İngiltere Premier Lig - Genel Yorum & Sohbet Konusu

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
PremierLeague.png


Premier League, İngiliz futbolundaki lig sisteminin en üst seviyesindeki lig. Her yılın Ağustos ayında başlayan ve toplam 20 takımın katılımıyla gerçekleşen ligin sona ermesinin ardından, bağlı bulunan English Football League'den üç takım terfi ederken Premier League'den üç takım ise küme düşer.

Güncel şampiyonluk sayıları (İlk 10):

  1. Manchester United (20)
  2. Liverpool (19)
  3. Arsenal (13)
  4. Everton (9)
  5. Aston Villa (7)
  6. Manchester City (6)
  7. Chelsea (6)
  8. Sunderland (6)
  9. Sheffield Wednesday (4)
  10. Newcastle United (4)

İngiltere Premier Lig ile ilgili tüm yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.
 

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060

DarkLegenD

Favori Üye
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
24,923
Reaksiyon puanı
19,275
Puanı
1,060
Yaş
25
Konum
Afganistan
Web Sitesi
www.cizikdvdkasetleri.com
@DarkLegenD iyi fikirlerede sahipmiş demekki :A
İngiltere takımlarını pek sevmem. Fanatik holigonlarından dolayı. Zamanında çok olaylar çıkartıyorlardı. Yanlış hatırlamıyorsam GS ile olan maç zamanındada olaylar olmuştu.
Fanatik holigan mı? Adamlar maç boyunca oturup atılan en basit pası bile alkışlarlar. Gol olunca da stadyumu yıkarlar. Demek istediğim, ben bu taraftarların hiç korner kullanmaya giden oyuncuya kapı kolu attıklarını görmedim.
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Ama Liverpool’un şampiyon olmayacağı da kesinleşti gibi bir şey, hüzünlüyüm. :(
 

DarkLegenD

Favori Üye
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
24,923
Reaksiyon puanı
19,275
Puanı
1,060
Yaş
25
Konum
Afganistan
Web Sitesi
www.cizikdvdkasetleri.com
Ama doğrular? Seni rahatsız etmiyor olabilir ama insanları rahatsız ediyor bir anda bir takımın parayı basıp öne çıkması.
Futbolda parayı doğru teknik direktöre basan, parayı doğru oyuncuya veren kazanır. Artık ticari bir yöne doğru gidiyor bu spor, bu paraların kaynağının da bir önemi ve anlamı yok. Ağlanacak, sızlanacak, rahatsız olunacak bir şey yok.
 

MasacRE

Favori Üye
Katılım
5 Ocak 2012
Mesajlar
32,523
Reaksiyon puanı
28,160
Puanı
1,059
Futbolda parayı doğru teknik direktöre basan, parayı doğru oyuncuya veren kazanır. Artık ticari bir yöne doğru gidiyor bu spor, bu paraların kaynağının da bir önemi ve anlamı yok. Ağlanacak, sızlanacak, rahatsız olunacak bir şey yok.
E ne kadar güzel iş, bir tane zengin iş adamı bassın parayı istediği takımı çıkartsın tepelere, diğer garibanlar sürünsün aşağıda. Adaletli mi geliyor bu sana şimdi? Rahatsız olunacak bir şey var ki FFP getirildi ayrıca. Ama o da dengeyi korumak için yeterli bir sistem değil. Bu konuda en güzeli NBA. Her şey belli sınırlar içerisinde, istediğin kadar zengin ol pek bir önemi yok orada.
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,073
Puanı
860
Konum
İstanbul
'Parayı basıp oyuncuları aldı, bu takım dengeleri bozuyor, böyle bir şey olmaz Araplar futboldan elinizi çekin' gibi söylemler bazı bakış açıları tarafından doğru kabul edilebilir. Ancak ortada şöyle bir bakış açısı da var. Ne kulüpler ne oyunculara ne paralar bastı da başarılı olamadı zamanında. Geçmişte de şimdi de bu hep var olacaktır. Bunun çok yakın ve güncel bir örneğine değinip oradan PEP dahisine geçeceğim...

Hangi takım olduğunu biliyorsunuz elbette, Barcelona... 150m Euro Coutinho'ya, 130m Euro Dembele'ye, 30 40 50m Eurolar diğer futbolculara verildi. Barcelona kültürüyle hiç bağdaşmayan bir yönetim anlayışı ve sırf 2 3 yıl Barcelona'da top oynadı diye ve güya sözde Barca kültürüne uygun diye getirilen Valverde örneği çok uygun buna. Düşününce Valverde Barcelona'nın başında 2 sezonda 4 (olası 5) kupa kazandı, başarılı sayabilirsiniz. Ancak İspanya Ligi'ni ve kupasını zaten ligde Messi tek başına yanına 10 tane sıradan adam koysan alıyor, öyle çılgın bir adam. Olay zor kısma gelince çuvallamış ve Barcelona gibi bir takımı 2 sene üst üste Şampiyonlar Ligi'nde rezil etmiş bir hoca var. Ki bu adam Barcelona gibi işleyen bir sistemi olan yıllardır bu oyunu oynayan takımın DNA'sını bile bozmuş bir adam. En kritik maçlarda saçma sapan sistemler ve kadrolarla çıkmış, çuvallamış bir adam. E Barcelona o kadar para yatırdı, o kadar (sözde) kaliteli oyuncu aldı, hani nerde başarı? NET bir dille söylüyorum bir teknik direktör normal bir takımın başarısında yüzde 60-70 arasında etki sahibidir. Messi'nin olduğu bir takımda teknik direktör etkisi yüzde 40 olsa bile yeterli olabilecekken Valverde o yüzdeye bile çıkamamış, tüm sorumluluğu hep Messi'ye yüklemiş, en kritik yerlerde genelde kenardan seyretmiş ve eldeki malzemeyi bile düzgün kullanamamış bir hoca. Hoca farkına geliyorum yavaştan.

Asıl meselemiz PEP GUARDİOLA. Bana göre kendisi Manchester City başarısında yüzde 70-80 arası etki sahibi bir DAHİ'dir. İlk senesinde elinde bütçe vardı evet ama çok fazla para harcamamış, çok transfer yapmamıştı. Eldeki kadro yine iyiydi ama daha hazırlık gibi görebilirsiniz o seneyi. Sonraki sene zaten ne olduysa oldu. Hazırlık senesi bittikten sonra istediği kadroyu hemen hemen tam anlamıyla geçen sezon başında kurdu. İstediği sistemi oluşturacağı oyuncuları kullanılan deyimle 'parayı basarak' aldı. Ama bu yapılanların sonucunda takımı inanılması güç şeylere imza attı. Yani o harcananların karşılığında bir 'SONUÇ' aldı. Ve bu adam her zaman mükemmelliyetçi bir bakış açısına sahip oldu. Kimse David Silva'dan, De Bruyne'den İlkay Gündoğan'dan Bernardo Silva'dan böyle yararlanamaz. O oyunculardan 'TOTAL FUTBOL' box to box 8'i yapmak, o oyuncuları buna ikna etmek öyle her babayiğidin harcı değildir. Eldeki her oyuncuyu tepeye çekmek (Sterling, Sane, De Bruyne, bu sezon İLKAY) ve oynattığı oyuna entegre edebilmek çok zor iştir. Hele Pep'in çılgın sistemine böyle büyük yıldız oyuncuları uydurmak gerçekten büyük bir ustalıktır. Tüm oyuncuları saymadım bile ama demek istediğim belli. Pep'in total futbol sisteminin Premier Lig'de bu şekilde işlemesi gerçekten inanılmaz bir başarıdır. Çünkü Barcelona'daki o var olan tüm kupaları kazanan takım çocukluktan büyüyene kadar hep aynı sistemde oynamış, başka bir oyun bilmeyen ve bu oyunu dibine kadar benimsemiş oyunculardı. Bunu bu takımda daha önce bu sistemde hiç oynamayan oyuncularla yapması, o oyuncuları bu sistemin çarkları haline getirmesi, her oyuncunun neredeyse her mevkide oynayacak hale gelmesi PEP'in dahiliğini ve mükemmelliyetçiliğini kanıtlıyor. Bu adam Premier Lig gibi bir yerde total futbol hükümdarlığı kurdu. Takımı iki yılda 198 puan toplayıp 200 üstü gol attı... Şampiyonlar Ligi hariç kazanılacak tüm kupaları kazandı. Şampiyonlar Ligi'nde de geçen yıl hakemle bu yıl büyük bir şanssızlıkla elendi. Yoksa kazanma ihtimalleri oldukça yüksekti.

Şu iki paragraftan anlayacağımız şeyler çok basit. Bir teknik direktör bir takıma nasıl etki eder bunu çok rahat görebiliyoruz bu iki örnekten. Biri zaten İspanya gibi Messi'nin her sene neredeyse tek başına aldığı ligi o kadar transfer yapıp, üstüne o transferlerden o kadar basit bir ligde bile verim almayıp kazanır, asıl kazanması gereken yerde çuvallar ve takımı rezil eder. Diğeri ise Premier Lig gibi tarihin en zorlu liginin kaderini ve rekorlarını baştan yazacak takımı 'milyonlar harcayıp' oluşturur. Sonuna kadar hak edilmiş bir şampiyonluk... Ama Liverpool'un 97 puan alarak 2. olması ise büyük bir acı onlar adına. Kendi tarihinin en çok puanını topladıkları, Premier Lig tarihinin en çok 3. puanını (ilk ikisi 100 ve 98'le City'nin...) topladıkları sezonda 97 puanla 2. olmak. İşte karşınızda PEP gibi bir dahi varsa sonuç bu oluyor. Bu muazzam sezonu izlediğimiz için şanslıyız...