En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Grease (1978)

Daha önce izlemediğim ünlü müzikallerden biriydi. Netflix'teyken izledim.

İçerik olarak çok boştu bence. John Travolta zaten itici bulduğum bir isim, burada da iticiliğinin zirvesindeydi. Ona eşlik eden Olivia Newton-John aşırı güzeldi. Yalnız kadronun geri kalanı liseli değil de 35-40 yaşlarında gibiydi. Niye bu kadar kötü bir cast oluşturulmuş anlamadım.

Filmin tek ciddi artısı şarkıları. Başarılı kareografiler eşliğindeki bazı şarkılar gerçekten müthişti. Zaten dinleyince hemen kulağa tanıdık gelen efsaneleşmiş şarkılar bazıları. Fakat tek şarkılarla anca bu kadar puan oluyor...

5/10
 

Full Moon in Paris (1984)

Mubi'deki Eric Rohmer kuşağında izlediğim üçüncü film oldu. Son anlarına kadar serinin en zayıf halkası olup hayal kırıklığı yaratma yolunda ilerlese de son düzlükte atağa kalkıp çok iyi toparladı.

Sinir bozucu bir ana karakterimiz var. Mutlu bir ilişkisi var fakat bu ilişki onun için ideal bir ilişki değil ve kafasında fantastik bir ilişki şekli oluşturuyor. Belki açık ilişkilerin çok yaygın olduğu Fransızlar için anlaşılabilir ama dünyanın geri kalanı için çok tuhaf talepleri var karakterimizin. Diyaloglar da bu nedenle çok fazla akmadı benim için. Fakat son kısımlarda olayın bağlandığı noktayı çok sevdim ve son yarım saatteki diyalog kalitesi de ciddi arttı.

Eldekinin değerini bilmeyip kusursuz ilişki arayan eldekini de kaybeder diyor film.

Bu arada başroldeki Pascale Ogier ilginç bir oyuncuydu. Tuhaf bir cazibesi vardı. Filmin hemen sonrasında öldüğünü öğrenmek üzdü.


6/10
 


Ukrayna yapımı; 2020 bilimkurgu filmi.
Ortalama üstünde ama sonlarında şaşırtıcı öğeler sunan;sıkmayan bir bilimkurgu filmi olmuş.

Gününü geçirmek isteyenlere ve türü sevenlere tavsiye edilir.

10 üzerinden 7.
 


Daha önce sinemada izlemişdim; baktım 4k versiyonu var; tekrar izledim.
 

Father (2020)

İşsizlik, yolsuzluk, reklam peşindeki siyasiler gibi pek çok konuya değinen başarılı bir Sırp filmiydi. Ajitasyona çok müsait bir konu olmasına rağmen yönetmen işi bilmediğinden dolayı bizimkiler gibi slow motion yapıp duygusal müzik dayamayı akıl edememiş.


Bu yıl izlediğim en iyi filmlerden biriydi. Tam yorum: https://izleryazar.com/father-2020/

8/10

-------------



Window to the Sea (2020)

İstanbul Film Festivalinde "ya tutarsa" diyerek izlediğim filmlerden biriydi ve şaşırtıcı şekilde etkiledi beni. Bittiğinde, hatta ertesi gün kolay etkisinden çıkamadım. Ağır temposu nedeniyle herkese uymayacak olsa da beni damardan yakaladı. Filmdeki Yunanistan manzarası da harikaydı.

Filmin en sevindirici yanı ise İspanyolca konuşmaların ciddi bir kısmını anlamam oldu. Boşa kürek çırpmadığımı görmek güzel oldu.


Tam yorum: https://izleryazar.com/window-to-the-sea-2020/

7/10
 

Intolerable Cruelty (2003)

Keyifli bir Coen kardeşler komedisiydi. Netflix'ten kalkmak üzere olduğunu görünce izleyeyim dedim, iyi ki 6.2 puanına aldanıp izlememezlik yapmamışım. Bu kadar düşük puan alması çok şaşırtıcı olmuş...

