- Katılım
- 3 Eylül 2012
- Mesajlar
- 23,491
- Reaksiyon puanı
- 18,150
- Puanı
- 1,060
Cenk'in sesi: Çocuklar size bugün annenizle nasıl tanıştığımızın hikayesini anlatacağım.
Cenk'in oğlu: Yaa baba bi tür ceza mı bu ?
Cenk: Hayıır
Cenk'in kızı: Uzun sürecek mi?
Cenk: Eveet. Bundan yıllaar önce ben baba olmadan bambaşka bir hayatım vardı. Üniversiteden mezun olup Serdar'la ev tutmuştum. Herşey güzel gidiyordu. Bir gün Serdar Yonca'yla evlenmeye karar verdi.
Tanışma Hikayemiz 1.Bölüm
Serdar, heyecanla Cenk'e sarılıyordur.
Serdar: Acaba nasıl evlenme teklifi etsem Cenk. Çok heyecanlıyım.
Cenk: Bence sakin ol ve aniden sor. Nasılsa o üzerine atlayarak kabul edecektir.
Serdar: Yonca'yı fazla hafife alıyorsun dostum. He bu arada bu özel gün için dışarda takılabilir misin kanka
Cenk: Yapmaa ben her özel anınızda sizinleydim beni kovacak mısın? Ilk buluşmanızda, ilk öpüşmenizde, ilk sek..
Serdar: Saçmalama o nerden çıktı
Cenk: Alt ranza sallanırsa üst ranza da sallanır en temel fizik kuralı. Uyudum sanıyodunuz dimi ?
Mecburen kendini sokağa atan Cenk, Coşkun'u arar.
Cenk: Coşkun nerdesin bu gece takılalım mı ?
Coşkun: Anlaşıldı kanka hemen iki hatun ayarlıyorum
Cenk: Hatun matun istemiyorum yalnızca sen gel barda buluşalım tamam mı?
Cenk ve Coskun hep takıldıkları barda buluşmuştur. Cenk dertli dertli anlatıyodur.
Cenk: Okul yıllarından beri Yonca, Serdar ve ben üç arkadaştık. Şimdi onlar evlenecekler ve ben yalnız kalacağım.
Coşkun: Hey saçmalama be oğlum. Hem ben varım en iyi arkadaşın var unuttun mu. Ben senin moralini nasıl düzelteceğimi bilirim.
Cenk: Neymiş o
Coşkun yanda oturan bir kıza "Selam, Cenk'le tanışmış mıydınız?" der ve kalkar gider.
Kız: Tanışmamıştım merhaba Alev ben
Cenk Coşkun'a yumruk işareti yapar, Coşkun göz kırpar.
Yonca yorgun bir şekilde eve girer. Kıyafetinin üzerinde boyalı bir el izi vardır.
Yonca: Ben geldiiim
Serdar: Hoş geldin tatlım, noldu o halin ne
Yonca: Okulda parmak boya günüydü de, 5 yaşında bi çocuk benimle ikinci aşamaya geçti. Sen napıyosun orda
Serdar: Bize başbaşa geçireceğimiz bu muhteşem akşam için yemek hazırlıyorum
Yonca: Bunun iyi bi fikir olduğuna emin misin? Önceki mutfağa girişinde mutfaktan kaşsız çıkmıştın ve hiç hoş değildi.
Serdar: Merak etmee, bunu halledebilirim. Şey, benimle evlenir misin
Yonca Serdar'ın üstüne atlar ve evet der.
Serdar: Vaauv gerçekten hafifmişsin.
Yerde bir güzel mercimeği fırına veren Serdar ve Yonca saç baş dağılmış bir halde kalkarlar.
Serdar: Seninle yerde bile olsa harikaydı.
Yonca: Evet harıkaydıı, koltuğun altında bi paket gofret buldum inanabiliyor musun ? Süpeer
Serdar: Şimdii sürprizler devam ediyor. Bak bakalım burda ne varmııış ?
Yonca: Şampanyaaa !!! Hadi aşkım hemen patlat da içelim
Serdar: Şeyy sen açsan ben pek hoşlanmıyorum da şampanya patlatmaktan
Yonca: Serdar inanmıyorum bu kadar tırsak olabilmene. Alt tarafı mantarını çıkarıcaksın. En kötü ne olabilir ki? Sen onu aç ben de mutfakta yemekleri ayarlayayım.
Serdar: Tamam açıyorum
Yonca dehşet dolu bir çığlık atar.
Yonca: Aagggghhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh
Cenk: Bir daha "Cenk'le tanışmış mıydınız?" oyunu yok tamam mı ? Ben tek gecelik ilişkiye karşıyım, hayatımın aşkını arıyorum.
Coşkun: Bırak liseli kız gibi konuşmayı artık
Cenk: Bırakmıyorum. Bigün gerçekten hayatımın kadınını bulup onunla evleneceğim aynı Serdar ve Yonca'nın yaptığı gibi.
Bu arada Cenk ve Coşkun'un karşısında Hülya ve arkadaşı oturuyodur. Cenk, Hülya'dan çok etkilenmiştir.
Cenk: Hatta sanırım buldum. Coşkun şu kızı görüyor musun, işte hayatımın aşkı olacak kadın
Coşkun: Haa tanıyorum evet, bil diye söylüyorum kırbaç fantazisi var ve sarkık göğüslü
Cenk büyülenmiş bir şekilde bakmaya devam ediyodur.
Cenk: Öylece gidip merhaba diyemem. Mutlaka bir plan yapmam lazım. Acaba tuvalete gitme bahanesiyle...
Coşkun aniden Hülya'nın yanına gider.
Coşkun: Selam, Cenk'le tanışmış mıydınız?
Hülya Cenk'e doğru döner ve şaşkın şaşkın bakar.
Cenk: Selam
Hülya: Dur tahmin edeyim, Cenk sensin.
Yonca ve Serdar hemen bir taksiye atlarlar. Yonca gözüne buz torbası tutuyodur.
Taksici: Hey bayan, bu adam yoksa size vurdu mu?
Yonca: Aaa yapma o daha bana yatakta bile şaplak atamaz. Hep "Oh tatlım canın yandı mi?" der ve ben de ona "Hadi! Vur bana seni yumuşak" derim.
Serdar, Yonca'ya imali bi şekilde bakar.
Yonca: Of doğru özür dilerim, yabancı biriyle konuşuyoruz doğru ya
Taksici: Sorun yok anlatmaya devam et. Şu şaplaklar... Pijama varken mi atmasını istersin natürel şekilde mi?
Serdar ve Yonca utanarak önlerine eğilirler.
Cenk ve Hülya bir sekilde tanışmaya başlamışlardır. Herşey iyi gidiyodur.
Hülya: Büyük bir kanalda muhabirlik yapıyorum.
Cenk: Ana haber bülteninde mi yani? Süper bişey bu
Hülya: Aslında haberlerden sonraki eğlence kısımlarında gitar çalan maymun haberlerinde filan. Tabi bundan çok daha büyük haberler de yapıyorum.
Cenk: Ne mesela çello çalan maymun mu ? Ahahaha, şey... Tamam iğrençti, pardon. Seni iğrenç esprilerle kaçırmak istemiyorum. Yarın yemeğe çıkmaya ne dersin ?
Hülya: Malum is dolayısıyla meşgulüm hep.
Cenk: Kısa süreli bir aksam yemeği, alt tarafı. Lütfen kırma beni.
Hülya: Peki, al bakalım kartım.
Hülya kartı verdikten sonra gider ve Cenk heyecanla bir gün sonraki yemeği beklemektedir.