Kış - Yaz sezonu demeden sürekli yeni dizilerin yayına girdiği bir gerçek. Kimileri izleyicilerini çok rahat yakalarken kimileri ağzıyla kuş tutsalar da bunu başaramıyorlar. Peki buradaki sorun neyden kaynaklanıyor? İşte bu konu hakkında birkaç kelam edeyim.
Öncelikli sorun senaryo elbette. Türk dizilerinin büyük bir sorunu senaryo. Bakıldığı zaman işlenen dizilerin birçoğunun konusu aynı eksende dönüyor. Ama bunu izleyiciye satmak için bu klişe senaryoları daha etkili hale getirmek mesele. Başladığı halde izleyici kazanamayan dizilere bakalım mesela. Kırlangıç Fırtınası, Aşk ve Gurur, İçimdeki Fırtına, Yıldızlar Şahidim, Ölene Kadar ve sayamayacağımız kadar çok dizi reyting kurbanı oldular. Buradaki asıl sorun tam da buradan kaynaklı aslında "ayakları üstüne basabilen senaryo" yazmak oldukça zor. Bu saydığım ya da saymadığım diziler içinde elbette iyi oldukları halde düşük reyting alanlar da var buradaki sorun ise "Türk halkına hitap etmeyen iş" sorunu. Yaratılan hikayenin izleyiciye geçmesi, izleyicinin hikayeyi sahiplenmesi biraz sıkıntılı bir süreç. TNS sisteminin denekler üzerinden işlemesi de yine bu sıkıntıyı arttırıyor. Reytingler genele yayılsa belki de bu saydığım diziler daha iyi reytingler alabilirlerdi.
Bir de bazı diziler var ki onlar da izleyici kitlesinin bir kısmını almış olmalarına rağmen üstüne bir şey katamadıkları için kendi seyircisinin üstüne seyirci katamayıp oldukları yerde sendeliyorlar. Mesela Evlat Kokusu, Bu Şehir Arkandan Gelecek, Hangimiz Sevmedik, Dayan Yüreğim gibi. Buradaki asıl sorun ise hikayenin tam kısır döngü içinde ilerlemesi. Böyle bir durumda da takip eden seyirci izlemeye devam etse de yeni seyirci pek oralıklı olmuyor.
Yeni dizi tutturmanın ilk formülü güçlü ve devamlılığı olabilecek bir senaryo. İkinci etken oyuncu faktörü. Ve üçüncü bana kalırsa en önemli faktör hikayenin samimiyeti ve izleyiciye geçmesi. Fenomen karakterler yaratabilirseniz de sırtınız yere kolay kolay gelmez sevgili senaristler diyerek sonlandırayım.
Öncelikli sorun senaryo elbette. Türk dizilerinin büyük bir sorunu senaryo. Bakıldığı zaman işlenen dizilerin birçoğunun konusu aynı eksende dönüyor. Ama bunu izleyiciye satmak için bu klişe senaryoları daha etkili hale getirmek mesele. Başladığı halde izleyici kazanamayan dizilere bakalım mesela. Kırlangıç Fırtınası, Aşk ve Gurur, İçimdeki Fırtına, Yıldızlar Şahidim, Ölene Kadar ve sayamayacağımız kadar çok dizi reyting kurbanı oldular. Buradaki asıl sorun tam da buradan kaynaklı aslında "ayakları üstüne basabilen senaryo" yazmak oldukça zor. Bu saydığım ya da saymadığım diziler içinde elbette iyi oldukları halde düşük reyting alanlar da var buradaki sorun ise "Türk halkına hitap etmeyen iş" sorunu. Yaratılan hikayenin izleyiciye geçmesi, izleyicinin hikayeyi sahiplenmesi biraz sıkıntılı bir süreç. TNS sisteminin denekler üzerinden işlemesi de yine bu sıkıntıyı arttırıyor. Reytingler genele yayılsa belki de bu saydığım diziler daha iyi reytingler alabilirlerdi.
Bir de bazı diziler var ki onlar da izleyici kitlesinin bir kısmını almış olmalarına rağmen üstüne bir şey katamadıkları için kendi seyircisinin üstüne seyirci katamayıp oldukları yerde sendeliyorlar. Mesela Evlat Kokusu, Bu Şehir Arkandan Gelecek, Hangimiz Sevmedik, Dayan Yüreğim gibi. Buradaki asıl sorun ise hikayenin tam kısır döngü içinde ilerlemesi. Böyle bir durumda da takip eden seyirci izlemeye devam etse de yeni seyirci pek oralıklı olmuyor.
Yeni dizi tutturmanın ilk formülü güçlü ve devamlılığı olabilecek bir senaryo. İkinci etken oyuncu faktörü. Ve üçüncü bana kalırsa en önemli faktör hikayenin samimiyeti ve izleyiciye geçmesi. Fenomen karakterler yaratabilirseniz de sırtınız yere kolay kolay gelmez sevgili senaristler diyerek sonlandırayım.