George Clooney, Coen kardeşler filmlerinde başka birine dönüşüyor. Bu filmde de abartılı ama eğlenceliydi performansı. Catherine Zeta-Jones aşırı güzelliğiyle büyüledi. Yan kadro da müthişti. Richard Jenkins, Edward Herrmann, Billy Bob Thornton, Geoffrey Rush...

Kiralik katilin astım ilacı kullanmaya çalışırken kendini vurduğu sahne izlediğim en komik sahneler arasına girer. Uzun zamandır bir film sahnesinde bu kadar kahkaha attığımı hatırlamıyorum.


Servet avcılığı üzerine en iyi, en keyifli filmler arasına rahatlıkla girer. Bol dönemeçli senaryo, yerinde komedi, üst düzey oyuncular... Sahi bu filmin IMDb puanı niye 6.2?

7/10
 
Reactions: Tolstoyevski


Açıkçası , gergin başladım ve gergin bitirdim filmi..
Ve anlık sıçradığım sahneleri oldu...
Ve sonuda ağzımı açık bıraktı.
Gerilim-Korku seviyorsanız tavsiye ederim.

10 üzerinden 8.
 
Reactions: Tolstoyevski



Uzak Doğudan Doğanın gücünü en iyi belli eden Volkan üzerine kurulu bir film..
Biraz görsellik sorunları vardı ve bazı sahneleri insan beynini zorluyordu ama sıkılmadan ve açıkçası heyecanla izledim.
Keyifliydi. Sanırım Çinde vizyona girdiği dönemde açılışı en çok izlenen film olmuş.

10 üzerinden 7,5.
 
Reactions: Tolstoyevski
Kynodontas


Geçtiğimiz günlerde izlemiştim senelerdir izleme listemdeydi ve beklediğimi büyük ölçüde buldum. Fazlasıyla aykırı bir film, çok fazla mide bulandırıcı sahne yok belki ama kesinlikle rahatsız edici bazı sahneler söz konusu. İzlediğim ilk Yunan filmi oldu sanırım.

Filmin konusu, dağ başı gibi uzak bir çiftlik evinde manyak bir anneyle baba (ki normal gözüküyorlar sözde), iki kız bir oğlan üç çocuğunu bütün bir medeniyetten, insanlardan, televizyondan, kitaplardan hatta hayvanlardan soyutlanmış şekilde kendilerine göre yetiştiriyor ve bütün dünyaya dair çocukları hiçbir şey bilmiyor. Onlara göre dünya çok küçük bir yer, bahçenin kapısından araba hariç çıkılamıyor. Gökyüzündeki uçaklar aslında oyuncak vb.. Kedi nedir, film nedir onu bile bilmiyorlar, hatta birçok kelimenin bile anlamını farklı biliyorlar... Ama anne babaları onları kendilerine göre eğitmiş, medikal bilgileri filan var. İlkyardım vb.

Bütün medeniyetten uzak ve soyutlanmış bir şekilde çocuk yetiştirilse nasıl bir ortam olur, biraz da onun cevabını vermeye yönelik deneysel bir film olmuş. Ancak yer yer rahatsız edici sahneleri tabi ki söz konusu, her ne kadar çok abartılmasa da.

Aslında filmin görünen yüzü bu tabi, derinliği çok daha uzun ve üzerinde tartışılası...

8.0
 
Reactions: bazinga

İlk filmi yakınlarda izlemiştim ve sonradan devam filminin geleceğini gördüğümde mutlu olmuştum. O filmi izlerken devamı mutlaka gelir demiştim zaten. Bu filmin sonunda da açık kapı bıracak gibi oldular ama yapmadılar. Belki de gelir bunu net bilemem.

Öyle çokta bir şey vaat eden bir film serisi değil. İki filmde çerezlik denilecek türde. Absürt, akıcı ve eğlenceli. Filmdeki karakterler kendini izletiyor.

İlk film daha iyi gibiydi. Bu filmde görsel efektler çok yapmacıktı. Netflix yüzünden de olabilir bu. Gençlere yönelik bir tarz tutturmak istemişler ama senaryosu da çok klişe. İlk filmde senaryo daha oturaklı ve mantıklıydı ama burada çok fazla mantık hatası vardı.

