FK9 Moon / Ay (2009) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,813
Reaksiyon puanı
50,479
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
1588414022153.png


Moon / Ay

Tür:
Dram, Gizem, Bilim-Kurgu
Yönetmen: Duncan Jones

Oyuncular:
Sam Rockwell
Kevin Spacey
Dominique McElligott

IMDb

Filmin Konusu:
Astronot Sam Bell bir Lunar Industries çalışanıdır. Üç yıldır Ay'da tek başına işlettiği enerji merkezinde Dünya'nın temel enerji kaynağını çıkarıp Dünya'ya iletmekle görevlidir.Yalnızlığa mahkum olduğu, uydu bağlantısının da kopmasıyla dış dünya ile tüm iletişimini kaybeden Sam'i zor günler beklemektedir.


Filmin Fragmanı:

 
Film sadece neredeyse 1 oyuncu ve 1 robot arasında geçmesine rağmen, oyunculuk ve bazı sahnelerdeki çekim açıları o kadar etkileyici ki hiç sıkılmıyorsun izlerken. Bilim kurgunun yanında biraz da dram serpiştirilmiş ve hoş durmuş. Etkileyici bir final göremedim ama ne yazık ki.
8/10
 
Filmin ismi ve bilgileri benim ön yargı ile yaklaşmama sebep oldu çünkü uzay ve ay filmlerini sıkıcı bulmaktayim. En son Oscar etkinliğinde izlediğim film hayal kırıklığı yaratmıştı çünkü. Filmi izlemeyecektim ama sonra bu deniyeyim şansımı dedim. İyiki izledim çünkü çook beğendim. Oyunculuk muazzamdi. çekim kalitesi desen o da çok iyiydi.
sadece tek bir oyuncu ile ilgi çekici bir film yapmayı başarmışlar. Bir robot ve klonlanmış 2 kişi ama aynı karakter arasındaki diyalogları izledik. Filmde duygusal sahnelerde hakimdi. Filmin başında Sam'in eşi ve kızının görüntülerini izkerken izliyoruz. kızı 4-5 yaşlarında ama sonlara doğru Sam ailesini arayınca eşinin bir kaç sene önce öldüğünü ve kızının da 15 yaşında olduğunu öğreniyor. Yeni klon Sam, eski Sam'i dünyaya yollamak için planlar yaptı ama eski Sam'in gücü kalmamıştı ve yeni Sam'in gitmesini istedi. İkisi arasındaki vedalaşma oldukca duygusaldı. Robotun Sam ile son sahneleride duygusaldi. Keşke Sam'in dünyadaki sahnelerinide izleyebilseydik.
8.5/10
 
İzleyeli çok oldu ama birkaç kişi yazsın da kimsenin şevkini kaçırmayayım diye yazmadım iyi de yapmışım. :A

Bana çok sıkıcı geldi. 2001'den esinlenen bir film gibi, sorun şu ki ben 2001'den de nefret ediyorum. Kevin Spacey oyuncu sanıyordum robot sesiymiş. :A Keşke tek hayal kırıklığı bu olsaydı. :D

Klon olayı özgün kabul ama o kadar sıkıcıydı ki filmde herhangi bir twistin beni mutlu etme şansı yoktu.

Uzun zamandır izlediğim en sıkıcı film ama bana aldanmayın. :)

4/10
 
Ben baya sevdim ve özgün de buldum açıkçası.

Bir oyuncu, bir robot ve düşük bir bütçe ile yapılabilecek en iyi bilim-kurgu filmlerinden birisi yapılmış, hem işleniş açısından hem de yönetmenlik açısından çok sevdim filmi.

Bilim-kurgu diyorum ama filmin ana odağı tam olarak bilim-kurgu da sayılmaz aslında. İşin daha çok psikolojik boyutuna odaklanılmış da denilebilir.

