Filmi cumartesi günü sinemada izledim. Öncelikle bu film kesinlikle çocuklara göre değil. Her ne kadar 13+ almış olsa da, 15+'lık birçok sahne var. Benim izlediğim salonda yaşı tutan çocuklar vardı, ama sosyal medyaya göre 8-9 yaşındaki çocuklar bile alınmış; burada da görev bilinçli ebeveynlere düşüyor tabii.
Çizgi romanı bugüne kadar hiç okumadım, ama içeriği çok daha sert ve "tecavüz mizahı" diyeceğimiz çok farklı bir mizah anlayışı varmış. Filmi ona göre çok daha soft olsa aşırı küfürden rahatsız olacak izleyicilere önerilebilecek bir yapım da değil.
İstanbul tasarımları ve animasyon tekniği kesinlikle harika. Bu proje üzerine 10 yıldan fazla çalışılmış ve ortaya çıkan sonucun iç açıcı olduğunu söyleyebilirim. Bizde animasyon kalitesi Köstebekgiller, Pırdino, Allah'ın Sadık Kulu, Evliya Çelebi, Uzay Kuvvetleri vs. seviyesinde dolaşsa da Kötü Kedi Şerafettin, her anlamda fark yaratan kaliteli bir yapım olmuş.
Senaryonun aksiyonu da, komedisi de, hatta dramı da dozundaydı; ama senaryo daha iyi olabilirdi. Sanırım ilk filmde tekniği gösterip muhtemel devamında da ikincisinde tekste daha ağırlık verecekler. Bir diğer sorun da Çizer karakterinin ikide bir ölüp dirilmesiydi; senaristler o konuda birazcık dozu kaçırmış sanki.
Bu arada Pixar karşılaştırmalarını da biraz yersiz buluyorum, çünkü Inside Out, Wall-E, Toy Story serisi, Finding Nemo, Up, Ratatouille, Monsters Inc. ve diğerleri tekniğiyle değil (o kısmı çoktan halletmişlerdi zaten), yüreklere dokunan senaryolarıyla akılda kalan başyapıtlardı. Şero'nun o aşamalara gelmesine daha çok var.
Bir alkışı da seslendirme kadrosuna gönderiyorum. Bazen ne dediği anlaşılmasa da Uğur Yücel iyi bir Şero olmuş. Demet Evgar'ın seslendirdiği iki karakterden Misket'e pek gerek yoktu, Tacettin'e de biraz daha farklı bir ses bulunabilirdi; ama bu zorluğun altından başarıyla kalkmış. Evgar gibi Okan Yalabık da yine iki karaktere sesiyle hayat vermiş.
Öte yandan karakterlerine farklı bir boyut katan Güven Kıraç ile Gökçe Özyol, kadroda olduğunu bildiğim halde kendi sesini olduğunu en başlarda anlamadığım Ahmet Mümtaz Taylan, karakteri çok çabuk harcanan Yekta Kopan, sırf bakkal karakteri Trakyalı olduğu için rol verildiğini düşündüğüm ve sanki Akasya Durağı'ndaki Osman'ı izliyormuş gibi hissettiren Cezmi Baskın ve Ayşen Gruda da filme renk katmış.
Sonuç olarak mutlaka şans verilmesi gereken bir yapım. Eğer siz bu filme para kazandırmazsanız, Bizans Oyunları, Hep Yek, Şevkat Yerimdar gibi saçma sapan filmler daha da artacak ve bu tür alternatif yapımları çok az görebileceğiz. Bu yüzden karakterlere hakim olmasanız da destek vermek için bir gidip görün. Zaten süresi de 82 dakika, göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor.
8/10