2018 Green Book / Yeşil Rehber - Film Yorumları

Ben bunu izleyeli bayağı oldu ya, ama en iyi film adayları arasından en çok samimi gelen film bu oldu. Cidden sevdim, öyle büyüüük bir film değil ama Viggo Mortensen ve Mahershala Ali'nin yarattıkları karakterlere ve dostluklarına inandım. 7,5 versem az olacak 8 de çok olacak bilemedim. Neyse bugün iyi günümdeyim hadi. 8/10

Yol filminden ziyade bir ders çıkarma filmi ve gerçekten de ağızda güzel bir tat bırakıyor. Filmi konusundan ziyade Aragorn ve Maşallah Ali sırtlıyor. Senaryosu kısmen yaşanmış olaylardan kısmen de ırkçılık kurgusundan olduğu için herhangi bir kopukluk olmadan film tamamlanıyor. Yönetmenliği ise en zayıf bulduğum kısmı, yol filmi olmasına rağmen sıradanlığı aşamamış bir çekim söz konusu.

Filmde bir şeyler eksik olmaktan ziyade, kapasitesi sınırlı. Konu normal, anlatım sıradan, herhangi bir vuruculuğu etkileyiciliği yok. Çerezlik tabiri ağır kaçar ama ailecek izlenecek çerezlik üstü kayda değer filmlerden.

7.0/10

Yılın en beğendiğim filmi kesinlikle. Kafamıza kafamıza siyahi temalı film atılan şu son yıllarda bir inci tanesi gibi sıyrılıyor aradan. 12 Years A Slave kalitesinde bana göre. Tarz olarak çok farklılar ama etki olarak farklılar diyemem. Bu konunun yol temasına yedirilmesi ve vereceği mesajları aralara başarılı bir şekilde serpiştirmesi filmi değerli kılıyor. Tabi bunu güzel bir mizahla ve hoş ikili diyaloglarla süslüyor film. Gözümüze gözümüze sokularak bak siyahileri ezdiler, şöyle yaptılar böyle yaptılar denmiyor. Benim ilgimi çeken nokta bu oldu kesinlikle. Aldığı orjinal senaryo Oscar'ını sonuna kadar hak ediyor.

Viggo Mortensen önce Captain Fantastic sonra bu filmle tekrar ben varım dedi. Adam iyi oyuncu gerçekten. Adaylığı hak etmiş, ödülü alsa niye aldı demem ama güçlü en iyi erkek kategorisinde arkada kalmış. Mahershala Ali de Moonlight'ın yegane tatlarından biriydi, burada ise Doc gibi bir karakteri hissettirdi bize. O sanatçı kibrini, yaşadığı saçmalıklar karşısındaki tavrını sonuna kadar geçirdi seyirciye. Aldığı Oscar hakkıdır.

Bu filmi 2016 yılında bir çok kişi ve tabi ki Akademi tarafından es geçilen Loving'e benzettim. O da siyahi temalı bir filmdi ama filmin o kadar naif ve hoş bir tadı vardı ki benzerlerinden büyük bir titizlikle sivriliyordu. Green Book da aynı şekil bir tat bırakıyor filmden keyif bir tatla, yüzünüzde bir tebessümle ayrılıyorsunuz.

9/10

Bu sezon izlediğim en iyi filmlerden biri oldu benimde. Çok beğendim. Irkçılık klişeleri mi yoksa gerçekleri mi arada kaldım. Bi kısmı gerçek bi kısmı klişeydi galiba.


Senaryo kısaca dolu doluydu. Hiç boş bir sahne izlemedim. Tony'nin şiirler konusunda ki gelişimi bile çok gerekliydi hatta ailesinin diğer kadınlarının kıskançlığı bile çok doğal samimiydi. Hepsini beğendim.

Oyunculuklarda çok yerli yerindeydi. Viggo Mertensen harika oynamış. Role o kadar yakışmış ki izlemeye doyamadım. Mahershala Ali ise iyiydi ama biraz donuk bir roldü. Çok olağan üstü bi performans göremedim. Hee moonlightta ki rolünün aksine bir rol ile karşımızda oluşu ilgi çekiciydi ama çok zorlanacağı bir rol değildir bence. Oscar'ı tam olarak hakettigini düşünmüyorum.

Çekimleri çok beğenmedim. Müziklerde bana hitap etmedi. Özellikle piyano sahneleri biraz sıkıcı geldi.

8.5/10

Aslında yol temalı filmleri sevmeme rağmen biyografi filmi olması dolayısıyla kesin sıkıcı bir filmdir diye düşünüyordum. Ancak izledikten sonra yanıldığımı fark ettim. Hatta bitmesini hiç istemedim bile. Her şeyiyle mükemmel bir filmdi. İzledikten sonra güzel bir tat bıraktı. Vermiş olduğu mesajlar, sıfırdan kurulan dostluk ilişkisi, karakterlerin değişimi falan çok iyi yansıtılmış. Hem duygulandırdı, hem düşündürdü hem de güldürdü. Filmde geçen diyaloglara hayran olmamak elde değil.

Viggo Mortensen ve Marshala Ali efsane performans sergilemişler. İkisi dışında zaten kimsenin de filme kattığı bir şey yok aslında. Ama Tony karakterini daha çok sevdim açıkçası. Çoğu sahnede sesli güldürdü.


"Dünya ilk adımı karşıdan bekleyen yalnız insanlarla dolu.." Bu sözden sonra ortalık alev aldı

9/10