Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Beklediğimden çok daha iyi çıktı, benim gibi tek mekan filmlerini sevenler için harika bir film. Baştan sona sürükleyici. Başroldeki Mary Elizabeth Winstead harika.
Tek sorunu sonu. Sonu da iyi olsaydı 9 puanı alabilirdi benden ama yine de iyi filmdi diyorum ve iyi puan veriyorum. Herkese de kesinlikle öneriyorum.
İlk başlardaki gizem ve gerilim gayet sürükleyiciydi ama filmin sonunu izleyiciyi şoka sokacağım diye keşke saçmalığa bağlamasalardı.
Daha önce Zor Ölüm: Ölmek İçin Güzel Bir Gün filminde izlediğim Mary Elizabeth Winstead'in performansı benim için filmi izlenir kılan en önemli etkendi. The Newsroom'dan sevdiğim bir diğer isim John Gallagher Jr. da biraz arka planda kalmış olmasına rağmen filmin gerilimli ortamında büyük bir payı vardı.
Kafamda cevaplanmamış binbir soru:
Howard'ın kızım dediği kız gerçekte kimdi. Adam gerçekten onlara yardım mı etmek istiyordu yoksa yalan mı söylüyordu. Filmin başından itibaren usta oyuncu John Goodman'ın her halinden şüphelendim. Çok iyi bir oyunculuk çıkarmış onu da belirteyim.
Büyük çoğunluğu tek mekanda geçen bu kadar sürükleyici bir film yapmak kolay iş değil, sonunu da güzel yapsalardı daha yüksek puan verebilirdim.
İlk başlardaki gizem ve gerilim gayet sürükleyiciydi ama filmin sonunu izleyiciyi şoka sokacağım diye keşke saçmalığa bağlamasalardı.
Daha önce Zor Ölüm: Ölmek İçin Güzel Bir Gün filminde izlediğim Mary Elizabeth Winstead'in performansı benim için filmi izlenir kılan en önemli etkendi. The Newsroom'dan sevdiğim bir diğer isim John Gallagher Jr. da biraz arka planda kalmış olmasına rağmen filmin gerilimli ortamında büyük bir payı vardı.
Kafamda cevaplanmamış binbir soru:
Howard'ın kızım dediği kız gerçekte kimdi. Adam gerçekten onlara yardım mı etmek istiyordu yoksa yalan mı söylüyordu. Filmin başından itibaren usta oyuncu John Goodman'ın her halinden şüphelendim. Çok iyi bir oyunculuk çıkarmış onu da belirteyim.
Büyük çoğunluğu tek mekanda geçen bu kadar sürükleyici bir film yapmak kolay iş değil, sonunu da güzel yapsalardı daha yüksek puan verebilirdim.
Anladığım kadarıyla adam gerçekten yardım etmek istiyordu (orası net yani aslında) ama geçmişinde yaptığı sorunlu şeyler de vardı ve pek tekin biri değildi. Finalde uzaylı fantezisine girip uzatacaklarına adamın geçmişindeki şüpheleri açıklasalar daha iyi olabilirdi. Tabii sonunu uzaylılara bağladıkları için bunu araya sıkıştırmaları zordu.
Anladığım kadarıyla adam gerçekten yardım etmek istiyordu (orası net yani aslında) ama geçmişinde yaptığı sorunlu şeyler de vardı ve pek tekin biri değildi. Finalde uzaylı fantezisine girip uzatacaklarına adamın geçmişindeki şüpheleri açıklasalar daha iyi olabilirdi. Tabii sonunu uzaylılara bağladıkları için bunu araya sıkıştırmaları zordu.
Çok iyi niyetli de değil zaten yani kim yardım etmek istediği kişiyi zincirler ama en azından bir şekilde yardım ediyordu ve yaşamalarını istiyordu. Hayat tek kişilik sıkıcı olurdu? O kıza da bir şeyler yapmış olabilir veya o da esas karakterimiz gibi korkup kaçmış ve dışarıda uzaylılar tarafından saldırıya maruz kalmış olabilir. Gerçi kan dışarıda değil içerideydi galiba.
