En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
gelmiş geçmiş en iyi fantastik doğa üstü filmdir bence harry
en iyi süperkahraman filmide tobeyin oynadığı ilk örümcek adam üçlemesi


yüzüklerin efendiside çok iyi harryın en ciddi rakibi ama harry benim gönlümde 1 numaradır okul arkadaşım gibi hissediyorum ben onu sankı birlikte okuduk büyüdük
 
İlgimi çekmedi ya. İzlesem severim ama çooook uzun bir seri. :/
 
Okul arkadaşı.
Abla kardeş bütün çatlaklıklar bizde.
 
Limitless (2011)
Yine izledim, gelecek sene yine izlerim. İlk 1 saat mükemmel, doyamıyorum. Ayrı bir yerde benim için. Bradley Cooper hayranlığımı başlatan film galiba. Robert De Niro bütün filmlerde havalı, görmüş iş adamı rollerini oynasın. Kurgu çok iyi, hiç uzatmamışlar. Bütün sahneler anlamlı, net müzikleri mükemmel. Dört dörtlük bir iş. Bir kez daha hayran kaldım.
Puan vermeyeceğim.
 

Böylesi baş döndüren, akla hayale gelmeyecek unutulmaz bir senaryoya sahip filmi bu kadar geç izlemiş olmam şanssızlık olmuş. Daha önceleri filmin afişini rahatsız edici bulduğum için hiç bakmamıştım nedir, ne değildir. Meğer mücevhermiş. Destansı bir intikam öyküsü, izlediğim en iyi intikam filmlerinden biri. Oldukça keyif verici bir olay örgüsü var. Hikayenin yanı sıra, yönetmenin görsel şöleni ve müzikal ziyafeti ayrıca malum. Tablo gibi bir yapıt resmen. Banderas'ı daha önce çok izlemedim ama bence bu karaktere tam uygun bir isimmiş.

Filmde sanki bir iki parça, bazı şeyler eksik ya da fazla gibi geliyor ama. Yani dört dörtlük diyemeyiz dört üç nokta yimbeşlik.


Gerçekten insanın aklına hayaline gelmez kızına tecavüz eden adamı biyolojik olarak kadın haline getirip karısı yapması. Ama film bundan ibaret değil, birçok yan detay var Kaplan gibi.

Vinc'in kadın hale getirilip tecavüz ettiği kızın babası tarafından karısı haline gelmesi bence doktorun kendi yapıtına aşık olmasıyla alakalı. Ama yine de iç ısıtan güzel bir detay. Gönül isterdi ki finali Amerikan finali gibi beklendik bir final olmasın...

8.1/10
 
İki şey karalayalım. Sıkıldım.

Mustang: İşlediği konu kanayan yaralarımızdan. Ancak olmamış tam. Her şeyi bir filme sokmaya çalışmış yönetmen.
10 saniyelik sahnede, ensest gördük yarım yamalak ama mağdurun psikolojisine hiç değinilmemiş. Ne zamandır var bu, tek bir kıza mı? Sıfır.
Senaryoda ve diyaloglarda da sık sık yapaylık vardı. En baştaki sahnede, en küçük kızın, komşuya ahlak üzerine kurduğu cümle re za let bir hataydı. -kızın dediği doğru da o kızın demesi sitcomda olur ancak.
- Her şeye rağmen, senaryodaki tüm olmamışlara rağmen puanım 6/10

Selvi Boylum Al Yazmalım: Çok geç izledim. Gerçekten efsaneymiş. Hele o finalin böyle olduğunu hiç bilmezdim. Müzikler, senaryo, oyunculuklar cidden beğendim. 9/10
Sevgi emekti ama aşk?

Gegen die Wand: Sonunda Fatih Akınla tanıştık. Harika şarkılar var filmde. Oyunculuklar başarılı. Senaryo dolu dolu. Modern bir Selvi Boylum Al Yazmalım gibi sanki.
Çünkü aşk yerine, emek seçiliyor yine.
Ayrıca Birol Ünel, nasıl bir karizmasın sen öyle. 8/10

Dönersen Islık Çal: Günümüzde bile cesaret isteyen bir işi yapmışlar. Sanırım eski Türkiye böyle bir şeydi.
Fikret Kuşkan çok iyi kalkmış rolün altından. Samimi bir dili olan iyi film. Cam cama, can cana. 8/10

The Best of Youth: Süresinden dolayı hep korktum. İzlediğim en iyi filmlerden birisi. Konusu yok. Hayatı anlatıyor. Ve bunu çok çok iyi yapıyor. 7852462 kere ağlama molası verdim. İzleyeli kaç hafta oluyor ama hala etkisini kaybetmedi. 10/10

Başka var mı unuttuğum acaba? Sanırım yok.
 
Challenge accepted.


 
Altında sarı renkte İngilizcesi var o sürümün ama yine de etkilemiyor filmi. Beğeneceğine eminim ya, üzme beni.
Biraz gecikmiş bir bilgi oldu Türkçe altyazıyla fena çakışıyor o nedenle İngilizce altyazılı izlemeye başladım.
Neyse ki çeviri dili hafif anlamak zor değil.
 
