Başakşehir defansif oynadı, kontra ataklarla gol bulmaya çalıştı. Galatasaray ise hücum oynadı, paslı ve kanatlarla ileri topu taşımaya çalıştı. Başakşehir defansif oynamasından dolayı yer yer sert oynamasına da yol açtı. Başakşehir'e bir anda kart göstermesi vardı ki, bence bu olay tamamen Galatasaray'ın lehine çevirdi maçı. Kariyerinde hiç kart görmemiş Edin Visca, ikinci sarıdan atıldı. Kartları doğru bulmuyorum, özellikle ikinci sarı kartı. Kart sınırındaki oyuncuların sarı kart görmesi ve bir sonraki maçta oynamayacak olması da ayrı bir olay. Başakşehir belki kazakacaktı ama Visca'nın kırmızı kart görmesi işleri değiştirdi.
Başakşehir kart gördükten sonra rakip sahayı yıkan bir Galatasaray vardı. Özellikle Emre Akbaba'nın büyük etkisi vardı bunda. Maçın adamı Emre Akbaba olabilir. Takımda bitirici oyuncunun bulunmaması golü getirmedi. Başakşehir, Galatasaray'ın birkaç açığına denk geldi, gol atmaya yaklaştı ama başaramadı. Özellikle Gökhan İnler'e sonda gelen top zamanında ulaşsaydı belki daha iyi şut çıkacaktı ve gol gelecekti. Okan Buruk keşke Elia kozunu da sahaya sürseydi. Hızıyla maçta etkili olurdu. Gökhan İnler'in uzaktan şut atma olayı, Başakşehir'e etkili bir konuma getirdi ama işte Visca'nın yokluğunda hızlı bir oyuncu yoktu ileride. Elia burada devreye girerdi aslında.
Beklere de dikkat çekmek gerekiyor. Galatasaray'da Saracchi, Başakşehir'de Clichy bölgelerinde kilit rol üstlendiler. İleriye topu iyi taşıdılar, iyi de savunma yaptıklarını söyleyebilirim. Öte yandan Galatasaray'da Fatih Terim'in Lemina'nın yerine 17 yaşındaki Emin Bayram'ı oyuna sokması da, Türk futbolu açısından kazanç. Risk alıp oyuna soktu, kritik müdahaleleri de vardı. Belki de kendisi ileride iyi bir stoper olacak. Ozan Kabak'ı da parlatmıştı Fatih Teri, belki Emin Bayram'ı da parlatacak. Bu da Türk futbolu adına iyi bir gelişme. Milli takım savunma konusunda çok sağlam olacak, orası kesin.