Geçen yıl da Oscar ödülleri döneminde yoktum, sanırım seneye ve diğer sene de gelenek devam edecek gibi.
Dünyanın sözde en prestijli ödülleri bu sene ciddi anlamda seviye kaybetti. Geçen senenin etkisi hâlâ aklımda, bu yıl bir tane Whiplash etkisinde film çıkmadı Oscar adayları içerisinde. Bir tane olsun Birdman mükemmelliyetçiliğinde yapım yoktu.
Oscar tarihinde nice vasat filmlerin En İyi Film Oscar'ı aldığı görülmüş bir olay, bence sinemada prestiji belirleyen en büyük etken zaman kavramıdır. Zaman içinde hep yeni olan ve hiç unutulmayan; etkisi on yıllar sonra bile devam eden yapımlar gerçek yapımlardır ve En iyi Film Oscar'ının gerçek sahipleri onlardır. Spotlight atıyorum 2040 yılında da hatırlanır mı? Hiç sanmıyorum, o halde başarısız bir En İyi Film sahibi.
Lâkin bakıyoruz, Spotlight kazanmasa bile bir tane dişe dokunur aday yok ki. Brooklyn kazansa sevinirdim sadece, gerisi için yorum yapmaya bile gerek yok. Neyseki Revenant kazanmamış, ona sevindim. Big Short'un kazanmamış olmasına da sevindim fakat Big Short'dan sonra en nefret ettiğim film kazanmış, Bridge Of Spies kazansa daha iyiydi...
Bir diğer dikkatimi çeken nokta, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kesinlikle Brie Larson hak etmedi. Ne Brie Larson'u yahu? Saoirse Ronan'ın hakkı yendi.
En iyi yönetmen ödülü için George Miller'i bekliyordum fakat olmadı, İnnaritu'nun çıkması da sürpriz değil gerçi, adaylara oranla hak etmedi de diyemem.
En iyi özgün senaryo dalında Ex Machina yahut İnside Out dururken Spotlight'e ödül verenlere selam olsun : )
En iyi Görsel Efekt için ciddi ciddi Ex Machina'ye ödül vermeleri ise daha ilginç, çok ilginç. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi, orada Star Wars dururken Mad Max dururken The Martian ve Revenant dururken sen kalk içlerinden en olmayacak olanı seç.
Hadi kostüm tasarımı olsa anlarım fakat...
Ayrıca The Martian'ın sıfır çekmesine de şaşırdım. İyi olmuş gerçi.
Son olarak, Leonardo Di Caprio'nun ödülü almış olmasına ben de sevindim fakat bu rolle hak ettiği için almadı, alması gerektiği için aldı. Tamamen medya baskısı ve popüler kültür sonucu heralde akademi üyeleri de bu durumdan etkilenmiş. Leo kalitesinde bir oyuncunun sinemagrofisinde Oscar'ının bulunması gerekiyordu ve her ne kadar bu sefer hak etmemiş bile olsa bu vesileyle ödülü almış oldu. Al Pacino için de aynı durum olmuş, adamı koskoca Baba Üçlemesi, Scarface ve Day Dog Afternoon filmlerinde elini boşu göndermişler.