Benim düşüncem;
Din insanların birbirine hükmetmek ve sömürmek için kullandıkları bir araçtır. Töre, örf ve adet gibi yazısız kuralların, daha global ve yazılı olan haline din diyoruz. O yüzden çokta takmamak lazım. Öldükten sonra yok olacağız şuanlık. Belki ileride ki teknoloji beynimizi dirilecek kadar ilerler ve yaşamaya devam ederiz.
İsa hiç bir zaman kitap yazmamıştır. Bu sebeple ortada tefsir edilecek bir kitap yoktur. Yazılan kitaplar İsa'nın yaşadığı haksızlıktan prim yapmak için önde gelen kişiler tarafından, halkı bir arada tutmak için yazılmış öğretilerdir. Kilise kendi itibarını korumak için tabi ki bozulmadı diyecektir. Yoksa itibarları ve paraları yok olacak. Zamanında İznik'te yapılan toplantıda yine itibari korumak içindir. Roma, halkı kendine bağlamak ve itibarlanmak için bu toplantıyı yapmıştır.
İslamiyette imanın şartlarını yerine getirenler dışında, herkes kesin olarak cehennemde kalacaktır. Ahiret inancına inanmakta imanın şartı olduğu için, sorgulamak yada 'bu insanda çok iyi bir insan. İnanmıyor ama cennete girmeli' sorgular sorular sormak bile dinden çıkmaya sebep olur.
Bir tefsir kitabında okuduğuma göre; 7 tabaka vardır ve en ağır suç olan; şirk ve münafıklık en azap verici tabaka olan 7. yanar. Hatırladığım kadarıya 4. Tabakadan yahudiler, 3. Tabakadan Hristiyanlar yanar. 3 ve 7. Tabaka arasında ki kişiler sonsuza kadar cehennemde yanar. İlk iki tabaka ise inanıp suç işleyenler için vardır. Cennete alnında kara bir leke ile transfer olabiliyor bu tabakalar. Yani şuan dünyanın %99'u cehennemi tadacak. Yanmadan, vücudumuzda ki o pislik temizlenmiyor olsa gerek. Başka türlü cennete giremiyor kimse. Ne kadar iyilik yapsakta.