En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ben de kısa süre önce izlemiştim 6'sı vardı
 
Geçen, bir film izledim kötü dediğin film mi bu?
 
Reactions: Tolstoyevski
Reactions: Dosi and xdragxx
Teklif var, ısrar yok. Sinema tarihinin en kült serisini izlemek istemiyorsan sen bilirsin.



Koyu renkli cümlenin öncesine ilk 2 filme kıyasla tabirini getirsek daha doğru olur sanki. Öbür türlü çok kötü bir film olarak görülüyormuş da sen izlenebilecek seviyede olduğunu belirtmişsin gibi anlaşılıyor.

------

Son yılların en iyi gerilim filmlerinden biriydi, inanamıyorum bu yoruma... 😱
 
Mantıklı bir önerme ama tek başına bir film olarak düşündüğümüz zaman da kötü sayılmaz.
Tabii @bazinga yine de senin dediğin şekilde okursa cümlemi daha doğru olacaktır.
 
Çok daha iyi gerilim filmleri izlemiştim diye hatırlıyorum, mesela Panik Odası çok daha üst düzeydi ve onun 7 olduğu ortamda bunun bu puanı normaldir.
 
Reactions: phoebebuffay
Mantıklı bir önerme ama tek başına bir film olarak düşündüğümüz zaman da kötü sayılmaz.
Tabii @bazinga yine de senin dediğin şekilde okursa cümlemi daha doğru olacaktır.
İnsanlar genelde seri olarak değerlendirdiği için olumsuz yorum yapıyor, yani bu filmi 7-8'lik seviye de bulsalar bile hayal kırıklığı oluyor onlar için. Yoksa tek olarak değerlendirildiğinde ilk 2 filmi çok beğenip 3.film çok kötü diyecek pek kişi çıkacağını sanmıyorum.

Ki ben Part 3'ün diğer iki filmle yakın ayarda olduğunu düşünüyorum. İnsanlar yıkık bir Michael Corleone izlemekten pek hoşlanmadığından eleştiriyor bence filmi.

------

Çok daha iyi gerilim filmleri izlemiştim diye hatırlıyorum, mesela Panik Odası çok daha üst düzeydi ve onun 7 olduğu ortamda bunun bu puanı normaldir.
Bence ikisi de aynı seviyedeydi. Film olarak Panik Odası'nı 1 tık daha fazla beğendim ama gerilim dozajı olarak Nefesini Tut daha iyiydi. 3.7 puan çok acımasız olmuş, şaşırdım bu kadar nefret etmene. Keyifli bir filmdi.
 
Nefret etmedim aslında belki kötü zamanda izlediğim için keyif alamamış olabilirim diyeceğim ama şimdi de izlesem 4.5'i geçmez gibiydi.


Özellikle köpek detayına gıcık oldum, biraz zorlama geldi.
 
Reactions: phoebebuffay
@Sherlock yeniden kurgulanmışı Netflix ve Amazon Prime'da yok herhalde. Elimizin altında eskisi varken onu izlerim gibi ben. Zaten pek bir şey değişmiyormuş galiba.


@phoebebuffay senin önerin hangisi?
İki filmi 2-3 hafta arayla izlememe rağmen ilk ve son sahne dışında pek bir fark göremedim ben. Biraz ses kurgusuyla oynanmış o kadar. Süresi de 2.5 saate inmiş ama hangi sahneleri kestiklerini fark edemedim. Normal versiyonunu izle bence.

------

Bu arada izlemediysen The Descent öneririm, en sevdiğim gerilim filmlerinden biri. @xdragxx de izleyecekti, beraber izleyip yorumlarsınız.
 
Ben önce Rec 2'ye bakayım da
 
Reactions: phoebebuffay

Crash (2005)

Başlığın yoğun olduğu bir saate geldik ama yeni yorumu da araya sıkıştırmam lazım.


7 sene önce Film Kulübü etkinliğimizin ilk sezonunda izlediğim bir filmdi. O zaman her yönüyle çok sıra dışı gelmiş, epey etkilenmişim. İkinci izleyişimde ise o kadar da etkilendiğimi söyleyemem. Muhtemelen o dönem çok etkilenmemde bu tip kesişen hayatlar temalı pek film izlememiş olmam etkili olabilir. Inarritu filmlerini bile henüz izlememişim mesela.


Irkçılık üzerine etkili tespitleri var filmin ve son derece "çarpıcı" sahneleri var fakat bütün olarak bakınca çok da aman aman özelliği olan bir film değil. Bu da sinemaya daha yeniyken daha çok sevilen filmlerden biri demek ki... Yine de eski puanımdan çok düşmeyerek yarım puan kırpıyorum.


8/10
 
Reactions: Tolstoyevski
Yine haklı bir yorum.
Yani insanlara da hak veriyorum, Michael Corleone dediğimiz karakter, Al Pacino'nun da etkisiyle sinemanın en güçlü karakterlerinden birisi en azından ilk iki film itibariyle.


