FK1 Crash / Çarpışma (2005) Film Bilgileri & Yorumları

İnanılmaz bir filmdi.
Çok basit sıradan olay serisini bu kadar güzel bağlamak ve bu kadar keyifle izletmek süperdi.
Tüm olaylar bam başka bir film gibiydi.1 ile 2 arasında ki 2 ile 3 arasındaki 1 ile 4 arasındaki en son bo bu şu derken değişik bir tebessüm ile karşı karşıya kalınıyor.


Filmin başrolü Sandra Bullock zannediyordum konuyu okumadan önce ama hepsi neredeyse başroldü.Oyunculuktan etkilendiğim sahne çok azdı en fazla etkileyen ise kapı tamircisi olan zenciydi.Özellikle kızı ile olan sahne çok iyiydi tabi mizikler baya etkiliydi o sahnede.

Müzikler 10 numaraydı.Ödülü alamaması kötü.

Filmin müzikleri çok ağır olunca çok ağır çekim sahneleri gibi sahneler izledik filmin en kötü yanı oydu.

Filmin en sevdiğim sahnesi:
Çok sahne var ama temirci ile kızının konuşma sahnesi bir ayrı dokundu.

Sonra şu tazizi ile tacize uğrayan arasındaki araba sahnesi çok güzeldi.
Filmde benim için unutulmayacak karakter.Açık ara tamirciydi ve tacize uğrayan kızdı.
Filme puanım:
Eğer kesmen zorunda olmasam daha yüksek oalbilirdi diye düşünüyorum şuan 8.5 düşünüyorum ama kestiğim için 9 alır diyorum.

9/10
 
Son düzenleme:
İzlediğim en sıra dışı filmlerden biriydi kesinlikle.

Bu filmin kazandığı Oscar'ın haksız olduğu düşüncesini pek çok yerde okumuştum ve Argo tarzı bir şey bekliyordum. (Argo'yu da çok sevmiştim ben, olumsuz anlaşılmasın) Fakat son derece yenilikçi, farklı bir yapım çıktı karşıma.

Ben de herkes gibi Sandra Bullock'u ve Don Cheadle'ı başrol sanıyordum ama filmde başrol kavramı yokmuş. Sanki 5-6 tane filmi birden izledik. (Bu yönüyle Cloud Atlas'ı andırdı ama tabii Cloud Atlas'ın kendi içinde farklılıkları çoktu.)

İyi - kötü kavramına dair, ön yargılara dair harika bir filmdi. Çok iyi tespitler yapılmış. İyi replikler, unutulmaz sahneler vardı. Rakiplerinden bağımsız olarak söylüyorum kazandığı Oscar'ı haketmiş. O yılki rakiplerini izlemedim onlar daha iyidir onu bilemem. En güçlü rakibi Brokeback Mountain'i de izleyeceğim birkaç gün içinde.


Filmden beğendiğim sahneler:

En vurucu sahne şüphesiz küçük kızın vurulduğunu sandıkları sahneydi. Az daha ağlayacaktım o sahnede, birkaç damla gelmiş olabilir bile. Şok ediciydi, harikaydı. Yıllar sonra bu filme dönüp baktığımda ilk aklıma gelecek sahne olur.


Çoğu kişinin yazdığı gibi tacize uğrayan kadının, tacizcisinin kurtarıcı olması yine çok iyi sahneydi.

İki zencinin kendi aralarındaki konuşmaları çok iyiydi.

Aslına bakılırsa filmin en gereksiz iki karakteri başrol olduklarını sandığım Sandra Bullock ve Don Cheadle'ın karakterleriydi.
Tabii onlar da iyiydi ama yani öyle diğerleri kadar etkileyici sahneleri yoktu.

Neyse sonuç olarak izlenmesi gereken oldukça iyi bir film.


8.5/10
 
@OzaN İki kelimede filmin müziklerinden bahsetseydin kesinlikle mükemmeldi,onun dışında yazdıklarına tamamen katılıyorum.
 
Genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. En azından farklı bir filmdi.

Sosyal içerikli mesaj olan bir filmdi ve çok iyi mesajlar da verildi. Film ilerledikçe iyi bir bağlantı kurulacağı belli oluyor. Sadece olumlu yönleriyle değil; olumsuz yönleriyle de öne çıktı.

Brendan Fraser ve Sandra Bullock, birbirine yakışan sorumlu iki çifti başarıyla canlandırdıklarını söyleyebilirim.

Filmin olumlu yönleri şunlardı;

Irkçılığın doğru bir şey olmadığını; siyah ve beyaz diyerek ayırmayarak ön yargılardan uzaklaşmamız gerektiği mesajı veriliyor. Hiç kimse dört dörtlük olmadığını da altını çizerek gösteriyor. Filmin verdiği mesajlar çok iyiydi yani.

Filmin rahatsız eden yönleri ise şunlardı;

Irkçılığın üzerine abartılarak yoğunlaşılması beni çok rahatsız etti Yok siyahmış, yok beyazmış; ırkçılığın bu kadar da abartılarak anlatılması hoşuma gitmedi. Açık sahne var, orada dahi ırkçılığa dayanan diyaloglar çıkıyor.

