İlişkileri duyulmaya başlayınca "
çocuklu, dul ve yaşı büyük kadın, genç çıtır adamı almış yanına" tarzı yorumlar duymaya başlamışlar. Çevreden gelen bu tepkiler ikisini de mahçup etmiş. Sonrasında özellikle Melih Kibar'ın isteğiyle anlaşarak ayrılmışlar. Daha sonra Melih Kibar kendi yaşlarında Ethel isimli bir kadınla evlenmiş ve bir kızları olmuş. Çiğdem'le ilişkilerini bitirseler de iki iyi dost kalarak şarkılar üretmeye devam etmişler. Sonraki süreçte Çiğdem Talu'ya meme kanseri teşhisi konmuş. Ve maalesef 1983'te vefat etmiş.
Melih Kibar kendi anlatımıyla "Çiğdem'le aramızdaki o eşsiz uyumun ve duygusal bağın ne anlama geldiğini ben de çok sonraları idrak edebildim. Kadın bir peygamber olsaydı, o Çiğdem olurdu." demiş. Çiğdem'in vefatının ardından piyanosunda bestelediği beste ise 'onu' kaybedişinin acısını ve hüznünü iliklere kadar hissettiren bir eser olarak tarihe kazınmış. O besteye söz yazdırmamış.. Çünkü artık Çiğdem gitmiş ve Melih'in besteleri sözsüz kalmıştır...
Aşağıya Melih'in Çiğdem'e olan veda bestesini ekliyorum. İsmini
"Sessiz Veda" koymuş. Bu bestede acı, hüzün, veda, pişmanlıklar, 'keşke'ler, Çiğdem'e duyduğu özlem ve sevgi o kadar net hissediliyor ki... Özellikle 2:15'ten sonra başlayan kısım Melih Kibar'ın Çiğdem Talu'ya "Neden bu kadar erken gittin? Neden beni yalnız bıraktın?" diye haykırışı adeta...
Bu 39 dakikalık videoda da
"Yüzyılın Aşkları" isimli programda Çiğdem & Melih aşkını, uyumunu, birlikte ürettikleri şarkıların hikayelerini bizzat Melih Kibar'ın anlatımıyla izleyebilirsin. Melih Kibar 2005'teki vefatından önce Çiğdem'le olan o kısa ama güzel yıllarını anlatmış.. Boş vaktinde kesinlikle izlemelisin. Çok etkileyici...