Sam Rockwell çok başarılı, filmin başından sonuna kadar oynadığı her karakterin ruh halini sonuna kadar yansıtmış diyebilirim. Bulunduğu ortamın rahatsız ediciliğini, gerçekleri öğrendiği zaman verdiği tepkileri çok beğendim. Kevin Spacey çok büyük oyuncu, sesiyle bile fark yaratmış. Robota bildiğimiz can vermiş, yalnız bunun en uç örneği Her filmindeki Scarlett Johansson performansı... (Üzerine tanımam o sesin. :A)

Klon mevzusu ilk ortaya çıktığında çift kişilikli bir karakter izleyeceğiz sanmıştım ama olayı klon mevzusuna bağlamaları ve onun üzerinden konuyu işlemeleri filmi farklılaştırmış. İnsan türünün kendi çıkarları doğrultusunda sömürmekten çekinmeyeceği hiçbir şey yok, film bunu çok başarılı bir yolla gözler önüne sermiş. Verdiği mesajların tümü çok iyi, veriliş şekilleri çok başarılı.

İşin psikolojik tarafında ise o tarz bir ortamda bulunan bir karakter için işler zaten zor, üzerine klon olduğunu öğreniyor, üzerine kızıyla görüştüğünde karısının öldüğünü öğreniyor. Sam'in kızıyla görüştüğü sahne çok etkileyiciydi bu arada. Tamam, kendilerine o geçmiş sonradan yüklenmiş olabilir ama yine de sonuçta Sam karakterinin geçmişi ve anıları onlar olmuş oluyor. Artı insanlar onları kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor, filmin sonundan anladığımız kadarıyla dönünce intikamını da almış o şirketten. Filmin klişeye kaçan tek noktası da bu herhalde, biraz daha güçlü ve farklı bir son olabilirdi.


Müzikler de çok iyiydi bu arada.

Puan: 8/10
 
Teması uzay olan bu yapımın hemen hemen tek mekanda geçtiğini söyleyerek başlayalım incelemeye. Tek mekanda geçtiği için de biraz sıktığı oldu. Dün 40 dakika, bugün de geri kalan kısmını izleyerek bitirdim. Süresi kısa olmasına rağmen gidişat biraz sıkabiliyor. Biraz daha iyi işlenebilirdi aslında konu. Filmin en iyi yanı ise, filmin beyin yakıcı tarafının olması. Tabii tek mekanda geçiyordu neredeyse ve neredeyse filmde tek oyuncu vardı. Sam Rockwell ve sesiyle Kevin Spacey. Bu arada Kevin Spacey'in "Spacey" kısmına bakalım. "Space" uzay demek. "Spacey" olunca da "kafası karışmış" oluyor. Aslında filmin özeti de bu. Uzay ve karakterin kafası karışmışlığı üzerine kurulu film.

Filme geçelim:
Sam için her şey normâl giderken, hatta aydan gideceği güne gün sayarken, bir anda kaza yapar. Uyanır, sonra başka birisini görür, o kendisidir. Bütün bunlar da 40 dakikalık kısımda olur. Sonra görür ki, klonudur. Hatta kaza sonrası kendi kendini taşımıştır. Meğerse Sam, kaza yapması sonucu bu duruma düşmüş, bilincini yitirmiş, klonu oluşturulup, anıları ona transfer edilmiştir. Aynı şekilde başka başka klonları da vardır. Bir ölüp bir dirilme söz konusu yani.

Bir kısır döngü söz konusu filmde. Sanırım bunun sebebi, sorumluların sorumsuzluktan pay sahibi olmak istememeleri ve oraya karşı sorumluluklarını devam ettirip, gezegeni keşfetmeye devam etme isteği gibi görünüyor. Hatta oradaki makine de otomatik. Eşi Tess hayatını kaybetmiş, kızı Eve büyümüş. Hatta Tess'in simülasyonunu görüyor. Eve de simülasyon olabilir. Böyle garip bir durum söz konusu. Sonunda da uçuyordu ve hesaptan söz ediyordu. Aynı kısır döngü devam edecek muhtemelen. Yine Gerty'e reset atılacak, yine aynı düzen devam edecek muhtemelen. Kısır döngülü klon meselesi, her ne kadar filme özgünlük katıyor olsa da, biraz amaçsız filme de dönüşüyormuş gibi oluyor. Yine de bu özgünlük iyiydi, hele de uzaylı filmde bu oluyorsa daha bir iyi.

