Komedi Kralı

Yeni simgemiz;

images
 
Her zaman bütün yaş grubuna hitap eden Sihirli Annem artık hafta içi hergün 17:15'te.Bugün o gün!Kaçırmıyoruz.Kaçıranlara süt yok ona göre!

ImageView.ashx
 
En iyi kanal sitesi Kanal D'nin sanırım.Her bakımdan eziyor diğer kanalları.Star,Atv filan bari iyi webmasterlarla çalışsınlarda site bakımından iyi olup belki siteye reklam alırlar.Yoksa tv'den para kazanamayacaklar.
 
Umutsuz ev kadınları denilmiş ama ev hanımları değilmiydi o ya?Heralde sosyete hayatında Ev kadınları deniliyor.
 
soğuk kış gecelerinde elimizde bir nescafe ile twitter keyfi yapmak için; Beyler twitter'ımızı tekrar vereyim;

Twitter
 
Öyle Bir Geçer Zaman ki'de birşey dikkatimi çekti.Dizidekiler zengin ve mutlu olunca izleme zevki kalmıyor.Mete tekrar psikopat olsa daha iyi olacak.Birde Ali Kaptan çok ezik olmuş.Tekrar düzgünleşip kötülük yapıp gargamel gibi biri olmasını istiyoruz;

images
 
Küçükken şirine hayallerimi süslüyordu.Sanırım o zaman şizofrendim...Hatırlıyorumda şirinler gibi mavi olmak için boya kutusuna kafamı soktum diyecek bazı çocuklar kadar mal değilim.Çocukluğum değişik ve erken ergenlikle geçti ama bunu yapacak kadar down sendromlu değildim.

images
 
Çocukluktan konu açmışken;

Bakkaldan aldığım pokemon topunun içinden pikachu çıkmasını beklerken çikolata çıkmıştı...Çok büyük bir hayal kırıklığıyla gece yatıp okula gidip önümüze gelene 100 tekme oynayıp sinirimi kızlardan almıştım.
 
Birde ilkokulda Gülden adında birini seviyordum.Arif diye bir çocuk vardı.Onun laklakı vardı.Benim neden lak lak'ım yok ulaynnn diye bağırınca müdür beni disiplin kuruluna gönderdi...

Sonra gidip leblebiciyle anamın bakır sahanını çalıp satarak 10 liralık şeyi 2.5'e satarak kazık yedim.Allahtan erkektim o kazıkla yoksa 3-4 çocuk doğururdum.Sonra bakkal amcada 5 liralık şeyi bana 2.5'e verdi.Aklınca yardım ediyor.Bende onu kazıkladım aslında.Banane yardımdan.Sonra Gülden'e hava atayım derken kızın kafasına geldi lak lak.O günden beri görüşmüyoruz.

@Öyle Bir Geçer Zaman ki.
 
Son düzenleme:
Dizi özetlerinin 2 saat olacağını öğrendim.2 Saatte yeni bölüm ile pt2'ye dizi kaygısı kalmayacak kanalların.
 
[h=1]Baykuş Kral'ın suçu ne?[/h]
baykus-4-300x194.jpg


'Yandı tutuştu bütün orman/Hayvanlar kaçıştı, kuşlar uçtu/Siyah, soğuk gece kaldı/Baykuş kral gözlerini açtı!'
Okan Bayülgen ve ekibi her sezonda programlarını yeni bir tema üzerine oturtturur.. Biliyosunuz.. Ve bu temalar programların jenerik şarkısıyla belirgin hale gelir.. (Bu şarkılardan bir albüm yapılsa fena olmaz hani..) Yukarıdaki sözler Kraliyet Ailesi programlarının bu sezonki jenerik şarkısından arak
icon_smile.gif
Hatta şarkı şöyle devam ediyor:
'Terketti ormanı kral/Soğuk betona kondu/Yandı gözleri ışıklarından/Bu yeni orman, zordu!'
Bu son derece anlamlı satırlardan anlaşılıyor ki: Bu sezon Makina ekibi'nin derdi; şu hepimizin ağzında dolaşan ama pek azımızın bildiği 'Tabiat Ana'nın, 'medeniyet' denen dişsiz canavar sayesinde (!) katlediliyor olması!
Tüketim çılgınlığı, ekonomik ve teknolojik kölelik vb.. Şarkı o kadar vurucu ki, alttan alttan mesajları giydiriyor insana.. Bu konuya manyaklık derecesinde takıntılı olduğum için, soruyorum ben de kendime: 'Sahi, ne zaman bu hale geldik? Nasıl geldik? İki ağaç dalını saatlerce birbirine sürterek ateş çıkaran bir ırk, nasıl teknolojiye bu kadar bağımlı hale geldi?' Bütün bu sorulara cevaben; 'Herhalde bi yerlerde hata yapmış olmalıyız?!' demekten kendimi alamıyorum..
Evet, hataların en büyüğünü yaptık biz insanlar.. Üstelik bunu bulmak o kadar da zor değil.. Apaçık ortada.. Gözümüzün önünde..
Herşeyden önce: kim olduğunu unuttu insanoğlu.. Nereden geldiğini unuttu.. Bir zamanlar mağaralarda yaşadığını.. Deriden veya yapraklardan yapılma uyduruk kıyafetler giydiğini.. Yırtıcılardan köşe bucak kaçtığı dönemleri.. Tekerleği icat ederken veya mağara duvarlarına resim yaparken hissettiği heyecanı unuttu.. Ve bence en büyük yanlışı da bu oldu.. Bütün bir ırkı felakete götüren bir yanlış.. Kendi zekamızdan başımız döndü.. 'Üstün ırkız' diye bi havalara girdik.. Yaratıcı'nın en değerlisiydik, yarattıklarını en hızlı yok eden de biz olduk.. Alkış..
'Medeniyet' kılıfı altında yaptığımız hatalar cezasız kalmayacaktı elbet.. Doğaya ve diğer canlılara karşı kayıtsızlığımızın bedeli, kalabalık metropollerde yaşadığımız korkunç yalnızlık duygusu oldu..
Şimdi kontörümüz bittiğinde, bilgisayarımıza virüs girdiğinde, 'tweetlerimizi' göremediğimizde, en basiti elektrik kesildiğinde hayat duruyor bizim için.. AVM'den başka gezecek yerimiz yok.. Sürekli satın alıyor, satın alıyor ve satın alıyoruz..
Ormandan bu yana mutlu edici bir gelişme gerçekten de yok! Bunu kabul ettiğimizde belki bir arpa boyu yol katetmiş sayılırız.. Madem Baykuş Kral'ın öyküsüyle başladık, onun öyküsüyle de bitirelim:
'Bir orman vardı güzel/Ondan kül bulutu kaldı/Hayat vardı orada/Ondan aptallık kaldı!'

KAYNAK;

Baykuş Kral’ın suçu ne? | Zekeriya Ünal