En Son İzlediğiniz Film? 🎞

[bazinga]

Love Actually

Harika kadrosu nedeniyle yıllardır izlemek istediğim bir filmdi de doğru zamanı bekledim. İlginç bir film. Pek çok kısa filmin bir araya getirilişinden oluşma gibi bir şey aslında ama hepsi bir şekilde bağlantılı. Fazla beklentiye girmeden izlerseniz keyif alabilirsiniz.

7/10



Home Alone

Klasik gibi klasik. Çocukluğumda izlediğim ve sevdiğim ender yabancı filmlerden biriydi. Yıllar sonra aynı tadı bulabileceğimden şüpheliydim ama gayet eğlendim yine. Verdiği mesajlar güzel, kar manzaraları güzel. Tam bir aile filmi.

8.5/10

 

[S.G.A.T.]

The Man From Earth (Dünyalı)
Keşke daha önce izleseydim.Nerdeyse tamamı 1 odada geçen filmi soluksuz izlemek çok ilginç deneyim oldu.Galiba sabahın 5`inde izlememinde ilginç olmasında başka bir etken.Çok farklı bir bilim-kurgu hikayesi.Herşeyi hayal ettiriyor ama hiç sıkmadan,merak ettirerek.Bir insan yüzyıllarca yaşayabilir mi?En ince detayına kadar aklınıza gelebilecek bir çok şeyi adını bile zor söyleyebileceğimiz terimler ve ya sıkıcı teoriler kullanmadan anlatmışlar.Aslında bi yerde iş çığırından çıkmaya başladığını hissetsem de, 5 dakika içinde yeniden hikaye kafamda toparlandı.İzlemeden önce filmde usta yazar Stephen Hawkings`in de yardımı olduğunu bilince konunun derinliğini az çok anlamıştım.
İzlenmesi gereken film,puanım 8.3/10

 

[S.G.A.T.]

Conherence (Paralel Evren) puanım.7.5 (orjinal IMDB 7.2)
Şimdiye kadar karma-karışık bir çok film izledim,eskiden durdurup tam anladıktan devam etdiklerim oldu ama ilk kez bir filmi tam olarak anlamadım,galiba hazırılıksız yakalandım,filmi hafife aldım.Oyunculuklar çok iyi değildi belki ama hikaye-senaryo fena akıcıydı,o yüzden çok göze bakmadı..Çekim farklı,sade.Konu itibarıyla da sade olması anlaşılır,gerçekliğini arttırıyor,o yüzden mantıklı.Normal bir hayatdan bilim-kurgu hikayesi.Maliyeti az olduğu belli.Senarist bariz bir şekilde aktörlerden de yönetmenin de önüne geçmiş.Son sahneyi hala kafamda oturtamadım,o olmasa tamamdım aslında.SanırımBir-kaç hafta sonra yendien döneceğim.
Paradokslar,Kuantum Fizigi çok çekici gelen film konuları..Benim gibileri de çok biliyorum.İzleyin,boşa gitmez zamanınız.

 

[Tolstoyevski]

Söylenecek çok şey var aslında ama lüzum yok, belirli dönemlerde tekrar tekrar izlenesi bir yaşam filmi.Doğa manzarasıyla içimizi ferahlatan bir film olsa da senaryosunun derinliği ruhumuzu sıkıyor. İnsanın nihai yalnızlığını duvarların arasında kalmış bir bedenin gözünden görüyoruz. Türünde fantastik yazmasına rağmen salt gerçekçi bir film, tek fantastik sayılabilecek şey ormanı çepeçevre saran görünmez duvarlar, Under The Dome gibi. Ama bunda bir dişi insan ve 4 hayvandan başka oyuncu yok: İnsan, köpek, kedi, inek. Bir de birkaç misafir hayvan. Ve Orman, mera, sonsuz yeşillik ve kar... Üzerine çok konuşulacak, çok güzel, derinlikli, duru ve keyifli bir filmdi. Müzikleri, bir başka müziklerdi. Resmen Beach ziyafeti...

8.6/10

 

[AteşBöceği]

Ben şu an sıcak saatlere bakıyorum
Sonra da baba evine bakacam

Discovery II Mini cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

 

[bazinga]

Million Dollar Baby

Bu ara izleryazar Top 250'yi hazırlama çalışmaları kapsamında yıllar önce izleyip yüksek puan verdiğim filmleri tekrar izliyorum. Yorumlamaya Clint ustanın klasiklerinden biriyle başlayayım.

Sıkça karşılaştığımız boks filmlerinden kolayca ayrılan bir film. Yaşına bakmadan azimle çalışan bir kadın ve buna rağmen asla gardını düşürme teması. Müzikleriyle, muhteşem oyunculuklarıyla, hafif komedisiyle en iyi film Oscarını hak ederek kazanmış bir film. (Sideways'i daha izlemedim gerçi.)

Clint ustanın performansı muazzam. Yönetmenlik Oscarı kazanmış ama oyunculuk da alabilirmiş. Morgan Freeman da çok başarılı ama "artık bir Oscar verelim, daha da ayıp etmeyelim" kafasıyla verilmiş gibi. İyi de olmuş tabii. Böyle bir oyuncunun Oscar'ı olmalı, kariyerinin iyi filmlerinden biriyle olması da gayet hoş.

8.5/10

 

[bazinga]

Taken

Aksiyon türünün en iyi örneklerinden biri. Ana konusu çok başarılı. Aksiyon kısmına geçmeden önce hikayeye inandırıyor ve aksiyon kısmından zevk almayı sağlıyor. Aksiyon kısmı da türün geleneği olduğu üzere yer yer fazla abartıya kaçsa da baştan sona eğlendiriyor. Liam Neeson'ın harika performansı da bunda etken tabii.

Bilen bilir aksiyon filmlerinden pek hazetmem ama filmi ikinci izleyişimde de aynı tadı aldıysam olmuştur bu.

8.5/10

 

[bazinga]

Source Code

Yersiz abarttığım filmlerden biriymiş. Düşünce güzel ama işleniş ortalama. Muhtemelen ilk izlediğimde o tarz pek bir şey izlemediğimden güzel gelmiş ama aslında öyle aman aman bir özelliği yok.

Filmi mantığa oturtmanın zorluğu bir yana seyir zevki açısından da ilk birkaç döngüden sonra epey zayıflıyor. Bu konuyu kullanarak çok daha iyi bir film yapılabilirmiş. Yine de izlenebilir, iyi sayılabilecek bir film tabii. Sadece yıllar önce ilk izlediğimde verdiğim 9 puan fazlasıyla abartıymış.

7/10

 

[bazinga]

The Pursuit of Happyness

Öyle şeyler anca filmlerde olur diyebileceğimiz türden çok şey olan bir film olsa da çok iyi mesajlar veren ve izlemesi oldukça keyifli bir film. Tabii hem keyifli hem ağlatan cinsten. İkinci izleyişimde de aynı etkiyi yarattı bende. Türünün en iyilerinden.

Bence filmin en büyük falsosu annenin bir anda ortadan kaybolması. Baba-oğul dramı yaratmak için fazla zorlama geldi.

9/10

 

[bazinga]

Troy

Yıllar önce izlediğim filmlerin tekrar üstünden geçmeye devam.

Destansı bir film ama daha iyi olabilirmiş. Karakter zenginliği çok iyi. Paris, Achilles, Hector hepsi iyi ve neredeyse eşit ağırlıklandırılmış. Karakterlerin iyi değerlendirilmesi filmi etkileyici kılmış. Helen tarihin en güzel kadınlarından biri olabilir, Paris haklı. Uğruna savaş çıkarılır.

Filmin sorunu fazla uzun oluşu (Director's cut izledim gerçi), oyunculukların yapay oluşu ve sonunun yeterince iyi olmayışı. Yine de oldukça başarılı film.

8/10

 

[bazinga]

Midnight in Paris

Oldukça özgün, hoş bir Woody Allen yapımı. Pek aklımda kalmadığından yeniden izlemek istedim, iyi de oldu.

Aslında bu filmden daha da fazla entelektüel birikime sahip olmak gerek. Filmde geçen sanatçıları daha yakından tanıyıp diyaloglardan daha fazla keyif almak isterdim ama sıradan izleyicinin de keyif alabileceği şekilde yazıp yönetmiş Woody amca.

Filmi bence daha da güzel yapan şey:

SPOILER

Sonunda her şeyin adamın kurmacası değil de gerçek olduğunun anlaşılmasıydı. Evet hoşuma gitti bu fantastiklik. Dedektifin olduğu yerde kahkaha attım.

8/10

----

Bu arada Match Point izledikten sonra en iyi Woody Allen filmini tayin etmek için bu filmi tekrar izlemem gerektiğini söylemiştim. Şimdi sıralama netleşti.

1. Match Point
2. Midnight in Paris
3. Blue Jasmine
4. Vicky Cristina Barcelona
5. Café Society
6. Magic in the Moonlight
7. Irrational Man
8. Annie Hall

Devamı pek yakında.

 

[bazinga]

The Terminal

Steven Spielberg ve Tom Hanks'in üçüncü kez buluştuğu film. Spielberg'ün tarzının dışında sayılabilecek, Tom Hanks'in komedi yeteneklerini en üst düzeyde gösterdiği bir film.

Özgün bir komedi ve izlemesi gerçekten çok eğlenceli. Bürokrasinin yol açtığı çıkmazlara da bir eleştiri olarak görülebilir aslında. Tabii bazı noktalarda fazla abartılı durumlar var ama komedi sonuçta, takılmamak lazım.

Bulunduğu yıl değeri verilmemiş. En azından Altın Küre'den 1-2 adaylık koparması gerekirmiş. Zamanla değerleniyor sanırım. İlk çıktığında 7.0 puanmış. Yıllar içinde arta arta 7.3 olmuş. Tabii hala hak ettiğinin çok altında.

9/10

 

[sokak sanati]

The Pursuit of Happyness

Öyle şeyler anca filmlerde olur diyebileceğimiz türden çok şey olan bir film olsa da çok iyi mesajlar veren ve izlemesi oldukça keyifli bir film. Tabii hem keyifli hem ağlatan cinsten. İkinci izleyişimde de aynı etkiyi yarattı bende. Türünün en iyilerinden.

