Show TV'nin yeni dizisi Güzel Günler için geri sayım sürüyor.
Yapımcılığını TMC'nin üstlendiği, komedi ve dramı bir araya getiren yapımın kadrosunda Binnur Kaya, Leyla Tanlar, Burak Dakak, Ecem Erkek, Zeynep Çamcı, Olgun Toker, Yıldıray Şahinler, Seray Gözler, Oya İloğulları, Orkuncan İzan, Duygu Köse ve Dora Dalgıç yer alıyor.
Güzel Günler, ilk bölümüyle yarın 20.00'de Show TV'de! İşte dizinin karakterleri:
KIYMET (BİNNUR KAYA)
Mihran’ın teyzesi. Hayatta yaşadığı tüm zorluklara rağmen neşeli, iyi niyetli, ortayı bulan, ‘ağzımızın tadı kaçmasın’ ekolünden, şikayet etmeyen, dünyevi kız kardeş. Üç çocuk annesi Kıymet. Kocasını erken yaşta kaybetmesine rağmen bir daha evliliği düşünmemiş. Kocasından kalan menemenci dükkanının başına geçip kolları sıvamış ve ailesine kol kanat germiş. Azimlidir Kıymet. Hırslıdır. Aklına koyduğunu yapar. En büyük hayali çocuklarının kendi ayakları üstünde durduğunu görmektir. Onları cesaretlendirmekten geri kalmaz. Peki ya aşk? Kocasını kaybettikten sonra aşk sadece okuduğu romanlardaki hikayeler olmuş. Kadın olduğunun farkındadır. Onca koşturmaya yorgunluğa rağmen kendini ihmal etmez. Üstüne başına özen gösterir. Bazen o kalabalık evde yapayalnız olduğunu fark eder. Kim bilir, belki de şehre bir rakip menemenci gelir Kıymet’in kalbi yeniden atmaya başlar.
FÜSUN (ECEM ERKEK)
Mihran’ın kuzeni, Atakan ve Ayşim’in ablası Kıymet’in kızı. Evlilik arifesinde damat çekip gidince aklı yerinden oynamış. O gün bugün dilinin kemiği yok. Füsun evdeki her şeyi bilir, en önce o haberdar olur. Cin gibidir. Lafı gediğine koymaktan korkmaz. Odası genç kız odası tarzındadır. Kalpli yastığı, pelüş ayısı, duvarda simli tebrik kartları, artist fotoğrafları var. Ailede kimsenin söyleyemediği şeyi söyler. Bazen kriz çıkartır, bazen de çözer.
SELMA (LEYLA TANLAR)
Vanlı. Yirmilerinin sonunda bir genç kız. Çocukluktan kalma bir peri masalının baş kahramanı Selma. Hayatı yıllar önce çıkan bir yangınla alt üst olmuş. Yine de gamlı değil Selma. İyimser, komik, iflah olmaz bir hayalperest. İşleri yoluna koyma ümidiyle kardeşinin elinden tutup geldiği İstanbul’da arabasında yatar, sığınma evlerine gider, aş evlerinde karın doyurur. Her şeyin iyice sarpa sardığı anlarda bile inancını kaybetmez. Hayat da boş çıkarmaz Selma’nın ümidini. Atakan’ın kahvecisinde işe girmesine, değişmesine, Külkedisi misali güzelleşmesine yardım eder. Kahvecideki müdavimlerden, Atakan’ın annesi ve teyzesine, boksör Altan’a uzanan koca bir ailesi olur.
MİHRAN (BURAK DAKAK)
Peri masalının, masala inanmayan Vanlı kahramanı. Selma ile birkaç gün arayla doğmuş. Mücevher ustası. Üniversiteyi İstanbul’da okumuş. Yakışıklılık Allah vergisi ama çalışkanlık Mihran’a biraz da hayatın dayattığı bir şey. Babasını erken yaşta kaybetmiş. Annesine, teyzelerine, hatta bir türlü işleri tutturamayan kuzenine bile Mihran bakmış. Hala da arkasını topluyor ailenin. Kılığı kıyafeti, ütüsü, parfümü, duruşu, yürüyüşü, sesinin tonu…. Salon adamı Mihran. Hep başarmış. Düşmeyi, başarısızlığı bilmiyor. Dahası bundan deli gibi korkuyor. Selma’nın sarsaklığı, hayata bodoslama dalması Mihran’ı da etkileyecek. İlk kez kaybetmeyi göze alacak ve Selma’yla hiç hesapta olmayan bir maceraya girecek.
