- Katılım
- 6 Ekim 2012
- Mesajlar
- 29,816
- Reaksiyon puanı
- 19,180
- Puanı
- 1,060
- Yaş
- 26
8. BÖLÜM -
Eray - 1991-
Bugün ailemize iki yeni birey daha eklenmek üzereydi çünkü şu anda karım doğuruyordu ever yanlış duymadiniz hayatımın aşkı Esra benim Enisten sonraki çocuklarımı doğuruyordu.Onlara nasıl bakacağımızı bilmiyorduk çünkü ikimizde işsizdik Enise bile zor bakiyorduk.
Ben Enisle evin bahçesinde oturup müjdeli haberi beklerken evden karşı komşumuz Deniz Hanım çıktı sanki ağlamış gibiydi yoksa yoksa.. Düşünmek bile istemiyordum karimin veya çocuklarımın öldüğünü..
Deniz Hanım yanimiza geldiğinde kucağımdaki Enisi cimenlerin üstüne koydum ve onu dinlemeye başladım :
"Gözün aydın 2 kızın oldu Eray abi "
İşte o an Enisin doğumundan sonra mutlu olduğum andı ama Deniz hanım gülmüyordu yüzünde hala üzüntülü hali vardı.
Ona "Onlari görebilirmiyim ? Karımı çok özledim de " dedim dua ederken.
O başını yere eğdi ve ağlayarak "Esrayı kaybettik abi başımız sağolsun" dedi.
İşte o anda en kötü anlarimin zirvesinde olan anımdı.
Donup kalmıştım 5 yıllık karım bebeğim her şeyim artık yoktu. Bağırmaya ağlamaya başladım ve eve doğru koştum.
Evden iceriye girdiğimde mahallenin kadınları bana acıyarak bakıyorlardı..
Hala inanmak istemiyordum karımın öldüğüne ama ölmüştü işte .
Kadinlara aldırmadan üst kata yürüdüm ve bizim odamıza girdim bu odada da üzüntülü kadınlar vardı ve yatağa bakiyorlardi.Benimde gözüm yatağa kaydı Esramin yüzünü kapamislardi benim benim Esramin.Hemen onun yüzünü açtım ve arkami dönerek kadınlara bağırarak "Çıkın dışarıya" dedim.Onlar cikmamakta direniyorlardi ben yine bağırarak "Çıkın dışarıya " diye bağırdım.Onlarda bu sefer dışarıya çıktılar bende Esrama döndüm ellerini tuttum ve ağlayarak "Bizim kızlarımız oldu Esram bizim bizim kızlarımız düşünebiliyormusun Enis artık bir abi.. dedim. Diger elimlede saçlarını okşayarak "Kızlarımızın isimleri senin dediğin gibi olacak hani sen demiştin ya kız olursa Çiğdem veya Nisa erkek olursa da Emre veya Ertürk olsun diye bende Hayır olmaz kız olursa Makbule erkek olursa Abdullah demiştim iste senin istediğin oldu karıcığım kizlarimizin isimleri Çiğdem ve Nisa olacak " dedim ve karımın alnini öpüp odadan dışarıya çıktım.
Odanın kapısında Deniz Hanımı gördüm kucağında Enis vardi ona "Kızlarım nerde Deniz Hanım " dedim yarı bağırarak yarı kibarca.
O "Sizin odanizin yanindaki odada ebe hanımın yanindalar " dedi ve Enisi onun kucağında bırakıp o odaya girdim.Bu odada bir tek Ebe hanim ve kızlarım vardı başka kimse yoktu.Oda çocuk odası olarak döşenmişti Esram bunun için altınlarını bozdurmustu ama ona çocuklarimizin burada yatmasini görmek kısmet değilmiş işte.
Ebe hanımın yanina gittim ve çocuklarımı onun elinden alıp yüzlerini incelemeye başladım. Tombul olan aynı Esrama benziyordu onun gibi dudaklari gözleri vardi.
Zayıf olansa Enisi andırıyordu ve cok tatliydi.
