Teşekkür
Favori Gazete'nin Logosunu hazırlayan cevaa arkadaşımıza teşekkür ederiz.
Favori Gazete - Özgür Türkiye'nin Sesi
Favori Gazete - Gündem
Van'da Acı Büyüyor
Van'da meydana gelen 7.2'lik deprem nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 570'e yükseldi. Yaralı vatandaşların sayısı 2 bin 555'e, enkazdan sağ çıkarılanların sayısı ise 187'ye ulaştı.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, (AFAD) bugün itibariyle Erciş Depremi'nde 570 kişinin öldüğünü, 2 bin 555 kişinin yaralandığını açıkladı.Deprem bölgesinde havanın soğuması ve zaman zaman da yağmurun etkili olması nedeniyle depremzedeler güç şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. En vahim haberse Van Valisi'nden geldi. Van Valisi Münir Karaloğlu, 2 bin 200 konutun kullanılamaz halde olduğunu belirttiği köylerde henüz bir çalışmanın olmadığını söyledi. Kışın Van'da çok sert geçtiğinin altını çizen Karaloğlu, 'Kışı çadırda geçirme imkânımız yok. Önce prefabrik ev daha sonrada kalıcı konutlar yapılmalı' dedi.
269 HASTAYA NAKİL
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında 'Birliğe Çağrı Platformu' üyesi 23 STK Başkanı Van'a giderek incelemelerde bulundu. İlk olarak Van'da bulunan Sivil Savunma Bölge Müdürlüğü'ndeki kriz merkezini ziyaret eden platform üyelerine bölgedeki durumu anlatan Vali Münir Karaloğlu, il merkezinde 6 binanın tamamen yıkıldığını, 3 binada arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini, Erciş'te ise 85 binanın yıkıldığını 65 binada çalışmaların devam ettiğini anlattı. Karaloğlu, Erciş'te 1709 kişinin arama kurtarma çalışmasında görev yaptığını belirterek, 6 helikopterin, 2 ambulans uçağın çevre illere 269 hastayı nakil ettiğini söyledi.
GÖÇ HAZIRLIĞI VAR
Halen çadır almayanlar evlerinin çevresine kurdukları derme çatma baraka ve naylondan yapılan barınaklarda yaşamlarını sürdürmeye çalışırken çocukların hastalanmaya başladığı belirtildi. Depremde evleri ağır hasar gören aileler yıkılmak üzere olan evlerine girerek eşyalarını binalardan çıkarmaya çalışıyor. Bazı kişiler balkon ve pencerelerden halatlara bağladıkları eşyalarını sarkıtarak kurtarmaya çalışırken bazı aileler başka kentlere göç etmeye hazırlanıyor.
HASTALARIN DURUMU İYİ
Depremin ardından Türkiye'nin dört bir yanından bölgeye gelen sağlık ekipleri, yoğun bir çalışma yürütüyor. Erciş ilçe spor salonunda oluşturulan Sahra Hastanesi'ndeki sağlık organizasyonundan sorumlu İstanbul Sağlık Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Doğaç Niyazi Özçelik, 'Transfer ve nakil çalışmalarında görev alıyoruz, 2 bölgede hastane kurduk, 1'i poliklinik, 3 bölgede hizmet veriyoruz. Kalbi durmuş pek çok hastayı çevirdik. Yoğun bakımlara gönderdik. Kurtardığımız hastaların pek çoğunu yaşattık' dedi.
ÖN HASAR TESPİT RAPORUNDA SON DURUM
Van'da meydana gelen deprem sonrasında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından görevlendirilen teknik ekip bölgede dün başlayan başlanan ön hasar tespit çalışmalarına devam ediyor. Yapılan hasar tespit çalışmalarında, Van İli Merkez İlçesi, köyleri ve Erciş İlçesi merkez mahallelerinde bugün saat 10.00 itibari ile toplam 7069 bina incelendi.
