Bir saati geçsinler, hiç sorun değil. Doya doya diğer karakterleri de görebiliriz bu sayede, diğer türlü zor. 70-80 dakika yeterli olur, 50-60 dakika arası yetmiyor bile. Bütün karakterler özet şeklinde yer alıyor gibi oluyor böyle kısıtlı sürede.
Mecnun ile İsmail bu arada, yanlış oldu. Yavuz ısrar etmez. Durum komedisi olduğu için haliyle böyle bir anda şeyler görüyoruz, her bölüm farklı şeyler geçiyor. Düğünlerle zurnalarla Erdal Bakkal geri dönecek hali yoktu.
Mecnun'un Leyla sahneleri epey sıkıntılı olacak gibi. Burak Aksak epey ikiliyi çok zorlamış, çok zor birlikte olurlar gibi. Arda bile değil bu Leyla'nın yanındaki, Hidayet'in zengin hali. Şimdilik Arda havaları sezmedim, kötü bir havası yok çünkü.
İskender ile Yavuz'un sahnesinde Acıyı Sevmek Olur Mu? şarkısı geçiyordu ilk tanıştıkları sahne olarak ama orası yanlıştı. Böyle Bir Kara Sevda şarkısı çalıyordu İskender ile Yavuz'un ilk tanıştığı sahnede. Orada vurgulanan şey aslında sanırım ikilinin yaşadıkları acı, bilhassa Yavuz'un. Muhtemelen ona göndermedir, yoksa atlanmayacak bir detaydı bu.
Şimdilik devam edip etmeyeceği sezon finali bölümüne bağlı bence. Final iyi bir şekilde bağlanırsa, hiçbir sıkıntı çıkmaz, aynen devam eder. Acun Ilıcalı da devam ettirmek ister tabii ki en çok üye çeken yapım olduğu için ama tabii bir de ekibin devam edip etmeyeceğine bağlı, istekleri önemli. İstekleri olduğu sürece en azından üç dört sezon daha sürer. En azından bölüm sayılarını uzun tutsunlar da, o bile iyi ya da bölüm sürelerini uzun tutsunlar biraz daha, ikisi de olursa çok daha iyi olur tabii.
Aynen doğru İsmail abi yazmam lazım karışmış orası... Bu arada Yavuz gerçekten bambaşka bir bilinmez. Hiç Eylül'den bahsedilmemesi fazla kuşku uyandırıcı bir durum... Olayların bir anda farklı şekilde karşımıza çıkışı eski bölümlerde de vardı. Önceki bölümün son sahnesi ile çok ilgisi olmayan bir olayda bir anda pat diye başlıyorduk başka bir mevzuya. Yani bu sezonda da öyle bir başlangıç yapmış özellikle 2. bölümde. İlk bölüm zaten karakterlerin durumunu anlatma bölümü gibiydi.
Leyla ve Mecnun sahneleri fazla gizemli ve düşündürücü. Ortalıkta paralel evren teorileri gördüm. Dediğin gibi karakterler arasında da çok başka bir ilişki var diğer Leyla'lara göre. Fazlasıyla değişik ve orjinal gözüküyor şu aşamada. Arda derken orada nişanlılık benzetmesi yaptım sadece, yoksa karakterin Arda ile alakası olmadığı çok bariz zaten. Arda gibi bir karakterin bir daha görülmesi imkansız bir şey...
İskender Yavuz sahnesine çok katılıyorum. Ben özellikle dikkat ettim o sahneye. Bilerek yapılmış bir şey kesinlikle. Asla öyle bir hata yapmazlar. Gözümüze soktular çünkü sahneyi. Ben direk zaten dedim ilk bölümde o şarkı çalmamıştı diye. Oradan da paralel evrenlerle ilgili soru işaretleri doğuruyor bu durum. Ya da hiç bu paralel evrenlerle ilgisi yoktur, sadece dediğin gibi acıyla ilgili bir gönderme olabilir.
Burak öyle bir tasarlamış ki hikayeyi benim diyen gizem gerilim drama hikayelerine selam gönderir cinsten. Çok fazla bilinmez ve çözülmesi gereken şey var ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Kolay kolay soru işareti ve boşluk bırakmayacak bir adam olduğu için bölümler ilerledikçe mevzuları Ak Sakallı ile birlikte çözeriz ve sağlam bir ters köşe yeriz gibi hissediyorum. Bakalım neler göreceğiz, merakla beklemedeyiz...
Leyla ve Mecnun sahneleri fazla gizemli ve düşündürücü. Ortalıkta paralel evren teorileri gördüm. Dediğin gibi karakterler arasında da çok başka bir ilişki var diğer Leyla'lara göre. Fazlasıyla değişik ve orjinal gözüküyor şu aşamada. Arda derken orada nişanlılık benzetmesi yaptım sadece, yoksa karakterin Arda ile alakası olmadığı çok bariz zaten. Arda gibi bir karakterin bir daha görülmesi imkansız bir şey...
İskender Yavuz sahnesine çok katılıyorum. Ben özellikle dikkat ettim o sahneye. Bilerek yapılmış bir şey kesinlikle. Asla öyle bir hata yapmazlar. Gözümüze soktular çünkü sahneyi. Ben direk zaten dedim ilk bölümde o şarkı çalmamıştı diye. Oradan da paralel evrenlerle ilgili soru işaretleri doğuruyor bu durum. Ya da hiç bu paralel evrenlerle ilgisi yoktur, sadece dediğin gibi acıyla ilgili bir gönderme olabilir.
Burak öyle bir tasarlamış ki hikayeyi benim diyen gizem gerilim drama hikayelerine selam gönderir cinsten. Çok fazla bilinmez ve çözülmesi gereken şey var ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Kolay kolay soru işareti ve boşluk bırakmayacak bir adam olduğu için bölümler ilerledikçe mevzuları Ak Sakallı ile birlikte çözeriz ve sağlam bir ters köşe yeriz gibi hissediyorum. Bakalım neler göreceğiz, merakla beklemedeyiz...
2. sezon gelir dediler devam edip etmeme durumu bence şuan ortada olan bir durum değil. Her türlü 2. sezonu görürüz. Sonrası için belirsizlik vardır o da ekibe bağlıdır dediğin gibi. Zorla yapılacak bir iş değil çünkü. Tüm ortamın aynı bu şekilde kusursuz olması lazım ve ekibin sanatsal olarak da devam etme gereği duyması lazım. Hikayenin tıkanmaması ve havanın korunması lazım. Bölüm sayısı 10'da kalsa bile bölüm süreleri keşke 70'e yaklaşsa dediğin gibi. Tadı damakta kalıyor...