- Katılım
- 11 Ağustos 2012
- Mesajlar
- 22,536
- Reaksiyon puanı
- 17,266
- Puanı
- 1,061
"15 Temmuz gecesi ülkemizde yaşanan kalkışma girişimi, şerefli askerlerimiz ve polislerimiz tarafından hızla bastırılmıştır. Ülkemizin geçirdiği bu hassas gündemde dizimize 2 haftalık zorunlu bir ara vermek zorunda kaldık. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm Türkiye halkına başsağlığı dileriz."
1.Bölüm / 2.Bölüm
1 Hafta Sonra..
1.SAHNE / MEZARLIK / Gündüz - Dış Mekan
Murat ve İstihbaratçı Kemal'i mezarlıkta görürüz. Mezar başına fatiha okurlar.
Murat: İntikamını alacağız, sen rahat uyu.
Kemal (Murat'ın omzuna vurarak): O bana emanet. Evlat, gidelim mi?
Arabadan inen birisini görürüz. Kamera adamın ayakkabısına odaklanır. Yavaşça yürür ve mezara gelir.
Fikret: Çok trafik vardı, geç kalmadım değil mi? (Dua okur.)
Murat ve Kemal Fikret'e bakarken flashback girer.
2.SAHNE / FLASHBACK - MÜSTEŞAR YALI / Akşam
Murat: Sakın çıkma!!
Fikret: Kafa mı buluyorsun lan sen, kapat kapat.
Fikret telefonu kapatır. Arabayı stop eder, elini kapı koluna götürür ve kapıyı açar. Bu sırada kesik bip sesleri duyar.
Fikret: Bomba!
Fikret kendini yere atar. Bomba patlar. Murat, Kemal ve Sadık korumalar ile dışarı çıkar. Dışarıda yanan bir araba görürüz.
Kemal (Ellerini başına götürerek): Allah kahretsin!
Murat (Panik ifadesiyle): Orada, koşun!
Murat Fikret'in yanına gider. Fikret yerden kalkamıyordur.
Murat: İyi misin, bana bak Allah'ın cezası duyuyor musun beni?
Fikret: Kolum, aah kolumu hareket ettiremiyorum.
Murat: Ambulans çağırın hemen!
1.SAHNE DEVAM / ADNAN (Murat'ın Babası) MEZARLIK / Gündüz - Dış Mekan
Murat (Eliyle kolunu işaret ederek): Askıyı çıkarttırmamışsın?
Fikret: Çıkartmadı uyuz herifler, birkaç gün daha kalacakmış.
Kemal: Eee Fikret, sana malulen emeklilik yaptıralım istersen. Bakana bir telefona bakar bir düşün bence, bu kadar stres de yapmazsın hem.
Fikret: Abi bari sen yapma ya!
Kemal: Hadi çocuklar mezarlıkta eğlence olmaz, hadi gidelim daha ofiste toplantı yapacağız.
(Kız Kulesi manzarası)
3.SAHNE / OFİS / Gündüz - İç Mekan
Ekibin yeni üyeleri şerefine ofiste toplantı yapılacaktır. Herkes büyük toplantı masasına oturmuştur. Bu sırada otomatik kapıdan geçen Murat, Fikret ve Kemal'i görürüz.
Kemal: Geç kalmadık umarım.
Çiğdem: Zamanında geldiniz başkanım, biz de tam olarak toplantıya başlayacaktık. (Baş taraftaki sandalyesinden kalkmaya doğru hamle yapar.) Buyrun lütf..
Kemal: Lütfen oturun ben böyle iyiyim. Bu sefer seyirci olmaya geldim.
Çiğdem: Peki.
Çiğdem projeksiyon cihazının kumandasına basar.
Murat: Toplantımızın konusu nedir şef?
Çiğdem: Bu kadar kişinin bir arada olması sana birşey çağrıştırmadı mı Murat?
Murat kafasını sallayarak hayır der.
Çiğdem: İki kişiyle birim olmayacağını anlamanız gerekirdi. (Sandalyeden kalkar ve perdeye doğru gider.) Ekibin diğer üyeleri ile tanışın. Çocuklar, Murat ve Fikret'i tanıyorsunuz.
Eşref: İki efsane bir arada demek? Vay canına, beyler ölümsüzlük hilesini bulduk galiba.
Kemal öksürerek havayı dağıtmaya çalışır.
Çiğdem: Sabırsızlandığına göre ilk olarak sen kendini tanıtmak istiyorsun demek ki. Peki, senden başlayalım o zaman. (Projeksiyondan yeni sayfa açılır.) Eşref Alptekin, 29 yaşındasın, yurtiçi ve yurtdışında bazı özel operasyonlarda yer almışsın öyle mi?
Eşref: Evet şefim. 2 yıl Afganistan'da, 1 yıl da Irak'ta MAK timinde yer aldım. En son Suriye büyükelçiliğindeki rehine kurtarma operasyonunu yönettim.
Kemal: Eşref üst düzey görevlerde eksiksiz bir asker. Bu ekip için biçilmiş kaftan bence.
Çiğdem: Sizin için sorun yoksa benim için de yok, ekibe hoş geldin Eşref.
Eşref: Teşekkürler şefim.
(Çiğdem projeksiyonda diğer sayfaya geçer.)
Çiğdem: Pelin Yılmaz, 26 yaşında..
Fikret (Alaycı bir tavırla): Bir saniye, ekipte bir kız mı var?
Kemal: Pelin'i hafife alma Fikret, özellikle yakın dövüş eğitimlerini başarıyla tamamlamış. Polis Akademisi'ni de birincilik ile bitirmiş.
Pelin: Doğrudur şefim, narkotikten geldiğimiz için yakın dövüşe ihtiyacımız oluyor.
Çiğdem: O zaman sen de aramıza hoşgeldin Pelin. (Sayfa değişir.) Gürkan Temizel ve Demir Şahin de bize teknik destek tarafında yardımcı olacaklar.
(Gürkan ve Demir onaylarcasına kafalarını sallarlar.)
Çiğdem: Sanırım Kemal ve Fikret de kendi ekiplerinden birer kişi getirecekler. Toplamda 9 kişi oluyoruz. Birbirinizle kaynaşma işini zamanla halledersiniz, şimdi yapacak daha büyük işlerimiz var. Pelin, Fikret'in arabasına koyulan bomba ile ilgili neler bulabildik?
Pelin: Şefim biz Demir ile beraber MOBESE'de gizli tarama yaptık. Fikret'i birisi benzin istasyonuna kadar takip etmiş, bombayı koyduktan sonra da Fikret'in gitmesini beklemiş. Fikret gittikten sonra da arabasına binip gitmiş.
Çiğdem: Eee, arabayı nerede bulduk peki?
Pelin: O iş biraz karışık şefim. Adam arabayla biraz gittikten sonra plakasız bir pick-up'a binip uzaklaşmış. Aracın plakası olmadığı için takip de orada bitti maalesef.
Çiğdem: Eşref peki bombanın cinsi ne, kimin yaptığı ile ilgili bir tahmin yürütebiliriz.
Eşref: Kriminalin topladığı parçalar el yapımı patlayıcı olduğunu işaret ediyor. Örgüt işi olabilir ama biz her ihtimali araştırıyoruz.
Murat: Şefim, biz Fikret ile bu pick-up'ın akıbetini araştıralım. Bilişimci arkadaşlar da bombayı yerleştiren adamın güvenlik kamerası görüntüleri ile kimlik analizini çıkarırlarsa sonuca ulaşabiliriz.
Çiğdem: Peki, sen Pelin ile şu benzinliğe git gizlice güvenlik kamerası görüntülerine ulaşmaya çalış. Bilişimciler ile ben MOBESE'den kimlik analizini yapmaya çalışalım, Eşref de kriminali biraz daha sıkıştırsın.
Fikret: Ben ne olacağım?
Çiğdem: Seni de Kemal beyin baş koruması yapıyorum. Daha geçen hafta kıçında bomba patlattılar ne çabuk unuttun, kolun askılı halde mi gidip araştırma yapacaksın?
Fikret (Sitemli): Tamam tamam sustuk.
Çiğdem: Hadi çocuklar çıkalım işimiz daha uzun. Fikret sen de burada kal bir durum olursa yardımın burada da dokunur.
Fikret dışındaki herkes ofisten ayrılır.
REKLAM
@MayısKralı'nın yapımcılığını yaptığı Yıldızlar Yarışıyor All Star'da büyük final! @ozgur2113 ile Kenan İmirzalıoğlu mu, yoksa Serenay Sarıkaya ile @Bully mi büyük ödülü kazanacak? Büyük final yarın akşam Fav10'da!
REKLAM
4.SAHNE / ARAÇ İÇİ / Gündüz
Murat ve Pelin benzinliğe doğru ilerlemektedir.
Pelin: Fikret diğerlerine göre çok soğuk duruyor, sence de öyle değil mi?
Murat: Geçen hafta arabasında bomba patlatılan birinin gülüp eğlenmesini bekleyemezsin herhalde. Gerçi onun sorunu hala benle de.
Pelin: Neden?
Murat: Uzun hikaye boşver. Zaten geldik sayılır.
Araba benzinliğe yanaşır. Murat ve Pelin arabadan inerler ve markete giderler.
Murat: Merhaba kardeş, müdürünüz ile görüşebilir miyim?
Kasiyer: Ne hakkındaydı acaba?
Murat: Ya kardeş bu yakınlarda geçen bir olay olmuş, bizim arkadaşın arabasına çarpmışlar arkadaş sizlere ömür.
Kasiyer: Başınız sağolsun.
Murat: He dostlar sağolsun kardeş, işte arkadaş burada durmuş benzin falan almış onu kanıtlamamız lazım. Bak bu da hanımı daha yeni evlendilerdi yazık günahtır bir yardım etsen?
Kasiyer: Müdürün odası yukarı katta, ben haber veriyorum işi yoksa içeri girin durumu anlatın.
Murat: Sağolasın ya çok makbule geçti.
Murat ve Pelin benzinlikten çıkarlar. Murat'ın elinde bir CD vardır.
Pelin: Sen de iyi rol yapıyormuşsun, ben bile inanıyordum yani.
Murat: Eee, açığa alındığımız dönemlerde kaçakçılık şubede de çalışmışlığımız var yani. Hadi şu kayıtları götürelim!
5.SAHNE / İSTİHBARAT / İç Mekan
Kemal bir odaya girer. Odanın içinde Kemal'e doğru yansıtılan bir ışık vardır. Misafir koltuğuna oturur.
Kemal: Dediğiniz gibi ekibi oluşturduk, size verdiğim listedeki gibi.
Dış ses: Sadık'ın haberi yok değil mi?
Kemal: O ekibi kendisinin kurdurttuğunu ve Başbakan'a bağlı olduğunu sanıyor, sizden kimsenin haberi yok!
Dış ses: Güzel..! Çok güzel!!
6.SAHNE / ARAÇ İÇİ / Gündüz
Murat ve Pelin arabayla ilerlemektedir. Benzinlikte Murat'ın üstüne çay dökülmüştür.
Murat: Nalet çay tam da tişörtüme döküleceği zamanı buldu.
Pelin: Tamam, ileride alışveriş merkezi var oradan yenisini alırsın.
Murat: Senin için bir sorun olur mu?
Pelin: Püff ne sorunu olacak, ben de o arada dondurma falan alırım serinleriz.
Murat: Tamam o zaman, giriyorum ben.
Alışveriş merkezinin otoparkına girerken görürüz.