PKK Durmak Bilmiyor: 2 Şehit
OSMANİYE'de Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait öğrenci yurdunun önünde görev yapan 3 trafik polisine PKK'lı teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırıda 2 polis memuru şehit oldu, 1 polis memuru da ağır yaralandı. Kaçan teröristlerden 1'i çıkan çatışmada ölü olarak ele geçirildi.
Olay, saat 13.15 sıralarında merkez Fakıuşağı Mahallesi'ndeki üniversite bölgesindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait öğrenci yurdu önünde meydana geldi. Henüz plakası belirlenemeyen hafif ticari araçla gelen ve 4 kişi olduğu sanılan PKK'lı teröristler, yol kenarına park ettikleri 80 A 5440 plakalı resmi otomobilden inerek yurt binası önünde görev yapan 3 trafik polisine uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Saldırıda 2 polis memuru olay yerinde şehit olurken, 1 polis memuru da ağır yaralandı. Saldırganlar, olay yerinden geldikleri araçla hızla uzaklaştı.
Amanos Dağları'nın eteğindeki Zorkun Yaylası'na doğru kaçan PKK'lılar, araçlarını Orman İşletme Müdürlüğü'nün yakınlarında terk ederek yaya olarak ormanın içine girdi. Jandarma ve polisin Özel Hareket timleri de bölgeye sevk edildi. Güvenlik güçleri, Karacalar Mevkii'nde karşılaştıkları teröristlerle çatışmaya girdi. Çatışmada 1 terörist ölü olarak geçirildi, diğerleri ise sık ormanın içine kaçtı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri sırasında saldırıyı duyan Osmaniye Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren de olay yerine gelerek saldırı ve operasyonla ilgili bilgi aldı.
DHA
İngiliz Polisi PKK'ya Büyük Darbe Vurdu
PKK üzerindeki baskısını son aylarda artıran İngiliz güvenlik güçleri, dün akşam saatlerinde, PKK mensuplarının şehir merkezindeki St Paul's kadetrali önünde kurdukları eylem çadırını bastı.
Londra'nın en büyük katedrali olan St. Paul katedrali ile Londra Borsası yakınlarında iki haftadır kurdukları çadırlar ile kapitalizmi ve işsizliği protesto eden gençlerin arasına karışan PKK'lılar, kurdukları çadırla örgüt propagandası yapıyorlardı.
Ancak, polisten alınan bilgilere göre, Scotland Yard'ı arayan bir kişinin "PKK'lıların çadırında silah gördüğünü" söylemesi üzerine gerçekleştirilen baskında gözaltına alınanlar olduğu kaydediliyor.
İngiliz siyasi gözlemciler, Londra'daki güvenlik birimlerinin son aylarda örgüte uyguladığı baskıların yoğunlaşmasına paralel olarak, PKK yandaşlarının da eylemlerini artırdıkları değerlendirmesinde bulunuyorlar.
İngiliz İstihbarat Servisi MI5, geçtiğimiz Haziran ayında Örgütün İngiltere sorumlusu Ali Engizek'i Almanya'ya sınırdışı etmişti. Geçtiğimiz günlerde çeşitli İngiliz medya organlarını işgal girişiminde bulunan Londra'daki PKK'lılar, örgüt üzerinde artan baskıları protesto etmek için iki gün önce de İngiliz Başbakanlık binası önünde bir gösteri düzenlemişlerdi.
DHA - Londra
Favori Gazete Sayı 7 - 28 Ekim 2011
Van Yardımlarında Sözün Bittiği Yer
Radikal gazetesi yazarı Pınar Öğünç, bugünkü köşesinde vicdanları adeta yaralayacak bir olayı kaleme aldı. Van'a giden yardımların içinden, taş, bayrak, mayo, abiye ve gece elbisesi çıktığı iddialarını...
İŞTE O YAZI...
Ne faşizm ne de şuursuzluk doğal afettir
Bir yardım kolisinde taş, bayrak, diğerinde mayo, abiye gece elbisesi... Van depremi uzakları da salladı
Kriz anları, normal hallerde daha kolay perdelenebilecek arazları nasıl da su yüzüne çıkarıyor. Kriz anlarında, hakikat nasıl da kendini üçe katlayarak suratımızda patlıyor.
Van'ın yaşadığı depremle, çok uzaklardaki bir sürü kolon ve kiriş de sallandı durduğu yerde. Şaşırdık mı emin değilim? Şimdiye dek Kürt bölgelerinde yaşanan depremler sonrasında, geciken yardımı protesto etmek isteyenler kaç defa biber gazı yedi bu ülkede! Canı yanmış, canlarını enkazlar altında bırakmış, evi yurdu kalmamış insanlar, her şeyin üzerine biber gazı da yediler, sadece Kürt oldukları için bunu hak ettiklerini de duydular birilerinden. Faşizm bir doğal afet değil.
'Öfkelerinde boğulsunlar'
Van'a yollanan paketler içinden taş, sopa ve bayrak çıktığını duyduğumda önce inanamadım, inanmak istemedim. Bir yandan ortalıktaki bilgi ve duyum enflasyonu içinde bunun sadece manipülasyon amacıyla türetilmiş olabileceği ihtimalini hatırlattım kendime. Ta ki Van merkezli Mavi Göl Kadın Derneği'nden Suna Şahin'le konuşana kadar. Suna Abla, bir ayakkabı fabrikasından işçi emeklisi. 2007'de yedi arkadaş bir araya gelip bu derneği kurdular. Yoğun göç alan şehirde, bunun acısını en fazla çeken kadınlara hukuk, sağlık, dil, toplumsal cinsiyet üzerine eğitimler vermeye başladılar. Kursları gerçekten çok kadının hayatını değiştirdi.
İşte şimdi dışarıda, çadırsız, altıncı katında yaşadığı bina oturulamaz durumda. Dernek binası da hasarlı. PTT'yle gelen paketlerde arkadaşları bizzat görmüş sözü edilen çakıl taşlarını, tahta parçalarını. 'Bayrak yollasınlar, sonuçta bizim de bayrağımızdır. Onu mesele etmeyiz. Ama taş nedir?' diye soruyor. Cevap vermek zor.
'Sanıyorlar ki Yozgat'ta deprem olsa biz gitmeyeceğiz koşarak. Kürt çocukları taş atıyorsa tepkilerini başka hiçbir biçimde gösteremediklerindendir. Bir afette, böyle bir zamanda aklına böyle bir şey yapmak gelenler öfkelerinde boğulsun istiyorum' diyor.
Herkes söylüyor, temel mesele çadır. Suna Abla, kendi yaptıkları, yanları açık, çadırımsı bir tentenin altında sabahlıyor. Bir gram uyku yok. Kaybettiği yakınları için merkezden Erciş'e gitmiş de insanların taziyeleri kabul etmek için bile sığınabilecekleri bir çadır olmadığını anlatıyor.
Depremzedeye mayo
Bir de kaş derken göz çıkaran, Van'a giden yardım kolilerine parmakarası terlik, mini etek, mayo, hatta taşlı, pullu payetli tuvalet yollayan var. Buna da baştan inanamamıştım. Ama İstanbul'da paketleyen ekiplerden şahitler belgelemiş bile. Bir de kirli battaniyelerini, kokan kazaklarını paketleyenler mevcut utanmadan. Kışlıkları çıkarırken eskileri ayırıyor yani, ev temizlensin istiyor...
Bu da başka bir orta sınıf arazı işte. Yardım onlar için dikey bir faaliyettir. Yüce gönüllerinden 'aşağı' doğru iner. Artık sahip olmak istemedikleriyle 'yardım' ederler ancak. Deprem bölgesine abiye tuvalet yahut mayo yollamak, en terbiyeli biçimde 'şuursuzluk' olarak tarif edilebilir.
