The Godfather
Sonunda izledim, izledim izlemesine de beklentilerimin altında kaldı. Belki de ben çok şey bekliyordum.
Gerçekten de çok iyi bir kadro. Bir çok oyuncu kariyerinin ilerleyen zamanlarında Oscar almış.
Hikaye güzeldi ama çok farklı bir hikaye değildi. Yer yer sıkıldığım bile oldu.
Kurgu hikayeye göre çok daha güzeldi.
Bence biraz abartılmış bir film, ben de o yüzden beklentilerimi çok yüksek tutmuştum. Yine de izlenilmesi gereken güzel bir film. 2. filmi de en yakın zamanda izleyeceğim.
Puanım: 8.6/10
İkinci kez, üçüncü kez izlersen ileride daha çok seveceksin ve efsane olduğunu anlayacaksın.
Ben de ilk izlediğimde pek beğenmemiştim hatta foruma da yazmıştım abartılmış nesi bu kadar abartılıyor falan diye ama ikinci kez izleyince fikrim değişti. Üçüncü kez izleyişimde de iyice hayran oldum. Özellikle Marlon Brando'nun performansı inanılmaz.
Amadeus (1984)
Uzun zamandır ertelediğim belki de afişinden dolayı konusunu dahi okumadan önyargıyla baktığım bir filmdi ki ne kadar yanıldığımı gördüm.
Film Wolfgang Amedeus Mozart'ın hayatını en büyük hayranlarından biri olan ayrıca onu delice kıskanan Salieri'nin gözünden anlatıyordu.
Gerçekten harika bir başyapıttı. Oyunculuklar çok iyiydi. Mozart'ı, Mozart'ın eşini, Salieri'yi canlandıran kişiler özellikle harikalardı.
Süresi 3 saatti bu nedenle üç parçaya bölmek zorunda kaldım. (Aslında iki parçaya bölecektim de ikinci gün istenmeyen bazı sebeplerden ötürü bırakmak zorunda kaldım ve üçüncü güne uzadı.) Buna karşın sıkıcı olduğu anlamı çıkmasın gerçekten sürükleyici bir anlatımı vardı.
Zamanında tam 8 Oscar almış ve bu başarıyı hakettiğini söyleyebilirim.
Özellikle müzikle ilgilenen kişiler çok seveceklerdir bu filmi.
Şarkı konusundaki mesajın sırrı da bu filmdi. @BesaleT @BuraK
İkinci kez, üçüncü kez izlersen ileride daha çok seveceksin ve efsane olduğunu anlayacaksın.
Ben de ilk izlediğimde pek beğenmemiştim hatta foruma da yazmıştım abartılmış nesi bu kadar abartılıyor falan diye ama ikinci kez izleyince fikrim değişti. Üçüncü kez izleyişimde de iyice hayran oldum. Özellikle Marlon Brando'nun performansı inanılmaz.
İkinci kez, üçüncü kez izlersen ileride daha çok seveceksin ve efsane olduğunu anlayacaksın.
Ben de ilk izlediğimde pek beğenmemiştim hatta foruma da yazmıştım abartılmış nesi bu kadar abartılıyor falan diye ama ikinci kez izleyince fikrim değişti. Üçüncü kez izleyişimde de iyice hayran oldum. Özellikle Marlon Brando'nun performansı inanılmaz.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Etkileyici bir hikayeydi. Farklıydı, özgündü ve kusursuzdu. Sırf hikayesi için bile +8 puan verilmeyi hak ediyor. Film boyunca hikayede bir hata aradım. Bu kadar farklı bir hikayede mutlaka küçük de olsa bir hata olmalıydı. Ve buldum. Yani bulduğumu düşünüyorum:
Şimdi Benjamin banyodaydı ve koltuk altında tüylerin uzadığını ama uzayan tek şeyin bu olmadığını fark etti. Ergenliğe giriyordu. -Belki de girmişti. - Ergenliğin en büyük baş belalarından sivilceler Benjamin'in başına gelmemişti. Taa ki 14-13 yaşına gelene kadar. Görüldüğü gibi sivilceleri çıkmıştı. Burada bir hata varmış gibi geldi bana. En azından karışık bir şeyler var.
Kurgu çok iyiydi. Kafa karıştırıcı değildi.
Oyunculuklar güzeldi. Brad Pitt iyi bir oyuncu.
Makyaj harikaydı gerçekten de.
Filmi bu kadar çok beğenmeme rağmen elle tutulur Oscar ödülü alamaması çok kötü. Film için değil Oscar için kötü. İstemeyerek de olsa kimin kazandığına baktım. "Milyoner" İyi bir film olabilir, hatta hikayesi ve kurgusu çok iyi olabilir ama Benjamin Button kadar iyi değildi. En iyi film ve en iyi uyarlama senaryo ödüllerini alması gerekiyordu.
Film hayatı çok garip bir yönden ele almış. Zaman geçtikçe gerekli önemin verilmesini ümit ediyorum. 7.8 nedir yahu!!?
Puanım: 9.8/10
Esaretin Bedeli
Filmin kurgusu,hikayesi ve oyunculukları tek kelimeyle muhteşem.
Cinayet suçundan ömür boyu hapse çarptırılan mahkumun hayatını konu edinmiş.
Ayrıca baktığımızda bir çok efsanevi repliğide içinde barındırıyor.
İlgimi çeken bir diğer olay ise film yayınlandığı zaman gişe hasılatının bütçeyi zor karşılamış olması.Bu kadar iyi bir filmin ilk yayınlandığı zaman fazla ilgi görmemesi şaşırttı.
Sonuç olarak muhteşem bir filmdi.İMDb'de 1. olabilecek bir film.(Ama bana göre bir Godfather değil. ) Herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Puanım 9.8/10
Gişedeki başarısızlığı ilginçtir gerçekten. Fakat bunun pek çok sebebi olabilir. Yönetmen o zamanlar yeni tanınmaya başlıyormuş. Oyuncular Tim Robbins ve Morgan Freeman o zamanlar çok önemli isimler olmalarına karşın doğrudan gişe getirecek kişiler değillermiş herhalde. Herhalde yapımcılar da başarısız olmuş olacak ki film sadece 33 salonda vizyona girmiş ilk haftasında. Oysa mesela yine aynı dönemin filmi Pulp Fiction 1000 küsür salonda vizyona girmiş.
O zamanlar tabii internet de olmadığından yayılamamış herhalde filmin başarısı. Ne zaman Oscarda 7 dalda aday olmuş o zaman herkesçe tanınıp izlenmeye başlamış. DVD satışları falan çok yüksek gelmiş ve şu an pek çok kişiye göre dünyanın en iyi filmi. Eminim şu an bile dvd, bluray satışlarından ciddi paralar kazandırıyordur yapımcılarına.
Evet Dvd satışları çok iyi,dediğin gibi 33 salon nedir? Tabi o zamanın iletişim şartları malum.
Ama bence iletişim bahane değil burda yapımcının başarısızlığı söz konusu,reklam iyi yapılabilse bence gişeden iyi sonuçlar alınabilirdi.
İletişim şartlarıyla alakası yok.OzaN'ın dediği gibi Pulp Fiction o dönem 1000 küsür salonda vizyona girmiş.
Bence onlarda bu tarz bir başarı beklemiyorlardı o yüzden çok fazla salonda vizyona sokmadılar.
Haklısın ama iletişiminde az çok etkisi vardır bence.
Ben bir şey beklemeyip böyle bir sey olduğunu sanmıyorum.Sonuçta adamlar dünyanın en iyi filmlerinden birini cekmisler.Bence farkındadırlar cektikleri filmin.