Tombul olanın kulağına eğilip " Senin adın Çiğdem senin adın Çiğdem senin adın Çiğdem " dedim sonra onu ebeye verip zayıf olaninda kulağına eğilip Nisayı 3 defa söyledim. ..
1 HAFTA SONRA -1991 - ENİS
Bugün kizlarimdan birini satiyordum evet yanlış anlamadiniz o kadar muhtacız ki Deniz hanımın senin çocuğuna baba buldum teklifini kabul etmiştim o adam biraz sonra kapıyı çalardi.
Tam tahmin ettiğim gibi 5-10 dakika sonra kapı çaldı ve bende kapıyı açtım iceriye uzun boylu sarı saçlı zengin olduğunu belli eden kıyafetler giyen bi adam girdi ve oturma odasindaki koltuklatdan birine oturdu bende kapıyı kapatıp onun yanına oturdum o direk mevzuya girdi " Bakın isim gücüm var hemen bebeği verin bende size parayı vereyim ve gideyim " dedi ne yani bumuydu diyeceği söz diye düşünüp Esraya benzemesine dayanamadığım Çiğdemi ona verdim oda bana bir çek verdi ve gitti...
Günümüz - Çiğdem -
Bugün balayina geldigimizin 1. Haftasıydi ve ben daha odadan dışarıya çıkmamıştım üstelik Can vana her akşam yalvariyordu dışarıya çıkmamız için bende her seferinde bi bahane bulup onu tek başına dışarıya gönderiyordum ama bu gece yanında bende gidecektim neticede ben onun karisiydim ve o beni çevresine gösterecekti.
O denize yüzmeye gittikten sonra Gizemi aradım :
"Alo Gizem nasılsın ? "
"İyiyim canım da merak ettim seni 1 haftadir ne ariyorsun nede arayınca açıyorsun telefonunu.Allahtan Canın telefonu bende var ki bütün günü ondan öğreniyorum.Mesela 1 haftadır odandan dışarıya çıkmıyormussun yahu kızım adam yakışıklı zengin hemen kaparlar bak ben diyim " dedi.
Ben " İşte bende seni o konu üzerine aramıştım bu akşam onla bende çıkacağım dışarıya da hani bavulu beraber hazırlamıştık ya sence ne giyeyim ? " diye sordum.
O "Ayy tam benim uzmanlık alanım .Hani kan kırmızısı göğüs ve bacak dekolteli uzun elbise var ya hani benim zorumla bavula koymustuk işte onu giy ondan sonra saçlarını dağınık topuz yap canım makyaj olarakta yalnızca biraz allık ve kan kırmızısı rujunu sür oje olarak ta siyah ojeni sür"
"Iyi de benim siyah ojem yok ki "
"Artık var canım simdi git ve bavulunun ön gözünü aç " dedi bende gidip bavulun ön gözünü açtım.
Sonra "Orda gizli bölme gibi bi yer var görebiliyormusun ? " dedi bende ön gözü inceleyip gizli bölmeyi aradim ve buldum ona "Evet tatlım " dedim.
O "İşte onun içinde var " dedi.
Bende içini açtım ana gerçekten de kız kaşla göz arasında siyah ojeyi buraya koymuş ya la.
Ona " Teşekkür ediyorum son bi sorum var " dedim yüzümü asarak.
O " Sor tabi tatlım haber benden sorulur 😉 " dedi.
Ben "Selim iyi mi ? " dedim.
O "Evet canım hastaneden dün taburcu olmuş" dedi bende rahatlayarak "Şükürler olsun canım neyse sonra görüşürüz bu arada abime selamlar " dedim.
O " Ne abisi ayol ben senin abini nerde göreceğim ?" dedi.
Ben " Yeme beni canım şu anda yanında olduğunu biliyorum sesini duydum ben " dedim.
Onun kızardığını hissetmiştim ama abimle gizemin beraber olmasini istiyordum.
Bu sırada abim "Nerden anladın burada olduğumu kız ? " diye sordu.
Ben gülerek " Ayol boru gibi sesin var duydum yani arkada Gizemle konuştuğunuzu.Neyse ben kapatiyorum bay bay " dedim ve telefonu kapatıp üstümü değiştirdim makyajımı yaptım sonrada saate baktım 22.00 yuh ben 7 saattir hazirlaniyormuyum diye kendi kendime söylendim ve Canı aradım biraz bekledikten sonra "Aradığınız kişiye şu anda.. " sesini duyduğumda aramayi sonlandirip telefonu çantama koydum sonrada odanin kartini alip kapıyı kapattim ve hotelde Canı aramaya başladım Neredeydi bu adam 7 saattir ? Diye düşünmeden edemiyordum ve aklıma kötü kötü şeyler geliyordu.
2 saat sonra hotelin her yerini aramıştım bi bar kalmıştı orayada girip baktım ve onu gördüm üstelik yanında bir kadın vardi ve cok samimiydiler!
Nasil yani diye düşünüp onlara iyice yaklastim kızı gördüğümde şok oldum çünkü bu kız Canı arabayken arayan Melekti kaltak şey burada ne işi var diye düşünüp onlarin masasına doğru yürüdüm yanlarına gittiğimde beni fark etmemislerdi bile ve üstelik Canın üstünde hala mayosu vardi Melekse Canın baklavalarina dokunuyordu.
Dayanamadim ve Meleği saçından çekip barın ortasına kadar sürükledim..
Enver - Günümüz -
En sonunda Çiğdemle Canın hangi hotelde olduklarını bulmuştum Antalya Grand Switch Hoteldeydiler hemen bu hotele gelip kendime bi oda tutmuştum.
Şu andaysa bara doğru yürüyordum bara yaklaştıkça Cigdemin bağırmalarını duymaya başladım ve koşa koşa bara girdim Çiğdem ve bir kadın barda eller saçlarında kavga ediyorlardı ve bar darmadağın olmuştu Can ise etraftakilere "İşte bu kızlar benim için kavga ediyor diyordu " baklavalarini millete gösterirken heralde aşırı sarhoştu...
Eray - 1991-
Bugün ailemize iki yeni birey daha eklenmek üzereydi çünkü şu anda karım doğuruyordu ever yanlış duymadiniz hayatımın aşkı Esra benim Enisten sonraki çocuklarımı doğuruyordu.Onlara nasıl bakacağımızı bilmiyorduk çünkü ikimizde işsizdik Enise bile zor bakiyorduk.
Ben Enisle evin bahçesinde oturup müjdeli haberi beklerken evden karşı komşumuz Deniz Hanım çıktı sanki ağlamış gibiydi yoksa yoksa.. Düşünmek bile istemiyordum karimin veya çocuklarımın öldüğünü..
Deniz Hanım yanimiza geldiğinde kucağımdaki Enisi cimenlerin üstüne koydum ve onu dinlemeye başladım :
"Gözün aydın 2 kızın oldu Eray abi "
İşte o an Enisin doğumundan sonra mutlu olduğum andı ama Deniz hanım gülmüyordu yüzünde hala üzüntülü hali vardı.
Ona "Onlari görebilirmiyim ? Karımı çok özledim de " dedim dua ederken.
O başını yere eğdi ve ağlayarak "Esrayı kaybettik abi başımız sağolsun" dedi.
İşte o anda en kötü anlarimin zirvesinde olan anımdı.
Donup kalmıştım 5 yıllık karım bebeğim her şeyim artık yoktu. Bağırmaya ağlamaya başladım ve eve doğru koştum.
Evden iceriye girdiğimde mahallenin kadınları bana acıyarak bakıyorlardı..
Hala inanmak istemiyordum karımın öldüğüne ama ölmüştü işte .