Kevin Spacey'i Gerty isimli makinenin sesiyle dinledik. Sam Rockwell'i de neredeyse tek başına izledik bölüm boyunca. Başka oyuncu neredeyse hiç yoktu.

En azından beyin yakıcı bir tarafı vardı başlangıçta ama sonradan pek de beklediğim gibi vurucu darbeli bir şekilde bitmedi film. Bunu bekliyordum ama olmadı. Durağan bir yapısı vardı, özgün bir durumu söz konusu olmasına rağmen kimi zaman sıktı.

6/10
 
Filmin yönetmenliğini kesinlikle hiç beğenmedim çünkü bazı olayları çok fazla oldu bittiye getirmiş. Yönetmenliğin bu kadar beğenilmesine şaşırdım ama herhalde senaryodaki dram derinliğinden kaynaklanıyor. Filmin hikayesi evet, insanın içine işleme türden ama işlenişi pek öyle değil.

Mesele neydi de bu sürekli birbirini takip eden klonlama işine girmiş o şirket, neden Sam 1, Sam 2’yi ölmek üzereyken o ilk bulduğu yere bıraktı, son sahnede ne oldu da öyle oldu bittiye getirilerek Sam 2’nin dünyaya fırlatıldığını gördük, o silahlı adam ve onları sözde kurtarmaya gelen “Eliza” adlı mürettabatı amacı ve işlevi neydi... gibi birçok soru parça pörçük veriliyor. Tabi soran olursa “izleyiciye bıraktık” dersiniz. Mesela Another Earth da düşük bütçe bilim kurgusuydu ve son sahnesi bu filmdeki gibiydi ama en azından o filmde derli topluluk vardı. Bunda ise gereksiz bir dağınıklık. Son sahnede sanki park eden arabanın garajına gizlice binip bölgeden uzaklaşan adam mevzusuna döndürdüler işi, o kadar oldu bittiye geldi ki.

2001 A Space Odyssey etkisiyle yapıldığı ortada ama bu aşırı dağınıklık ve oldu bittiye getirilmesi hoşuma gitmedi. Yönetmenliği sevemedim; oyunculuk ve genel hikaye ise bir filmin yarısıdır zaten...

5.5/10
 
Tek mekanda, tek bir oyuncuyla ve de bir robotla ilgi çekici bir film çıkartılmış ortaya. Ben filmde izlediklerimizi daha farklı bir şekilde yorumlarken beklediğim sonuca ulaşmadı film ama bu haliyle de başka bir yola gidip başarılı bir sonuca ulaşmış.

Uzun bir süre boyunca klon muhabbetini Sam'in yıllardır orada kalmasından kafayı sıyırmıştır diye düşündüm ben. İzlediğimiz film bunu anlatmış olsaydı yalnızlığın psikolojiyi nasıl altüst ettiğini gösterirdi. Klonların gerçekten olduğu ortaya çıkınca da klon da olsa asıl Sam'den yaratılmış klonların da sonuçta gerçek bir insan gibi olmasıyla hem yalnızlığın etkilerini hem de bu ve bunun gibi büyük şirketlerin yani güçlü insanların kendi çıkarları için ne kadar ileri gidebileceğini gösterdi.

Özellikle Sam'in kızıyla konuştuğu sahne ve sonda iki klonun yardımlaşarak bu gidişata son vermesi filmde en beğendiğim kısımlar oldu. Ayrıca Gerty'den de sonuçta şirketin bir ürünü olmasından dolayı yapacağı yardımdan şüphe duydum ama gelişmiş bir yapay zekanın ürünü olmasının sonucu olarak o da bu düzene son verilmesinde yardımcı olmuş oldu. Şirket bir nevi kendi silahıyla vuruldu yani.

Sam Rockwell de çok başarılı bir performans sergilemiş filmde. Kendisi çok beğendiğim bir oyuncudur ve böyle tek kişilik bir gösteri de çok yakışmış ona. Bu rolün altından öyle herkes de kalkamaz zaten başarıyla.

