dizi senaryoları genelde kuru diyaloglar şeklinde olunca takip etmek için içimde en ufak bir istek oluşmuyor senaryolar daha çok roman havasında yazılırsa daha güzel ve dikkat çekici olabilir önce konuşan karakterleri tanımalıyız hem kişiliğini hem çevresini bulunduğu ortamı bilmeliyiz.. tasvirler önemli bir yer almalı anlatımda... özellikle klasik eserlerde romanın girişi en az 5 sayfa tasvirlerle geçiyor doğa yı insanı anlatan bir giriş var romana başlarken bu tanıtım yazıları insanı romanın içine alıyor ve bitirene kadar bu havadan kurtulamıyorsun.. tiyatro ise direk diyaloğlarla geliştiği için tiyatro izlemek zevkli olsada tiyatronun senaryosunu okumak çok sıkıcı geliyor..
buraya senaryo yazan arkadaşlar genelde direk diyaloğlara geçiyorlar kahramanlara ısınamıyoruz kim kimin nesidir nesi değildir tam kahramana ısınmadan laf kalabalığından boğuluyoruz o açıdan burdaki yazıları heyecanla takip edemiyorum maalesef...
gazap üzümleri adlı romanda john steinbeck ilk 10 sayfa nerdeyse bir kaplumbağanın tozlu toprakta ilerleyişini anlatır ve bu anlatım 50 insanın karşılıklı konuşmasından daha ilgi çekicidir..
not: dizikolik ilk sayfada edebiyatta böyle cedideler yani ifadeler gördüğüm için bu başlığı kullandım demişsin ama benim bildiğim kadarıyla cedide yeni anlamında bir kelimedir ifade anlamında kullanılmıyordu..ayrıca bu dizinde sana başarılar dilerim umarım reytingi fatmagülün başarısını yakalar