Suna Abla benim kadar sert değil. 'Yine de yardım etmek istemiş işte. Demek Doğu'yu hayatında görmemiş. Zaten bu bölünmeler de bu yüzden oluyor. Çoğumuz çorapla, pijamayla kaldık. Tuvalet yolluyorlar ama bizim şu an girecek tuvaletimiz yok. Onu bilseler iyi olurdu.'
Orta sınıf şuursuzluğu da bir doğal afet değil.
Favori Gazete - Diğer Haberler
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, (AFAD) bugün itibariyle Erciş Depremi'nde 570 kişinin öldüğünü, 2 bin 555 kişinin yaralandığını açıkladı.Deprem bölgesinde havanın soğuması ve zaman zaman da yağmurun etkili olması nedeniyle depremzedeler güç şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. En vahim haberse Van Valisi'nden geldi. Van Valisi Münir Karaloğlu, 2 bin 200 konutun kullanılamaz halde olduğunu belirttiği köylerde henüz bir çalışmanın olmadığını söyledi. Kışın Van'da çok sert geçtiğinin altını çizen Karaloğlu, 'Kışı çadırda geçirme imkânımız yok. Önce prefabrik ev daha sonrada kalıcı konutlar yapılmalı' dedi.
269 HASTAYA NAKİL
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında 'Birliğe Çağrı Platformu' üyesi 23 STK Başkanı Van'a giderek incelemelerde bulundu. İlk olarak Van'da bulunan Sivil Savunma Bölge Müdürlüğü'ndeki kriz merkezini ziyaret eden platform üyelerine bölgedeki durumu anlatan Vali Münir Karaloğlu, il merkezinde 6 binanın tamamen yıkıldığını, 3 binada arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini, Erciş'te ise 85 binanın yıkıldığını 65 binada çalışmaların devam ettiğini anlattı. Karaloğlu, Erciş'te 1709 kişinin arama kurtarma çalışmasında görev yaptığını belirterek, 6 helikopterin, 2 ambulans uçağın çevre illere 269 hastayı nakil ettiğini söyledi.
GÖÇ HAZIRLIĞI VAR
Halen çadır almayanlar evlerinin çevresine kurdukları derme çatma baraka ve naylondan yapılan barınaklarda yaşamlarını sürdürmeye çalışırken çocukların hastalanmaya başladığı belirtildi. Depremde evleri ağır hasar gören aileler yıkılmak üzere olan evlerine girerek eşyalarını binalardan çıkarmaya çalışıyor. Bazı kişiler balkon ve pencerelerden halatlara bağladıkları eşyalarını sarkıtarak kurtarmaya çalışırken bazı aileler başka kentlere göç etmeye hazırlanıyor.
HASTALARIN DURUMU İYİ
Depremin ardından Türkiye'nin dört bir yanından bölgeye gelen sağlık ekipleri, yoğun bir çalışma yürütüyor. Erciş ilçe spor salonunda oluşturulan Sahra Hastanesi'ndeki sağlık organizasyonundan sorumlu İstanbul Sağlık Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Doğaç Niyazi Özçelik, 'Transfer ve nakil çalışmalarında görev alıyoruz, 2 bölgede hastane kurduk, 1'i poliklinik, 3 bölgede hizmet veriyoruz. Kalbi durmuş pek çok hastayı çevirdik. Yoğun bakımlara gönderdik. Kurtardığımız hastaların pek çoğunu yaşattık' dedi.
ÖN HASAR TESPİT RAPORUNDA SON DURUM
Van'da meydana gelen deprem sonrasında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından görevlendirilen teknik ekip bölgede dün başlayan başlanan ön hasar tespit çalışmalarına devam ediyor. Yapılan hasar tespit çalışmalarında, Van İli Merkez İlçesi, köyleri ve Erciş İlçesi merkez mahallelerinde bugün saat 10.00 itibari ile toplam 7069 bina incelendi.
PKK Durmak Bilmiyor: 2 Şehit
OSMANİYE'de Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait öğrenci yurdunun önünde görev yapan 3 trafik polisine PKK'lı teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırıda 2 polis memuru şehit oldu, 1 polis memuru da ağır yaralandı. Kaçan teröristlerden 1'i çıkan çatışmada ölü olarak ele geçirildi.
