Zorunlu Din Dersi Kaldırılmalı Mı?

Zorunlu Din Dersi Kaldırılmalı Mı?

  • EVET

    Oy: 10 45.5%
  • HAYIR

    Oy: 12 54.5%

  • Kullanılan toplam oy
    22

Yiğitt

Konu Sahibi
Emekli
Katılım
9 Aralık 2013
Mesajlar
79,167
Reaksiyon puanı
45,879
Puanı
1,061
Konum
Ankara
zorunlu-din-dersi.jpg

Uzun süredir konuşulan, 12 Eylül darbesinden sonra zorunlu hale getirilen din dersinin kaldırılması her yıl gündeme geliyor. Son olarak İstanbul İdare Mahkemesi, zorunlu din dersini istemeyen ailenin talebini haklı buldu.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, zorunlu din dersi kaldırılmalı mı yoksa müfredatta yer almaya devam mı etmeli? Düşüncelerinizi bekliyoruz.​
 
Devlet eliyle bir din değil, din kavramı öğretilmeli. Ya dersin içeriği değiştirilip her şeyi objektif bir şekilde anlatılmalı ya da ders toptan kaldırılmalı.
 
Kaldırmak yerine seçmeli bir ders olmalı.

Eskiden olsa hayır derdim ama şimdi çevre ortamına bakınca bir çok ateist var onuda geçtim ülkede alevi nüfusu da yüksek ayrıca başka dine mensup olanlar var şuan. Bu iş bence seçmeli olmalı isteyen bu dersi almalı istemeyen almamalı.
 
Kaldırılmasın ama müfredatı değişsin. Daha kapsamlı, objektif ve diğer dinlere dair bilgiler veren bir konu düzeni olmalı. Ezbere dayatmaktan uzaklaşılmalı.
 
Kendimi bildim bileli hep bu konu konuşuluyor. :A

Din dersinin içeriği çok hafif ve lise dahil 8 sene din dersi oluyor, içerik olarak ise 8 sene boyunca aynı konulardan oluşuyor, bu açıdan her sene olması pek mantıklı değil. Birde ülkemizde Alevi yurttaşlar var, Din dersinin müfredatı ne derece Alevileri kapsıyor? Bunları düşünüp yeniden şekillenmesi lazım..
 
Hayır. Süresi daha da artırılmalı. Dinimiz çocuklarımıza daha iyi anlatılmalı.
 
Hayır, daha baskıcı şekilde olmalı ve süresi artırılmalı, kelam fıkıh gibi dersler de zorunlu olmalı. Ne kadar baskı, o kadar tepki. Bu devirde anca bu yolla genç nesil giderek muhafazakarlıktan soğuyacak ve bir iki nesle kadar kendiliğinden kalkmış olacaktır zaten. Ancak zorlama yaparlarsa bundan da mağduriyet üretecekleri için hiç gerek yok ona. Olması gereken ise felsefe dersi gibi din dersinin de bir iki yıl olması ve tüm dinleri, inançları objektif biçimde anlatmaları. Dini eğitim görmek isteyenler içinse zaten imam hatipler ne güne duruyor, bu yapılan baskıdan başka bir şey değil ama dediğim gibi hiç önemi yok eninde sonunda ellerinde patlayacağı için. :)
 
Şimdi yorumlara baktım bazı arkadaşlar aynı konular işleniyor demişler. Evet haklılar ama bilmedikleri veya hatırlayamadıkları bir mevzu var. Türk Eğitim Sistemi, Geleneksel Eğitim anlayışında Çağdaş Eğitim anlayışına geçmiştir ve bu anlayışta ise 'Sarmal Eğitim' benimsenmiştir.

Peki Sarmal Eğitim nedir? Kendi düşüncemi eklemeden olduğu gibi kaynaktan alarak vermek daha doğru olur.

'Sarmal (Spiral-Helezonik) Programlama Yaklaşımı (Bruner)

Bruner’in ‘sarmal öğrenme’ yaklaşımına göre geliştirilmiştir. Sarmal öğrenmede yeni öğrenilecek konular, önceki öğrenmelerle ilişkilendirerek ve temel konuyla bağ kurularak işlenir. Öğrenen (etkinlik) merkezli program tasarımlarında ve yapılandırmacı öğrenme kuramına bağlı yaklaşımlaşımlarda kullanılır. ‘Süreklilik’’ gerektiren konu ve etkinliklerin programa yerleştirilmesini sağlar.