Çok iyi niyetli de değil zaten yani kim yardım etmek istediği kişiyi zincirler ama en azından bir şekilde yardım ediyordu ve yaşamalarını istiyordu. Hayat tek kişilik sıkıcı olurdu? O kıza da bir şeyler yapmış olabilir veya o da esas karakterimiz gibi korkup kaçmış ve dışarıda uzaylılar tarafından saldırıya maruz kalmış olabilir. Gerçi kan dışarıda değil içerideydi galiba.
İlginç bir filmdi doğrusu. Tek mekan filmlerini severim genelde. Bunu da sevdim. Diyaloglar gayet doyurucuydu. Hikayeye gizem iyi yedirilmiş. Kafada soru işaretleriyle geçen ve sonunu merak ettiren bir hikayeydi. Lakin üstte de denildiği gibi sonu daha anlamlı ve güzel bir yere bağlansaydı çok daha yüksek puanlı olabilirdi. Ne kadar saçma bir sona bağlansa da o sahnelerde gerildiğimi söylemem gerek. Bunun sebebi de elbette hanım kızımıza bir şey olmadan olayın bitmesini istememdi.
Filmi izlenir kılan elbette hem güzelliği hem de performansıyla Mary Elizabeth Winstead oldu. Onu izledikçe filme bağlandım ve zamanın nasıl aktığını anlamadım zaten. Sürekli kafada soru işaretleri bırakan karakteriyle John Goodman da iyi oynamış. Yan roldeki Emmit karakteri de biraz tebessüm etmemizi sağlayan eğlenceli bir karakter olmuş. Genel olarak boğmayan sade ve fena sayılmayan oyunculuk performansı vardı filmde.
İzlenilebilirliği olan ve genel olarak keyif veren bir film. 2016 filmlerine sinemada gittiklerim dışında bununla başladım. Artık Oscar dönemine kadar bir çoğunu aradan çıkarıp asıl merak edilen filmlere kavuşmayı umuyorum bir an önce.
Çok hoş bir filmdi. İyi bir tempoda giden izleyiciyi sıkmayan bir film. Gerilimi iyi hissettiriyor. Sonu daha iyi bitebilirdi belki ama yine de kötü bir final değildi bence.
Oyunculuklar arasında en çok John Goodman'ı beğendim. Mary Elizabeth Winstead'da iyiydi oldukça hoş bir kadın.
Baştan sona üstün gerilim ögesini koruyan bir film. Bunun dışında filmin büyük bölümü beyin fırtınası yapmaya müsait, sürekli şüphe içinde bırakıyor izleyiciyi, ki en sevdiğim film türlerinden biridir. Ayrıca tek mekan ağırlıklı olması filmin kalitesini ve sürükleyiciliğini arttırmış, zaten tek mekan olup da kaliteli ve sürükleyici olmayan bir film hayatımda görmedim...
En çok şaşırdığım şey, filmin sonunda herhalde devam filmi çekilir diye düşünürken meğer filmin kendisi devam filmiymiş. Filmlerin konusunu ve detaylarını hemen hemen hiç araştırmadan izlediğim için şaşırdım, hem de Abraams tarafından 2008 yılında çekilmiş, yeni haberim oldu fakat izlemeyi düşünmüyorum.
Tıpkı Law Abiding Citizen filmi gibi efsane olayım derken finaliyle kestane olmayı başardığını da belirtelim, ortalarına kadar gayet de üst düzey gidiyordu halbuki... Tam diyordum geçen seneki Room gibi müthiş başlayıp berbat bitmeyecek diye, ama onun kadar çuvallamamamış olsa da tatmin etmeyen bir kapanış yaptı.
Molotof ile öylesine bir uzaylıyı öldürme saçmalığı?? Türk filmlerinde bile ender rastlanan bir klişe, klişenin de ötesi bir rezalet... Eğer evden kurtulup arabaya ulaştığı anda uzaylı tarafından öldürülseydi ayakta alkışlanacak bir yapıt olurdu, 2010'lara damgasını vurmuş müthiş bir film olurdu. Ne yazık ki klişeyi seçti ve unutulmayı hak etti. Son 10 dakikasıyla filmin tüm gerçekçiliğinin içine edilmesi talihsiz bir olay.
Bu arada Post Apocaliptik bir dünyada böyle bir sığınakta yıllarca yaşamak isterdim. Buradan Desmond Hume'a selam gönderiyorum.
Baştan sona üstün gerilim ögesini koruyan bir film. Bunun dışında filmin büyük bölümü beyin fırtınası yapmaya müsait, sürekli şüphe içinde bırakıyor izleyiciyi, ki en sevdiğim film türlerinden biridir. Ayrıca tek mekan ağırlıklı olması filmin kalitesini ve sürükleyiciliğini arttırmış, zaten tek mekan olup da kaliteli ve sürükleyici olmayan bir film hayatımda görmedim...
En çok şaşırdığım şey, filmin sonunda herhalde devam filmi çekilir diye düşünürken meğer filmin kendisi devam filmiymiş. Filmlerin konusunu ve detaylarını hemen hemen hiç araştırmadan izlediğim için şaşırdım, hem de Abraams tarafından 2008 yılında çekilmiş, yeni haberim oldu fakat izlemeyi düşünmüyorum.
Tıpkı Law Abiding Citizen filmi gibi efsane olayım derken finaliyle kestane olmayı başardığını da belirtelim, ortalarına kadar gayet de üst düzey gidiyordu halbuki... Tam diyordum geçen seneki Room gibi müthiş başlayıp berbat bitmeyecek diye, ama onun kadar çuvallamamamış olsa da tatmin etmeyen bir kapanış yaptı.
Molotof ile öylesine bir uzaylıyı öldürme saçmalığı?? Türk filmlerinde bile ender rastlanan bir klişe, klişenin de ötesi bir rezalet... Eğer evden kurtulup arabaya ulaştığı anda uzaylı tarafından öldürülseydi ayakta alkışlanacak bir yapıt olurdu, 2010'lara damgasını vurmuş müthiş bir film olurdu. Ne yazık ki klişeyi seçti ve unutulmayı hak etti. Son 10 dakikasıyla filmin tüm gerçekçiliğinin içine edilmesi talihsiz bir olay.
Bu arada Post Apocaliptik bir dünyada böyle bir sığınakta yıllarca yaşamak isterdim. Buradan Desmond Hume'a selam gönderiyorum.
Ben böyle sonunda kızdığım filmlere çok düşük veremiyorum. Sonu gerçekten başarısız ama 1.5 saat kadarlık sürede müthiş bir keyif vermiş. Elbette sonu hiç yokmuş gibi davranamayız ama 1 puandan fazla kırmak da acımasız geliyor.
Ben böyle sonunda kızdığım filmlere çok düşük veremiyorum. Sonu gerçekten başarısız ama 1.5 saat kadarlık sürede müthiş bir keyif vermiş. Elbette sonu hiç yokmuş gibi davranamayız ama 1 puandan fazla kırmak da acımasız geliyor.
Filmin finali filmin geneli kadar önemli çünkü finalin özü filmin özü olmalıdır. Kötü devam eden filmde iyi final o genel başarısızlığı örtebilir ancak tam tersi durumda izleyici acımasız davranmak zorundadır.
Ki oyunculuklardan sadece şişko adamı başarılı buldum, kadının herhangi bir öne çıkan yanını göremedim fakat sırıtmadı da, öteki elemanı ise hem oyunculuk hem karakter olarak başarısız buldum. Bildiğim Leyla ile Mecnun'daki Telatabi.
Filmin başarısı yalnızca tek mekan kısımlarında ve oradaki beyin fırtınasında. Fakat bunlar şanına uygun bir finalle taçlanmadığı için tıpkı masadaki yapboz gibi film de eksik kaldı birçok açıdan.
Filmin finali filmin geneli kadar önemli çünkü finalin özü filmin özü olmalıdır. Kötü devam eden filmde iyi final o genel başarısızlığı örtebilir ancak tam tersi durumda izleyici acımasız davranmak zorundadır.
Ki oyunculuklardan sadece şişko adamı başarılı buldum, kadının herhangi bir öne çıkan yanını göremedim fakat sırıtmadı da, öteki elemanı ise hem oyunculuk hem karakter olarak başarısız buldum. Bildiğim Leyla ile Mecnun'daki Telatabi.
Filmin başarısı yalnızca tek mekan kısımlarında ve oradaki beyin fırtınasında. Fakat bunlar şanına uygun bir finalle taçlanmadığı için tıpkı masadaki yapboz gibi film de eksik kaldı birçok açıdan.
The Mist de aşağı yukarı buna benzer konuyu işlemişti. Onun da finali üst düzey değil, ama klişe de değil en azından, klasik amerikan karizmatikliği yok o finalde, ayrıca film boyunca politikadan insanlık geçmişine, dinden insan topluluklarına kadar birçok başarılı alt metin de var. Bu filmde ise ben derinlik olarak hiçbir şey göremedim, doğru düzgün bir diyalog bile yok.
Kaçırdığı kız olayı bile havada kaldı, neydi ne değildi öğrenmeye vakit kalmadı.
The Mist de aşağı yukarı buna benzer konuyu işlemişti. Onun da finali üst düzey değil, ama klişe de değil en azından, klasik amerikan karizmatikliği yok o finalde, ayrıca film boyunca politikadan insanlık geçmişine, dinden insan topluluklarına kadar birçok başarılı alt metin de var. Bu filmde ise ben derinlik olarak hiçbir şey göremedim, doğru düzgün bir diyalog bile yok.
Kaçırdığı kız olayı bile havada kaldı, neydi ne değildi öğrenmeye vakit kalmadı.
Tamamen katılıyorum, alt metni olmayan, seyirlik gerilim filmiydi. Haliyle alabileceği puan kapasitesi de ortada, puanlama ölçütü kişiden kişiye değişebilir ama benim için bol keseden dağıtmaya değer bir yapım değil, çok kötü bir yapım da değil ortalamanın üstünde, ki puanı da 6-7 arası ideal, fazlası daha iyi filmlere haksızlık.
The Mist'de de ben çok etkilenmiştim, yalnızca son sahnede Carol'u görmek sinirimi bozmuştu o kadar.
Filmi izledim. Uzun süre önce indirdim ve anca boşluk bulup izledim. Kar iyiki yağdı.
Çok başarılı bir filmdi ilk 45 dakikada. Ve gerçek bir gerilim vardı. Sonra konu tıkandı sandım olay başka bir noktaya gitti falan sonunda saçmaladılar. O ne anlamsız bir sondu ve akıllarda soru işareti bıraktı bir çok bu son ile.
Keşke
Adamın oyunu olarak bitseydi sonu. Daha güzel olurdu. Yani o deli gibi içeri girmek isteyen kadını falan o ayarlamış olsa ve herşeyi uyduruyormuş olsaydı keşke ama o zamanda öldürdüğü diğer adam anlamsız kalırdı hikayede.
Kısaca üzerinde çok düşünülmemiş bir hikaye ve kurgusu var ama çekimler müzikler oyunculuklar hiç fena değildi. İzledik iyi geldi.
Filmi daha önce izlemiştim ama yorum yazmamışım hemen yapalım yorumu da.
Film gerilim olarak iyiydi bekleneni verdi geçen yılki Room filmiyle de benzerlikler vardı tek mekan, zorla kapatılmaları, kurtulmaya çalışma vs. Room'u da sevmiştim bu da sıkmadı beni. Mary Elizabeth ve John Goodman çok başarılı bir oyunculuk çıkarmışlar. Ama sonu çoğunun da dediği gibi
uzaylıya
bağlamasalar çok daha güzel olacaktı. Son zamanlarda da o tür filmler (spoiler içine aldığımla ilgili) çok yapılmaya başlandı hani başka bir sonla bitse çok daha başarılı olacağına ve çok daha iyi yorumlar alacağına emindim. Filmin de 2.si yapılsa olur yani açık kapı bıraktılar bana göre böyle bir düşünce olursa diye sanırım. Ama bilemiyorum tabi ki.
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.