Çukur 15. Bölüm Yorumları



Yok demek istediğim şey şu, üç grupta birden çift haneli reyting alan diziler genellikle kaliteli oluyor. Ama mesela yalnızca Total’de çift haneli reytingler alan diziler genellikle kalitesiz oluyor. Benzer şeylerden bahsediyoruz yani aslında.


Türk dizilerinin süreleri genellikle 2 saatten uzun olduğu için, mecbur müzikli geçiş sahneleri yayınlıyorlar. Bu konuda suçlayamıyorum yapımcıları, mecbur kalıyorlar.
 
Aynen, o konu doğru şimdi. Üç grupta da çift hanelere ulaşmak kolay iş değil. Ayrı bir kalite ister. Çukur da o kategori içerisine girip girip çıkıyor. Üç grupta da çift hanelerde.


Şarkı seçimini de Toygar Işıklı yapıyor sanırım. Aşırı kaliteli şarkılar yayınlanıyor. Çukur'un kullanması iyi oluyor. Yakışıyor diziye kaliteli şarkılar.
 

Bundan sonra çift haneli reytinglerin altına düşmez bence Çukur. Dizi konu olarak tamamen açıldı, aksiyonu bol bölümlerle sabitler kendini çift haneli reytinglere.


Şarkı seçimleri gerçekten çok başarılı, özellikle türkü kullanmaları çok hoşuma giden bir detay. Onun dışında dizi müzikleri de çok başarılı, Toygar Işıklı bu konuda Türkiye’nin en iyisi zaten. Ezel’in müziklerini hala hatırlıyorum mesela, yayınlanalı kaç yıl olmasına rağmen.
 
Şom ağzını açma hemen. Olumlu düşünüyoruz, birden olumsuz olmaya başlıyor. Büyüyü bozma.


Toygar Işıklı, bazı müzikleri "İçerde" gibi. Hatta birebir aynı müzikleri kullandığı da oldu. Ayrıca seçtiği şarkılar da hep usta şarkılar. Cem Karaca olsun, Musa Eroğlu olsun. "İçerde" dizisinde Erkin Koray vardı mesela. Bunun olması çok iyi. Yeni nesil böyle isimlere daha çok aşina olmalı. Hele günümüzde sallamasyon sözlerle şarkı üretenlerin arttığı bu dönemde. En azından kaliteli şarkıları ayırt etmeyi öğrenir.
 

Totem yapalım o zaman.


Birebir değilde İçerde’nin müziklerine çok çok yakın bazı müzikler var. Ama bu Toygar Işıklı’nın tarzıyla alakalı. Bu tarz birbirine benzeyen müzikleri var hemen hemen her müziğini yaptığı dizide. Katılıyorum, bu tarz müziklerin çalınması o sanatçıların unutulmamasını, sürekli akılda kalmasını sağlar. Ayrıca dediğin gibi genç nesile de tanıtmış olur.
 
Birebir derken, çok yakın manasında dedim aslında. Farklılık olarak enstrümanda değişiklik yapıyor. Örneğin, Çukur'da bol bol bağlama enstrümanı kullanıyor.


Bu videoda gördüğün gibi başlangıçta keman çalıyor. Daha sonra hareketli kısımlarda bağlama devreye giriyor. Bir anda kendimi "İçerde" dizisinde sandım. O bağlamanın devreye girmesi seyri değiştiriyor. Dizinin ağır bir havası olması sebebiyle bol bol bağlama çalıyor. Kısacası, Toygar Işıklı işini biliyor.


Burada da benzerlik var.

İlla ki benzerlik olur tabi ki. Sonuç olarak az notadan çok iş çıkartıyorsun. Yine de çok iyi müzikler. Enstrümanı bile dizinin havasına göre kullanıyor.
 
Her bölüm sonunda "Aras kendini aştı" demekten sıkıldım ama Aras Bulut İynemli sürekli bana bu cümleyi söyletmeyi başarıyor. 'Yamaç' karakterinin yaşadığı gel-git durumunu, delirmeye ramak kalmasını, çektiği acıyı izleyiciye muazzam aktarıyor. Çok çok başka oynuyor gerçekten.



Şu 10 dakika, başından sonuna kadar oyunculuk dersi gibi:

 
Bölümün yıldızları: Aras Bulut İynemli - Erkan Kolçak Köstendil

Her şey daha yeni başlıyor!


Aras Bulut İynemli, karakterini o kadar iyi yaşatmış ki, sanırsın gerçekten o karakter. Yamaç'ın psikolojik hallerini gösterdiği sahneler ve dövüş sahneleri çok iyiydi. Bu bölümde çok iyiydi, başka iyiydi.

Dizi başladı, müzikle başladı. İçimden ilerlemek geçti ama Yamaç'ın o muhteşem delirmesini izlemeye değerdi. Bekledim, delirmesi ve çığlık atmasını izledim. Bütün bu olaylar karşısında bu çığlığı atması beklenen bir şeydi.

Dizi 50 dakika boyunca Yamaç'ın psikolojisine odaklıydı. Daha sonra Vartolu çıktı sahneye, aslında Vartolu olmadığını, Salih olduğunu böylece Beyefendi de öğrendi. İkili performansıyla Erkan Kolçak Köstendil, yine yine yine döktürdü. Salih oldu, sesinden o nefret akıyordu. Tavırlarından o intikam hırsı akıyordu. Vartolu oldu, sanki Salih kimliğini gizleyemiyor gibiydi.

Bu bölümden önce "Selim nerede" bile demiyorduk ama bu bölüm demeye başladık. Araya açmıştı ki, yine çıktı sahneye. Bu kez "ne yapıyor bu Selim" dedirtiyordu. Hakikaten ne yapıyor bu Selim? Selim'in bu bölümde ailesine ihanetinden çok, kendi bireysel hesaplaşmalarını kapatmaya çalışıyordu.

Aliço'nun sahnesi azdı ama özdü. Hele Hale ile sahnesi çok iyiydi. Romantiklik yapıp, kahvaltı bile hazırladı. Hatta Vartolu'nun, Emmi ile Paşa'yı kaldırdığını söylemesi de kilit bir kısımdı. Rıza Kocaoğlu da alkışı hakediyor. Aliço'yu bu kadar iyi oynayacak çok az insan vardır piyasada.

Aynı zamanda Sena'nın sahnesi de azdı. Yamaç'la sahneleri vardı birkaç, başka hiç gözükmedi. Diğer kadın oyuncular da fazla gözükmedi.

Paşa, Emmi'nin çukurunu da kazdı. Hatta Çukur'un da çukurunu kazdı. Dizinin konusundaki köprü gibi bir şey aslında Paşa. Paşa, Salih'i Varto'ya göndermeseydi bütün bunlar olmazdı.

Özellikle son yarım saatte dizinin hareketliliği arttı. Yamaç çıktı sahneye. Gazapizm'in "Heyecanı Yok" rap şarkısının eşliğinde Vartolu'nun adamlarını dövdü. O sahne iyiydi. Bildiğin müzik eşliğinde dayak atması keyif veriyor.

Tamamen dram ve aksiyon ağırlıklıydı. Başta Yamaç'ın psikolojisi ile giriyor, daha sonra Vartolu'nun ya da Salih'in gerçek yüzü ortaya çıkıyor, Selim kendini gösterdi ama uzaktan uzaktan, ailesiyle sahneleri yok gibi bir şeydi ve ne yaptığını kendisi bile bilmiyor gibi.

İşte karakterin fazla olmasının böyle avantajı var. O kadar çok kişi oluyor ki, sanki kimse oynamamış gibi. "Hiç sıkmadı" diyebilirim ve özellikle de son yarım saatin su gibi hızlı akıp geçtiğini söyleyebilirim.

Bir bölüm vardır, her şey daha yeni başlıyor ve bütün ipler kopuyordur ya hani, işte o bölüm, büyük ihtimalle bu bölüm olacak. Vartolu'nun kim olduğu gerçeğini Yamaç, Saadet ve Beyefendi biliyor artık. Vartolu, bu son yaptığıyla artık ipleri kopardı. Belki de Çukur'da savaşı başlattı. Aksiyonun daha da arttığı bölümler geliyor.
 
@Çiğdem-, izlemedin mi bölümü? Konu çok boş kaldı.
Tvde izlemiştim
Ben diziler bitince geldiğim için foruma yorum konusun da pek olamıyorum . Yabancı dizi gibi Türk dizisinide diziden sonra yorum yapmaya üşeniyorum


Paşanın gitmemesine sevindim , arkalarından işte çevirse ben ilk bölümlerden beridir Paşayı , Emmiden daha çok seviyorum
 
Aras Teen Wolf ta oynasaydı çok uyumlu olurdu bu bölümde birde teen Wolf tarzı karanlık sahneler oldu Kurt Adamın dolunay da dönüştüğü şekilde
@Çiğdem- @Forumdash
 
Yorum olarak konu 100'ü geçmeliydi. Ben ve @Sherlock bir yere kadar idare ettik.


Sen genelde gündüz ev işi işleyip, geceleri baykuş (gündüzleri sincap, geceleri baykuş) gibi foruma girdiğin için denk gelemiyoruz.
 

Bizden başka kimse diziyi yorumlamıyor resmen.
@Çiğdem- yorum yapar dedim ama o da ortalıkta yok.
 
Bölümü canlı izleseydik rahatlıkla geçerdi konu 100 mesajı. Canlı izleyen kimse yorum yapmamış.
Reklam diye bir şey var, onu izleyip beynimi yormak istemem birincisi. İkincisi, Erkan Kolçak Köstendil'in ağzından o mükemmel küfürlerin biplenmesine gönlüm razı gelmez.


Çukur dahil hiçbir dizi televizyondan izlenmez kısacası. Sonradan izleyip, sonradan yorum atmamız daha iyi yani. Uzun uzun yorum yapar, tartışırız.
 

Yorumuna katılıyorum. Televizyondan dizi izlemek gerçekten çok zor geliyor bana. Reklamlarla birlikte süre uzuyor, küfürler ve bazı görüntüler sansürlü. Bu yüzden en iyisi internet üzerinden izlemek.
 
İlginç şeyler buldum.



Çukur'un "Mihriban"ı Gamze Dar, "Erkan Kolçak Köstndil'in anası oldum ya" diyor.



"Büyük Vartolu" ile "Küçük Vartolu" yan yana.


@Sherlock, @Çiğdem-, @S.G.A.T.
 

Bizden başka kimse diziyi yorumlamıyor resmen.
@Çiğdem- yorum yapar dedim ama o da ortalıkta yok.
Aaa tamam ayoll Selimin hainliği ortaya çıktığı bölümü canlı yorumla yalım konuda
@S.G.A.T. @MasacRE-