Sezonun en iyi filmlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Yaz aylarında kitabını okuduğum için karşılacağımız şeylerden az çok haberdardım, bu nedenle daha farklı bir açıdan değerlendirmeye çalışacağım.
Bu tür kitap uyarlamalarında yazarın görev almasını doğru buluyorum, çünkü yazdığı şeyin doğasını en iyi o bildiği için %100 başarıya ulaşılıyor. Bu filmde de Şebnem Burcuoğlu çoğu noktayı atlamadan senaryoya aynen taşımış.
Eleştirmenler hayal ve rüya sahnelerinin azaldığına yakınmışlar, ama benim için sorun olmadı. Ben seviyordum, ama izleyicinin dikkati dağılmasın diye ağırlık vermemeyi tercih etmişler sanırım.
İlk filmde kızların genlerinin doğumlarından itibaren evlilik üzerine kodlandığı anlatılmıştı, 2. filmde ise daha çok aileler arasında yaşanan çatışmalar öne çıkıyor. Tabii bunun için sağlam bir çatışma da olması lazım ki, Hümeyra'nın kadroya dahil edilmesiyle o kısım da hallolunmuş.
Ezgi Mola, gerek oyunculuğuyla, gerek ise kameraya attığı bakış ve mimikleriyle (senaryo gereği tabii) yine döktürerek adeta komedi için yaratıldığını tekrar gösterdi. Keza Murat Yıldırım da iyiydi ve partnerinin karşısında ezilmemeyi başardı. Nevra Serezli ve Hümeyra'dan zaten bahsetmiyorum, Cavide ve Peyker arasındaki atışmalar kesinlikle harikaydı.
Kadronun geri kalanı da iyiydi, ama Efsun'un teyzesi Gül'ü neden dahil etmediklerini hala anlayamadım. İnsan kardeşinin kızının düğününe gelmez mi? Kitapta az da olsa bir yeri vardı, ama burada tamamen es geçilmiş. Ya Ebru Cündübeyoğlu'nu ikna edemediler, ya da bilinçli bir tercih sonucunda böyle oldu.
Filmin en komik sahnesi ise aklıma gelmedi, çünkü çoğu an harikaydı. Bu yüzden saymaya başlasam bitireceğimi sanmıyorum. İlk filmi izlemeyip bunu merak edenler varsa önce ona baksın, sonra da soluğu sinemada alsın. Şiddetle tavsiye ederim.
Bu arada filmde de sık sık geçtiği gibi;
"Kitabı filmi ile yargılama!"
8,5/10