Olay, saat 13.15 sıralarında merkez Fakıuşağı Mahallesi'ndeki üniversite bölgesindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait öğrenci yurdu önünde meydana geldi. Henüz plakası belirlenemeyen hafif ticari araçla gelen ve 4 kişi olduğu sanılan PKK'lı teröristler, yol kenarına park ettikleri 80 A 5440 plakalı resmi otomobilden inerek yurt binası önünde görev yapan 3 trafik polisine uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Saldırıda 2 polis memuru olay yerinde şehit olurken, 1 polis memuru da ağır yaralandı. Saldırganlar, olay yerinden geldikleri araçla hızla uzaklaştı.
Amanos Dağları'nın eteğindeki Zorkun Yaylası'na doğru kaçan PKK'lılar, araçlarını Orman İşletme Müdürlüğü'nün yakınlarında terk ederek yaya olarak ormanın içine girdi. Jandarma ve polisin Özel Hareket timleri de bölgeye sevk edildi. Güvenlik güçleri, Karacalar Mevkii'nde karşılaştıkları teröristlerle çatışmaya girdi. Çatışmada 1 terörist ölü olarak geçirildi, diğerleri ise sık ormanın içine kaçtı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri sırasında saldırıyı duyan Osmaniye Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren de olay yerine gelerek saldırı ve operasyonla ilgili bilgi aldı.
DHA
İngiliz Polisi PKK'ya Büyük Darbe Vurdu
PKK üzerindeki baskısını son aylarda artıran İngiliz güvenlik güçleri, dün akşam saatlerinde, PKK mensuplarının şehir merkezindeki St Paul's kadetrali önünde kurdukları eylem çadırını bastı.
Londra'nın en büyük katedrali olan St. Paul katedrali ile Londra Borsası yakınlarında iki haftadır kurdukları çadırlar ile kapitalizmi ve işsizliği protesto eden gençlerin arasına karışan PKK'lılar, kurdukları çadırla örgüt propagandası yapıyorlardı.
Ancak, polisten alınan bilgilere göre, Scotland Yard'ı arayan bir kişinin "PKK'lıların çadırında silah gördüğünü" söylemesi üzerine gerçekleştirilen baskında gözaltına alınanlar olduğu kaydediliyor.
İngiliz siyasi gözlemciler, Londra'daki güvenlik birimlerinin son aylarda örgüte uyguladığı baskıların yoğunlaşmasına paralel olarak, PKK yandaşlarının da eylemlerini artırdıkları değerlendirmesinde bulunuyorlar.
İngiliz İstihbarat Servisi MI5, geçtiğimiz Haziran ayında Örgütün İngiltere sorumlusu Ali Engizek'i Almanya'ya sınırdışı etmişti. Geçtiğimiz günlerde çeşitli İngiliz medya organlarını işgal girişiminde bulunan Londra'daki PKK'lılar, örgüt üzerinde artan baskıları protesto etmek için iki gün önce de İngiliz Başbakanlık binası önünde bir gösteri düzenlemişlerdi.
DHA - Londra
Favori Gazete Sayı 7 - 28 Ekim 2011
Van Yardımlarında Sözün Bittiği Yer
Radikal gazetesi yazarı Pınar Öğünç, bugünkü köşesinde vicdanları adeta yaralayacak bir olayı kaleme aldı. Van'a giden yardımların içinden, taş, bayrak, mayo, abiye ve gece elbisesi çıktığı iddialarını...
İŞTE O YAZI...
Ne faşizm ne de şuursuzluk doğal afettir
Bir yardım kolisinde taş, bayrak, diğerinde mayo, abiye gece elbisesi... Van depremi uzakları da salladı
Kriz anları, normal hallerde daha kolay perdelenebilecek arazları nasıl da su yüzüne çıkarıyor. Kriz anlarında, hakikat nasıl da kendini üçe katlayarak suratımızda patlıyor.