Bence filmin en büyük falsosu annenin bir anda ortadan kaybolması. Baba-oğul dramı yaratmak için fazla zorlama geldi.

9/10

Filmi bende geçen gün izledim. Gerçek hayatta Will Smith'in oğluymuş çocuk. Çok şaşkınım.

 

[cevaa]

Marlon Brando dünyanın en iyi aktörü. Benim için aktörden çok bir idol örnek alınacak birisi. Bugüne kadar 2 filmini izledim ve benim için yetti. İyi ki filmlerinin hepsini izlememişim, bütün filmlerini indirip sindire sindire izleyeceğim.

Bu belgesel Brando hayranları için başyapıt niteliğinde. Kendi yaptığı ses kayıtları eşliğinde ilerliyor belgesel ve hiç bitmesin istiyorsunuz. Özel hayatıyla ilgili birçok şeyi daha iyi anlıyoruz, bazı yerlerde gözümden yaş geldi, koskoca Brando'yu o halde görünce.

Herkesin izlemesi gereken bir belgesel, ben Brando'nun biyografi kitabını okuyacaktım, okumadan filmi bi izliyim dedim, kitabı bitirince bidaha izleyeceğim.

10/10

 

[bazinga]

Filmi bende geçen gün izledim. Gerçek hayatta Will Smith'in oğluymuş çocuk. Çok şaşkınım.

Çocuğun soyadının Smith olması da mı bir şey çağrıştırmadı?

 

[sokak sanati]

Çocuğun soyadının Smith olması da mı bir şey çağrıştırmadı?

Çocuğun adını sonradan öğrendim ben.

 

[Tolstoyevski]

Midnight in Paris

Oldukça özgün, hoş bir Woody Allen yapımı. Pek aklımda kalmadığından yeniden izlemek istedim, iyi de oldu.

Aslında bu filmden daha da fazla entelektüel birikime sahip olmak gerek. Filmde geçen sanatçıları daha yakından tanıyıp diyaloglardan daha fazla keyif almak isterdim ama sıradan izleyicinin de keyif alabileceği şekilde yazıp yönetmiş Woody amca.

Filmi bence daha da güzel yapan şey:

SPOILER

Sonunda her şeyin adamın kurmacası değil de gerçek olduğunun anlaşılmasıydı. Evet hoşuma gitti bu fantastiklik. Dedektifin olduğu yerde kahkaha attım.

8/10

----

Bu arada Match Point izledikten sonra en iyi Woody Allen filmini tayin etmek için bu filmi tekrar izlemem gerektiğini söylemiştim. Şimdi sıralama netleşti.

1. Match Point
2. Midnight in Paris
3. Blue Jasmine
4. Vicky Cristina Barcelona
5. Café Society
6. Magic in the Moonlight
7. Irrational Man
8. Annie Hall

Devamı pek yakında.

Annie Hall dışında hiçbirini izlemedim ve Annie Hall'den sonra izlemeye pek de hevesli değilim. Ama daha önce Sleeper filmini izlemiştim, az buz bilim kurgu komedisi sayılabilecek filmdi, onu tavsiye ederim.

 

[berkann]

Listen to Me Marlon

Ben belgeseli beğenmedim. Biraz karışık geldi ya da benden kaynaklıydı. Keşke yıllar, film adları, konuk olduğu showların adları yazılı bir şekilde geçseydi. Benim için daha kolay olurdu.

Bunun dışında tabi Marlon'un hayatına kendi gözünden bakmak çok güzeldi. Ben yaşadığı tek zorluğun kilo problemleri olduğunu biliyordum da hiç öyle değilmiş. Düşüncelerinin benimle bu denli uyuştuğunu görmek çok güzeldi. Gerçekten bir oyuncudan çok daha fazlası.

Çok sözü var ama en aklımda kalanı: "İnsanlar oğullarının Vietnam'da ülkeleri için ölmesinden gurur duyduklarını anlatıyorlar. Ebeveynleri öyle boş ki, inanç sistemlerini değiştirmek yerine çocuklarını öldürüyorlar."

9/10

 

[FaJi]

Bu aralar izlemediğim eski Türk filmlerini izliyorum. Kötü bir filmdi. Kurgusu kötüydü. Senaryo da kötüydü. Son yarım saati izlerken farklı sekmelerde ara ara başka şeylerle uğraştım sıkıldım yani Ancak Okan iyi oynamış bir tek bu filmini izlememiştim. Okan oyunculuğu aktif olarak devam ettirmeliydi bence.

 

[destere]

iBoy diye bir film izledim çok i. boy bir filmdi

maisie williams aşkına başladık bir kez ama ilginç bir konu yakalamalarına rağmen ellerine yüzlerine bulaştırmışlar yani film kabak çıktı ergenik fiyasko bir film çıkmış ortaya
yinede arya yı got haricinde bir filmde seyretmek isteyenler varsa buyursun seyretsin
@xemrexxx @MasacRE- @sokak sanati @MEnes @Doğu