eTV 13 - 5. Bölüm | Yeni Bölüm

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,626
Reaksiyon puanı
62,949
Puanı
1,061
Konum
İstanbul


13'ün önceki bölümlerinde...

V. BÖLÜM - Yabancı
(Mağarada tanıştıkları bu gizemli adam, herkesi şaşkına çevirmiştir. Adamın şifreli konuşmaları, kafalardaki soru işaretlerinin artmasına neden olmuştur.)

Yiğitt: Onlar mı? Ne demek 'onlar'?
S.G.A.T.: Bu çok uzun bir hikaye... Ve sizin sandığınızdan çok daha fazlası gizli bu adanın derinliklerinde..
Çiğdem-: Ayol adam, anlatsana o zaman! Bölüm sonu gelecek, hala laga luga yapıyorsun!
S.G.A.T.: Arkadaşınız üzerimden kalkarsa anlatacağım!
Yiğitt: Pardon ya.. (S.G.A.T.'ın elinden tutup kaldırarak) Hadi, anlat bakalım.
S.G.A.T.: Burada olmaz. Beni takip edin..

(S.G.A.T. önde, diğerleri arkada yol almaya başlar.)

vadikızı: Bu adam da deli meli olmasın öncekisi gibi!
denizz19: O deliyse biz ondan daha deliyiz! Askerde kimler kimler gördüm, bir bilsen!
Çiğdem-: Ay valla olur mu olur! Bu adada kafayı yememek mümkün değil ki!
xemrexxx: Ayol sen fındık tarlalarının içinde büyüdün de ne oldu?
Çiğdem-: Bir ses geldi, duydunuz mu? Cüce sesi gibi böyle vicir vicir bir şey.
xemrexxx: Sen sus Hogatha! Zaten arkadaşların adayı ele mi geçirmiş ne olmuş, bir de sen başlama.
mrt-06: Hop hop! Karşında kadın var, düzgün konuş.
xBUGRAx: Ay şimdi Kadın'ın yeni bölümü olsaydı da izleseydik..
xemrexxx: Kadın görmesek inanacağız..
mrt-06: Bak şimdi seni yerin dibine bir gömersem.. Show'un çöküşünden bile beter olursun..
Çiğdem-: Aaa! Ben de seni efendi aile çocuğu sanırdım Atacan. Cücelere uyup terbiyeni bozuyorsun, hiç yakıştıramadım!
mrt-06: Ama sana laf atıyordu!
Çiğdem-: Ben zaten cevap veriyorum, senin uğraşmana gerek yok. Ay böyle tutarsız davranan insanları da hiç sevmem.
destere: İşte bazıları hava civa yapacağım diye böyle eline yüzüne bulaştırıyor..
Çiğdem-: Sen onu da yapmıyorsun, bana laf atılırken odun odun izliyorsun! Bu erkeklerin hepsi aynı!
Dosi: Bin yıllık klişeyi de tekrar dillendirdiğimize göre artık yürüseniz mi İçinde bulunduğumuz tehlikenin farkında değilsiniz galiba!
xemrexxx: Ay sen de iyice esas kız zannettin kendini!

***
(Öte yandan MasacRE-, eskici ve DarkLegenD da diğerlerini beklemektedir.)

MasacRE-: Gelen giden yok. Bu kadar insan nereye kayboldu bir anda?
DarkLegenD: Allah'a inanmam ama Allah razı olsun demekten başka bir şey de gelmiyor aklıma. Oh be!
eskici: Boş yapma Dark. Belli ki bir şeyler olmuş ama ne?
MasacRE-: Anlamalıydım kimsenin gelmemesinden. Yoksa ben unutulacak adam mıyım?
DarkLegenD: Sen adam bile değilsin bence ya neyse.
MasacRE-: Şimdi seni...!

(MasacRE- tam Dark'ın üzerine yürüyecekken çadırların arkasından seslerin geldiğini fark eder. eskici'yle birlikte sesin geldiği yöne doğru ilerlerken yerde oturup deftere bakan bir adam görürler.)

eskici: Bu kim ya?
MasacRE-: Görürüz şimdi.

(MasacRE- yavaşça yaklaşıp tam bir meczup gibi görünen adamın üzerine atlar.)

MasacRE-: Ne oluyor lan, kimsin sen?

(Adamın adeta dili tutulmuştur, MasacRE-'ye hayran hayran bakarken diğerleri bir şeylerin yolunda olmadığını fark etmiştir.)

MasacRE-: Ne yapıyorsun be, manyak mısın?
DarkLegenD: Manyak mı? Bak, şimdi ben de merak ettim.
serhatt: Erkek... Erkek... Erkek... Erkek...
eskici: Galiba patlayacak şimdi, kaçalım.
MasacRE-: Dur dur, şimdi anlarız.. Kimsin sen, hemen adını söyle!
serhatt: Allah seni cuma günü yaratmış galiba. Şu kaslara, şu endama bak.. Ömür boyu üzerimden kalkma, olur mu?
MasacRE-: Noluyo lan? (hemen üstünden kalkarak) Bu adada herkes benim namusuma mı göz dikti? Önce eskici, şimdi de bu.
eskici: Ayıp oluyor ama..
serhatt: Aynaya bakmıyor musun hiç? Bu karizmayla kim dikmesin?
MasacRE-: Nerenin malısın sen, öt çabuk!
serhatt: Serhatt ben. Bu adada yaşıyorum. Veya yaşadığımı zannediyordum, ta ki seni görene kadar.
DarkLegenD: Ay bu bildiğin manyak! Manyaklar tam benim kalemimdir, anlarım dillerinden..
eskici: O defter ne iş?
serhatt: Üstünde xemrexxx yazıyor, parlak resimleri var. Ama bildiğin ansiklopedi gibi, bak bak bitmedi maşallah.
MasacRE-: Diyorum ben bu çocuk hepsinden fena diye.. Sana gelirsek.. Ne yapalım buna?
serhatt: Beni bir dakika koynuna alsan kafi..
DarkLegenD: Kardeş, sen bu kadar zamandır nerelerdeydin ya? İşte istediğim kafa bu!
serhatt: Bir orada, bir buradaydım.. Maymun göre göre sıkılmıştım ama sonunda Allah yüzüme güldü.
MasacRE-: Maymunlarla aynı kefeye konmak da çok gurur verici doğrusu!
eskici: Diğerlerini bir an önce bulmamız lazım, bu adada ne olacağı belli olmuyor.
MasacRE-: (ileriyi göstererek) Tamam, şuradan başlayalım o zaman.
serhatt: Ben de geleyim! Yani buraları iyi bilirim, yardımım dokunur belki.
MasacRE-: Şu çocuk "dokunmak" deyince bir tuhaf oluyorum.. Neyse, gidelim.

***
(O sırada bizimkiler de S.G.A.T.'ın mağara içindeki gizli evine gelmiştir.)

S.G.A.T.: İşte burası da bizim fakirhane..
xBUGRAx: Ayol homeless'in bir tık üstü bu.. Güzel espri, değil mi?
xemrexxx: Ay tamam, dizi izliyorsun anladık! Bir sus da şu tımarhane kaçkını tipli adam bir konuşsun!
S.G.A.T.: Neyse.. Öncelikle söyleyeyim ki, intihar eden o adam... pompy... Benim kardeşimdi...
Dosi: Ne? Başın sağolsun, çok büyük acı..
S.G.A.T.: Malum olaylardan sonra psikolojisi bozuldu, uzun süre sahip çıktım ona. Gözümden sakınmadım bir an bile. Ama ne yapıp ettiyse kaçmaya yeltenmiş, baba yadigarı silahı da almış.. Sonrası..
Yiğitt: Yani en baştan beri bizi izliyordun?
S.G.A.T.: Kardeşimi ararken sesini duydum, sonra baktığımda sizinle konuştuğunu gördüm. Ah keşke kör olsaydım da görmeseydim..
Dosi: Ölmeden önce bize bir şeyler anlattı, lanet falan dedi. Ama anlamadık..
S.G.A.T.: Anlatacağım. Ama önce oturun, size bir şeyler ikram edeyim. Çok yorulmuşsunuzdur şimdi.
Dosi: Siz anlatın, biz böyle iyiyiz.
Çiğdem-: Valla kendi adına konuş tatlım, ben bayılacak gibiyim şu anda!
xemrexxx: Hogatha'ya hak vereceğim aklıma gelmezdi ama ben de!
Dosi: Şimdi çıldıracağım ya!
Yiğitt: Dosi, sakin ol biraz! 5 dakika daha bekleyebiliriz.
S.G.A.T.: O zaman ben şöyle güzel bir Türk kahvesi yapayım herkese.
xemrexxx: Benimki orta şekerli olsun.
Dosi: Sanırsın kız istemeye geldik, hale bak..

(S.G.A.T. bizimkileri geniş alana alır. Ancak amacı kahve hazırlamak değildir. Cebinden telefonu çıkarıp bir numarayı çevirir.) (Yazarın Notu: Evet, adada telefon çekiyor. )

S.G.A.T.: Ben işin beni ilgilendiren kısmını hallettim, sıra sizde.. Evet, elime düştüler. Çabuk gelin...

(Tam da o sırada mutfağa girmek üzere olan denizz19 her şeyi duyar. Bu adamın göründüğü gibi biri olmadığını hemen fark etmiştir.)

***
(dizi kolik'in esareti ise devam etmektedir. O sırada içeri elinde yemek tepsisiyle bir muhafız girer.)

dizi kolik: İstemiyorum ben yemek falan! Zaten ada koşullarında hijyenik olduğundan da şüpheliyim.
Muhafız: Şımarma istersen. Senden daha beter durumda olanlar da var, azıcık şükret.
dizi kolik: Ne şükredeceğim be manyak! Bari elimi çöz, nasıl yemek yiyeceğim.
Muhafız: Böyle borazan gibi çığırmaya devam edersen o iş biraz zor!

(dizi kolik muhafıza sert yapmanın bir faydası olmayacağını fark eder ve dişiliğini kullanacağı yeni bir plana başvurur.)

dizi kolik: Pardon ya.. Öyle demek istememiştim. Biraz sinirlendim ama sen de emir kulusun sonuçta. (saçlarını savurarak) Çok güçlü bir iraden olduğunu söylemiş miydim?
Muhafız: Hayır?
dizi kolik: O zaman şimdi söyleyeyim. Yani görevine olan bağlılığın, sadakatin. Büyük patron seninle gurur duyuyor olmalı.
Muhafız: (yavaş yavaş çözülmeye başlamıştır) Duymayacak da ne yapacak.. Yani ben en esaslı adamıyım, kendinden çok güvenir bana.
dizi kolik: Bence sen kadınlara da çok güven veriyorsundur. Yani o kaslar, o endam... Bunları nerede yaptın sen?
Muhafız: Biraz afalladım... Yani daha önce hiç böyle şeyler duymamıştım..
dizi kolik: Aaa deme?! Bence var ya buradaki herkes seni kıskanıyordur! Zaten o kapıdaki muhafız sana dik dik bakıyordu!
Muhafız: (tebessüm ederek) Ne güzel konuşuyorsun sen kız...
dizi kolik: Senin de adını öğrenelim de konuşmamıza yeni bir boyut katalım, ne dersin? Bir de beni çözersen...

(dizi kolik tam muhafızı oyuna getirirken içeri başka bir muhafız girer.)

Muhafız #2: Acil durum var, patron bizi çağırıyor.
Muhafız: Tamam, hemen geliyorum.

(Muhafız hızlıca hücreden çıkarken dizi kolik büyük bir hüsran yaşar.)

***
(Öte yandan kahveleri hazırlamaya başlayan S.G.A.T. da denizz19'u fark etmiştir. Deniz bu adamın ne işler çevirdiğini öğrenmekte kararlıdır.)

denizz19: Sen... Senin başka bir amacın var. Her şeyi duydum... (S.G.A.T.'ı köşeye sıkıştırarak) Şimdi gidiyorsun ve planlarını herkese anlatıyorsun!
S.G.A.T.: Anlatmazsam ne olur?
denizz19: Askerlikten yeni geldim, yani gücüm oldukça yerinde. Anlatmazsan üzerinde birkaç şey deneyebilirim.
S.G.A.T.: Burada yaşadıklarımı görseler o komutanların diz çöker tövbe eder!
denizz19: Anlat diyorum, yoksa fena olacak..

(S.G.A.T.'ın eli çaktırmadan çekmeceye gider. Deniz konuşurken yavaşça çekmeceyi açıp tabancasını çıkarır.)

S.G.A.T.: (silahı Deniz'e tutarak) Kimin için fena olacak acaba?! Ben bu noktaya gelmek için ömrümü verdim, kimseye kaptırmaya niyetim yok.
denizz19: (1-2 adım geriye çekilmiştir) İndir o silahı! Hem diğerleri duyarsa foyan ortaya çıkar.
S.G.A.T.: İş benden çıktı bile.. Ama kendimi riske atamam. Birkaç dakika sonra burası abluka altına alınacak. Hepinizi alacaklar ve sonunuzu getirecekler. Arkadaşlarını bırakmak istemiyorsan sus!
denizz19: Hayır, izin vermem buna! Şimdi herkese her şeyi anlatacağım ve sen de buradan çıkmamıza yardım edeceksin.
S.G.A.T.: Oldu, gözlerim doldu. Başka emrin var mı?

(Deniz, S.G.A.T.'ın elinden tabancayı almak için hızla onun üstüne atılırken aralarında arbede çıkar. Silah ikisi arasında gidip gelirken bir ateş sesi duyulur...)

V. BÖLÜM SONU

VI. BÖLÜM - Nokta | 5 Temmuz Perşembe 23.00
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,626
Reaksiyon puanı
62,949
Puanı
1,061
Konum
İstanbul