Kanal D Yargı - Dizi Yorumları

Ece Yüksel'in röportajı:
“Yargı” ekranların en çok konuşulan dizisi oldu. İnci rolünü okuduğunuzda neler hissettiniz?

- Dizinin cast sürecinin başlarında bana İnci karakteri geldi. Senaryoyu yolladılar, bir solukta okudum ve hemen diğer bölümleri de okumak istedim. Yönetmenimiz Ali Bilgin ve senaristimiz Sema Ergenekon ile bir toplantı yaptık. Onlarla konuşmam ve böylesine incelikli yazılmış bir senaryo beni çok heyecanlandırdı. Bu kadar hayatımızın içinde olan konuları ve karakterleri görmek beni çok mutlu etti. Kadın cinayetlerinin çok ciddi bir hızla arttığı bu dönemde İnci’yi oynamak benim için çok kıymetli.

İzleyici hikaye ilerledikçe İnci’nin bambaşka yüzünü gördü. Size gelen tepkiler nasıl?


- Çok farklı tepkiler aldım. Başlangıçta herkes İnci’ye çok üzüldü ama bölümler ilerledikçe İnci’yi suçlayanlar ve eleştirenler çok oldu. Hatta ölmeyi “hak etmiş” gibi yorumlar bile gördüm. Tabii ki eleştirilebilecek seçimleri var canlandırdığım karakterin ama tekrarlamak isterim; hiç kimse, hiçbir kadın ölmeyi hak etmez.

Kaan Urgancıoğlu ve Pınar Deniz ile başka projede de beraber çalıştınız. Bunun avantajını sette yaşadınız mı?

- Çok keyifli oldu benim için. Senaryoya bayılmıştım zaten, Pınar ve Kaan’ın başrolleri paylaştığını duyunca iyice heyecanlandım proje için. İkisi de hem kişi olarak çok sevdiğim hem de oyunculuğunu çok beğendiğim arkadaşlarım. Kaan ile sahnemiz olmadı hiç ama Pınar ile çektiğimiz sahneler çok rahattı. Birbirimizi tanımamız çalışmamızı kolaylaştırdı.
 
O çirkin ecünnülerin giydiklerini giymem ben. :A
Ece Yüksel'in röportajı:

içerik çok iyiymiş filmde :A hemen reklam vereyim :A
1636445733804.png
 
9. BÖLÜM FRAGMANI
------

Fragman efsane görünüyor neye şaşıracağımı şaşırdım. :Z Bekliyoruz pazarı. :Z
 
Uğur Aslan ile yapılan röportaj, tamamını buradan okuyabilirsiniz.
“Yargı” dizisinin senaristi, eşiniz Sema Ergenekon. Siz de senaryoya Sema Hanım kadar hakim misiniz?
- “Yargı” sürecinin hemen her aşamasına tanıklık ettim. Kesinlikle çok meşakkatli ve zor bir yolculuktu Sema için. İki yılı aşkın bir süre verilen bir emeğin ürünü “Yargı”. Sanki yazarlığa ilk kez başlıyormuşçasına, onlarca kaynak edinip, günlerce süren bir eğitim yolculuğuna girdi. Bu yolculuktaki en büyük hedefi ise anlatacağı hikayeyi mümkün olan en gerçek haliyle ortaya koyup, izleyicinin de içine katıldığı bir oyun kurgulamaktı. Görünen o ki bunu fazlasıyla başardı.

Komiser Eren rolünün size teklif edilmesi nasıl oldu?
- Sema’nın yazdığı hemen her şeyi ilk okuyan kişiyimdir. “Yargı”yı okuduğumda menajerim Abdullah Bulut’u arayıp, bu rolü istediğimi söyledim. Sema üzerinden lobi yapmaya çalıştım ama olmadı (Gülüyor). Hazırladığım müzikli gösteri için provadayken beni aradı Sema, yapımcımız Kerem Çatay’ın ve yönetmenimiz Ali Bilgin’in beni bu rol için istediğini söyledi. Yani nasıl bir mesaj yollamışsam evrene, istediğimi aldım. Patronumun ve yönetmenimin isteğiyle aldım Eren rolünü.

Eren karakteri kısa sürede çok sevildi. Sizce Eren’i seyirciye bu kadar sevdiren ne oldu?
- Çok dengeli, çok içten, çok dürüst, insan seven bir adam Eren. Sıkı bir dost, vefalı ve mesleğine tutkulu bir adam. Aynı zamanda şakacı ve yolunu bilen tarafı da var. En önemlisi pozitif ve enerji saçan bir adam. Bundan dolayı da izleyici tarafından çok sevildi sanırım.

Eren komiser ile ortak noktalarınız var mı?
- Benim de dostluğum çok sağlamdır. İçimden geldiği gibi davranırım. İnsanı çok severim. Tolerans eşiğim yüksektir. Şakayı severim, enerji saçarım etrafıma.

“Yargı”nın başarısının sebebi sizce ne?
- Sırasıyla, harika bir senaryo, harika bir reji ve harika bir oyuncu grubu.
 
Son düzenleme: