Panik yapan, karamsar olan, sürekli tetikte olan toplumlar bu illeti en az zararla atlatacakken iyimserlik ve vurdumduymazlık, umursamazlık ve rahatlık bu virüsün en sevdiği şeydir şu aşamda. İçten içe yine iyimser olun ancak “nasılsa her şey iyi olacak” diye değil, en kötü ihtimal olacakmış gibi olun. Ancak budur hayatta kalmanın ve az zararla atlatmanın yolu.
Türkiye’de şu an her şey başlangıç aşamasında olduğu için insanlar durumun ciddiyetinin gerçekten tam farkında değil. Türkiye’nin şu anki aşaması italyanın birkaç hafta önce okulların tatil ilan edildiği aşama. İnsanlar özellikle yaşlılar beklenenden bile çok çok daha beter vurdumduymazlık içinde. Camilere inadına gideceğiz diyen mi ararsın virüs diye bir şey yok diyn mi. Bu toplum yapısına tek ama tek çare devletin Demir gibi işlemesi, sokakta kuş uçurtmaması, polisi askeri jandarmayı devreye sokmasıdır. Bakın iç karartmak için söylemiyorum, bunlar yapılmazsa durum giderek ve gidere kötüye gidecek. Bu esnada ilaç bulunmazsa Mart sonuna doğru bugünün İtalyası, İspanyaaı haline gelmeyeceğimizi nasıl garanti edebiliyorlar? Sokağa çıkma yasağı için değil cuma, değil yarın tam olarak bu gece yarısı edilmesi lazım, boşa giden her dakika ve her saniyede binlerce...
Mutlu olmak istiyorsanız karamsar olun, böyle bir ortamda diğer her ihtimal korkunç hayal kırıklığına eşlik eder.