Hekimoğlu hakkında son kez bir şeyler yazmak istiyorum. Değer verdiğim bir dizi için bunu kendimce gerekli gördüm.
Bu dizi daha çıkmadan ön yargıyla karşılaşmıştı. House MD'in uyarlaması mı olur? Rezil olacak gibi. O kadar uyarlama varken Hekimoğlu daha başlamadan bir linç ile karşılaştı. Bu tarz görüşler dizi ilerledikçe azaldı. Bir çok kişinin yargısını yıkmayı başladı tabi izleyip bir kerecik olsun baktıysa.
YKS sınavım nedeniyle Tv'de yeni dizilere hiç firsat tanımadım. Sınavdan sonra TV'den dizi izler miyim bilmiyorum ancak bu kadar kaliteli ve farklı dizi TV'de zor görürüm gibime geliyor. Zaten farklı kaliteli işler çoğunlukla izlenmediği veya risk taşıdığı için yapılmıyor. Hekimoğlu bu sorunu aşsa da 6 aylık aradan sonra reytingini kaybetti ve ne yazık ki bir daha tam toparlayamadı. Dizi ikinci sezon yine de sezon sonuna kadar dayanması buna da şükür dedirtiyor. İnsanı izlediği dizinin bitmesi üzer tabiki ama hikayesi bittiği için biterse bu üzüntü sadece bittiği için olur. Ancak dizi bozmadı ve anlatılacak şeyleri kalmışsa bu insanı daha ayrı bir üzer. Şimdi bir kaç özellik bakımından diziyi değerlendireceğim.
Hekimoğlu'nun oyuncularının da hepsi rollerinin haklarıyla verdiği söyleyebilirim. Özellikle böyle zor bir rolün üstesinden gelen Timuçin Esen'i ayrı tebrik etmek gerekir. Ebru Özkan ve Okan Yalabık da karakterlerine tam oturdular. Asistanlardan performans olarak en beğendiğim Kaan Yıldırım'dı. Diğer iki isim de rollerini layıkıyla yaptılar.
Dizinin ayrıca seçtiği şarkılar de bence hepsi kaliteli şarkılardı. Pek müzikle ilgilenmem ve her şarkıyı genelde sevmem ama dizide çalan her şarkıyı gayet severek dinledim. Müzik kısmında Tuna Hizmetli'den de memnundum. Hüzün müzikleri ve çıkmaz durumlarda çıkan ve arada hoş sahnelerdeki müziklerin hepsi dizideki ihtiyacı fazlasıyla karşıladı.
Senarist kısmı için maalesef aynı şeyleri söyleyemiyorum çünkü birlik sağlanmadı. En beğendiğim ilk sezon senaristi Banu Kiremitçi idi. İkinci sezonda da ikinci gelen ekip orijinal senaryoyu iyi biliyordu ve bölümleri birleştirmesi daha iyi oluyordu. Ancak dizinin senaryosu kesinlikle karakter orijinalliği ve konu olarak Türkiye değil dünya standartlarındaydı.
Diğer çekim ekibi de diziyi oldukça iyi yansıttılar.
Yani diziyi her şeyiyle mükemmel buluyorum keyifli hoş diyalogları gerçekçilik komedi hüzün konuk oyuncu kalitesi psikolojik yansımalar başrol oyuncuların rollerini hakkıyla vermesi ve dünyaca ünlü bir dizinin uyarlaması olması ile çoğu kişi farklı düşünse de benim için iki sezonun da en iyi işi Hekimoğlu'ydu. Bazen yapılan her iyi iş takdir edilmez her takdir ilgi gören iş kaliteli değildir. Yoksa zaten farklı bir sektör olurdu. Bu dizide emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Hayatımda bir buçuk sene salı akşamları bana güzel bir heyecan mutluluk kattı. Dizi ona verdiğim zamanı hakkıyla verdi. Sonuna kadar okuduysanız size de teşekkür ederim.
Bu dizi daha çıkmadan ön yargıyla karşılaşmıştı. House MD'in uyarlaması mı olur? Rezil olacak gibi. O kadar uyarlama varken Hekimoğlu daha başlamadan bir linç ile karşılaştı. Bu tarz görüşler dizi ilerledikçe azaldı. Bir çok kişinin yargısını yıkmayı başladı tabi izleyip bir kerecik olsun baktıysa.
YKS sınavım nedeniyle Tv'de yeni dizilere hiç firsat tanımadım. Sınavdan sonra TV'den dizi izler miyim bilmiyorum ancak bu kadar kaliteli ve farklı dizi TV'de zor görürüm gibime geliyor. Zaten farklı kaliteli işler çoğunlukla izlenmediği veya risk taşıdığı için yapılmıyor. Hekimoğlu bu sorunu aşsa da 6 aylık aradan sonra reytingini kaybetti ve ne yazık ki bir daha tam toparlayamadı. Dizi ikinci sezon yine de sezon sonuna kadar dayanması buna da şükür dedirtiyor. İnsanı izlediği dizinin bitmesi üzer tabiki ama hikayesi bittiği için biterse bu üzüntü sadece bittiği için olur. Ancak dizi bozmadı ve anlatılacak şeyleri kalmışsa bu insanı daha ayrı bir üzer. Şimdi bir kaç özellik bakımından diziyi değerlendireceğim.
Hekimoğlu'nun oyuncularının da hepsi rollerinin haklarıyla verdiği söyleyebilirim. Özellikle böyle zor bir rolün üstesinden gelen Timuçin Esen'i ayrı tebrik etmek gerekir. Ebru Özkan ve Okan Yalabık da karakterlerine tam oturdular. Asistanlardan performans olarak en beğendiğim Kaan Yıldırım'dı. Diğer iki isim de rollerini layıkıyla yaptılar.
Dizinin ayrıca seçtiği şarkılar de bence hepsi kaliteli şarkılardı. Pek müzikle ilgilenmem ve her şarkıyı genelde sevmem ama dizide çalan her şarkıyı gayet severek dinledim. Müzik kısmında Tuna Hizmetli'den de memnundum. Hüzün müzikleri ve çıkmaz durumlarda çıkan ve arada hoş sahnelerdeki müziklerin hepsi dizideki ihtiyacı fazlasıyla karşıladı.
Senarist kısmı için maalesef aynı şeyleri söyleyemiyorum çünkü birlik sağlanmadı. En beğendiğim ilk sezon senaristi Banu Kiremitçi idi. İkinci sezonda da ikinci gelen ekip orijinal senaryoyu iyi biliyordu ve bölümleri birleştirmesi daha iyi oluyordu. Ancak dizinin senaryosu kesinlikle karakter orijinalliği ve konu olarak Türkiye değil dünya standartlarındaydı.
Diğer çekim ekibi de diziyi oldukça iyi yansıttılar.
Yani diziyi her şeyiyle mükemmel buluyorum keyifli hoş diyalogları gerçekçilik komedi hüzün konuk oyuncu kalitesi psikolojik yansımalar başrol oyuncuların rollerini hakkıyla vermesi ve dünyaca ünlü bir dizinin uyarlaması olması ile çoğu kişi farklı düşünse de benim için iki sezonun da en iyi işi Hekimoğlu'ydu. Bazen yapılan her iyi iş takdir edilmez her takdir ilgi gören iş kaliteli değildir. Yoksa zaten farklı bir sektör olurdu. Bu dizide emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Hayatımda bir buçuk sene salı akşamları bana güzel bir heyecan mutluluk kattı. Dizi ona verdiğim zamanı hakkıyla verdi. Sonuna kadar okuduysanız size de teşekkür ederim.