Samara Weaving için yeni bir film gelmesini istiyorum. Bu filmde az göründüğü için çok mutsuzum. Tamam Emily Alyn Lind'de güzel ama bu kadın başka bir seviye ya. Duy sesimi Netflix.

6/10
 
Reactions: bazinga

Filme klasik zombi filmi diye başlamıştım ama öyle değilmiş. Türündeki örneklerden bir tık daha iyi olmuş. Gençlere yönelik olduğu için teknoloji güzel kullanılmış filmde.

Filmde öyle abartılı sahneler yok. Karakterlerin psikolojileri güzel yansıtılmış. Senaryonun elle tutulur yanı da yüksek. Oyunculuklar da çok güzel. Senaryonun çoğu iki evde geçiyor. Tek mekan filmlerini sevenler izleyebilir. Akıcı ve sürükleyici çerezlik bir film.

7/10
 



Bugün bunu izledim...
Çok ağladım.....Çok etkilendim...

Duygularınıza hakim değilseniz izlemeyin.
Film gerçek hikayeden uyarlama.

10 üzerinden 9.
 
Reactions: bazinga and mesmeso

Film baştan sona adamı efsane geriyor. Gerlim filmi sevenlerin kaçırmaması gereken bir film. Senaryo ve kurgusu da gayet tatmin ediyor. Yönetmenin çekimleri de çok güzeldi. Final sahnesiyle de bize devamının geleceğini söylüyor zaten. İkinci filmde polislerin geldikten sonra neler yaşandığını bize açıklarlar umarım.

Aksiyon sahneleri bir gerilim filmine göre iyi seviyedeydi. Psikolojik kısımda güzel yansıtılmış. Ayrıca o köpek neymiş öyle ya. Ben böyle eğitimli bir hayvan görmedim. Stephen Lang film boyunca fazla konuşmadı ama hareketleri ile filmi çok iyi taşıdı.

Filmdeki bazı mantık hataları yok değil. Ben sadece fazla takılmıyorum oralara. Filmin akışına bıraktığınız zaman çokta kafanızı kurcalamıyor zaten.

7/10
 
Reactions: bazinga

Ortalama bir aksiyon filmi olmuş. Müzikleri çok güzeldi. Sahnelere epey bir güzellik kattı. Saoirse Ronan o yaşta kalitesini belli etmiş. Eric Bana ve Cate Blanchett'in olduğu bir film daha iyi olmalıydı diye düşünüyorum.

Filmin konusu başka bir şekilde daha işlenebilirdi. Çok yavan kalmış gibiydi. Sanki bir şeyler eksikti. Yine de orta halli bir film.

6/10
 
Reactions: bazinga
The Invitation
Durgun bir psikolojik-gerilim filmiydi. Ben daha aksiyonlu bir gerilim bekliyordum. Giriş kısmı biraz fazla uzamış, daha kısa ve heyecan-gerilim seviyesi biraz daha yüksek olabilirdi. Filmin hikayesi iyiydi, güzel bir sonla da bitti. Özetle fena bir film değildi ama daha iyisi olabilirdi sanki. Yine de türünün sevenleri için iyi bir seçenek, artık eskisi gibi iyi korku-gerilim filmleri yapılmıyor.
6.8/10
@Tolstoyevski
 

Yer yer kahkahalar attıran bir filmdi. Gençlerin kendi arasındaki dialoglar çok tatmin edici değildi. Bunun dışında özellikle müzikleriyle birlikte eğlenceli bir filmdi.

Boş vaktiniz varsa ve eğlenmek istiyorsanız izlemeniz gereken filmlerden biri.

7/10
 
Reactions: bazinga

Filmin eski günleri göstermesi pek sarmadı. Daha çok bir belgesel tadı vardı. Ne izledin deseniz fazla bir şey diyemem. Madem eski günleri göstereceksiniz Walter neden yok? Beklentilerimin çok altında kaldı.

Jesse'nin kurtuluşunu izledik gibi. Bizim merakımızı sonlandırmak için yapılmış bir film. Acayip bir aksiyonu da yoktu. Ortalama giderken sonlarda WW'yi görmek tebessüm ettirdi.

7/10
 
Reactions: bazinga
Bu ara blogda yazacak çok film izleyince buraya yorum yetiştirmeye zorlanıyorum ama hepsini yetiştireceğim.


Yarın BluTV'den izlediğim üç filmi yazacağım ama şimdi muhtemelen kimselerin izlemeyeceği beş festival filmi yorumuyla karşınızdayım.



Charlatan (2020)

Tam yorum: https://izleryazar.com/charlatan-2020/

Çekya'nın bu yılki Oscar adayı. Şansı epey yüksek görülüyor ki aday olabilir gerçekten. Epey Amerikalı stilinde bir iş olmuş. İdrar tahliliyle ilgili konu gerçekten çarpıcıydı. Fakat kurgusunu sevmedim bu konudan daha iyi bir film çıkarılabilirdi, bu haline de rahatlıkla şans verilebilir.

6.5/10

------------



Golden Voices (2020)

Tam yorum: https://izleryazar.com/golden-voices-2020/

Bu film çok güzel bir keşif oldu. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla İsrail'e göç eden bir dublaj sanatçısı çiftin yaşadıklarını ele alıyor. Sinema sanatını yücelten, orijinal ve eğlenceli bir konuya sahipti film. Lakin ana konunun vardığı noktayı yeterince sevmemem daha yüksek puan vermemin önüne geçti. Yine de bir yerlerde yakalarsanız kesin şans verin derim.

7/10

---------------



Lessons of Love (2020)

Tam yorum: https://izleryazar.com/lessons-of-love-2020/

Nuri Bilge Ceylan'ın geçenlerde izlediğim Kasaba'sının İtalyan versiyonu gibiydi. Yönetmen karakter portresi çizmek konusunda epey yetenekli. Mekan seçimlerini de çok sevdim. Fakat konu yeterince tatmin etmiyor. Kasaba'daki gibi çarpıcı diyaloglar vs yok. İstanbul göndermesi hoştu.


5.5/10

-----------



Nova Lituania (2020)

Tam yorum: https://izleryazar.com/nova-lituania-2020/

İkinci Dünya Savaşı öncesi Litvanya'nın olası bir işgale karşı yedek bir Litvanya kurma planını ele alıyor film. İzlediğim en orijinal konuya sahip filmlerden bir tanesiydi. Fakat daha çok kısa filme uygun bir konuymuş gibi, filmin ilgi çekici kısımları epey azdı ve çoğunluğu ne yazık ki sıkıcıydı. Mubi'de izleyebilirsiniz, Litvanya'nın bu yılki Oscar adayı...

4.5/10

------------



Ivana the Terrible (2020)

Tam yorum: https://izleryazar.com/ivana-the-terrible-2020/

Sırbistan'da doğup Romanya'da yaşayan bir yönetmenin kendi hayatından bir kesit sunduğu çarpıcı bir filmdi. Rumen sinemasını sevmem, Sırbistan'a son dönemde özel ilgi duymam sebebiyle izledim. Filmde kendini oynayan oyuncuyu çok sevdim. Film de genel olarak keyifliydi ama içeriği epey zayıf, konusu hiç tatmin edici değil...

5.5/10
 

Bir Mehmet Tığlı kısa filmi, daha önce adını çokça duymuştum ama hiç fırsat bulamamıştım. BluTV'de bugün görünce hemen izledim. 10 dakikalık bir kısa film. Otistik iki çocuğu olan bir babanın, vapurda yaşadığı ötekileştirme/dışlama olayını konu ediniyor. Vurgulamak istediği mesajı çok da güzel vermiş Mehmet Tığlı. (Yaşanan bir hikayeden esinlenmiş.)


Merak ettiğim kısa filmlerden biriydi, 10 dakikalık süresiyle anlatmak istediğini çok güzel anlatmış. Midem bulanmadı değil izlerken, gözlerimi kapattım bazı yerlerde... Korku ya da gerilimden değil, mideniz bulanıyor yeme/içme sahnelerinde. Nesiller arasında değiştiği görülen ama aslında aynı şeylerin (TV) üzerimizdeki etkisini anlatıyor. Kitle iletişimin olumsuz olarak insanlar üzerindeki uyuşturucu, pasifleştiren etkisi çok güzel yansıtılmış.
 
Reactions: mesmeso