Bu yüzden böyle bir karakteri bitmiş, tükenmiş olarak görmek istememeleri son derece anlaşılabilir ama Godfather'ın ilk filminden de anlayabileceğimiz üzere vermek istediği asıl mesaj tam olarak son filmdeki gibi aslında, olabilecek en kısa şekilde özetleyecek olursak bahsi geçen mafya aleminde mutlu bir son pek mümkün değil.
Tabii bunu ilk iki filme göre zayıf bir kurgu, senaryo ve hatta oyunculuklarla çektikleri için kimse tatmin olmadı.

@Sherlock yeniden kurgulanmışı Netflix ve Amazon Prime'da yok herhalde. Elimizin altında eskisi varken onu izlerim gibi ben. Zaten pek bir şey değişmiyormuş galiba.


@phoebebuffay senin önerin hangisi?
Aslında Amazon Prime'da yayınlandı diye biliyorum ama tabii ki bizim ülkemizde yok.


Coppola'nın dediğine göre asıl istedikleri kurgu 2020 yılında çıkan şekliymiş, zaten benim izlemediğim versiyonu da o.
 
Reactions: phoebebuffay
Bence de olması gerektiği gibi bir sonla bitti. Bence senaryo olarak ilk 2 film ayarındaydı ama kurgu olarak biraz zayıftı dediğin gibi. Oyunculuk kısmına da katılıyorum, herkes Sofia Coppola'yı eleştiriyor bence Andy Garcia da pek iyi değildi ya da karakterine gıcık olduğum için bana öyle geliyor, bilmiyorum. Ama Marlon Brando, Al Pacino ve De Niro'dan sonra o role çok sönük kaldığı bariz bir şey.

Kurgunun zayıf olmasının nedeni biraz da filmin aceleye gelmesinden dolayı. Yanlış hatırlamıyorsam Part 3'ü yapmaya 1990 yazına doğru karar verip yıl sonuna yetiştirmek için oldukça acele bir şekilde çekmişler. Ki oyuncularla da anlaşmazlıklar olmuş. Tom Hagen'i oynayan aktörle anlaşamamışlar, Al Pacino'ya istediği ücreti vermemişler vs...
 
Son düzenleme:
Reactions: Sherlock
Gerçekten öyleydi... Don't Breathe adlı filme 3.7 vermek de ne bileyim... Benim gözümde 7 7.5 arası bir puana sahipti kendisi...

@Tolstoyevski yoldaşımın kendisinin de dediği gibi pek uygun bir zamanda izlemediği için böyle bir puanı uygun görmüş olması muhtemeldir...
 

Gran Torino (2008)

Yıllar sonra ikinci kez izlediğim bir başka film oldu. Zamanında abartmış olma ihtimalimi yüksek gördüğüm filmlerdendi fakat hiç de öyle değilmiş, gerçekten şahane bir film. İkinci izleyişte de büyük keyifle izledim. Sanırım Clint dedenin en sevdiğim filmi. (Kendi yönettiği filmler arasında, Sergio Leone filmleri dışında)

Geçen gün ikinci kez izlediğim bir diğer film As Good As It Gets ile aslında benzer yönleri olan bir film. Bu tip huysuz yaşlı adamların içindeki iyiliği keşfettiği filmlere karşı büyük zaafım var. Onu çok seviyordum, bu film ondan da bir tık daha iyi. Hatta şu an aklıma gelmeyen bir başka örnek yoksa bu türün en iyisi olma ihtimali de yüksek...

Filmin daha ilk 5-10 dakikasında ana karakterimiz Walt o kadar derinleştiriliyor ki resmen sinema dersi niteliğinde bir giriş. Kolay sevemeyebileceğimiz bir karakter olduğunu, fena halde huysuz olduğunu anlıyoruz ve bununla da birlikte Kore savaşındaki yaralarını hala kapatamamış ve çevresinin Asyalılarla çevrilmesinin de bu yarayı her gün yeniden açtığını daha iyi anlıyoruz...

Aşırı ırkçı bir karakter üzerinden ırkçılık konusunda bu kadar etkili dersler verebilmek gerçekten önemli bir başarı. Bunun dışında da filmdeki her şey o kadar iyi ki filme kilitlenmemek çok zor. İzleyicinin kalbini çalmak için her hareketi çok doğru yapıyor. Ve tabii muhteşem finali de filmin gücünü katlıyor. Ardından muhteşem bir şarkıyla da bir kez daha kalp çalıyor.

Ana akım sinemanın son yıllardaki en iyi örneklerinden...

9.5/10

 

Sex, Lies, and Videotape

Evlilik ve ilişkileri odağına alan, olaysız, sade, diyalog ağırlıklı ama oldukça da akıcı bir filmdi. Beklentimin üstünde çıktığını ve çok beğendiğimi söyleyebilirim. Bu arada ismine bakınca farklı tarzda bir yapım hayal edilebiliyor ama film +18 bile sayılmaz gibi.

