Yol (1982) Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,683
Reaksiyon puanı
50,346
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
0084934.jpg


Yol (1982)

Türü: Dram, Romantik
Yönetmen: Şerif Gören, Yılmaz Güney
Senaryo:

Oyuncular:
Tarık Akan
Şerif Sezer
Halil Ergün
Meral Orhonsay
Necmettin Çobanoğlu

IMDb Sayfası




Filmin Özeti
Yılmaz Güney'in "Yol"u tüm dünyada en çok bilinen Türk filmidir. (Hatta Luc Besson'un bile tek bildiği Türk filmiymiş.) Güney'in hapishanedeyken senaryosunu yazdığı her sahnesini planlayarak ve çizerek yönetmen Şerif Gören'e çekmesi için veren Güney, filmin negatiflerini, İsviçre'ye kaçarken yanında götürmüş ve orada kurgusunu yapmıştı. "Yol", 1982 yılında Cannes Film Festivali'nde Costa Gavras'ın "Missing" filmiyle beraber "Altın Palmiye" ödülünü paylaşmış ve aynı yıl "Altın Küre" ödüllerine de "en iyi yabancı film" dalında aday olmuştu. Yol Türkiye'de ancak 17 yıl sonra sinemalarda gösterilebildi.

Filmde kısaca cezaevinden bir hafta izinli çıkan 5 mahkumun Türkiye'nin onlar içerdeyken değişen yeni toplum düzenine karşı yabancılaşması anlatılıyor. Bir haftalığına evlerine dönen bu beş mahkumun sevinci beş ayrı trajediye dönüşüyor. Bir tanesinin karısı bir gurur davası için ailesi tarafından ölüme mahkum edilmiştir. Bir tanesi köyünden genç bir kıza aşıktır ama abisi öldürülünce yengesiyle evlenmek zorunda kalıyor. Bir diğeri ise çocuğunu ve karısını göremiyor çünkü karısının ailesi buna engel oluyor. Sonuçta Güney, bu filminde 5 mahkumun sınırlı da olsa elde ettikleri özgürlüğün tadına varamamalarının trajedisi anlatıyor. Zamanın Türk toplumunun da bir panoramasını çizerek üstelik.

Aldığı Ödüller:
- Altın Palmiye, FIPRESCI ödülü, Özel Ekümenik Jüri ödülü, Özel Mansiyon Cannes,
- En iyi yabancı film French Syndicate of Cinema Critics,
- Yabancı dilde yılın filmi Londra Eleştirmenler Film ödülü


 
Filmin yorumlarını görünce çok büyük bir beklentiye girdim, fazla beklentiye girdiğim filmlerde böyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Evet film güzeldi ama çok çok güzel bir film değil bence.

Filmin çekimleri o döneme göre gerçekten başarılı, çekim yerleri de güzel. Eski insanların tiplerini görünce bir gülesim geldi, o dönemin tipleri vay be. Şimdi görsek bir bakarız adamlara.

Filmin müzikleri harika, bayıldım müziklerine. Kürtçe şarkılar da çaldı arada, filme renk kattı.

Film, hapisaneden 1 haftalık çıkan mahkumların hikayesini anlatıyor. Hepsini olayı farklı, hepsi ayrı ayrı olaylarla uğraşıyor.

Filmde en dikkatimi çeken sahne adamın ''Sen artık benim sevgilimsin, kimlerle görüştüğüne dikkat edeceksin, giyimine karışacağım'' gibi laflar söyleyip sonra kadının ''Bana mektup yollama sakın'' dediğinde babanlar da geri kafalı demesi. :F

Seyit, karısını görmeye giderken atı donup öldü. Daha sonra karısı ve çocuğuyla geri dönerken Zine ile birlikte atın kemiklerini, o halini gördük biz de. Filme benim gözümde Zine (Şerif Sezer) damga vurmuştur kesinlikle. :)

Neyse dediğim gibi öyle çok etkilemedi film beni. :)

7/10
 
Anadolu coğrafyasındaki Namus ve töre gibi konuları tüm çıplaklığıyla üstelik 1982 yılında yani Kenan Evren dönemlerinde gösterebilmiş harika bir yapıt.

Oyunculuktan çok senaryo ve vermek istediği mesaj üzerinde durulmuş. Oyuncuların dublajlı olduğu çok açık anlaşılıyor ancak elin Fransız'ı altyazılı izlediği için filmin dilsel sorunlarını göz ardı edecektir.



Tarık Akan'ın karısını uyandırmaya kemerle vura vura çalıştığı sahne çok iyiydi. Cesetleri kamyonda gösterdikleri sahne de çok iyiydi. Yalnız tren tuvaletindeki malum sahnede, adam tuvalete girmeden önce tek tek her yere bakmasına rağmen kimse yoktu. Nasıl oldu da tuvalete girdikten birkaç saniye sonra ortalık ana baba gününe döndü, gözü dönmüş ilkel yaratıklar ortaya çıktı?

Ne olursa olsun eğitimsizliğin ne kadar kötü bir şey olduğunu gözümüze gözümüze göstermiştir. Filmde gösterilen bunca cehaleti önlemenin tek yolu eğitim! Kim bilir filmde gösterilen olaylar hâlâ günümüzde de yaşanıyordur?
(Daha önce yaptığım yorum eklenmiştir.)

8.2/10
 
Tekrar izlemek istemeyeceğim bir film. Türk sinemasının en overratedlerinden, tabii dönemin zorluklarını anlatıyor olması ve bu tip şeylerin Türk sinemasında pek olmaması önemli.

Önceki yorumu kopyalıyorum:

Açıkçası filmden pek umduğumu bulamadım.Çok zor şartlarda çekilmiş ve bu açıdan takdiri hakeden bir film. Ayrıca bazı akılda kalıcı sahneleri de var ama bir bütün olarak baktığımda film oldukça yetersiz kaldı.

Farklı karakterlerin hikayeleri üzerindeki geçişler filme bağlanmayı zorlaştırdı. Yani kurgusu pek başarılı olmamış.

Oyunculuklar çok başarılıydı. Gerek Tarık Akan, gerek Halil Ergün iyi iş çıkarmışlar.

Sonuç olarak fena film değildi ama ödülü almasında ana faktörün çekildiği zor koşullar olduğunu düşünüyorum. Doğrusu beni pek etkilemedi, Yol'dan daha iyi onlarca film sayabilirim Türk sinemasından...

6/10
 
Sen deyince siteden baktım da 1 saat 49 dakikalık izlemişim. Film zaten ağır bir film, 5 dakikada da yolda geçmiştir. :D

Benim aklıma ilk gelen şey siyasi mesajı olan bir sahneyi kesmeleri oldu. :D Tabi tüm film neredeyse öyle deniyor ama işte o sahne daha sert olabilir.