağa yerine bir isim bulmak. Ariel’in projesini takdir ettim doğrusu. Geçmişi olan birinden ziyade geçmişine senin yön verebileceğin biri olması uzun vadede de çok işe yarar. Şimdiden bulacakları ismi çok merak ediyorum. Karakteri gereği karizmatik olacaktır.
Polat, haritalardan falan Kemancı'nın adresi bulur da durur mu? Soluğu otelde aldı. Çatıya kadar çıktı ama çatıda kovan bulmasına şaşırdım doğrusu. O kadar usta bir nişancı kovanını öyle bırakıp da gitmez. Yine de manzarasından dolayı bu konuda daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Polat bile “bir akşam gelip kurulmak lazım” der gibi bakıyordu.
Bizimkiler yerde Kemancı ararken o bir kez daha göklerde göründü ve hesabı kesti. Bu açıdan enfesti diyebilirim. Polat ilk defa yerinden bile kıpırdayamadı. Fakat bizim de ona yollamak istediğimiz bir mesajımız var ve bu konuda çok ısrarlıyız. Mevlam ısrarı severmiş, bize Dağlı’yı yolladı. Ne zamandır Dağlı gibi bir adam bekliyorduk. Bir anda yıllar öncesine ışınlandık. Polat yine racon kesiyordu. Dağlı yatsın kalksın Polat’ın acelesi olduğu için dua etsin. Zira vakit bolluğunda kafa kesmişliği de vardır.Al, sustum..
Gölge bölüm boyunca söylendi durdu. "Çok fazla hareket var” diyor. Ortada çok fazla hareket varsa ve bunu okuyamıyorsan kurban sensindir Gölge! Bu çeneye vurmalar, durumu okuyamamalar... Endişelenmeye başlıyorum artık. Final sahnesinde biraz toparladı ama Gölge hala söylediklerini yapabilecek adam kudretinden çok uzakta...
Gelelim bölümün en keyifli anlarına... Fehmi, “şirketi beraber idare edeceksiniz” ile başlayan konuşmasını “Yusuf, başgan sensin” ile bitirince resmen keyiften mayıştım. Batuhan Güney oyunculuğun tedrisatından geçmiş biri değil. Daha öğreneceği çok şey var ama inanıyorum demeyeyim, biliyorum ki eğer bırakmaz ve kendini geliştirmeye adarsa ileride muazzam bir oyuncu olacak. O hamur fazlasıyla mevcut. Fehmi kararı açıkladığında verdiği tepki, yüz ifadesi, duruşu gerçekten nefisti.
Yıllarca sürecek tatilime nereden başlasam acaba...
Kenan sonradan abisine desteğini açıkladı ama Vadi seyircisi bunun anlamını bilir. Ortalık çok karışacak aga! Hele Kenan bir de Yusuf’un öz olmadığını öğrenirse yapabileceklerini hayal dahi edemiyorum. İçindeki kardeş sevgisinin gücünden eminiz amma velakin haksızlığa uğradığından da, başkanlığı hak ettiğinden de adı gibi emin. Bu fikirle sessiz, sakin kalması imkansız. Kenan, Karun’u dahi şaşırtacaktır. Tabii Karun o kadar uzun yaşarsa… Hangi açıdan bakarsak bakalım gelecek bölümler için muazzam bir hamle oldu ve Kenan karakterinde eksik olan tek şey de tamamlanmış oldu. Motivasyon!..
Dağlı sayesinde Kemancı’nın geldiği olta hakikaten çok kolay oldu. Vadi’de işler asla bu kadar kolay olmaz. Hele ki Kemancı’nın durumdan haberdar olduğunu görünce işte bu sefer bölüm sonunda heyecanlandım. Polat ve Cahit’in içeride buldukları cesedin kime ait olduğuna dair hiçbir fikrim yok fakat amaç toryumla ilgilenenler olunca sanırım bilim insanlarından birisi. Zira Kemancı, Polat’a “sen beni yakalayamazsın” mesajı verirken “işlerimi aksatamazsın” da demek isteyecektir. Şimdi bir evin içinde yine pusudalar. Tehlike evin içinde mi, dışında mı belli değil. Dışarıda keskin nişancı var diye saklansınlar mı, evde bomba var diye dışarı mı fırlasınlar?
Kurtlar Vadisi Pusu 290. Bölümü gerçekten keyifliydi. Sofradan memnun kalktım. Umarım sezon finaline kadar bu keyfimiz artar da eksilmez.
Haftaya görüşürüz...