Van'ın yaşadığı depremle, çok uzaklardaki bir sürü kolon ve kiriş de sallandı durduğu yerde. Şaşırdık mı emin değilim? Şimdiye dek Kürt bölgelerinde yaşanan depremler sonrasında, geciken yardımı protesto etmek isteyenler kaç defa biber gazı yedi bu ülkede! Canı yanmış, canlarını enkazlar altında bırakmış, evi yurdu kalmamış insanlar, her şeyin üzerine biber gazı da yediler, sadece Kürt oldukları için bunu hak ettiklerini de duydular birilerinden. Faşizm bir doğal afet değil.
'Öfkelerinde boğulsunlar'
Van'a yollanan paketler içinden taş, sopa ve bayrak çıktığını duyduğumda önce inanamadım, inanmak istemedim. Bir yandan ortalıktaki bilgi ve duyum enflasyonu içinde bunun sadece manipülasyon amacıyla türetilmiş olabileceği ihtimalini hatırlattım kendime. Ta ki Van merkezli Mavi Göl Kadın Derneği'nden Suna Şahin'le konuşana kadar. Suna Abla, bir ayakkabı fabrikasından işçi emeklisi. 2007'de yedi arkadaş bir araya gelip bu derneği kurdular. Yoğun göç alan şehirde, bunun acısını en fazla çeken kadınlara hukuk, sağlık, dil, toplumsal cinsiyet üzerine eğitimler vermeye başladılar. Kursları gerçekten çok kadının hayatını değiştirdi.
İşte şimdi dışarıda, çadırsız, altıncı katında yaşadığı bina oturulamaz durumda. Dernek binası da hasarlı. PTT'yle gelen paketlerde arkadaşları bizzat görmüş sözü edilen çakıl taşlarını, tahta parçalarını. 'Bayrak yollasınlar, sonuçta bizim de bayrağımızdır. Onu mesele etmeyiz. Ama taş nedir?' diye soruyor. Cevap vermek zor.
'Sanıyorlar ki Yozgat'ta deprem olsa biz gitmeyeceğiz koşarak. Kürt çocukları taş atıyorsa tepkilerini başka hiçbir biçimde gösteremediklerindendir. Bir afette, böyle bir zamanda aklına böyle bir şey yapmak gelenler öfkelerinde boğulsun istiyorum' diyor.
Herkes söylüyor, temel mesele çadır. Suna Abla, kendi yaptıkları, yanları açık, çadırımsı bir tentenin altında sabahlıyor. Bir gram uyku yok. Kaybettiği yakınları için merkezden Erciş'e gitmiş de insanların taziyeleri kabul etmek için bile sığınabilecekleri bir çadır olmadığını anlatıyor.
Depremzedeye mayo
Bir de kaş derken göz çıkaran, Van'a giden yardım kolilerine parmakarası terlik, mini etek, mayo, hatta taşlı, pullu payetli tuvalet yollayan var. Buna da baştan inanamamıştım. Ama İstanbul'da paketleyen ekiplerden şahitler belgelemiş bile. Bir de kirli battaniyelerini, kokan kazaklarını paketleyenler mevcut utanmadan. Kışlıkları çıkarırken eskileri ayırıyor yani, ev temizlensin istiyor...
Bu da başka bir orta sınıf arazı işte. Yardım onlar için dikey bir faaliyettir. Yüce gönüllerinden 'aşağı' doğru iner. Artık sahip olmak istemedikleriyle 'yardım' ederler ancak. Deprem bölgesine abiye tuvalet yahut mayo yollamak, en terbiyeli biçimde 'şuursuzluk' olarak tarif edilebilir.
Suna Abla benim kadar sert değil. 'Yine de yardım etmek istemiş işte. Demek Doğu'yu hayatında görmemiş. Zaten bu bölünmeler de bu yüzden oluyor. Çoğumuz çorapla, pijamayla kaldık. Tuvalet yolluyorlar ama bizim şu an girecek tuvaletimiz yok. Onu bilseler iyi olurdu.'
