Size bir röportaj paylaşmak istiyorum. 2016 yılında yapılan bir röportaj ama o kadar anlamlı, o kadar değerli, o kadar iyi bir röportaj ki. Röportajını paylaşacağım isim, Bozkurt İlhami Gencer. 2016 yılında verdiği röportajı esnasında 90 yaşındaydı. Kendisi 1925 doğumlu olduğunu, Zafer Bayramında doğum gününü kutladığını söylüyor. Binevi aslında Türkiye'nin zaferi, kendisinin de zaferidir. Röportajın içeriğine inmeden önce İlhami Gencer'den bahsedelim biraz.
Kendisi ünlü bir caz müzisyeni. "Türkiye'nin ilk piyanist şantörlerinden biri" olarak geçiyor. Türkiye'ye caz müziği duyuran isimlerin başında geliyor. "Anadolu Rock" denildiğinde akla nasıl "Cem Karaca" geliyorsa; "Caz Müzik" dendiğinde akla muhtemelen Türkiye'de "İlhami Gencer" gelir. 1949 yılından bu yana aktif olarak faaliyet gösteren sanatçı, günümüzde de sanatını icra etmektedir.
"Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" şarkısını aktaralım eskilerden yeni versiyonuyla, yeni bir şekilde aktarılan:
"Ne Mutlu Türküm Diyene" diyerek icra ediyor sanatını TRT'de canlı bir şekilde:
"Haydi Gel" eserini icra ediyor canlı bir şekilde:
"Ne Olur Yapma" eserini icra etmesi:
"Mehtaplı Geceler Moda Koyunda" eserini icrası:
Oğlunun 90'lar müziğinde adı geçen isimlerden olan Bora Gencer olduğunu belirterek Geçen yıllarda yayınlanan "Yağmurun Altında" isimli şarkısını da konuya ekleyelim:
Yaşına rağmen çıkıp sanatını icra ediyor İlhami Gencer. Peki bunu nasıl yapıyor? Tabii ki kendisine bakarak. 2016 yılında verdiği röportajla kendine nasıl baktığına dair ipuçları veriyor. Tam anlamıyla da bu röportajı motivasyon oluşturması açısından da önemli.
Kendileri çok disiplinli. Yaşına rağmen kiloyu alan değil, veren olan tarafı tercih etmiş. Eskiden olan kilolarından kurtulup, kilolarını vermeyi tercih etmiş. Her sabah disiplinli bir şekilde yatakta 20 dakika egzersiz, ayakta 30 dakika egzersiz yapmaya başlamış ve bunu 20 yıl boyunca ara vermeden yapıyormuş bu egzersizleri. Kediden gerinme hareketi öğrenip, hamlaşmamak için her gün gerinme egzersizi yapmış. Sadece bununla da sınırlı değil. Beslenme düzeni de çok farklı! Sabah kahvaltı yapmaz, öğlen yemek yemez, ikindi zamanı atıştırma yapmaz. Sadece akşam ve dört saat sonra da kahvaltı yapar. Ramazan sonrası böylece orucunu devam ettirmiş. Kendileri bunu 40 yıldır yapıyormuş.
Sağlık konusuna gelince; kendisi hiç yemek seçmez, ne bulursa yer. Sigara hayatında hiç içmemiştir, içki ise senede bir gün. Atatürk'ün vefat yıl dönümü diye bir duble susuz rakı. Diyabet, kalp sorunu da yok, gözle ilgili sorunu da yok. Gözlük kullanıyormuş zamanında, gözlüğü göz jimnatiği yaparak bırakmış. Sağlık sorunlarını nasıl aştığını dile getirdikten sonra röportaj 2016'da yapıldığı için maddeler halinde tavsiyelere de yer veriliyor.
Daha sağlıklı olmak için tavsiyeleri:
- Daha çok hareket edin.
- Daha sağlıklı beslenin.
- Daha olumlu düşünün.
- Dostlarınıza daha çok vakit ayırın.
- Daha çok gülümseyin.
Daha çok yapılması gerekenler:
- Koyu yeşil yapraklı sebze tüketin. (Ispanak, pazı, maydanoz, semizotu, dereotu, roka gibi)
- Zeytinyağı kullanın.
- Sarımsak yiyin.
- Yemeklerinize zerdeçal katın.
- Ceviz yiyin.
Röportajın tamamı için: Gazete Vatan
Ünlü caz piyanistimiz Bozkurt İlhami Gencer'in hayatından kesit, eserlerinden kesit ve motivasyon dolu röportajından kesit sizlerleydi. Kaç yaşında olursa olsun, birisi farkını ortaya koyabiliyor. 90 yaşının üzerinde bir sanatçını farkı da sadece çıkıp eserini icra etmek değil, aynı zamanda kendisine bakmasıydı. Kimisi bunca yaşa gelir, içine kapanır; İlhami Gencer aksine hem sahne almaya, hem de disiplinli bir şekilde kaç yaşında olursa olsun kendini değiştirmeyi ve hayatını geliştirmeye devam etti. "Asla yapamam" demeyin, "değişemem" demeyin; yaparsınız, değişirsiniz, yeter ki isteyin. İlhami Gencer bu konuda insanlara güzel de bir motivasyon, güzel de bir ders. Yaşına rağmen uyumlu, yaşına rağmen başarılı, yaşına rağmen hayata karşı tutkulu ve hayat dolu.
Motivasyonlu ve sanatlı kalın!