Murat: Aa, şuradaki Büşra değil mi?
Pelin: Büşra kim?
Murat: Kardeşim. Dur şuraya park edeyim ne yapıyormuş bakalım?
Murat arabayı park eder. Arabadan dışarı çıkıp Büşra'nın yanına giderler.
Murat: Büşra, senin ne işin var bakalım burada?
Büşra: Abi, biz de arkadaşımla gezmeye gelmiştik.
Bahar arabanın yanından çıkıp Büşra'nın yanına gelir.
Bahar: Aa, Murat bey merhaba.
Murat: Selam. Güzel tesadüf, Büşra ile tanışıyor musunuz siz?
Bahar: Evet, ben Büşra'nın Londra'da ev arkadaşıydım. 1,5 senemiz beraber geçti bizim.
Büşra: Siz nereden?
Murat: Ortak bir tanıdık diyelim. Ha bu arada lafa daldım da sizi tanıştırmayı unuttum. Pelin benim görev yerinden arkadaşım. Büşra benim kardeşim, Bahar da bir tanıdığımın kızı.
Pelin, Büşra ve Bahar ile el sıkışır.
Murat: Pelin sen arabayı alıp ofise geçsen ayıp olur mu? Ben de hem kızları bırakayım hem de üstümü değiştirip geleyim zaman kaybı olmasın.
Pelin: Yok yok hiç sorun değil, tekrar tanıştığıma memnun oldum. O zaman görüşmek üzere.
Bahar: Murat bey, isterseniz arabayı siz kullanın.
Murat: Peki.
Pelin Murat'ın arabasına; Murat, Bahar ve Büşra da Pelin'in arabasına binerler.
7.SAHNE / BAHAR-ARAÇ İÇİ / Gündüz
Üç karakter arabada seyretmektedir.
Büşra: Abim ile tanıştığından daha önce bahsetmemiştin Bahar?
Murat: Babası Sadık bey ile aslında bizim tanışıklığımız. Bahar ile de geçtiğimiz hafta tanıştık.
Büşra: Ooo, süper.
Bahar: Murat bey önce sizi bırakalım, oradan da ben arabayı alır devam ederim.
Murat: Olur ama şu bey kelimesini kullanmasak artık? Hem kardeşimi de tanıyormuşsunuz, bir tanımda bulunmasak da olur.
Bahar: Peki, (Duraksayarak) Murat. (Gülüşmeler)
Murat'ın yan aynaya baktığını görürüz. Bu sırada kırmızı ışıktan geçip sağa döner.
Büşra: Eve buradan gitmiyorduk abi, yollar mı değişti?
Murat: Kemerlerinizi bağlayın (Hala aynaya bakar). Sanırım küçük bir aksiyon yaşayacağız.
Murat'ı sağa sola dönerken görürüz. Arkadaki araba da aynı şekilde dönmektedir.
Bahar: Neler oluyor Murat?
Murat: Biraz sonra öğreneceğiz.
Murat dört yol ağzında yolu keser ve arabadan iner, siper alır.
Murat: Başınızı eğin!
İlerlemeye devam eden diğer arabadan 2 kişi otomatik silahlar ile ateş etmeye başlar. Bu sırada Murat tabancasını çıkarır ve o da ateş etmeye başlar. Çığlıklar ile beraber Bahar'ın arabasının camlarının kırıldığını, lastiklerinin patladığını görürüz. Murat, kendilerine doğru gelen arabadan ateş eden bir kişiyi vurur. Araba sola dönerek hızla oradan uzaklaşır.
Murat: İyi misiniz?
Büşra: İyiyim.
Murat: Bahar?
Murat kapıyı açar ve Bahar'ı karnından vurulmuş bir şekilde kanlar içerisinde görür. Yüzündeki şok ifadesiyle kare donar.
3.BÖLÜM SONU
@vadikızı @Billy Kane @emree-29 @Çiğdem- @papuleoo @eskici @kerim yavuz