Orta sınıf şuursuzluğu da bir doğal afet değil.
Favori Gazete - Diğer Haberler
Favori Gazete Sayı 7 - 28 Ekim 2011
EA'ın dünya çapında ödüller kazanan oyunu Battlefield 3 piyasada ve Frostbite 2 motor teknolojisini kullanan tek savaş oyunu olan Battlefield 3'ün ön satışları neredeyse 3.000.000 ulaştı.
Yılın en büyük eğlencesi başladı… Bir Electronic Arts, stüdyosu olan DICE bugün dünya çapında 60'ın üzerinde endüstri ödülü kazanan Battlefield 3'ün Avrupa'daki perakende mağazaların raflarını süslemeye başladığını duyurdu. Yaklaşık 3.000.000 ön satış yapan Battlefield 3, EA tarihinin en yüksek savaş oyunu açılış satışı değerine ulaştı.
Oyunun dünyanın dört bir yanındaki hayranları, oyun henüz piyasaya çıkmadan önce videoları 100.000.000'dan fazla kez izleyerek, Battlefield Facebook sayfasını 2.000.000'dan fazla kez 'beğenerek' ve DICE Store üzerinden oyunla ilgili binlerce eşya satın alarak sevgilerini gösterdiler. Ayrıca Eylül betasını indiren toplam 9.500.000 oyuncu EA'in sosyal oyun rekorunu da kırdı; bu süre içinde 42.000.000.000 mermi sıkıldı, 1.600.000.000 kişi öldürüldü, 21.000.000 M-Com istasyonu havaya uçuruldu ve 19.000.000 asker bir bıçağın ucunda can verdi.
Battlefield 3, inanılmaz bir büyüklük hissi ve tamamen yıkılabilir ortamlar yaratan Frostbite 2 oyun motoru ile rakiplerinin önüne geçiyor ve oyuncuların jet uçaklarından tanklara, helikopterlerden ciplere kadar birçok aracı kullanabilmelerine olanak sağlıyor. Battlefield sosyal ağ servisi Battlelog sayesinde oyunun eski ve yeni hayranları, dünyanın en iyi askerleri olma yolunda ilerlerken birbirlerine bağlı kalabilecekler. Orion Publishing oyuna eşlik etmek üzere, tecrübeli SAS subayı ve Bravo Two Zero'nun bestseller yazarı Andy McNab ile Peter Grimsdale tarafından kaleme alınan Battlefield 3: The Russian ismindeki romanı da piyasaya sürecek. McNab ayrıca oyunun tek kişilik, işbirliği ve multiplayer seferlerinde günümüz savaşlarının gerçekçiliğinin ve sertliğinin yansıtılabilmesi için DICE ekibiyle birlikte çalıştı.
Battlefield serisi 2002 yılında başlamış ve son on yılda uluslararası alanda büyük başarılara imza atmıştır. Merkezi İsveç'in Stockholm şehrinde bulunan DICE tarafından geliştirilen seri bugüne kadar 40.000.000 üzerinde satmıştır. DICE, Battlefield serisinde, ilk oyun Battlefield 1942'den bugüne kadar 17 oyun ve genişleme paketi çıkarmıştır; bu oyunların tümü de serinin kum havuzu oynanışını, geniş araç olanaklarını ve arkadaşlarla sosyal multiplayer eğlencesi özelliklerini korumuştur. DICE Battlefield 3 ile birlikte gelişmiş Frostbite 2 oyun motoru teknolojisi ve Battlelog sosyal ağının da desteğiyle seriyi ' ve savaş oyunları türünü ' yepyeni bir seviyeye çıkarmaktadır.
Hazırlayan: Frank Woods
Logo: Cevaa
Favori Gazete ile her türlü görüş, öneri ve şikayetiniz için:
E-mail adresi: OsmanAslanff@msn.com
Twitter: Twitter
Son düzenleme:
