En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Sen de benim gibi uzay filmlerini pek sevmiyorsun herhalde. Baktım şimdi ben de 7 vermişim. Bana da sıkıcı gelmişti pek çok yeri. Şimdi bir de yeni filmi çıktı. İlk filmi hiç hatırlamıyorum sanırım bir kez daha izleyeceğim filmi belki bu sefer severim. :D

Aslında sevmek istiyorum çünkü yabancı dizilerde çok fazla gönderme yapılıyor bu filme ve bu göndermeler daha çok hoşuma gidecek eğer filmi sevsem. :D

TBBT'de ki göndermeler güzel oluyor :D
 
Top 250'de çok fazla yok herhalde. 3 Star Wars var. Bir tane gelmiş geçmiş en sıkıcı film olabilecek 2001: A Space Odyssey var. Başka da yok herhalde.

Bir de Star Trek'in yenisi var işte ama belki listeden çıkar da izlemeye gerek kalmaz. :D


3 Film 3 gün demek. :D İnşallah o film listeden çıkar da bizi bi eziyetten kurtarır.


Bu arada 2001: A Space Odyssey filmi en son izliyeceğim filmler arasında.İnşallah uzun bir süre izlemek zorunda kalmam. :D
 
A Beautiful Mind (2001)

Mükemmel bir Biyografi filmiydi. İlk başlarında sıkılsamda sonra olaylar gelişmeye başlayınca birazda şaşırınca sevmeye başladım filmi. Russell Crowe reyiz çok iyi bir performans göstermiş. Jennifer Connelly her zaman ki gibi çok güzeldi :D

Senaryosu ve işleyişi güzeldi yer yer sıkılsamda normal bence çünkü pek dram filmi izleyen biri değilim o yüzden çabuk sıkılabiliyorum :D

8/10
 
cevaa post: 1416112' Alıntı:
A Beautiful Mind (2001)

Mükemmel bir Biyografi filmiydi. İlk başlarında sıkılsamda sonra olaylar gelişmeye başlayınca birazda şaşırınca sevmeye başladım filmi. Russell Crowe reyiz çok iyi bir performans göstermiş. Jennifer Connelly her zaman ki gibi çok güzeldi :D

Senaryosu ve işleyişi güzeldi yer yer sıkılsamda normal bence çünkü pek dram filmi izleyen biri değilim o yüzden çabuk sıkılabiliyorum :D

8/10

Alıştıracağız yavaş yavaş dram filmlerine de seni. :D
 
OzaN post: 1416117' Alıntı:


Alıştıracağız yavaş yavaş dram filmlerine de seni. :D

Bundan sonra komediler çabuk izleyip tüketmicem zaten dramları izlicem genellikle :D

Komedileri sona bırakıcam ayda 2-3 komedi belki izlerim :D
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Kabadayı
Aslında birçok kez izleme fırsatım oldu ama sevmem diye izlememiştim.:) İzleme nedenlerimden en önemlisi yenilerde çok artan Kenan İmirzalıoğlu hayranlığı.:D
Ama filmde Kenan kötü taraftaydı.Şener Şen bence hala Türkiye'nin en iyi oyuncularından.Çok iyi rol yapıyor.Kenan İmirzalıoğlu'da çok iyidi.
Filmi beğendim.:D Açıkçası son zamanlarda raconlu filmler çok hoşuma gidiyor.:D
 
Before Sunrise (1995)

Sıradışı bir romantik filmdi. Film tamamen replikler üzerine kurulmuş ve romantik filmlere farklı bir bakış açısı getirmiş. Bu tarzı başlangıçta çok hoşuma gitti zevkle takip ettim replikleri fakat süre ilerledikçe gitgide sıkılmaya başladım bu durumdan.

Sonu başarılıydı ve bir sonraki film için bağlantıyı güzel kurmuşlar. Serinin diğer filmlerini de izleyeceğim inşallah.

Filmi genel olarak başarılı bulmama karşın verebileceğim puan:

6.5/10
 
Before Sunrise (1995)

Sıradışı bir romantik filmdi. Film tamamen replikler üzerine kurulmuş ve romantik filmlere farklı bir bakış açısı getirmiş. Bu tarzı başlangıçta çok hoşuma gitti zevkle takip ettim replikleri fakat süre ilerledikçe gitgide sıkılmaya başladım bu durumdan.

Sonu başarılıydı ve bir sonraki film için bağlantıyı güzel kurmuşlar. Serinin diğer filmlerini de izleyeceğim inşallah.

Filmi genel olarak başarılı bulmama karşın verebileceğim puan:

6.5/10

3. filmin altyazısını bekliyorum. 3'ünü de aynı gün izlemek istiyorum. :)
Görsellik nasıldı? Film şehirleri çok güzel yansıtıyormuş diye duymuştum?
 


3. filmin altyazısını bekliyorum. 3'ünü de aynı gün izlemek istiyorum. :)
Görsellik nasıldı? Film şehirleri çok güzel yansıtıyormuş diye duymuştum?

Şehirleri güzel yansıtma işinin ustası olarak Woody Allen bilinir. Onun filmlerinin tadını aldım filmden. (Sadece bir tane Woody Allen filmi izledim çaktırma. :D)

Güzel yansıtmış şehri, Viyana sokaklarında geçiyor filmin büyük bölümü. Güzeldi yani, zaten filmi izlenilebilir kılan noktalardan biri de bu. :)

Üç filmi birden aynı gün izlemek sıkıcı olur bence. Dediğim gibi sırf diyalog çünkü. :)
 
OzaN post: 1416734' Alıntı:


Şehirleri güzel yansıtma işinin ustası olarak Woody Allen bilinir. Onun filmlerinin tadını aldım filmden. (Sadece bir tane Woody Allen filmi izledim çaktırma. :D)

Güzel yansıtmış şehri Viyana sokaklarında geçiyor filmin büyük bölümü. Güzeldi yani zaten filmi izlenilebilir kılan noktalardan biri de bu. :)

Üç filmi birden aynı gün izlemek sıkıcı olur bence. Dediğim gibi sırf diyalog çünkü. :)

Kısa zaten. :D Sıkılırsam ertesi gün izlerim. Ama düşünce çok güzel bence. Yani aralıklarla 3 film çekilmesi. :)
 
The Great Dictator (1940)

Yine hayranlıkla izlediğim bir film oldu.Chaplin bu sefer Hitler'i tiye almış ve o konu üzerinden çok önemli mesajlar vermiş.

Usta büyük bir cesaretle o dönem Hitler'i eleştirmiş ve bunu da layıkıyla yapmış.Gerçekten komik bir filmdi.Bu adamı her geçen gün iyice sevmeye başladım.Kendine bağlayan kendine özgü tarzıyla resmen beni filme bağladı.İzlerken zevk alarak izlediğim bir film oldu.

Oyunculuklar yine çok iyiydi.Senaryo da öyle.Chaplin yine harika bir iş çıkarmış.Film komedinin yanında efsanevi mesajlar vermiş.Özellikle filmin sonundaki mesaj gerçekten unutulmazlardandı.