Sarmal yaklaşım/Spiral tasarım, kapsamın giderek genişletilmesi esasına dayanır. Öğrenme konularının yeri ve zamanı geldikçe ardışık eğitim durumlarında tekrar tekrar öğrenilmesini esas alan yaklaşımdır. İçeriğin her tekrarı daha derinliğine, soyutluğuna ve karmaşık olarak verilir. Her konunun kendi içindeki alt konuları arasında bir ardışıklık söz konusu olduğunda bu düzenleme kullanılır. Önceki öğrenmeler sonraki öğrenmelerin temelidir. Kavramlar derinliğine ve ilişkisel olarak düzenlenir. Her konu kendi içerisindeki ardışıklığa göre zamana(yıllara) ve sınıflara dağıtılır. Konular her sınıfta gittikçe açılarak ve derinleştirilerek düzenlenir. Konular yıllara yayılırken basitten-karmaşığa, kolaydan-zora, somuttan-soyuta, özelden-genele yakın zaman çevreden uzağa ve ön koşul ilkelerine göre düzenlenir.

Sarmal yaklaşım öğretimde yatay ilişkilendirmeye ve dikey ilişkilendirmeye dayandırılır. Yatay ilişkilendirme de konu aynı öğretim sürecinde giderek derinleşen ve genişleyen bir şekilde yeni bilgi ön bilgi ilişkisiyle sağlanır.

Örneğin, ilköğretim 5. sınıfta kare verildikten sonra yeni bilgi olan dikdörtgen kare ile ilgili önbilginin üzerinden anlamlandırılır.

Dikey ilişkilendirme de ise konu derinleşen ve genişleyen bir şekilde yıllara dağıtılır.

Örneğin; sosyal bilgiler dersinde ‘Kültürel Varlıklarımız’ teması ilköğretim 4. sınıftan itibaren 8. sınıfa kadar her sınıfta gittikçe daha karmaşık , zor ve soyuta doğru genişletilip derinleştirilmiştir.' ALINTIDIR.

Peki bu program neden uygulanıyor? 2006-07 yılında kabul edilen 'Yapılandırmacı Eğitim' anlayışının bir gerekliliği olarak görülebilir.

Peki 'Yapılandırmacılık' nedir? Onun tanıtımını da kaynaktan vermek gerekirse,

'İnsanların kendi deneyimleri ve düşünmeleri sonucunda kendi bilgilerini ve zihinsel modellerini oluşturdukları şeklindeki yaklaşıma denir. Bunun anlamı şudur; Her çocuk önceki bildiklerini yeni bilgilerle birleştirerek kendi anlamını inşa eder.

Öğreneme Nasıl Gerçekleşir:
Yapılandırmacı yaklaşım, öğrenmeyi, deneyimden anlam oluşturmayla eşleştiren bir teoridir. İnsanoğlu, bilgiyi doğrudan almanın aksine, onu kendisi oluşturur. Bu, öğrenmenin ancak mevcut bilgilere, deneyimlere dayalı olarak gerçekleşebileceği anlamına gelmektedir. Bir bilgi ne kadar iyi sunulmuş olursa olsun, öğrenciler bir takım süreçlerde kişisel olarak bu bilgileri kullanmadıkça, geçmiş deneyimleriyle ilişkilendiremedikçe onları gerçekten öğrenmiş olmamaktadırlar.
Bilginin işlenişindeki süreçte şu kavramlarla karşılaşırız.'

Bütün bunları dikkate aldığımızda Din Kültürü, Türkçe, Tarih, Sosyal Bilgiler, Fen, Coğrafya... ve diğer derslerin de bu şekilde işlendiği görülecektir.

Bir ülkenin en büyük sorunu olan DİN (şahsi fikrim). Öyle basit bir şekilde anlatılmasını istemem. Ayrıca diğer dinlere gerektiği kadar yer veriliyor. Örnek verirsek Osmanlı Tarihi çoğu Avrupa ülkesinin ders kitaplarında bile yok.
 
Anaokulu ve ilkokulda herkese verilmeli ve süresi arttırılmalı. İlerleyen yıllarda ise seçmeli ders yapılmalı.
 
Eğer bu şekilde olacaksa kaldırılsın. Din dersinde adam akıllı bir müfredat yok. Dinler tarihi öncelikli okutulmalı.
 
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi adlı dersin içeriğinin adıyla hiçbir benzerliği yok. Öğrencilerin çoğu 1 saat olarak verilen bu dersi beden-resim-müzik gibi bir ders gibi görüyor.

Zorunlu olmaktan çıkarılıp müfredatının tamamen yenilenmesi lazım. Ahlak Bilgisi adında zorunlu bir derse ihtiyaç var, Din Kültürü tarafı da öğrencinin mezhebi ve inanışına göre seçmeli olarak sunulabilir.
 
Hayri kaldırılmasın abi ortalama yükseltiyordu benim dönemimde. Beleşten ortalamam artıyordu kesinlikle kaldırılmasın bu ders ve beden:A
 
Hayri kaldırılmasın abi ortalama yükseltiyordu benim dönemimde. Beleşten ortalamam artıyordu kesinlikle kaldırılmasın bu ders ve beden:A
Benim de bir ara öyleydi sonra bir hocası geldi, kadın tam bir deli. Kitap fırlatıyordu hep de benim kitabımı alıp fırlatırdı. Kaç kez ciltlemiştim onun yüzünden. :F