Kadinlara aldırmadan üst kata yürüdüm ve bizim odamıza girdim bu odada da üzüntülü kadınlar vardı ve yatağa bakiyorlardi.Benimde gözüm yatağa kaydı Esramin yüzünü kapamislardi benim benim Esramin.Hemen onun yüzünü açtım ve arkami dönerek kadınlara bağırarak "Çıkın dışarıya" dedim.Onlar cikmamakta direniyorlardi ben yine bağırarak "Çıkın dışarıya " diye bağırdım.Onlarda bu sefer dışarıya çıktılar bende Esrama döndüm ellerini tuttum ve ağlayarak "Bizim kızlarımız oldu Esram bizim bizim kızlarımız düşünebiliyormusun Enis artık bir abi.. dedim. Diger elimlede saçlarını okşayarak "Kızlarımızın isimleri senin dediğin gibi olacak hani sen demiştin ya kız olursa Çiğdem veya Nisa erkek olursa da Emre veya Ertürk olsun diye bende Hayır olmaz kız olursa Makbule erkek olursa Abdullah demiştim iste senin istediğin oldu karıcığım kizlarimizin isimleri Çiğdem ve Nisa olacak " dedim ve karımın alnini öpüp odadan dışarıya çıktım.
Odanın kapısında Deniz Hanımı gördüm kucağında Enis vardi ona "Kızlarım nerde Deniz Hanım " dedim yarı bağırarak yarı kibarca.
O "Sizin odanizin yanindaki odada ebe hanımın yanindalar " dedi ve Enisi onun kucağında bırakıp o odaya girdim.Bu odada bir tek Ebe hanim ve kızlarım vardı başka kimse yoktu.Oda çocuk odası olarak döşenmişti Esram bunun için altınlarını bozdurmustu ama ona çocuklarimizin burada yatmasini görmek kısmet değilmiş işte.
Ebe hanımın yanina gittim ve çocuklarımı onun elinden alıp yüzlerini incelemeye başladım. Tombul olan aynı Esrama benziyordu onun gibi dudaklari gözleri vardi.
Zayıf olansa Enisi andırıyordu ve cok tatliydi.
Tombul olanın kulağına eğilip " Senin adın Çiğdem senin adın Çiğdem senin adın Çiğdem " dedim sonra onu ebeye verip zayıf olaninda kulağına eğilip Nisayı 3 defa söyledim. ..
1 HAFTA SONRA -1991 - ENİS
Bugün kizlarimdan birini satiyordum evet yanlış anlamadiniz o kadar muhtacız ki Deniz hanımın senin çocuğuna baba buldum teklifini kabul etmiştim o adam biraz sonra kapıyı çalardi.
Tam tahmin ettiğim gibi 5-10 dakika sonra kapı çaldı ve bende kapıyı açtım iceriye uzun boylu sarı saçlı zengin olduğunu belli eden kıyafetler giyen bi adam girdi ve oturma odasindaki koltuklatdan birine oturdu bende kapıyı kapatıp onun yanına oturdum o direk mevzuya girdi " Bakın isim gücüm var hemen bebeği verin bende size parayı vereyim ve gideyim " dedi ne yani bumuydu diyeceği söz diye düşünüp Esraya benzemesine dayanamadığım Çiğdemi ona verdim oda bana bir çek verdi ve gitti...
Günümüz - Çiğdem -
Bugün balayina geldigimizin 1. Haftasıydi ve ben daha odadan dışarıya çıkmamıştım üstelik Can vana her akşam yalvariyordu dışarıya çıkmamız için bende her seferinde bi bahane bulup onu tek başına dışarıya gönderiyordum ama bu gece yanında bende gidecektim neticede ben onun karisiydim ve o beni çevresine gösterecekti.
O denize yüzmeye gittikten sonra Gizemi aradım :
"Alo Gizem nasılsın ? "
"İyiyim canım da merak ettim seni 1 haftadir ne ariyorsun nede arayınca açıyorsun telefonunu.Allahtan Canın telefonu bende var ki bütün günü ondan öğreniyorum.Mesela 1 haftadır odandan dışarıya çıkmıyormussun yahu kızım adam yakışıklı zengin hemen kaparlar bak ben diyim " dedi.