Üzgünüm ama ben imparator olmak istemiyorum.. Bu benim işim değil.. Kimseyi yönetmek ya da fethetmek de istemiyorum.. Herkese yardım etmek istiyorum.. Yahudi, Yahudi olmayan, zenci, beyaz.. Hepimiz başkalarına yardım etmeliyiz insanlık böyle başlar.. Birbirimizin mutluluğu için yaşamayı isteriz, kötülüğü için değil.. Bu dünyada yeryüzü zengindir ve bunu herkes paylaşabilir.. Yaşam tarzımız özgürlük ve güzellik olmalıdır.. Ama biz yolumuzu kaybettik.. Açgözlülük insan ruhunu zehirledi dünyayı nefretle kuşattı bazıları bizi üzüntü içinde bıraktı.. Hızlı geliştik ama bu sırada kendimize de zarar verdik.. İstediklerimizi elde etmek için makineleri kullandık.. Bilgimizi olumsuz, zekamızı sert ve kaba kullandık.. Çok fazla düşündük ama çok az hissettik.. Makinelerden çok insanlığa ihtiyacımız var.. Zekadan çok şefkat ve kibarlığa ihtiyacımız var.. Bunlar olmadan yaşam şiddet dolu olur ve her şeyi kaybederiz.. Uçaklar ve radyo bizi yakınlaştırıyor.. Bu icatların insanlığın erdemlerini etkileyecek ve insanlar arasındaki kardeşliği ve birliği gerçekleştirebilecek.. Şu anda sesim milyonlarca umutsuz insana erişiyor.. Sistemin kurbanlarına ve işkence çeken kişilere ve hapisteki insanlara.. Umutsuzluğa kapılmayın.. İnsanlığın nefreti geçecek diktatörler ölecek ve onların gücü insanlığa geri dönecektir.. Son insanlık ölene dek özgürlük asla yok olmayacaktır.. Askerler kendinizi bu zebanilere teslim etmeyin.. Sizleri küçümseyen sizleri köle yapan yaşamlarınızı sistematikleştiren ne düşüneceğinizi size söyleyen, sizi terbiye edip savaşa gönderen bu insanlara.. Kendinizi makine kalpli, makine düşünceli bu makine insanlara teslim etmeyin.. Sizler makine değilsiniz, sizler insansınız.. Kalbinizde insanlık sevgisine sahipsiniz sevgisiz ve nefret dolu olmayın.. Askerler kölelik için savaşmayın özgürlük için savaşın.. Aziz Luke der ki: ‘Tanrının krallığı insanın içindedir..’Sadece bir kişi veya zümrenin değil, bütün insanların.. Seninde! Makineleri yaratma gücüne sahipsin mutluluk yaratma gücüne de.. Yaşamı harika bir macera yapma gücüne sahipsin.. Demokrasi adına bu gücümüzü kullanalım.. Birleşelim yeni bir dünya için savaşalım.. İnsana çalışma şansının verileceği gençlere gelecek, yaşlılara güvence verilecek bir dünya.. Zalimler yükselirken parlak vaatler verirler.. Ama onlar yalancıdır sözlerini asla tutmazlar.. Diktatörlerin kendileri özgürdür ama onlar insanları köle yaparlar.. Özgür bir dünya, ulusal engelleri kaldırmak için savaşalım.. Bilimin ve ilerlemenin bize mutluluk getirdiği bir dünya için savaşalım.. Askerler, demokrasi adına birleşelim!


Dediğim gibi izlediğim en güzel filmlerden biriydi.Kesinlikle izlenilmesi gereken bir başyapıt.Şiddetle tavsiye ederim... :)

Puanım: 10/10
 
Son düzenleme:
Inception (2010)

İzlediğim ilginç filmlerden biri oldu.Enteresan bir senaryosu var.Hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir film.

Film genel olarak güzeldi.Ama ilk başlarda sıkıldığımı söylemeliyim.Ben özellikle filmin son 1 saatine hayran kaldım.Çok akıcıydı ve sıkmadı.Olaylar yavaş yavaş şekilleniyor ve izlerken zevk vermeye başlıyorsunuz.Aslında bu tür filmleri de pek sevmeme rağmen film kendini izlettirdi. :)

Senaryo değişik ama çok iyiydi bence.Oyuncuklarda güzeldi.Leonardo Di Caprio bence yine çok iyi bir iş çıkarmış.Tavsiye edebileceğim bir film kaçırmayın bence. :)

Puanım: 8.5/10
 
Chinatown (1974)

Çok uzun zamandan beri Jack Nicholson filmi izlememiştim. Ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu bir kez daha hatırlamış oldum. :)

Film ağır işleyişe sahip bir polisiye filmdi. Senaryosu oldukça orijinaldi ve bu dalda Oscar da kazanmış zaten.

Oldukça ağır işleyişine rağmen Jack Nicholson'un iyi oyunculuğunun da etkisiyle pek sıkılmadım. Fakat bu tarz bir film için 15-20 dakika kısası daha da iyi olabilirdi.

Film tam 11 dalda Oscar adayı olmasına karşın sadece senaryo dalında ödül kazanabilmiş. Bunun önemli sebeplerinden biri de elbette The Godfather Part II ile aynı yıla denk gelmiş olması.

Neyse genel olarak ağır işleyişine rağmen iyi bir polisiye filmdi. En sonu pek tatmin etmedi beni daha iyi bir sonla belki daha da yüksek olabilirdi puanım ama bu haliyle:

8/10