Tv kanallarının yeni dönemde oluşan 'video dükkanı işletmeciliği' mantığı yüzünden tv reklam pastasını internet medyasına kaptıracağını kaydeden Günaydın gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ, Kanal D de TNS'nin açıkladığı reyting verileriyle büyük hüsran yaşadığını belirtti. Show TV için 'bu sene eski yıllarını arayacak gibi görünüyor' şeklinde konuşan Yüksel Aytuğ'a göre sezona en iyi giren kanal ise FOX tv.
İşte deneyimli tv eleştirmeni Yüksel Aytuğ'un sorularımıza verdiği birbirinden ilginç o yanıtlar:
'KANAL D BÜYÜK HÜSRAN YAŞADI'
Kanallar yeni yayın dönemine girdi. Kanalların bu sezona hazırlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ekrana en fazla ürün yerleştiren kanalın Star olduğu muhakkak. Ama deneme-yanılma yönteminin televizyonculukta çok pahalıya mal olacağını mutlaka göreceklerdir. İddialı dizilerinin pek çoğundan bekledikleri reyting puanlarını alamadıklarını gözlemliyorum. Kanal D de TNS'nin açıkladığı reyting verileriyle büyük hüsran yaşadı. Veda gibi son derece iddialı dizisi hayal kırıklığı yarattı. Arka Sokaklar'ın pazartesi günlerindeki hükümranlığı sona erdi, erecek. Kuzey Güney de tehlike sinyalleri veriyor. Öyle Bir Geçer Zaman ki eski tadında değil. atv ise Huzur Sokağı ve Kurtlar Vadisi ile atakta. Show TV de bu sene eski yıllarını arayacak gibi görünüyor. Özellikle de prime time kuşağında. Sezona en iyi giren kanallardan biri de FOX oldu. Nokta atışıyla isabet kaydediyorlar. Az ama öz işler yapıyorlar. Lale Devri, Deniz Yıldızı ve Yer Gök Aşk'ın başarılarına Esir Şehrin Gözyaşları ve Harem'i de eklemek üzereler.
Yeni sezonla birlikte birçok kanalda yeni diziler de başladı. Başarı ve başarısızlık olarak değerlendirecek olursak bu dizileri nasıl buldunuz?
Reyting listesindeki yerlerine göre başarı ya da başarısızlık değerlendirmesi yapmak bana çok acımasızca geliyor. Zira pek çok kaliteli yapım yanlış kanalda, yanlış günde ve saatte yayınlandığı için izleyiciyle buluşamıyor. Ustura Kemal bende büyük hayalkırıklığı yarattı. Veda ve Kötü Yol konusunda da tereddütlerim var. Krem dizisi de sallantıda gibi. Bu yılın en başarılı işleri olarak İşler Güçler, Kayıp Şehir, Şubat, Huzur Sokağı ve Harem'i gösterebilirim.
Yeni sezonda sizin en başarılı bulduğunuz çalışma hangisi oldu?
Kurtlar Vadisi Pusu, Behzat Ç. ve Yalan Dünya'nın sezona geri dönüşlerini çok başarılı buldum. Huzur Sokağı müthiş bir damar keşfetti. Seksenler'in 12 Eylül ile ilgili bölümleri enfesti. Kayıp Şehir ve Esir Şehrin Gözyaşları ile Şubat'ı bu sezon kaçırmadan izlerim herhalde.
Ali Eyüboğlu 28 Eylül yazısında SBT analizlerini açıkladı ve bir çok dizinin bu reytinglerle gideceğini yazdı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Pek çok dizinin sezon başında elenmesi zaten bir Türk televizyon klasiğidir. Reklam pastasının bu kadar ince dilimlenmesi yani reytinglerin bu kadar düşük gelmesi sektördeki herkes için bir tehlike, tehdittir. Her sezon olduğu gibi eleğin üzerinde iri taşların kalması olağan.
'SHOW TV ACUN'U GEÇEMEDİ'
Acun Ilıcalı'nın Star TV'ye transferi büyük ses getirdi. Bu transferi nasıl değerlendiriyorsunuz? Show TV'deki başarıyı Star'da da yakalayabilecek mi?
Ben yakalayacağına inanıyorum. Zira Acun'un başarısı, yer aldığı kanalın dinamikleriyle ilgili bir olgu değil. Acun, Türk şov izleyicisinin beğeni, alışkanlık ve taleplerini iyi süzmüş, iyi formüle etmiş bir televizyoncu. Halkın içinden gelmesi ve halkla iç içe yaşamaya devam etmesi onun en büyük artısı. Show TV, karşısına dünyanın en pahalı şov prodüksiyonunu koydu ama Acun'u yine de geçemedi. Bizim seyirci İspanyol illüzyonistin havada uçmasını değil, komşusu bakkal Ali Efendi'nin zürafa taklidi yapmasıyla daha çok eğlenir. Acun bunu yıllar önce keşfetti.
'DİZİLERİN YERİNİ HİÇBİR PROGRAM TUTAMAZ'
Bu transferle birlikte kanallardaki yarışma programı furyasında da artış yaşandı. Türkiye'de sizce diziler mi daha rağbette yarışma programları mı?
Yarışma programlarını ikiye ayırmak gerekir. Bilgi yarışmaları ve şov içerikli yarışmalar olarak... Her ikisi de eskiye oranla ekranda daha fazla yer bulmaya başladı. Ama hafta sonları dışında prime time yine dizilere emanet. Türk televizyonlarında dizilerin yerini kolay kolay hiçbir program tutamaz, tutamayacaktır.
Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Yukarıdaki soruyla bağlantılı olarak, Türkiye'de televizyonculuk giderek video dükkanı işletmeciliğine benzedi. Kanal yöneticisi, bir yapımcının eline haftada 300-400 bin lira tutuşturuyor. Yapımcı da ona bir kaset teslim ediyor. Yönetici, kaseti oynatıcıya takıp, millete izlettiriyor. Oysa günümüzde televizyonculuğun daha yaratıcı formatlara ihtiyacı var. Bu dizi kolaycılığı sektörün sonunu getirmese bile, reklam pastasının internet mecralarınca bölünmesine sebep olabilir.
İşte deneyimli tv eleştirmeni Yüksel Aytuğ'un sorularımıza verdiği birbirinden ilginç o yanıtlar:
Kanallar yeni yayın dönemine girdi. Kanalların bu sezona hazırlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ekrana en fazla ürün yerleştiren kanalın Star olduğu muhakkak. Ama deneme-yanılma yönteminin televizyonculukta çok pahalıya mal olacağını mutlaka göreceklerdir. İddialı dizilerinin pek çoğundan bekledikleri reyting puanlarını alamadıklarını gözlemliyorum. Kanal D de TNS'nin açıkladığı reyting verileriyle büyük hüsran yaşadı. Veda gibi son derece iddialı dizisi hayal kırıklığı yarattı. Arka Sokaklar'ın pazartesi günlerindeki hükümranlığı sona erdi, erecek. Kuzey Güney de tehlike sinyalleri veriyor. Öyle Bir Geçer Zaman ki eski tadında değil. atv ise Huzur Sokağı ve Kurtlar Vadisi ile atakta. Show TV de bu sene eski yıllarını arayacak gibi görünüyor. Özellikle de prime time kuşağında. Sezona en iyi giren kanallardan biri de FOX oldu. Nokta atışıyla isabet kaydediyorlar. Az ama öz işler yapıyorlar. Lale Devri, Deniz Yıldızı ve Yer Gök Aşk'ın başarılarına Esir Şehrin Gözyaşları ve Harem'i de eklemek üzereler.
Yeni sezonla birlikte birçok kanalda yeni diziler de başladı. Başarı ve başarısızlık olarak değerlendirecek olursak bu dizileri nasıl buldunuz?
Reyting listesindeki yerlerine göre başarı ya da başarısızlık değerlendirmesi yapmak bana çok acımasızca geliyor. Zira pek çok kaliteli yapım yanlış kanalda, yanlış günde ve saatte yayınlandığı için izleyiciyle buluşamıyor. Ustura Kemal bende büyük hayalkırıklığı yarattı. Veda ve Kötü Yol konusunda da tereddütlerim var. Krem dizisi de sallantıda gibi. Bu yılın en başarılı işleri olarak İşler Güçler, Kayıp Şehir, Şubat, Huzur Sokağı ve Harem'i gösterebilirim.
Yeni sezonda sizin en başarılı bulduğunuz çalışma hangisi oldu?
Kurtlar Vadisi Pusu, Behzat Ç. ve Yalan Dünya'nın sezona geri dönüşlerini çok başarılı buldum. Huzur Sokağı müthiş bir damar keşfetti. Seksenler'in 12 Eylül ile ilgili bölümleri enfesti. Kayıp Şehir ve Esir Şehrin Gözyaşları ile Şubat'ı bu sezon kaçırmadan izlerim herhalde.
Ali Eyüboğlu 28 Eylül yazısında SBT analizlerini açıkladı ve bir çok dizinin bu reytinglerle gideceğini yazdı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Pek çok dizinin sezon başında elenmesi zaten bir Türk televizyon klasiğidir. Reklam pastasının bu kadar ince dilimlenmesi yani reytinglerin bu kadar düşük gelmesi sektördeki herkes için bir tehlike, tehdittir. Her sezon olduğu gibi eleğin üzerinde iri taşların kalması olağan.
'SHOW TV ACUN'U GEÇEMEDİ'
Acun Ilıcalı'nın Star TV'ye transferi büyük ses getirdi. Bu transferi nasıl değerlendiriyorsunuz? Show TV'deki başarıyı Star'da da yakalayabilecek mi?
Ben yakalayacağına inanıyorum. Zira Acun'un başarısı, yer aldığı kanalın dinamikleriyle ilgili bir olgu değil. Acun, Türk şov izleyicisinin beğeni, alışkanlık ve taleplerini iyi süzmüş, iyi formüle etmiş bir televizyoncu. Halkın içinden gelmesi ve halkla iç içe yaşamaya devam etmesi onun en büyük artısı. Show TV, karşısına dünyanın en pahalı şov prodüksiyonunu koydu ama Acun'u yine de geçemedi. Bizim seyirci İspanyol illüzyonistin havada uçmasını değil, komşusu bakkal Ali Efendi'nin zürafa taklidi yapmasıyla daha çok eğlenir. Acun bunu yıllar önce keşfetti.
'DİZİLERİN YERİNİ HİÇBİR PROGRAM TUTAMAZ'
Bu transferle birlikte kanallardaki yarışma programı furyasında da artış yaşandı. Türkiye'de sizce diziler mi daha rağbette yarışma programları mı?
Yarışma programlarını ikiye ayırmak gerekir. Bilgi yarışmaları ve şov içerikli yarışmalar olarak... Her ikisi de eskiye oranla ekranda daha fazla yer bulmaya başladı. Ama hafta sonları dışında prime time yine dizilere emanet. Türk televizyonlarında dizilerin yerini kolay kolay hiçbir program tutamaz, tutamayacaktır.
Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Yukarıdaki soruyla bağlantılı olarak, Türkiye'de televizyonculuk giderek video dükkanı işletmeciliğine benzedi. Kanal yöneticisi, bir yapımcının eline haftada 300-400 bin lira tutuşturuyor. Yapımcı da ona bir kaset teslim ediyor. Yönetici, kaseti oynatıcıya takıp, millete izlettiriyor. Oysa günümüzde televizyonculuğun daha yaratıcı formatlara ihtiyacı var. Bu dizi kolaycılığı sektörün sonunu getirmese bile, reklam pastasının internet mecralarınca bölünmesine sebep olabilir.