MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
6x10

Oldukça değişik ve beklenmedik bir zamanda çıkan çok çılgın bir bölümdü... Keyifle izledim ve merakla sonraki bölümü bekliyorum...

Gene Takavic karakterine şu aşamada girileceğini hiç beklemiyordum. Ben BB zaman diliminde bir şeyler izleriz diye düşünüştüm ama geleceğe gittik. Orada en son Saul'u tanıyan Jeff karkateriyle ilgili Saul temizlikçi abiye ben kendim çözerim demişti kaçmaya gerek olmadığını belirtmişti. Bunun üzerine Saul'un yine kendine has şekilde çözümlediği bu olayı izlemek baştan sonra müthiş keyifliydi... Önce Jeff'in annesine yanaştı ve aileye sızdı. Sonra Jeff'i kendi tarafına alıp ona istediği şeyi yaptırmak için planlar kurdu ve bu kurgu için kendisi de işin içine girip büyük bir plan yaptı...

Güvenlik görevlileriyle girdiği her sahne müthiş keyifli ve komikti... O kısımda önce ne amaçlıyor bu Saul diye düşündüm ama sonrasında olaylar ilerledikçe neyin ne olduğu anlaşıldıkça nasıl bir ruh hastasısın be adam dedirtti... Planın uygulanmasından önce çöldeki deneme sahneleri epey komikti... Gene'in Walter'dan bahsetmesi de etkileyici bir sahneydi diyebilirim... Planın başlaması, soygun sahneleri, Gene'in Jeff yakalanmasın diye anlattıkları.. Aslında gerçeklerden bahsediyor oluşu ancak eşim yok, çocuğum yok kısmı çok ilgi çekiciydi doğrusu... Bu diyaloglar öyle dikkat çekmek için söylenen altı boş diyaloglar değildi. Gene kısımlarının siyah beyaz olmasının anlamı aslında burada yatıyor. Hiç bir beklentisi ve hiç kimsesi olmayan bir karkatere dönüşmüş Saul. Ancak bu planı ve bu işi yaparken aldığı keyfi görünce gerçekten etkileniyorsunuz. Cekete ve gömleğe baktığı kısım mesela buna bir örnek. Gene'in Saul olmayı özlediğini görüyoruz.. Belli ki bir noktada tekrar geri dönecek ve işler her zaman olduğu gibi sarpa saracak. Ve biz Gene kimliğinden çıkıldığı an renkli sahnelere tekrar döneceğiz gibi...

Kendini güvene alan Gene bakalım bu noktadan sonra neler yaşayacak... Sonraki bölümün adının Breaking Bad olması ise oldukça dikkat çekici ve neler yaşanacağını çok merak ettiren cinsten... Çılgın bir merak söz konusu ve çok az kaldı...

9/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
6x10

Çıktığı gün izledim ama yorum şimdiye nasip oldu.

Neredeyse Breaking Bad'in sinek bölümü gibi bölümdü. Son 4 bölümden birinin bu olması enteresan ama kendi içinde çok özgün ve keyifli bölümdü. :A Dönüp bakınca Better Call Saul'a dair en akılda kalıcı bölümlerden olacak gibime geliyor.

Jimmy'nin gelecekteki kısmıyla ilgili daha önce neler izledik tamamen unuttum açıkçası. Belli ki alavere dalavere işlerinden uzakta yeni bir hayat kurmuş kendine ama o günlerin de özlemiyle yaşamaya devam ediyor. Yıllarca üst düzey karanlık işlerle uğraştıktan sonra alışveriş merkezi soygunu hafif bir konu gibi geldi ama eğlenceliydi. Spor meraklısı Frank'i epey sevdim. :A

Bir sonraki bölümün adı Breaking Bad. :Z Breaking Bad'de de Better Call Saul diye bölüm vardı. :A

9/10
Bu bölümün başına kadar olan kısım için dizinin resmi YouTube kanalı güzel bir özet yapmış, biraz geç kalmış olsan da izlemeni öneririm. :A

 
  • Harika
Reactions: bazinga

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,116
Reaksiyon puanı
49,782
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
6x11

Yıllardır beklediğimiz bölüm bu değildi ya... Sezonun en sıkıldığım bölümlerinden biri olabilir ama yine de Breaking Bad bağlantılarından dolayı düşük vermeyeceğim.

Jesse'yi ama özellikle de Walter White'ı çok özlemişiz ama olabilecek en sönük şekilde bir dönüş olmuş. Hem kısaydı hem de önemsizdi...

Bölümün büyük kısmı çok sıkıcıydı. Kadınla telefon konuşmasında Skyler White adını duymak ve bazı önemsiz karakterlerin akıbetini duymak ilgi çekiciydi...

8/10
 
  • Beğendim
Reactions: MEnes

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
6x11

Adıyla pek alakası olmayan ama benim bu durumu bir nevi tahmin ettiğim bir bölümdü. Yine de içerdiği paralellikler ve hikayenin gidişatı açısından önemli bir bölümdü...

Renkli ve siyah beyaz sahneler arasında gidip geldik ama bölümün ana kısmı yine Gene üzerinden gidecekti elbette. Bundan sonra hikayenin renksiz ilerleyeceğine alışmamız gerekiyor. Belki finale doğru olan kısımda bir miktar renklenebiliriz ama hayattan tam olarak düşmüş bir Saul'un renksiz hayatını bu şekilde görmek ironik ve ilgi çekici. Çekim kalitesi de Roma ayarında olduğu için hiç mi hiç sıkmıyor beni bu durum.

Gene'in yardımcısı Francesca ile konuştuğu sahne bölümün en ilgi çekici sahnelerindendi diyebilirim. Evrendeki bilgileri ve bazı karakterlerin ne durumda olduğunu veya neler olup bittiğini, Saul'un ne durumda olduğunu görmemiz açısından önemliydi. Kim'in Saul'u sorduğunu öğrenmesi ise gerçekten değişik bir durumdu... Ve tabi ki Saul sonrasında dayanamadı ve ona telefon etti. Telefon sahnesini duyamadık ve oldukça merak ettik. Gene Kim'le konuşması sonrasında çıldırdı ve konuşmayı iyice merak ettik. Konuşma sonrasında ise direkt olarak suça dalışı ve Jeff ile yancısını yanına alması ilginç bir detaydı. Tabi bu sefer maceraları daha farklı ilerledi. Kendilerine av belirleyip onları değişik bir yolla soyup kolay yoldan paraya ulaşıyorlar. Tam bir Saul usülü diyebiliriz. Scheme ustasıdır zaten kendisi...

Bölüm isminin Breaking Bad olması o sahnelerle paralellik kurması açısından önemliydi. Walter ve Jesse'nin gözüktüğü sahne belki çok önemli bir sahne olarak gözükmüyor olabilir ama bölümün içeriğiyle bağlantısı olan önemli bir sahneydi. Gene'in hayatının bu döneminde kontorlü kaybedip tekrardan sert kötüye evrilişini gösterdiler. Evet bir miktar fan service de vardı hatta oyuncular rolleri üstünden çok yıl geçtiği için biraz tutuk da gözüktüler ama yine de sahneyi izlemek keyifliydi...

Sonrasında Mike'ın gözükmesi ve Saul ile olan diyaloğu da ilgi çekici bir sahneydi diyebiliriz. Özellikle Breaking Bad'de yaşananları düşündükçe ve paralellikleri kafamızda kurguladıkça bu bölümler ve bu sahneler insanı gerçekten etkiliyor. Bölümün sonunda ise Gene'in bu yolda ne kadar ciddi ve çılgın olduğunu iyice anlıyoruz. Artık ya tamam ya devam modunda ve risk alıp kontrolü kaybediyor. Jeff'in annesi Marion'un onları fark etmesi de ilginç bir sahneydi, teyzemden neler çıkacak acaba Bölüm de çok garip bir yerde bitti ve finale 2 bölüm kaldığı düşünülünce neler izleyeceğiz kim bilir..