Ben " İşte bende seni o konu üzerine aramıştım bu akşam onla bende çıkacağım dışarıya da hani bavulu beraber hazırlamıştık ya sence ne giyeyim ? " diye sordum.
O "Ayy tam benim uzmanlık alanım .Hani kan kırmızısı göğüs ve bacak dekolteli uzun elbise var ya hani benim zorumla bavula koymustuk işte onu giy ondan sonra saçlarını dağınık topuz yap canım makyaj olarakta yalnızca biraz allık ve kan kırmızısı rujunu sür oje olarak ta siyah ojeni sür"
"Iyi de benim siyah ojem yok ki "
"Artık var canım simdi git ve bavulunun ön gözünü aç " dedi bende gidip bavulun ön gözünü açtım.
Sonra "Orda gizli bölme gibi bi yer var görebiliyormusun ? " dedi bende ön gözü inceleyip gizli bölmeyi aradim ve buldum ona "Evet tatlım " dedim.
O "İşte onun içinde var " dedi.
Bende içini açtım ana gerçekten de kız kaşla göz arasında siyah ojeyi buraya koymuş ya la.
Ona " Teşekkür ediyorum son bi sorum var " dedim yüzümü asarak.
O " Sor tabi tatlım haber benden sorulur 😉 " dedi.
Ben "Selim iyi mi ? " dedim.
O "Evet canım hastaneden dün taburcu olmuş" dedi bende rahatlayarak "Şükürler olsun canım neyse sonra görüşürüz bu arada abime selamlar " dedim.
O " Ne abisi ayol ben senin abini nerde göreceğim ?" dedi.
Ben " Yeme beni canım şu anda yanında olduğunu biliyorum sesini duydum ben " dedim.
Onun kızardığını hissetmiştim ama abimle gizemin beraber olmasini istiyordum.
Bu sırada abim "Nerden anladın burada olduğumu kız ? " diye sordu.
Ben gülerek " Ayol boru gibi sesin var duydum yani arkada Gizemle konuştuğunuzu.Neyse ben kapatiyorum bay bay " dedim ve telefonu kapatıp üstümü değiştirdim makyajımı yaptım sonrada saate baktım 22.00 yuh ben 7 saattir hazirlaniyormuyum diye kendi kendime söylendim ve Canı aradım biraz bekledikten sonra "Aradığınız kişiye şu anda.. " sesini duyduğumda aramayi sonlandirip telefonu çantama koydum sonrada odanin kartini alip kapıyı kapattim ve hotelde Canı aramaya başladım Neredeydi bu adam 7 saattir ? Diye düşünmeden edemiyordum ve aklıma kötü kötü şeyler geliyordu.
2 saat sonra hotelin her yerini aramıştım bi bar kalmıştı orayada girip baktım ve onu gördüm üstelik yanında bir kadın vardi ve cok samimiydiler!
Nasil yani diye düşünüp onlara iyice yaklastim kızı gördüğümde şok oldum çünkü bu kız Canı arabayken arayan Melekti kaltak şey burada ne işi var diye düşünüp onlarin masasına doğru yürüdüm yanlarına gittiğimde beni fark etmemislerdi bile ve üstelik Canın üstünde hala mayosu vardi Melekse Canın baklavalarina dokunuyordu.
Dayanamadim ve Meleği saçından çekip barın ortasına kadar sürükledim..
Enver - Günümüz -
En sonunda Çiğdemle Canın hangi hotelde olduklarını bulmuştum Antalya Grand Switch Hoteldeydiler hemen bu hotele gelip kendime bi oda tutmuştum.
Şu andaysa bara doğru yürüyordum bara yaklaştıkça Cigdemin bağırmalarını duymaya başladım ve koşa koşa bara girdim Çiğdem ve bir kadın barda eller saçlarında kavga ediyorlardı ve bar darmadağın olmuştu Can ise etraftakilere "İşte bu kızlar benim için kavga ediyor diyordu " baklavalarini millete gösterirken heralde aşırı sarhoştu...
Son düzenleme: