Yok Öyle Yağma "6. Bölüm" | 1. Sezon Finali

emreemreu

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
10 Şubat 2011
Mesajlar
30,355
Reaksiyon puanı
7,123
Puanı
1,060
Konum
Türkiye
5. Bölümü Okumayanlar İçin

https://fav10.net/forum/threads/yok-Öyle-yağma-5-bölüm.227816/

---------------------------------------------------------------

Yok Öyle Yağma 6. Bölüm

SEZON FİNALİ
Yeni bir gün yeni bir sabah. Ramazan ayının son günlerine geldiğimiz günlerde aile de yepyeni umutlar yepyeni sevinçler başlamıştır.

Poyraz: Baba annemle nasıl evlendiniz ?
Halil: Oğlum nereden çıktı timdi bu ?
Poyraz: Merak ettim baba.
Halil: Annen bana tevdalıydı, ben de O'na tabii ki. Tonra bir gün anneni atla kaçırmaya batladılar. Ben de okumu aldım ve kaçıran adamı hakladım. Tonra ben kaçırdım anneni.
Poyraz: Bu ne tuhaf bir evlilik hikayesidir böyle. Eeee dedem filan bir şey demedi mi ?
Halil: 1 aydır kaçırılmış durumda olan biri eve dönemeyeceği için mecburen verdiler.
Poyraz: Peki OzaN abim de ben de sizin düğünde yokum.
Halil: Tiz daha ekilmemit tohumdunut o zaman.
Poyraz: Anladım, babacım.
Makbule: Olmm, Poyraz buraya gelir misin tatlım ?
Poyraz: Tamam anneeee hemen geliyorumm.
Poyraz, annesinin yanına gider.

Makbule: Olm bu gece, mübarek kadir gecesi. Bu gece çok hayırlı bir gece. Sana para vereceğim, bu para ile gidip bakkaldan lokum alacaksın ve bunu camii de çıkışta dağıtacaksın.
Poyraz: Tamam alayım ben arpayı.
Makbule: Arpa dağıtmayacaksın olm, para verey...
Poyraz: Anne sen de hiçbir şeyi anlmıyorsun. Para demek istedim ben zaten, arpa her zaman para diye geçer.
Makbule: Nereden öğrendin bunları sen bakim ?
Poyraz: OzaN abimden.
Poyraz parayı annesinden alır ve bakkala lokum almaya gider.

OzaN'ı ise arkadaşı Murat çağırmıştır.
Murat: OzaN, erkek kaçıracağız.
OzaN: Erkek mi kaçıracağız ?
Murat: Olm anneannem birisine sevdalanmış. Ben o adamı istiyorum da istiyorum diyor. Kaçırın o adamı bana dedi.
OzaN: Ulen kız kaçırmayı anlarım da yaşlı adam kaçırmak nedir abi yav! Arpa verecek mi peki ?
Murat: Oooo hem de emeklinin yarısını.
OzaN: İyiymiş.

OzaN ile Murat hazırlanmıştır. Gündüz gözüyle yaşlı adamı kaçırmaya karar vermişlerdir.
OzaN ile Murat pencereden yaşlı adamın odasına girerler.
OzaN: Eee iyi de bu adam yatalak. Bununla mı evlenecekmiş!
Murat: Ah be nine, nasıl kaçırıcaz bu yatalak adamı.
OzaN: Hep senin yüzünden be Murat, ne işler açtın lan başıma.
Murat: Sessiz ol, içerden duyanlar olacak.

OzaN ile Murat'ın seslerini yatalak adamın çocuğu duyar.

Yatalak Adamın Çocuğu: Ne yapıyorsunuz siz burada ?
Murat: Babanızı çöp kutusuna atacaktık da size zahmet olmasın dedik.
Yatalak Adamın Çocuğu: Hadi be ordan, parmak bastırıp nesi var neyi yok alacaktınız dimi, çakallar. Hemen polis çağırmadan kaybolun burdan.
OzaN: Gitmeden önce bir soru sorabilir miyim ? İzninizle tabii.
Yatalak Adamın Çocuğu: Sor bakalım.
OzaN: Nasıl bu hale geldi babanız ?
Yatalak Adamın Çocuğu: Hep bu sıra beklemekten. Maç bileti alırken bekledi, hastaneye gitti bekledi, evlenirken bekledi. Sonra stres yaptı ve yatalak kaldı. Sorunuzu da yanıtladım, kaybolun hadi.
Murat: Topuk topuk topuk.

Akşam olur. Aile iftarda acılı çiğ köfte yemiştir.
Poyraz lokumları dağıtmak için camiye erken gider.

Poyraz: Gelin gelin lokuma gelin, 20 kuruş tanesi, ucuzluk burada.
Adamın Biri: 25 kuruş verdim, versene 5 kuruşumu ya, nerde 5 kuruşum.
Poyraz: 5 kuruşun lafını mı yapıyorsun be yav.
Adamın Biri: Çağırın bi zabıta, kaldırsın şu tezgahı. Mübarek Kadir Gecesi'nde bedava lokum verenler varken, para ile lokum mu alınırmış ve de satılırmış.
Poyraz hemen tezgahı bırakır ve eve kaçar. Evdeki herkes ise camiye gitmiştir.

Namaz biter ve tüm aile evdedir.

Halil: Ben namatı yarıda bırakmak torunda kaldım ya, acılı çiğköfte motorumu botdurdu. Bir de tam namatın ortatında geldi. Arkamda da 1 taf var. Ne yapacağımı bilemedim. Namatı bırakıp geldim mecburen. Diyorum ki bu gece Nihat hocanın programa katılak ? Bu toruyu ona torayım.
Makbule: Geçmiş olsun bey. Ben de hep düşünüyordum programa katılalım diye. Poyraz dağıttın mı lokumları ? Ama ben bu gece evde kalmak istiyorum.
Poyraz: Dağıtamadım anne.
Makbule: Neden ?
Poyraz: Zabıta geldi, bozdu tezgahımı, 20 kuruşa satıyordum ne güzel lokumları.
Makbule: Olm lokumları hayrına dağıtacaktın, para ile lokum mu dağıtılırmış. Neyse üzme kendini, çocukluğuna veriyorum bunları.

Sahur saati gelir ve Makbule hariç tüm aile Nihat Hatipoğlu'nun programına katılmaya karar verir.
Halil: Ben ben ben toru tormak ittiyorum.
Nihat H.: Buyrun buyrun.
Halil: Ama hiç kimte gülmeyecek mi ? Anlattık mı ?
Nihat H.: Siz bazı harfleri söyleyemiyorsunuz sanırım.
Halil: Evet.
Nihat H.: Sorunuzu soracaksanız sorun. Vakit doluyor.
Halil: Ben.
Nihat H.: Evet, sen.
Halil: Ama tötümü ketmeyin lütfen. Namatı kılarken bu gece çok fena gatım geldi de. Hem de cemaatle kılarken.
Nihat H.: Cemaatle namaz kılarken ne yapacağını bilmiyordu. Ya salacaktı, ya da salacaktı. Ne yaptınız peki ?
Halil: Hocam ağlattınız retmen, beni. Namazı yarıda bıraktım geldim.
Nihat H.: Rezil ettiniz bizi. Sorunuza cevap vereyim. Salmaktansa en iyisini yapmışsınız, aferin. Beni tuhaf tuhaf konuşturdunuz. 30 günlük sabrımı bir günde bitirdiniz, tebrikler be.
Halil: Eeee biz de böyleyiz.
Haliller babalı oğullu eve döner. Eve döndüklerinde kapı açıktır. Makbule ise yerde öylece yatmaktadır.

Makbule'ye ne olacak ?

Eve kimler girdi ?

Hepsi ve daha fazlası yeni sezonda!

1. sezon sonu. Bizi takip eden herkese teşekkürler. Yeni sezonda keyifli bölümlerle görüşmek üzere.
 
halilin konuşması şeyi getirdi aklıma sultan filminde şener şenin konuşmasını :kiki::kiki:
 
Genel olarak güzel olmuş ama çok uzun geldi bana. Arpaya koptum. :F Halil çok tatlı. :D

XanTier'in yokluğunu hissettirmemişsin eline sağlık. :)