Yönetmen, bağımsız sinemanın öncülerinden kabul ediliyor sanırım, listem tükendiğinde diğer filmlerine de bakabilirim.

7.8/10


The Lobster

Oldukça ilgi çekici bir konusu olan, gelecekte geçen bir alternatif evreni anlatan distopik bir filmdi . İzlerken sevmek ve sevmemek arasında gidip gelsem de sonuç itibariyle sevdiğimi söyleyebilirim. Bol metaforlu, simgeli, rahatsız edici bir yapısı vardı filmin, distopik bir film olduğu için bu çok normal tabii ama yine de benim çok hoşuma gitmedi açıkçası bu anlatım tarzı.
Durağan ilerlese de genel olarak akıcı bir filmdi. İlk yarı ve ikinci yarı aynı evrende fakat yapı ve zihniyet olarak birbirlerinin tamamen antitezi habitatlarda geçiyor. Yönetmen anlatmak ve vermek istediği mesajı, kurduğu dünyayla basit ama sert bir şekilde anlatmış.
7.2/10


The Descent

2005 yapımı bir İngiliz korku-gerilim filmi, yıllar sonra yeniden izledim ve yine oldukça beğendim. Klasik olmasa da türünün en iyi filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Korku-gerilim-macera-dram-ters köşe ne ararsan var filmde.
Yer altında bir mağarada, oldukça karanlık ve boğucu bir atmosferde geçiyor. Klostrofobiklerin izlemesin, filmdeki karakterlerle beraber daralabilirsiniz.
Ek olarak sadece 3.5 milyon dolara çekilmesine şaşırdım, yılına göre prodüksiyon kalitesi de oldukça yüksekti bence.
7.8/10
 
Reactions: bazinga

Before Sunrise (1995)

Sevdiğim klasiklerin üzerlerinden geçmeye devam ediyorum. Before üçlemesini de pek severim ve serinin son filmini bile izleyeli 8 yıl olduğuna göre artık ikinci kez izleme vakti gelmiş demektir...

Gerçekten çok özel bir film. Aslında bakınca filmdeki her şey çok sıradan, çok basit bir senaryosu var ama o kadar iyi işleniyor ve o kadar gerçek hissettiriyor ki ölümsüzleşmeyi başardı. Diyalogların bu kadar sürükleyici olduğu çok az film vardır. Richard Linklater gerçeği yakalama konusunda tam bir usta zaten. Oyunculuklar da şahane. Viyana sokakları da filmin gizli başrolü. Feci şekilde Avrupa'ya gitme isteğimi körükledi.

Serinin ikinci ve üçüncü filmlerini de izlemek istiyorum birkaç hafta içinde. Belki bu kez üç filmi kendi aralarında sıralayamama sorunuma bir çare bulunur.


8/10
 
Reactions: phoebebuffay

Se7en

Overrated bulduğum filmlerden biriydi, sanırım 3 yıl aradan sonra yeniden bir şans vermek istedim. Filmin sadece sonunu hatırlıyordum ama zaten Kevin Spaceyli son yarım saat dışında çok hatırlanacak bir şeyi de yokmuş.
David Fincher yine çok iyi bir iş çıkarmış, filmin karanlık ve kasvetli atmosferini çok beğendim. Sadece son çeyrekte görünmesine rağmen Kevin Spacey filmin yıldızıydı kesinlikle, müthiş performansıyla filme damgasını vurmuş. Morgan Freeman'dan bahsetmeye bile gerek yok. Brad Pitt ise yine vasat oyunculuğunu konuşturmuş.

Yani tamam güzel film, özellikle de son kısımları çok iyi ama IMDB'de 20.olmayı hak edecek kadar neyi var? Filmin büyük bir kısmı oldukça durağan ve sıkıcıydı.
7.5/10


Love, Other Drugs

Vasat bir romantik komedi-dram filmi. Oldukça bilindik bir senaryo zaten anlatacak pek bir şeyi yok. Klasik romkom filmi senaryosuna hasta kadın dramı ilave etmişler. Çerezlik niyetine izlesem de pek beklentimi karşılamadı. Filmde ne komedi vardı, ne de iyi bir şekilde işlenmiş dram. Anne Hathaway ve Jake Gyllenhaal ikilisini ise çok beğendim.

5.3/10
 
Son düzenleme:
Reactions: bazinga
Se7en'ın overrated olduğuna katılıyorum ancak bir de Love & Other Drugs'ı underrated bulsan tam süper olacakmış.
Yalnız işin ilginci kısa zaman önce izlememe rağmen konusunu falan unutmuşum Love & Other Drugs'ın, sadece sevdiğim kalmış aklımda.
 
Reactions: phoebebuffay