9/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,116
Reaksiyon puanı
49,782
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
6x12

Finale bir kala güzel bir bölümdü. Fakat sanki dizinin heyecan & aksiyon kanadını tamamen kenara koyup bir sanat yönetmeninin kişisel projesini izliyormuşuz gibi bir havaya büründü dizi.

Kim'in de hayatı renksizleşmiş. Jimmy'yi unutamasa da vicdanı çok daha ağır basıyor haklı olarak. Son sezonda niye bu kadar önem kazandı dediğimiz Howard'ın da aslında hikayede çok önemli faktör olduğunu görmüş oluyoruz. Howard'ın o ölümü olmasaydı muhtemelen Kim ve Jimmy'nin yolları ayrılmayacaktı...

Finalde Saul yakalanacaktır ya da ölecektir. Bu hikayenin mutlu bitme şansı pek gözükmüyor. Belki Kim ve Jimmy bir araya gelirler ortam renklenir ve sonrasında Jimmy yakalanır....

Jesse'yi görmek güzeldi yo.

9/10
 
  • Beğendim
Reactions: MEnes

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
6x12

Final öncesi gerçekten sert ve etkileyici bir bölümdü diyebiliriz... Son bölümlerin bu havada geçmesi gerçekten değişik bir tat bırakıyor ağızda bana göre ve bu çok keyif veriyor...

Önceki bölümde gördüğümüz Gene Kim konuşmasının ne olduğunu hepimiz merak ediyorduk. Hemen ardına gelen bölümde böyle bir başlangıç yapması ve ağıır ağıır o konuşmaya gelişi gerçekten tam Vince Gilligan'lık bir kurgu ve senaryo... Saçları siyahlaşmış, hayatı renksiz ve sıkıcı olan Kim geçmişi ardında bırakıp yaşamına devam ediyor. Ta ki Saul ona o telefonu edene kadar... Gerçekten çılgın bir telefon konuşmasıydı, merak ettiğimiz kadar varmış diyebiliriz...

Renkli sahneler ve geçmiş sahnelerin karışımının yine günümüze entegre edildiği ve paralelliklerin oldukça hoş olduğu bir bölümdü. Kim'in boşanma evraklarını teslim ettiği sahne artık Saul'un nasıl bir moda girdiğini görmemiz açısından gerçekten ilgi çekiciydi. Oradaki Jesse karşılaşması da bir tık fan service de olsa kaliteli bir sahne idi. BB'ye bağlantı açısından da Kim ile Jesse'nin karşılaştığını görmek hoş bir tat bıraktı diyebiliriz...

Geliyoruz günümüze ve o ana... Gene kontrolü kaybedip eve girmişti ve orada işi devam ettirecekti. Gerçekten keyifli ve ilgi çekici güzel sahneler izledik diyebilirim. Evdeki her sahne çok iyiydi. Polislerin gelmesiyle bir miktar komedi de katılmış özellikle Jeff üzerinden ve ben bu sahneleri epey beğendim. Jeff ve Gene'in telefon konuşması da iyiydi.

Bölümün en vurucu kısmı ise Kim'in 6 yıllık psikolojik patlamayı dışa vurduğu otobüs sahnesiydi... Rhea Seehorn ne oynamışsın be ablam... Emmy senin hakkındır, al götür evine... Final kısmında ise Marion teyzenin önceki bölümdeki şüphelerinin Gene ile konuştuktan sonra ne noktaya geldiğini görüyoruz ve orada Saul'e geçiş yapan Gene gerçekten tehlikeli bir moda giriyor. Eline telefon kablosunu aldığı sahne ve sahnenin tamamı fazla gerilim dolu bir sahneydi ama Saul asla Walter kadar kontrolü kaybedip bir masumu öldürmez... Finalde Saul ölecek veya hapse girecek gibi. Bölüm isminden de görüyoruz ama yine de inanılmaz bir merakla bu hikayenin sonunu bekliyorum...

9.5/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,116
Reaksiyon puanı
49,782
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
6x13 (Final)

Çıktığı gün izledim, daha fazla geciktirmeden kısa bir şeyler yazayım buradan da.

Final sezonu içinde umduğum kadar sevemediğim kısımlar olsa da final kusursuzdu, her yönden çok beğendim.

"Son pişmanlık neye yarar" temalı harika bir finaldi. Acaba "Saul her zamanki Saul'luğunu yapıp küçük bir cezayla kurtarıp yoluna devam mı edecek" derken belki de ilk kez bu kadar net bir ters köşe yaptı. Bugüne kadarki hiçbir şeyin Kim'i kaybetmeye değmediğinin farkındalığıydı bu bence...

Saul, bu yola giderken onun zaman içinde görüşlerine değer verdiği pek çok kişiyle zaman yolculuğu, yaptıklarını geri alma temalı konuşmalarını izledik. Mike, Chuck, Walter White ile konuşmalarında kendine itiraf edemediklerini en sonunda itiraf edebildiğini gördük. Bu konuşmaların her biri güzeldi ve dizinin en önemli karakterlerine de güzel vedalardı...

En sondaki Kim & Saul sahneleri de çok iyiydi. Marie'nin olduğu mahkeme sahneleri de...

Her şey için teşekkürler Vince Gilligan, lütfen benzer kalitede işler üretmeye devam et...

10/10
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
6x13

Ne finaldi be... İzlerken inanılmaz bir haz aldım ve Vince Gilligan muazzamlığının tadına dakika dakika vardım... Evet bir final böyle yapılır ve evet bu detay ustalığı ders olarak okullarda gösterilmelidir...

Bu finale gelene kadar yaşanan her şey öyle ustalıkla tasarlanmış ki izlediğimiz olayların olması ve bunları izliyor olmak bize inanılmaz bir haz veriyor. Saul'un baştan sona yaşadığı macera bir nevi önümüze çıkarılıyor. Saul'un kaçış macerası pek uzun sürmüyor olması gerektiği gibi ve bir anda yakalanıyor. Sonrası ise tam bir şaheser...

Bölümün 2 kısmı var biri Saul'un yine yeniden her şeye rağmen kendini bir şekilde aklayabilmesi ve ne denli ruh hastası bir avukat olduğu... Diğeri ise tüm bunları elde etmişken Kim'in yaptığı şeyi öğrendikten sonra gerçekten ömründe ilk defa yaptığı şeyleri kendi içinde kabul edip bunlarla yüzleşmesi... Bölümdeki 3 flashback sahnesinin, zaman yolculuğu ve pişmanlıkları değiştirme şansı muhabbetinin Saul'un hikaye boyunca yaptığı hiç bir şeyden pişman olmama durumuna bağlanması inanılmazdı... Oradaki paralellikler Walter White sahnesi, Mike sahnesi, Chuck sahnesi ve tüm bunlarla olan kısımların çok güçlü şekilde işlenmesi... Detaycılık ruh hastası olan Gilligan bu kısımda müthiş bir iş çıkarmış...

Bölümün 2. kısmında ise o şaheser mahkeme sahnesine geliyoruz. Kim'i bir şekilde oraya getiren Saul sonunda kendiyle yüzleşiyor ama ne yüzleşme... Marie'yi gördüğümüz her sahne çok iyiydi bu arada, ona da değinmeden edemeyeceğim... Saul'un Walter White hakkında bahsettikleri, Chuck hakkında bahsettikleri ve Kim ile yüz yüze gelmesi, kendiyle yüzleşip tüm gerçekleri tek tek sıralaması ve kendisinin Breaking Bad'de yaşanan tüm olaylara aslında ne kadar etkisi olduğunun görülmesi gerçekten muazzamdı... Bu sahnede gerçekten Saul'un gittiğini görüyoruz... Evet bu sefer Saul gerçekten gidiyor ve Kim oradayken bunu özellikle yapıyor... Saol Gone ve Jimmy is back...

Saul elbette hapsi boyluyor ve biz bu trajik finale kavuşuyoruz. Ancak hapse aktarılırken yaşanılan otobüs sahnesi... Bu gerçekten ironik bir sahne çünkü Saul suçlulara yıllar boyu avukatlık yapmış ve kim bilir kaç tane suçluyu ipten almış veya onlara katkı sağlamış bir adam. Kendisi hapse düşmesine ve 80 küsür yıl ceza almasına rağmen hapiste krallar gibi karşılanıyor. Bir nevi müebbet yemesine rağmen hapiste hediyelendiriliyor. Buradan bile kendine bir şekilde istem dışı da olsa sırf geçmişi uğruna kar sağlamış oluyor. Ve bu hoşuna da gidiyor. Final sahnesi unutulmazlar arasında yerini alıyor. İnanılmaz çekim açıları, Kim'in ona Jimmy diye seslenmesi... 1. sezon 1. bölümdeki sigara sahnesinin aynısının bulundukları yerde yaşanması ve Jimmy'nin Kim'e duyduğu sevginin aslında ne boyutta olduğunu tekrar tekrar görmemiz... Ve Kim ayrılırken onun arkasından bakıp yaptığı hareket... Trajedi, hüzün ve has dram... Efsanesin be Better Call Saul... Tam olarak yapman gereken finali yaptın ve biz izleyicileri bu müthiş sanatsal hazza doyurdun. Gerçekten efsanesin...

10/10
 
  • Harika
Reactions: Dosi and bazinga

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,358
Reaksiyon puanı
108,146
Puanı
1,060
3. Bölüm harikaydı hele son kısımlar.
Bu bölüme rahatça 9.5 puan verebilirim. Tam bir film tadındaydı.
Bölüm Nancho üzerine kuruluydu, Saul ve Kim pek görünmediler.
Nancho’nun BB’de olup olmadığını hatırlamadığım için ölümü şaşırttı. Aslında son dakikaya kadar kurtulacak sandım. Mike’nin onlara eşlik etme sebebi kurtarma operasyonu sandım ama öyle olmadı. Bu sezonun şimdilik en iyi bölümü oldu.
4. Bölüm
Muhteşem bir 3. Bölüm sonrası vitesi düşürülmüş ama yine keyifli bir bölüm izledik.

Kim ve Saul ağırlıklı bir bölüm izledik. Yaptıkları plan eğlenceliydi. En ilgi çekici kısımlar Gus’un eviydi.
Sonrasında yorumum olmamış. Öyle müthiş bölümler izledik ki, keşke hepsinin yorumunu kayıt etseydim.
Normalde siyah beyaz çekimleri sevmiyorum ama bu dizide kaliteli çekim ve geçmiş ile gelecek bölümleri ayırt etme açısından beğendiğim bir detaydı.
Sezon yarı finalinde harika bir bölüm izlemiştik.
Howard'ın Kim ve Saul ile yüzleşirken yanlış zaman ve yanlış yerde olmasından dolayı ölümü çok etkiledi. Beklenmedik bir son oldu ve dizinin sezon yarısından sonraki dönüşüde muhteşemdi. Howard'un gömüldüğü sahnede çok hüzünlendim. Böyle bir sonu haketmedi.

Lalo ve Gus sahnesi çok iyiydi ve tabiki Lalo ve Howard’ın aynı yerde gömülmeside garip oldu.

Dizinin sürprizi Breaking Bad bölümüydü, sahneler az olsada karakterleri görmek güzeldi.

Ve Final, o nasıl bir bölümdü öyle. Fazlası ile tatmin edici ve bir o kadarda şaşırtan bir son oldu. Saul’un hamlesi ve az yatma şansı varken bunu tepmesi beklenmedik sahneydi.

Ayrıca Breaking Bad detayından dolayı Kim’in akibetini hep merak etmiştik ve sonunun ölüm olacağını düşünürken o konuda da şaşırttılar bizi.

Yarı sezon finali, dönüş bölümü ve finale puanım 10/10


İyi ki bir tesadüf eseri El Camino filmini izlemiştim. Onu izleyerek Breaking Bad’i merak edip izleyip sonrasında da Better Call Saul’u izlemiş oldum. O filmi izlemeseydim bu iki muhteşem diziyi izlememiş olurdum.
 
  • Harika
Reactions: MEnes and bazinga