Öncelikle şunu belirteyim ki müzikal anlamda beni oldukça tatmin eden bir bölüm oldu. Dizinin müzikleri zaten mükemmel ama bu bölüm kullanıldıkları yerler daha da güzel geldi kulağıma. Uzun zamandır duymadığımız Mohaç, (tamamını duyamasak da)
Yaslı ve
Zehirli Ok gibi iki şaheseri de duymak çok iyiydi.
Ayşe Sultan ve Gülbahar Sultan yakınlaşması geçen sezondaki Kösem Sultan & Halime Sultan yakınlaşmasını hatırlattı. Kösem ve Halime'nin sahnelerini de severdim, bunlar da güzel olmuş. Gülbahar artık Ayşe'nin etinden sütünden faydalanır.
Murad'ın "
15 Kişiye Saldırdım" edasıyla kaleye girmesi ve tek başına onlarca adamı öldürmesi de yani ne bileyim? Olmamış.
Kasım'ın sonunda kafesten çıkarılması iyi oldu ama Sultan Mustafa'yı hiç göstermediler, kınıyorum.
Farya koskoca şehzade anasını hamamda boğmaya kalktı ve azar/uyarı bile işitmedi kimseden, pes. Son sahnede de çok rahat girdi odaya.
Kösem'in şu kıyafeti çok güzeldi:
Kösem: Acını bir zırh gibi taşı.
Farya: Bu acı beni neyden koruyabilir ki?
Kösem: Daha büyük bir acıdan...