FOX'un merakla beklenen yeni dizisi Zümrüdüanka'da kim kimdir?
Yapımcılığını Pastel Film'in, yönetmenliğini Cemal Şan'ın üstlendiği, başrollerinde ise Alp Navruz, Ceren Yılmaz, Miray Akay, Ayten Uncuoğlu, Simge Selçuk, Selim Bayraktar, Sebahat Kumaş, Serhat Özcan, Yener Özer ve Hatice Aslan gibi isimler yer alıyor
'Zümrüdüanka' ilk bölümüyle 25 Ocak Cumartesi 20.00'de FOX'ta!
- Serhat Demirkan (Alp Navruz)
20’lerinin sonunda... Nevşehir’in en zenginlerinden Demirkan Ailesi’nin en büyük torunu... Anne ve babasını daha çok küçükken kaybetti... Bu yüzden amcası Adil Demirkan onu kendi oğlu gibi yetiştirdi... Ama yine de yetim ve öksüz büyümenin acısını her zaman yüreğinde hissetti Serhat... Bundan dolayı da hiddetli, savaşkan bir delikanlı oldu... Çalışkan, azimli, cesur ve pes etmek nedir bilmeyen bir yapısı vardı... Küçüklüğünden beri hem okudu hem de amcasının yanında; fabrikalarda, kum ocaklarında, narenciye depolarında çalıştı. Mühendisliği bitirdi. Holdingin bütün faaliyetleri hakkında üst düzey bilgi sahibiydi... Serhat’ın Suriye’de şehit düştüğü haberinin gelmesi ise tüm hayatlarını değiştirdi.
- Zümrüt Kuloğlu (Ceren Yılmaz)
20’lerinin başında... Fakruzaruret içinde yaşayan Kuloğlu Ailesi’nin en büyük kızı... Anası, babası ve iki kardeşiyle müflis Körkuyu Mahallesi’nde yaşıyordu. Çalışkan, vefalı, kendinden daha çok ailesini düşünen, onurlu ve sebatkar bir kızdı. Tüm ailenin yükü onun sırtındaydı. Demirkanların holdinginde çalışıyordu ama maaşı beş boğazı geçindirmeye yetmiyordu. Öte yandan yüreğinde tarifi imkânsız bir acı taşıyordu...
- Abbas Demirkan (Selim Bayraktar)
50’lerinin ortasında... Serhat’ın büyük amcası... Hem holdingin hem de Demirkan Konağı’nın reisi... Ahlaksız, omurgasız, kafasının içinde kırk tilki dolaşan kırkının da kuyruğu birbirine değmeyen, sinsi bir adam... Anası Azimet dışında, etrafındaki bütün kadınları satın alınacak birer mal gibi görürdü Abbas… Bu durum da kardeşi Adil Demirkan’ı çileden çıkartıyordu...
- Saniye Arsoy (Sebahat Kumaş)
20’lerinin ortasında... Demirkan Holding’in yüzlerce çalışanından biri... Çilekeş, cefakâr, tüm yaşamını kardeşi Oya’ya adamış genç bir kadındı...
- Azimet Demirkan (Ayten Uncuoğlu)
70’lerinin başında... Demirkan Konağı’nın en yaşlısı ve ailenin anası... Azimet tüm aile fertlerinin saygı gösterdiği, Demirkanları birbirine kenetleyen, devlet gibi bir kadındı... Sert, kibirli, geleneklere sıkı sıkıya bağlı, en sevdiklerini bile ailenin köklü kurallarından muaf tutmayan bir yapıya sahipti... Onun sözünün üstüne söz söyleyecek kimse yoktu... Azimet Hanım evlat acısıyla yüreği dağlanmış bir anneydi aynı zamanda... Bu yüzden kaybettiği büyük oğlu Tahir’den yadigâr kalan torunu Serhat’a çok düşkündü. Serhat onun en büyük zaafıydı. Onu korumak için dünyaları bile yakardı...
- Ülfet Kuloğlu (Hatice Aslan)
40’larının ortasında... Zümrüt’ün annesi... Gençliğinde çok güzeldi, çok alımlıydı… Zengin, hali vakti yerinde bir talip bekledi hep… Ama olmadı… Ailesi onu topal Rüstem’e verdi. Ardından yine yokluk, yine sefalet çekti… Çıkarcı, Makyevelist, oportünist bir kadın haline getirdi hayat şartları onu… İçindeki hırs hiç bitmedi Ülfet’in... Ve Zümrüt’le Meliha doğdu… Artık kızları bu sefil hayattan kurtulmanın tek anahtarıydı onun için… Dört bir yana nam salacak kadar güzel olan evlatlarını hali vakti yerinde damat adaylarına vermek için elinden ne geldiyse yaptı… Sonunda amacına da ulaştı.
- Rüstem Kuloğlu (Serhat Özcan)
40’larının sonunda... Zümrüt’ün babası... Gözütok, kalender, yufka yürekli, naif bir adamdı... Uzun yıllar boyunca çalıştığı Demirkan Holding’in kum ocaklarında ağır bir iş kazası geçirmiş, sakat bacağıyla işsiz güçsüz ortada kalmıştı... Eve ekmek getiremeyen, karısı tarafından tamama tutulmayan, kızı Zümrüt’ün eline bakan çaresiz biri oluvermişti… Bu durum içini parçalıyordu... Ülfet’in yıllardır ihmal ettiği, yüzüne bile bakmadığı Rüstem kendini yapayalnız hissediyor ve her insan gibi sevilmek, takdir edilmek istiyordu...
- Meliha Kuloğlu (Miray Akay)
18’inde... Zümrüt’ün kız kardeşi… Lise son sınıf öğrencisi... Ergenliğin her türlü hezeyanını yaşıyordu… Ne okul umurundaydı ne de eğitim… Annesi Ülfet’e benzeyen tatminsiz, doyumsuz bir yapısı vardı... Kısa yoldan yırtmak istiyordu…
- Ömer Lütfi Bakırcı (Gökhan Bekletenler)
40’larının ortasında... Adil’in iş arkadaşı... Aynı zaman da sağ kolu, holdingdeki gözü kulağı, dert ortağıydı... Çalışkan, dürüst, işine son derece bağlıydı. O da tıpkı Adil gibi merhametli ve adildi... Abbas Demirkan onun şirketteki varlığından çok rahatsızdı... Holdingle ilgili sorunlar konusunda sürekli olarak Adil’i doldurduğunu düşünüyordu. Ömer Lütfi’yi eski köye yeni adet getirmeye çalışan bir işgüzar olarak görüyordu.
- Songül Kuloğlu (Ebrar Baba)
6’sında... Zümrüt’ün dünyalar tatlısı kardeşi... Hayat dolu bir çocuktu. Gözlerinin içi parlardı. Önce Zümrüt sonra da Meliha ablası gitti evden… Mahzunlaştı Songül... İçine kapandı... Yemeden içmeden kesildi... Hiç konuşmadı günlerce…