8/10
 
Tek mekanda, tek bir oyuncuyla ve de bir robotla ilgi çekici bir film çıkartılmış ortaya. Ben filmde izlediklerimizi daha farklı bir şekilde yorumlarken beklediğim sonuca ulaşmadı film ama bu haliyle de başka bir yola gidip başarılı bir sonuca ulaşmış.

Uzun bir süre boyunca klon muhabbetini Sam'in yıllardır orada kalmasından kafayı sıyırmıştır diye düşündüm ben. İzlediğimiz film bunu anlatmış olsaydı yalnızlığın psikolojiyi nasıl altüst ettiğini gösterirdi. Klonların gerçekten olduğu ortaya çıkınca da klon da olsa asıl Sam'den yaratılmış klonların da sonuçta gerçek bir insan gibi olmasıyla hem yalnızlığın etkilerini hem de bu ve bunun gibi büyük şirketlerin yani güçlü insanların kendi çıkarları için ne kadar ileri gidebileceğini gösterdi.

Özellikle Sam'in kızıyla konuştuğu sahne ve sonda iki klonun yardımlaşarak bu gidişata son vermesi filmde en beğendiğim kısımlar oldu. Ayrıca Gerty'den de sonuçta şirketin bir ürünü olmasından dolayı yapacağı yardımdan şüphe duydum ama gelişmiş bir yapay zekanın ürünü olmasının sonucu olarak o da bu düzene son verilmesinde yardımcı olmuş oldu. Şirket bir nevi kendi silahıyla vuruldu yani.

Sam Rockwell de çok başarılı bir performans sergilemiş filmde. Kendisi çok beğendiğim bir oyuncudur ve böyle tek kişilik bir gösteri de çok yakışmış ona. Bu rolün altından öyle herkes de kalkamaz zaten başarıyla.

8/10
"Bilim Kurgu" deyin, @MasacRE'nin dibi düşer zaten. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: MasacRE
Sen, ben, @Tolstoyevski yerin dibine sokmuş. Gerçi ben o kadar da düşük vermemişim. @sokak sanati, sen de ağır eleştir, tam olsun. :A

Yeteri kadar yerin dibine sokamadığını düşündüğün için beni mi öne sürüyorsun:A
Ben 3 tane film izlemeyip oy hakkı kazanmak için izledim. Hatta gaza gelip 4.yüde izledim. Baktım bunlara ama ilgimi çekmedi hiç biri. Özellikle düşük puan alanlar hiç vakit kaybettirmesin bana:D
 
  • Güldürdün
Reactions: Araf
Yeteri kadar yerin dibine sokamadığını düşündüğün için beni mi öne sürüyorsun:A
Ben 3 tane film izlemeyip oy hakkı kazanmak için izledim. Hatta gaza gelip 4.yüde izledim. Baktım bunlara ama ilgimi çekmedi hiç biri. Özellikle düşük puan alanlar hiç vakit kaybettirmesin bana:D
@bazinga "4" dediyse, ki hiç bu kadar düşük vermezdi, sen kesin "3" falan derdin, şaşırmam. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: sokak sanati
Aynen o emek falan deyip vijjjdan yapıyorum benim hicoyle huyum yok. Direkt 2-3. 8. Sezonda ki berbat siyahı ajitasyonu filmde (Fruitvale Station) gördüğün üzere.:A
Ben "emek" diye girip, genelde 6'nın altına düşmemeye çalışıyorum. 6'nın altına düşünce bir de "vakit kaybı" damgasını vurmuşum gibi de oluyor. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: sokak sanati
Ben "emek" diye girip, genelde 6'nın altına düşmemeye çalışıyorum. 6'nın altına düşünce bir de "vakit kaybı" damgasını vurmuşum gibi de oluyor. :A

Bende senin pek düşük verdiğini görmedim. 6 puan emeğe değmiş demektir benim için. 5 ve altı zaman kaybı.:(
Keşke bizde @vadikızı gibi her filmi beğenip 8-9 versek.:A
 
  • Güldürdün
Reactions: Araf and Angelica