Biraz gecikmiş bir bilgi oldu Türkçe altyazıyla fena çakışıyor o nedenle İngilizce altyazılı izlemeye başladım.
Neyse ki çeviri dili hafif anlamak zor değil.

Harika ya.
Zavallı ben de pür dikkat izlemiştim. :/

Kaç parçaya ayırmayı düşünüyorsun? Ben bir günde bitirmiştim de 9-10 saat civarı sürmüştü yine de.
 
Uzun zamandır bu başlıkta film yorumu yapamıyordum. Aslında uzun zamandır izlediğim filmlerin çoğunu sevemiyorum da, dileyen izleryazar'daki günlüklerden hangi filmleri izlediğimi takip edebilir.


Neyse tatildeyken bu başlığa dönüş yapalım.


The Best of Youth


6 saati aşan süresiyle çok ama çok uzun bir film. Hiçbir film bu kadar uzun olmamalı. İlla bu kadar uzun bir şey çekmek istiyorsan dizi çek? Her şeyden önce sinema formatına uygun bir eser değil.

Filmin beğendiğim noktaları çok. Özellikle ilk kısım baya iyiydi ve kendine bağladı. (Gaza gelip bugün bitiririm dediğim kısım.
) Fakat sonra ilerledikçe hikaye baymaya ve ilgi çekiciliğini kaybetmeye başladı. Tabii yine bağladığı kısımlar oldu ama işte her şey süreye çıkıyor. O kadar uzun bir süre ilgiyi tutabilmek çok zor. Filmde arada 2-3 saati çıkarsan anlam bütünlüğü bozulmadan aynı etkiyi yaratabilirsin.

Giorgia'nın daha fazla öne çıkmasını isterdim. Giulia tam küfretmelik karakterdi.
Mirella cansın. Sara güzelsin.


Matteo'nun ölümü şok etti her anlamda. Hem oluş şekliyle hem de ana karakterin filmin ortasında çat diye gitmesiyle.

Yarım puan daha arttırıp arttırmama konusunda kararsız kaldım. Daha kısa süreyle çok daha etkili bir film olabilirdi.

6/10

Bundan sonrası Aronofsky filmlerine ait.


---------------------------------------------

Pi


Her anlamda berbat bir filmdi. Zekiymiş gibi gözüken ama yanından geçmeyen, gösteriş meraklısı bir film. Müzik kullanımı belki ilgi çekici kabul edilebilir, onun dışında bomboş.

2/10

---------------------------------------------

The Fountain


Ölümü tedavi etmek, ölümle başa çıkmak gibi iyi bir çıkış noktası olan vasat bir film. Aronofsky yine karmaşık işler yapacağım, sembolizm falan kullanacağım diyerek filmi hiç etmiş. Daha sade bir anlatımla çok daha iyi olabilirdi bu film.

5/10

---------------------------------------------

The Wrestler


Biraz önce bitirdim, şu an çok şaşkınım. Meğer Aronofsky iyi film çekebiliyormuş. Fakat izlediğim diğer filmlerine hiç benzemiyor. Sade ve etkili bir anlatım. Gösterişli olmaktan uzak, tam olması gerektiği gibi bir drama. Aronosfky'nin çektiğini bilmesem ihtimal vermezdim onun çektiğine.

Çok üzdün be Randy başkan. Ben klasik bir spor filmi bekliyordum ama hayatta her şeyini mahvedip elinde Amerikan güreşinden başka hiçbir şey kalmayan yaşlı bir adamın hikayesiymiş aslında Wrestler. Milk'i hala izlemediğim ama Mickey Rourke Oscar kazanabilirmiş bu performansla, çok başarılıydı. Marisa Tomei ve Westworld sonrası hayran kaldığım Evan Rachel Wood da çok iyilerdi.

8/10


Adettendir, Mother! öncesi Aronofsky sıralaması:

The Wrestler > Black Swan > Requiem for a Dream > The Fountain > Noah > Pi

Not: Black Swan'ı izleyeli yıllar geçti, onu da ikinciye izlemek istiyorum. İzledikten sonra 1 ve 2 yer değiştirebilir.
 
Dizi olarak çekilmiş zaten önce daha sonradan sinemaya uyarlanmış. Bir daha sana film önermeyeceğim.
@OzaN Hayır zaten bir konusu olmadığını söylemiştim yani ve ayrıca filmi beğenen biri olarak asla ama asla 2-3 saatinin boş olduğunu, çıkarılırsa filmin bozulmayacağını düşünmüyorum.

Şampiyona dislike geliyor. :/
 
Sen önermemiştin zaten ben kendim ettim kendim buldum.
Zaten filmi beğenmedim demiyorum son izlediğim 10-15 film arasında ilk 5'e girer ama gerçekten çok uzun. Dizi olarak çekildiğine dair bir şey görmedim öyleyse de sinemaya uyarlayamamışlar.