FK3 Perfume: The Story of a Murderer / Koku: Bir Katilin Hikayesi (2006) Film Bilgileri & Yorumları

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
Uzun süresine rağmen sıkılmadan izledim. Hatta bir oturuşta bitti film. -arada 2-3 dakikalık durdurmaları saymazsak- Aslında filmi çok beğendim ama son dakikaları resmen batırılmıştı.
Katilimizin infaz edilmek üzere halkın önüne çıkıp parfümüyle herkesin grup seks yapması saçmalık ötesiydi. Olay sen bir meleksin'de kalsaydı çok daha iyi olacaktı.
Senaryo çok farklıydı bana göre. OzaN'ın dediği gibi roman havası vardı filmde ve sevdim bu havayı. -ve sanırım romandan uyarlama bir film-
Ayrıca katilimiz
saçları neden kesiyordu? Saçlar da güzel kokar. :D
berkann ödülleri'nde iddialı olduğu adaylıklar: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Prodüksiyon Tasarımı, En İyi Kostüm Tasarımı
8.5/10 -tan 8- (Son dakikaları iyi olsaydı 0.5 daha fazlası olurdu.)

Ben de gideyim mandalina koklayayım biraz. :D
 

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
@berkann

Saçların da kokusunu çıkarıyordu sanırım, daha rahat çalışmak için olabilir. :D
Yok saçları gömüyordu. Hatta yanında çalıştığı kadının kocası buluyordu. Sonra onu idam ediyorlardı. İlk kokladığı kızıl kadının da saçını koklamıyordu sanırım? (b)
Muhtemelen daha rahat çalışmak içindir, belki de vücut kokusuna yoğunlaşmak istiyordu. :D
 

Titanium

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2010
Mesajlar
7,810
Reaksiyon puanı
3,698
Puanı
461
Konum
İstanbul
iki buçuk saat dedin bütün izleme isteğim öldü :eek:
Bende televizyonda boş an yakaladım diye izledim yoksa girişmezdim ama gerçek şu ki süresi uzun gibi gelmiyor, akıcı bir durum var.

Birde puanı verirken sıkıntı yaşadım, puan sadece özgünlüğe psikopatca olduğunu belirtmiştim. :A
 

yatutarsa

Favori Üye
Katılım
8 Ekim 2012
Mesajlar
20,001
Reaksiyon puanı
13,224
Puanı
1,060
Bende televizyonda boş an yakaladım diye izledim yoksa girişmezdim ama gerçek şu ki süresi uzun gibi gelmiyor, akıcı bir durum var.

Birde puanı verirken sıkıntı yaşadım, puan sadece özgünlüğe psikopatca olduğunu belirtmiştim. :A
psikopatça mı :bhr:
 

Titanium

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2010
Mesajlar
7,810
Reaksiyon puanı
3,698
Puanı
461
Konum
İstanbul
206620110116014942526.jpg

Filmi izlerken böyleydim, dedim bu neyin kafası. :D Acayip bişidi yani, saatten korkma hemen geçiyor. :D
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Film listemde olan filmi en sonunda izledim ve İzlerken "bu neyin kafası" dediğim doğrudur. Filmin başlarında neydi, sonraları neler oldu, kafa gitti. Tom Tykwer aşmış kendini. O sıradan tatta izlediğim filmler gibi değildi. Mistik öğesiyle ön plana çıktı. Kokuyu bambaşka bir boyuta taşınmış. Sanatsal açıdan birçok sahne vardı.

Filmin başları germiyor da, sonlara doğru geriyor. Anlatıcı kişi olması, hikâyeyi biyografik zannettirebiliyor. Sonraları gerçek dışı sahneler çıkınca, o zannetme kayboluyor. Biraz fazla kadın oyuncu vardı aslında. Konu gereği de haliyle olması gerekiyor.

Bir katili ön planda bir karakterle izlemek daha başkaydı. Psikolojik açıdan nasıl olduğunu, yeteneklerini ve neden böyle bir şey yaptığını daha iyi, daha detaylı bir şekilde gözlemleme fırsatı bulduk. Romanın yazarı Patrick Süskind'i de tebrik etmek lazım, Tomy Tykwer'i de.

Film hakkında;
Jean-Baptiste Grenouille için işlem bitince yaptığı kokuyu üstüne sinip, etkilemesinden sonra, etrafınca yaşananlar neydi öyle. Herkes kafayı buldu, kendinde buldu. O anda kim kime, dum duma. Uyandıklarında büyük şok. O son sahne daha başkaydı. Kendi hayatını, koku başlattı, koku bitirdi.

Cinsellik açıdan biraz fazla ön plana çıktı. "Sanat için soyunur musun?" diye sorarlar ya hani, tam bu soruya cevap vermiş insanlar vardı.

Genel olarak "ne olacak acaba" dedirterek geçirdi ama sonra "ne oluyor" ve son olarak "ne oldu" dedirtti. İlk sahne ile son sahne arasında uçurum var, bu ters köşe.

Ben Whishaw iyiydi, psikopata bağladı. Dustin Hoffman'ın yüzüne biraz fazla makyaj yapmışlar, bembeyazdı ve o açıdan kim olduğu belli olmadı. Alan Rickman da iyiydi. Rachel Hurd-Wood çok güzeldi ve yaşı da o zamanlar 17 falandı. O yaşlarda o derece güzeldi. Filmin başlarında gözüken Karoline Herfurth de güzeldi. Onlar için pek iyi şeyler olmuyor ama güzeldiler.

8/10
 

sürgünüm

Emekli
Katılım
24 Eylül 2012
Mesajlar
54,421
Reaksiyon puanı
65,193
Puanı
1,059
Mükemmel bir eser. Ben Whishaw harika oynamıs konu sıradısı kesinlikle ve kesinlikle izlenmesi gerekir. Oldukça iyi bir film olmuş gerçekten. Filmi izledikten sonra keşke kitabını okumuş olsaydım dedim. kimbilir ne kadar güzel bir kitaptır. İzlediğim en farklı katil filmiydi.:)

Filmde öyle kan, şiddet ve insanı dehşete sürüklüyen sahneler yok.Tamamen sıradışı bir film belkide o kadar uzun olmasına karşın bu farklılığıyla keyifle kendisini izletmeyi başarıyor. Bazı filmleri izledikden sonra senaryoyu düşünüp şöyle diyorum "Bu senaryoya beni nasıl inandıra bildi?" Ne kadar uçuk olduğu hiç önemli değil. Önemli olan tek şey ne kadar gerçekci yapıldığı. :)

Bence o en son kız ölmemeliydi. Bi katil var koku katili bu koku uğrunda en güzel kızları öldürüp vücüdundaki kokuları alıyor amaç ne peki bu filmde katili destelemekmi ölmelerini izlemekmi ben bir sonuca varamadım.:)

Filmde çok etkileyici sahneler vardı film çok güzel başladı ama sonlara doğru çok kötü bitti yinede izlenebilirliğini yitirmez. Herhalde kitaba sadık kalınmış.:)

İnsanı cezebeden birşeyler var bu filmde, izlemek isteyenler mutlaka izlesin. 8/10
 

yatutarsa

Favori Üye
Katılım
8 Ekim 2012
Mesajlar
20,001
Reaksiyon puanı
13,224
Puanı
1,060
İzledim filmi. :D

Film, abartıldığı kadar muhteşem olmasa da izlenebilir olarak ilerliyordu, sürükleyiciydi sıkılmadan izletti ta ki son 20 dakikasına kadar. :( Resmen gül gibi filmi batırmışlar son kısımla.
İlk önce kediyle başladı ama hevesi kursağı kalınca insanlara sardı bizimki :X Öldürdüğü kızların hepsi çok güzeldi. Güzellikleri ve parfümün etkisi doğru orantılı galiba :D

İdam için getirildiğinde batırmaya başladı. Önce diz çöktüler falan önünde sonra bu bir melek deyip secde ettiler? Bütün şehir, insanlardan yapılan bir parfüm koklasak da kızlı kendimiziden geçsek diye bekliyormuş anlaşılan. :D Rüya, hayal falan çıksın bitsin artık diye bekledim bekledim ama olmadı öyle bir şey. Paris'e dönünce de rahat bırakmadılar adamı. :D
7/10
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Filmi süper sevdim çok güzeldi.

Konu şahane. Çok çekici, çok meraklandırıcı. Bu gazla bir başlıyoruz pir başlayıp bitiriyoruz resmen. İşleyiş süper he anı ne oldu içinde geçiriyorsun. Bazen o arkadaki gerilim müziğininde etkisiyle uçuyorsun.

Ben senaryonun böyle ucu açık kalmasını seviyorum ama
o parçalama neydi öyle yada lord şeklinde çıkıp insanların o haller girmesi falan komik ve saçmaydı orada Laura'yı öldürmeyip hedefine uaşmasaydı o büyülenme sahneleri falan çok güzeldi ama o kısmı izlemesek çok daha başarılı olurdu bence parfümün etkisiyle senaristte uçmuş.:F Kızı öylece takip etse ve aşık olsa falan daha güzel olabilirdi.

Oyuncular iyiydi. İyiydi deyip geçiştirmelikte.

Müzikler ayrıyetten değinmelikte. Çok başarılıydı ben baya dinlendim filmi izlerken öyle zevkliydi.:F

Filme puanım son 20 dakika olmasa 9.5 ama son 20 dakika var o nedenle
8/10

sokak sanati film ödüllerinde ki adaylıkları: En İyi Fİlm, En İyi Erkek Oyuncu, En iyi müzik, En iyi Kostüm
 

yatutarsa

Favori Üye
Katılım
8 Ekim 2012
Mesajlar
20,001
Reaksiyon puanı
13,224
Puanı
1,060
şu filmi gördükçe sanata ve sanatçıya hiç değer verilmediği geliyor aklıma.ss