ALTAN (ZEYNEP ÇAMCI)
Atakan’ın üçüncü nesil kahvecisinde garson. Sürekli eşofman giyip, kapüşonu başına çektiği için kadın mı erkek mi uzaktan pek belli olmaz.. Akşamları kahveciden çıkıp Kağıthane’deki bir spor salonunda boks yapar. En büyük hayali kızlar için boks okulu açmak. O yüzden çılgınca para biriktirir. İçinde tuttuğu, kimselerle paylaşmadığı bir derdi var Altan’ın. Urfa’da çocuklukta annesinin burnunu kıran babasının hikayesi. Sekiz yaşında annesini koruyamayan Altan, büyüyünce sevdiği herkesi koruyabilmek için azmeder. Beyoğlu’nun en candan kızı, konu aşk olunca tutulur. Patronu Atakan’a platonik aşıktır.
ATAKAN (OLGUN TOKER)
Mihran’ın kuzeni. Neşeli, kalender, sokağa yakın. Mihran ne kadar planlıysa Atakan o kadar kaderci. Komik, rahat, eğlenceli. Hep Mihran’la kıyaslanmış. O da Mihran ne değilse o olmayı seçmiş. Güzel, stilli bir üçüncü nesil kahveci açmış Beyoğlu’nda. Hesap kitap sevmediği için sürekli içerde. Ama Atakan pes etmez, her daim bir yol bulur. Bu yollardan biri ona platonik aşık Altan’la ikisini birbirine bağlar.
HAKİM (YILDIRAY ŞAHİNLER)
Hakim Menemenli. İstanbul dışından gelir ve Kıymet’in dükkanı karşısına bir menemen dükkanı açar. Görünürde paralı, keyfi yerinde, işi gücü yolunda görünse de kimselere açamadığı büyük bir sırrı vardır.
FEYYAZ (ORKUNCAN İZAN)
Kıymet’in menemenci dükkanındaki yardımcısı. Adanalı. Hikayenin mizaha en yakın karakteri. Sevdi mi tam seven, sevdiği için ölüme gitmekten çekinmeyen ama bunu allayıp pullayıp satmayı bilmeyen, bir yanı hep mahcup, mahzun komiği. Kıymet’in kızı deli Füsun’a platonik aşık. Feyyaz’ın büyük hırsları yok. En büyük hayali sevdiği kadına kavuşmak. Bu yüzden beklenmedik şekilde kahramanı oluyor hikayenin. Feyyaz’ın en belirgin özelliği sadakati. Yıllar içinde sadece Kıymet’in değil, ailenin de eli kolu olmuş.
ALYA (OYA İLOĞULLARI)
Mihran’ın üniversite yıllarından beri kız arkadaşı, nişanlısı. Çok güzel, çok alımlı, çok stilli. Güzel giyinir. Akıllıdır Alya. Mihran’ın iyi insan olmasını sevmiş. Selma gibi sorgusuz sualsiz seven biri değil Alya. Ailesi ile arası iyidir. Özellikle annesi çocukluğundan itibaren onunla ilgili her şeyi planlamış, belirlemiş. Bir anlamda evin proje çocuğu. Alya önce dost, sonra düşman bellediği Selma’ya baktıkça değişir, o da kendi kararlarını vermek konusunda cesaretlenir.
SALİHA (SERAY GÖZLER)
Mihran’ın annesi, Kıymet’in ablası. Evin büyüğü, sözümün üstüne söz istemem diyenidir. Oğlu Mihran’ın başarıları, yakışıklılığı en büyük gurur kaynağıdır. Kardeşi Kıymet ile ha bire çocuk yarıştırır. Hep biraz dikenli, kontrolcü, köşeli. Oğluna yakıştıramadığı Selma’ya uzun süre İstanbul’da hayatı dar eder. Ama vicdanlı kadındır Saliha. Selma en sıkıştığı anda ona el uzatan yine Saliha olur.
LEYLİM (DUYGU KÖSE)
Selma’nın hiçbir kalıba sığmayan, kendine has, kız kardeşi Ley kızı. Ablası gibi hayalci. O kadar ki bazen hayalle hakikat yer değiştirir. Van’da ablası tekvandoya yazdırmış. Çok sevmiş formayı Leylim. O gün bugün üzerinden çıkarmamış. Kırmızı kuşak. İstanbul’daki okulunda sık sık arkadaşları tarafından garip bulunur, dışlanır, zorbalanır. Leylim bazen Atakan ve ailesinin yardımıyla çıkar işin içinden, bazen ablasının bazen de kurmaktan hiç usanmadığı hayallerinin.
AYŞİM (DORA DALGIÇ)
Kıymet’in en küçük çocuğu. Liseli. Akıllıdır, çalışkandır, bu yüzden abisinden çok kuzeni Mihran’a benzetilir. Mihran abisi özel okula yazdırmış Ayşim’i. Sık sık okuldaki arkadaşları ve evdeki dünya arasında kalır. İleride, Alya’nın erkek kardeşi Derin ile arasında gönül meselesi olunca işler iyice karışır.