Filmin etkileyici sahneleri şunlardı;

Meksikalı çilingir Daniel'in kızına olan sevgisi ve kızının da babası Daniel'e olan sevgisi. Hatta Daniel, kızına anlattığı hikâyeden çok etkilenmiş ve İranlının silahının önüne atlamıştı. Neyse ki kuru sıkıydı. Daniel'in O sahne çok etkileyiciydi. Ryan'ın güçlüklerle Christine'yi arabadan çıkartması.

Filmde rahatsız eden sahneler ise şunlardı;

Ryan'ın, Christine'yi kocası Cameron'un önünde taciz etmesi, çok rahatsız edici bir sahneydi. Cameron'un da bu duruma sessiz kalması rahatsız ediciydi. Graham ile Ria'nın açık sahne yaşaması ve o sahnede dahi ırkçılık üzerine kurulması. Hansen'in, Ryan'a kızması ama Peter'i öldürerek büyük bir hataya düşmesi. Hansen'in ön yargılarına yenik düşmesi kısacası.

Film sonuç olarak böyle;

Birbirinden kopuk insanlar, birbirleriyle rastlaşıyorlar ve sonuç olarak birbirlerine bağlanıyorlar. Bazıları için sonu hüsran oluyor.

İyi bir kurgu, iyi bir bağlanış ama dediğim gibi, en azından şu ırkçılık üzerine abartılarak gidilme olayı olmasa, çok daha iyi olabilirdi.

8/10
 
Şuraya katılıyorum:
Sevişme sahnesinde bile ırkçılığa gönderme yapılması saçmaydı. Zaten senaryo olarak zorlamaydı biraz. İlk yorumumda da yazmış olmam gerek, her şeyin ırkçılığa bağlanması gereksizdi diye.

Şuna katılmıyorum:
Film bu sonuçta, taciz de olur sevişme de. Senaryoda karakterlerin yaptığı yanlışlardan puan kırmak bence saçma. Ama yorumunu saygı duyuyorum.

@Arslan Bey
 
Ben puanı, ırkçılık üzerine abartılarak gittikleri için girdim. Dolayısıyla sıktığı anlar oldu bunun üzerine. Kimi zaman sahneleri abarttılar. Derken ister istemez puan aşağılara indi. Diğer türlü o kadar da düşürmezdim @berkann.
 

Rahatsız etmiş demişsin, anladım.
 
Arslan Bey' Alıntı:
Bu şekilde açınca, neden düşürdüğüm daha bir açığa çıkıyor.
Genişletmek için tıkla ...

Ben pek rahatsız olmam cinsellikten filan, tabi tek başıma izlersem.
Birisi kapıya açacak diye korkuyorum sadece.


Ne kadar rahatsız olma desem de olmuşsun artık, değişmezsin bundan sonra. Tek önerim etkinlikteki diğer filmlerden Brokeback Mountain'i izleme olur.
 
Cinsellikten rahatsız olduğum yok. O hayatın kanunu sonuç olarak. Ben sadece cinsellikte dahi ırkçılığa girmeleri rahatsız etti.


O tarz filmde izledim. Jim Carrey filmlerinden 'I Love You Phillip Morris'i izlemiştim. Profesyonelce bir film. Tavsiye ederim. Jim Carrey'nin bütün filmlerini izlemeye kafaya koyduğumdan, ki bütün filmlerini de izledim. O filmi de izlemiş bulundum yani ama yine de başarılıydı. Tarzımın çok uzağında kalan bir filmdi gerçi.
 

Cümlen aynen şöyle:


Ryan'ın, Christine'yi kocası Cameron'un önünde taciz etmesi, çok rahatsız edici bir sahneydi. Cameron'un da bu duruma sessiz kalması rahatsız ediciydi. Graham ile Ria'nın açık sahne yaşaması ve o sahnede dahi ırkçılık üzerine kurulması.

Dil bilgisi hatası mı yaptın yoksa?
 
O cümlede bozukluk var, doğru. Arada oluyor böyle. Farkındaydım zaten. Ben o tarz sahnelere karşı değilim ama.
 
Filmi bu gece izleme şerefine nail oldum
Keşke önceden izleseymişim dedim.
Filmde karakterlerin birbirlerine bağlantılı olması bana "Touch" dizisinin ilk bölümünü hatırlattı. O dizininde ilk bölümü aynı bu film gibi muhteşemdir.

Kesinlikle en sevdiğim hikayesi İranlı vatandaş ve çilingirin hikayeleriydi. Muhteşem senaryolaştirmişlardi orası kesin
Bizim Javadi yine güzel oynamiş @OzaN


2.iyi buldugum hikaye polisin(Matt Dillon) hikayesi akşamında kadını taciz et ertesi gün sen onu yangından kurtar


En sevmediğim yerler ise Ludacris (şarkıcı) 'in hikayesi ve şu kardeşini arayan zenci (Don Cheadle)'nin hikayesiydi. Oyunculuklarını da pek sevdiğim söylenemez
Don Cheadle 'ın yüzünden House of Lies dizisini de bırakmıştım zaten

Filmin müzikleri bence de güzeldi
Duyguyu tam veriyordu. Gözlerimi doldurdu özellikle spoi içindeki ilk yazdiğim sahnede


İzlediğim bi tür senaryoydu çok hayretle izlemedim ama güzeldi.Film sorsalar "şunu izle bak seversin" derim



8/10

@OzaN @sürgünüm @destere @berkann @sokak sanati @Arslan Bey
 
Konuya cevap yazabilmek için üye girişi yapınız.
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol