Messi'nin neden takımda kalmak istediği belli oldu.
Messi'nin neden takımda kalmak istediği belli oldu.
Eğer bu olay gerçekse Aboubakar'ın Nobel ödülü alması lazım. 3 hafta önceden şampiyonluk için averajın gerekli olduğunu müneccimler bile bilemez.https://twitter.com/x/status/1398180703569842176
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz... Onlar nasıl ki senelerce Ankaragücü olayı hakkında kafa şişirdiler, vakit rövanş vakti.. Gereği neyse yapılmalı, araştırılmalı, mahkemeye-FIFA'ya nereye gidiliyorsa gidilmeli... Yüzde 99 üstü kapatılır, bir şey çıkmaz çıkacağı varsa da, ama %1 hak yerini bulacaksa bu işin peşi bırakılmamalı...
30 hafta değil, 3 haftadan bahsediliyor ama bilemiyorum. 7-0 çok uç bir sonuç. Tam tersi olsaydı da aynısını BJK camiası dillendirecekti, ki olmamasına rağmen dillendirmeye yeltendiler zaten maçlar öncesinden. Burası futbol...Eğer bu olay gerçekse Aboubakar'ın Nobel ödülü alması lazım. 3 hafta önceden şampiyonluk için averajın gerekli olduğunu müneccimler bile bilemez.
Tamam işte, 3 hafta önceden şampiyonluğun averaja kalacağını biliyor ve Billong'u ayartıyor. Bu tarz bir zekaya sahip insana Nobel ödülü verilir. Bu kadar basit bu iş.30 hafta değil, 3 haftadan bahsediliyor ama bilemiyorum. 7-0 çok uç bir sonuç. Tam tersi olsaydı da aynısını BJK camiası dillendirecekti, ki olmamasına rağmen dillendirmeye yeltendiler zaten maçlar öncesinden. Burası futbol...
GS tarihinde bu tarz travma pek yok bu Billong yangını ondan. Alışık olmadıkları bir hayal kırıklığı var sonuç olarak da gereksiz işler peşinde camia. Mayıslar bizimdir, winnerız bilmem neyiz diye bir hafta kafa şişirip şampiyonluk gelmeyince bu durumlara düştüler. Averaj ile şampiyonluk kaybetmek feci koyar adama normal karşılanmalı.Tamam işte, 3 hafta önceden şampiyonluğun averaja kalacağını biliyor ve Billong'u ayartıyor. Bu tarz bir zekaya sahip insana Nobel ödülü verilir. Bu kadar basit bu iş.
Bu yıl travma yaşadığımızı sanmıyorum, travma biz şampiyonluk yarışında öndeyken kaybetseydik olurdu Ya da 1-0 kazansak bile şampiyon olabilecekken kazanamayınca olurdu. O yüzden üzgünüm Denizli, Bursa faciası, 11-12 ve hatta Sivas maçı travması gibi bir olay bile olmadı GS adına. Sivas’ı kazansaydınız averaja bakılmaksızın şampiyon olacaktınız, hem de bizim gibi bir senenin ardından değil; 8 senenin ardından. 8 senedir şampiyon olamayıp da ligin bitimine son iki maç kala Sivas maçını kendi evinizde kaybettiğiniz için şampiyonluğu vermek bu sezon yaşanan en büyük travma oldu Lig’de ve bu yüzden bunu boşuna rakip takıma itmeye çalışarak acıyı hafifletmek lüzumsuz.GS tarihinde bu tarz travma pek yok bu Billong yangını ondan. Alışık olmadıkları bir hayal kırıklığı var sonuç olarak da gereksiz işler peşinde camia. Mayıslar bizimdir, winnerız bilmem neyiz diye bir hafta kafa şişirip şampiyonluk gelmeyince bu durumlara düştüler. Averaj ile şampiyonluk kaybetmek feci koyar adama normal karşılanmalı.
Bizim bu sene yaşadığımız bir travma falan yok zaten bu Billong olayları falan kimin travma yaşadığını net bir şekilde gösteriyor.Bu yıl travma yaşadığımızı sanmıyorum, travma biz şampiyonluk yarışında öndeyken kaybetseydik olurdu Ya da 1-0 kazansak bile şampiyon olabilecekken kazanamayınca olurdu. O yüzden üzgünüm Denizli, Bursa faciası, 11-12 ve hatta Sivas maçı travması gibi bir olay bile olmadı GS adına. Sivas’ı kazansaydınız averaja bakılmaksızın şampiyon olacaktınız, hem de bizim gibi bir senenin ardından değil; 8 senenin ardından. 8 senedir şampiyon olamayıp da ligin bitimine son iki maç kala Sivas maçını kendi evinizde kaybettiğiniz için şampiyonluğu vermek bu sezon yaşanan en büyük travma oldu Lig’de ve bu yüzden bunu boşuna rakip takıma itmeye çalışarak acıyı hafifletmek lüzumsuz.
Ve Mayıs’lar tam olarak Galatasaray’ındır bunu bu sezon da gördük. Ligin bitimine son 3 maç kala 6 puan geriden gelen takım rakiplerin ve rakip taraftarların yüreğini ağzına getirdi ya 2-3 gol daha atıp şampiyon olurlarsa diye. O kadar geriden gelip de averajla kaybetmek de bir başarıdır, yaşatılan o korku ve stres de; bunu kabullenmek gerek.
Gol averajı kasmak 3 puan almak kadar kolay bir şey değil hele ki sezon boyunca 3’den fazla gol yememiş defansif bir takıma karşı. Elbette 2 gol daha atabilseydik burukluğu var ama hepsi de bu, çünkü başta da dediğim gibi asıl travma 1-0 kazanıp şampiyon olabilmek varken onu eliyle itmek olurdu. Hatayspor olayında ise az bile ses çıkardık. Şöyle bir düşününce, eğer Beşiktaş değil de Galatasaray Hatay’ı 7-0 yenseydi ve gol averajıyla şampiyon olsaydı? Hiç şüphe yok ki çok daha fazla kafa şişireceklerdi tıpkı Ankaragücü olayında olduğu gibi. O halde oyunu kurallarına göre oynamaktan zarar gelmez. Kimse bir şey çıkmayacağını biliyor, maksat Ankaragücü olaylarına karşı bu kez de bizim ses çıkarabilmiş olmamız. Gerçi adam gibi yönetim yok ki ses çıksın...
Öncelikle ilk cümleye katılmıyorum fakat uzatmayacağım, tek diyebileceğim Sivas maçı sonrası yaşanan travma yani üzüntü doğal ve haklı olarak daha büyüktü, aynısını GS yaşasa bizim adımıza da öyle olurdu. Çünkü 1-0 kazansa ya da 2-1 kazansa iş bitiyor. Üstelik o gün ilk yarılar bittiğinde de Beşiktaş gerideydi, yani hiç değilse sırf o skoru bilmeleri bile maça asılmaları için yeterliydi ama olmadı işte. Benim anlatmak istediğim ise averaj olayından daha can sıkıcı bir durum olması, son 2 maç çünkü. Bizim Malatya maçı bittiğinde o denli yüksek bir tepki göstermedi taraftar mesela, çünkü özellikle ikinci yarı sınırlar zorlandı.Bizim bu sene yaşadığımız bir travma falan yok zaten bu Billong olayları falan kimin travma yaşadığını net bir şekilde gösteriyor.Lig biteli iki hafta oldu hala üzüntünüz dinmiş değil, görüyoruz işte sonuç alınamayacak bomboş işlerle gündemi meşgul ediyorsunuz. Fenerbahçe önde girmemişti ki Sivas maçının olduğu haftaya. İpler Fenerbahçe'nin elinde değildi yani ama son hafta GS 3 yerine 5 atmış olsa şampiyondu rakip de amaçsız Malatya. Küme düşmüş Denizli'ye de fark yapamadınız hatta gittiniz gol yediniz.11-12'de de ipler GS'nin elindeydi beraberlik yetiyordu zaten GS'ye.
GS'nin son düzlüğüne bakalım, 13 kişi Beşiktaş'ı yenmek ki ikili averajı dahi alabilecekken alamamak ve bu yüzden şampiyonluk kaybetmek, küme düşmüş Denizli'ye üç fark atmak, iddiası olmayan Malatya'ya iki fark atmak. Wow hakikaten Mayıs modunu açmış bir GS görüyorum burada.BJK'nin Karagümrük'e yenilmesiyle ortaya çıkan bir durum ve bunu değerlendiremeyen bir takım harici bir şey göremiyorum bu düzlükte.
Beşiktaş, Hatay maçına averaj hesabı ile çıkmadı ki. Ben o maç BJK'nin en kolay maçı bile demiştim forumda. Hatay formsuzdu zaten o dönemlerde. Birkaç galibiyetleri vardı işte biri de size karşı 3-0'lık maç. Siz oradaki Hatay'ı falan mı bekliyordunuz ki BJK maçında öyleyse hata çünkü Hatay'ı o maçta iyi gösteren GS'nin sahada ne yaptığını bilmemesi ve hiçbir şey ortaya koymamasıydı. Sezon başından beri Hatay'ın savunması problemliydi zaten. GS, Hatay'a 1-0 yenilse bile şampiyondu.
Ben keyifleniyorum bir hayli bu Billong meselesine. GS kendisini farklı kılan özeleştiri kültürünü kaybetmiş durumda. Sezonun kaybedilişinin faturası hep yanlış yerlere ve kişilere kesilmiş durumda. Billong, TFF, Hatayspor, hakemler vb. kısaca "dış güçler." Cengiz olayı var bir de adama Terim'den daha fazla fatura çıkıyor.Mart ayında takımı boş yere 4-4-2'ye çeviren, Kerem ve Halil'e geç ve gereğinden az süre veren Cengiz'di sanki. Son maça Kerem ile başlamış olsa dahi GS şampiyondu. Devre arası transferleri de bitirdi, Terim'e sadece doğru 11 kurmak kalmıştı ama o Mart ayında resmen batırarak elde edilebilecek bir şampiyonluğu verdi. Mart ayına lider girmişti halbuki GS. Terim'in orada oluşunun getirdiği büyük artılar olsa da oradaki kişi Terim olunca eleştiri denilen şey olmuyor ve bu GS'ye zarar veriyor. Ortaya da Terim'i kullanarak ve onu üstün görerek başkan olmaya çalışan başkan adayları çıkıyor. Bence kötü hadiseler bunlar.
GS bence 7 yıldır şampiyon olamayan FB'den şu an için neden daha kötü bir durumda olduğunu, geleceğinin çok başarısız FB'den bile neden daha karanlık olduğunu düşünsün. Başkan adaylarının çarpık, yetersiz isimlerden neden oluştuğunu düşünsün, sezonu nasıl göz göre göre verdiklerini düşünsün. Ha tabii bunlar bizim işimize gelmez o yüzden Billong'dan devam siz.Bu yolun sonu 7 yıldır şampiyon olamamaya doğru çıkıyor yalnız onu da söyleyeyim. FB bile günlerdir Ali Koç'u, Emre'yi, Erol'u yerden yere vuruyor. Hiç olmadığı kadar özeleştiri var. Ali Koç yönetimini yenilemek zorunda kaldı. Emre, şampiyonluğa havlu atmış bir takımı tekrar yarışa soktuğu halde bir maç ile şampiyon olamadığı için yemediği laf kalmadı. Fenerleşen bir Galatasaray, Galatasaraylılaşan bir Fenerbahçe görüyorum ben. Önümüzdeki yıllarda bu dediklerim daha iyi anlaşılır.
Son düzlükte tek zor diyebileceğimiz maç Trabzon maçıydı orada da son dakika golüyle 1 puanı kurtardınız. Konya maçı da zor kazanıldı, çok tepki çeken Akbaba olmasa GS çok önceden havlu atmıştı.Öncelikle ilk cümleye katılmıyorum fakat uzatmayacağım, tek diyebileceğim Sivas maçı sonrası yaşanan travma yani üzüntü doğal ve haklı olarak daha büyüktü, aynısını GS yaşasa bizim adımıza da öyle olurdu. Çünkü 1-0 kazansa ya da 2-1 kazansa iş bitiyor. Üstelik o gün ilk yarılar bittiğinde de Beşiktaş gerideydi, yani hiç değilse sırf o skoru bilmeleri bile maça asılmaları için yeterliydi ama olmadı işte. Benim anlatmak istediğim ise averaj olayından daha can sıkıcı bir durum olması, son 2 maç çünkü. Bizim Malatya maçı bittiğinde o denli yüksek bir tepki göstermedi taraftar mesela, çünkü özellikle ikinci yarı sınırlar zorlandı.
Elbette ki işi son çizgiye taşımak nasıl Terim sayesindeyse, şampiyonluğu averajla kaybetmek de Terim’e yazdı ona zaten bir şey demiyorum. Malatya maçında ilk yarıyı mağlup kapatacak kadro vb. bunlar uzun mevzular, Terim yönetimsel sebeplerden dolayı fazlasıyla formsuzdu bu sezon.
Buna rağmen son düzlükte ne yapmış denilen takım son 8 maçta 7 galibiyet 1 beraberlik alarak fırsatı sonuna kadar değerlendirdi. Bu yüzden son düzlükte Galatasaray her zaman iddialıdır sözü bence bu yüzden bir kez daha doğruluk kazanmış oldu. Martta, Nisan’ın başlarında batırdık ancak son düzlükte lige havlu attı denilen takımdan 2 golle şampiyonluğu kaçırdı denilen takıma dönüşmesi, Galatasaray’ın finallerin üstesinden öyle Ya da böyle geldiğini, en azından sınırları zorladığını göstermiyor mu? Evet gol averajıyla kaçtı ama Mart Nisan boyunca biz sürekli üçüncü sıradaki takım değil miydik zaten?
Fenerbahçe de dediğin gibi hiç önde değildi ama Galatasaray Fenerbahçe’nin bile önünde değildi genel olarak 41.haftaya dek hatta. Bu yüzden Fener yaşamadı, GS yaşadı demek nereden baksak sıkıntılı olur. Fenerbahçe hiç önde değildi fakat 41.hafta galip gelse 42.haftaki 3 puanla birlikte şampiyondu? Yani bu durum da aslında şampiyonluğu vermektir. Evet Denizli, Bursa ya da 11-12 olayı kadar değil (1 puan yetmese bile kendi taraftarın önünde gerçekleşmesi asıl olaydı) ama yine de bunlardan sonra gelen hatırladığım 4.vaka diyebiliriz.
Son cümlene katılıyorum, Galatasaray’ın geleceği gerçekten çok karanlık gözüküyor, Başkan adaylarını düşündükçe benim de içim kararıyor. İçlerinde bir tane adam akıllı aday yok, resmen zar atıyoruz yine. Burak Elmas gelirse Terim daha rahat çalışacak ama başkanlık kalitesinde bir adam değil. Zaten Ya Burak kazanır ya da Yiğit gibi gözüküyor, Yiğit de Cengiz’in devamı malum...
Ama Fenerbahçe henüz Galatasaraylaşmadı, daha Emre şimdilik halen takımda üstelik. Halen yönetimde tek adamlık kültürü var GS’nin aksine, yine de geleceği şu anki GS’den daha parlak gözüküyor, ona da lafım yok.
Son düzlükte tek zor diyebileceğimiz maç Trabzon maçıydı orada da son dakika golüyle 1 puanı kurtardınız. Konya maçı da zor kazanıldı, çok tepki çeken Akbaba olmasa GS çok önceden havlu atmıştı.Fikstür avantajınızı değerlendirdiniz sadece hatta bana kalırsa gerektiği kadar değerlendiremediniz, değerlendirseniz şampiyondunuz zaten. BJK maçı hariç iyi bir oyun da yoktu ortada. Mayıs modu, son düzlük laflarını falan destekleyen bir durum yok bence.
Emre meselesi abartılıyor. Son şampiyon iki teknik adam Okan Buruk ile Sergen Yalçın. Taktikler havada uçuşmuyor bu ligde. Otoriter, takımın saygı duyduğu isimler iş yapıyor. Sergen daha çok oyuncu ilişkileriyle, saha dışını iyi yönetmekle, takıma aşıladığı iştah ile çözdü işi. Larin'i solda iyi kullanması dışında ekstra kattığı bir şey göremiyorum ben. Ghezzal'i Youtube'daki skills videosunun ilk dakikasını izleyerek takıma alan adam bu. Büyük iş yaptı orası ayrı tabii. Önemli olan kadro kalitesi, BJK'nin kadro gereğinden çok gömülüyor da Rosier, Vida, Atiba, Ghezzal, Aboubakar yani kritik mevkilerde iyi adamlar vardı. Sıkıntı daha çok kadronun genişliğiydi. Fenerbahçe'nin forvet/stoper transferi daha önemli mevzu teknik adam mevzusundan. Erol Bulut bile potada tuttu bu takımı. Über, uçan kaçan adamlara gerek yok. Sergen'i de gördükten sonra ben Galatasaraylı olsam istemezdim Emre'yi çünkü aynı hikayenin yazılmaması için hakikaten bir engel yok. Yabancı daha büyük risk.
Terim, öğrencilerine sırayla şampiyonluk kaybediyor. Okan Buruk, Sergen Yalçın ve kim bilir sırada yeni bir öğrencisi olabilir...
Ali Koç zaten TD piyasasına baktı da getiremedi kimseyi. Suç da bulamıyorum pek çünkü yabancı iyi bir TD'nin isteklerini karşılayacak boyutta değil Fener. Barça bile TD krizi yaşıyor, adam bulamıyor.Galatasaray fikstür avantajına rağmen kötü futbol oynadı dediğin gibi, son dk golleri vb, işte bu kötü futbola rağmen averaj olayına kalmak benim anlatmak istediğim teselli yahut son düzlükte, Mayıs sinerjisi olayıdır. Yani kötü futbolla işleri o noktaya getirmek ister şans ister başka faktörlerle olsun önemliydi ama elbette ki başarısızlık başarısızlıktır, ikincilik başarısızlıktır bu ligde. Denizli maçında averaj kasamamak başarısızlıktı. Ama travmatik bir olay değildi hiçbiri, son hafta Beşiktaş puan kaybetseydi ve buna rağmen GS, Malatya’yı yenemeseydi işte o zaman büyük travma olurdu hem de ne büyük..
Emre 10 maçta 2 beraberlik 1 mağlubiyet 7 galibiyet almış ve bence ilk TD tecrübesi olan birisi için oldukça başarılı bir istatistik. O 2 beraberlik de biri bizim de gol sınırını aşamadığımız Yeni Malatya, diğeri de gol atana dek canımızın çıktığı Alanya. Sivas’ı da Arena’da yenememiştik zaten.
Fener eğer çok üst düzey bir TD getirmezse, ki üst düzey bir TD’nin şu ortamda gelmesi zor, bu durumda Emre’nin kalması daha akıllıca olacaktır. Yani sırf yabancı, sırf Avrupalı diye örneğin P. Cocu gibi bir teknik direktör gelirse takım yine çuvallar, Emre’den daha kötü bir durum olur hatta Erol’u bile aratır.
Ama yine de Emre’nin bu seneki emanet son 8-9 maçı saymazsak, gelecek sezon teknik direktörlük kariyerindeki ilk senesinden şampiyon olacağını sanmıyorum. Bahsettiğin Sergen de Okan Buruk da takımlarını şampiyon yapmadan önce uzun seneler boyunca Anadolu takımlarında pişerek o koltuklara gelmedi mi? Fatih Terim bile GS efsanesi olmasına rağmen 96’dan önce birkaç takım çalıştırmış, önemli hocaların yanında pişmiş, milli takım tecrübesi filan olmuştu. Emre’nin yanında piştiği hoca kim Erol Bulut mu? Başka bir hocanın yardımcılığını da yapmadı hatırladığım kadarıyla.
Son Sivas maçını kazansaydı Fener ve şampiyon olsaydı bile %100 Emre şampiyon yaptı denilemezdi 42 haftalık ligin son 8-9 maçında hazır takımı emanet aldığı için. Ama 21-22 sezonda takımın başında olursa ve şampiyon yaparsa işte bu kez tarihe geçer çünkü TD’lik kariyerinin ilk senesinde şampiyon yapmış olur takımı. Avrupa’yı bilmem ama Süper Lig’de daha önce teknik direktörlük kariyerinin ilk senesinde takımını şampiyon yapabilmiş bir hoca var mı emin değilim...
Transferlere yoğunlaşmış durumdayım Emre kavgası sıktı beni artık tartışmayacağım bu konuda.He Orço he biz Emre'yi bile tartışır hale geldi Gslileşmeye başladık heeeUlan adam 10 maçta zaten altı üstü 2 tane zor maça çıktı ikisinden aldığı puan 1.
Bu sezon Fenerbahçelilerin ağlamasını en az Galatasaraylılar kadar zevkle izleyeceğim. Hak ediyor bu camia her haltı. İnşallah ilk 5-10 haftada Emre balonu patlar da tekrar Fenerbahçe saflarına dönüş yaparız.
4.cülük için bu kadar çok yoğunlaşma benceTransferlere yoğunlaşmış durumdayım Emre kavgası sıktı beni artık tartışmayacağım bu konuda.
İlk iki garanti.4.cülük için bu kadar çok yoğunlaşma bence
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?