Bu dizi "What Happened to Monday" filminden uyarlanmış, yer ve kişi adları değiştirilmiştir.
PAZARTESİ | SALI |
ÇARŞAMBA | PERŞEMBE |
CUMA | CUMARTESİ |
PAZAR |
|
6. BÖLÜM
(Perşembe günlerdir izini sürdüğü, kardeşlerinin onu bulmak uğruna öldürüldüğü Pazartesi'yle sonunda karşılaşmıştır.)
Perşembe: Sen...
Pazartesi: Hayran kaldım gerçekten. Zeynep Şahin'i daha önce hiç bu kadar iyi oynamamıştın.
Perşembe: Seni bulmak için öldü kardeşlerim. Ve bu kimlik için..
Pazartesi: Dünyada tek bir Zeynep Şahin varsa o da benim. Kabul et ya da etme.
(Öte yandan Deniz ve Salı'dan haberdar olan ajanlar da teknik odaya gelmiştir. Deniz ve ajanlar arasında başlayan silahlı çatışmanın içinde Salı Büro'nun sunucularına girip canlı yayına bağlanmayı başarır. Yiğit ise Çiğdem'in tehlikeye girdiğini fark etmiştir.)
Yiğit: Benim Çiğdem Hanım'ın yanına gitmem lazım. Sakın izin vermeyin!
(Bu sırada Pazartesi ve Perşembe de hesaplaşmaktadır.)
Perşembe: Bizi nasıl satabildin? Nasıl bu kadar alçalabildin?
Pazartesi: Hala anlamadın mı?
Perşembe: Anlamak mı? Biz senin aileniz!
Pazartesi: (silahını doğrultarak) Sen aile hakkında ne bilirsin ki? Hele ki benim bildiklerimin yanında.. Yıllarım sizin için o kadar fedakarlık yaptım ki. Bazen kendimi unutup tamamen size adadım hayatımı. Söz konusu aileyse en çok ben uğraştım!
Perşembe: Hepimiz uğraştık, bir tek sen değil! (üzerine yürüyerek) O sattığın aile yok oldu senin yüzünden! Pazar kollarımda can verdi, Çarşamba bilmem kaçıncı kattan çakıdı, Cumartesi'nin kafasına sıktılar ve Cuma...
Perşembe: Özür dilerim.. Benim yüzümden parmağını kaybettiğin için.. Sürekli arkamı toplamak zorunda kaldığın için.. Her şeyi mahvettiğimi biliyorum...
(Pazartesi sakin kalmaya çalışsa da gözyaşlarına engel olamaz.)
Perşembe: Zeynep Şahin birimizden daha fazlasıydı. O hepimizdi.. O bizim ailemizdi.. Hayatımızdı bizim...
Pazartesi: (kendini toplayarak yeniden silahı doğrultur) İlk doğan bendim.. Zeynep Şahin her zaman benimdi. Siz sadece tekne kazıntısıydınız, o kadar. Çöp parçası kadar değeriniz yoktu gözümde!
(Perşembe daha fazla dayanamaz ve silahı almak için Pazartesi'nin üzerine atlar. İki kardeş kavga ederken Çiğdem ise yüzlerce davetlinin önünde adaylığını açıklamak üzeredir.)
Çiğdem: Tek Çocuk Bürosu 30 yıldan beri insanlık tarihinin gördüğü en büyük krizle mücadele etti. Yöntemlerimiz eleştirildi, ama sayılar asla yalan söylemez.
(Çiğdem ekrandaki istatistikleri davetlilere gösterir. Büro'nun hizmete girdiği yıllardan sonra doğum oranında ciddi bir düşüş yaşanmıştır.)
***
(Öte yandan Salı ise Perşembe'nin işlem merkezinde çektiği görüntüleri, ana ekrana bağlanan sunucuya aktarmaktadır.)
Deniz: (çatışmaya devam ederken) Hala olmadı mı?
Salı: Biraz beklememiz lazım.
Çiğdem: İşte bu yüzden, ben Çiğdem Sönmez, milletvekilliğine adaylığımı koyuyorum. Böylece yasaları yenileyebilir ve geleceğimizin çok daha iyi olmasını sağlayabilirim.
(Pazartesi ise Perşembe'nin boğazına yapışmıştır. Perşembe ayağıyla yere düşen silahı ittirirken Pazartesi de silahı almak için onu bırakır. Perşembe vakit kaybetmeden boğazına çöktükten sonra Pazartesi onun karnına tekme atar.)
Pazartesi: Böyle savaşmak sonunu değiştirmeyecek.
(Perşembe ablasının elini kapıya sıkıştırırken Pazartesi'den sert bir tokat yer. Tam o sırada Perşembe ise Pazartesi'yi sertçe iterek yere düşürür.)
(Öte yandan Deniz de biri hariç tüm ajanları öldürmüştür. Salı görüntülerin yüklenmesini beklerken Çiğdem'in konuşması bitmek üzeredir.)
Çiğdem: Bu dünyaya çocuk getirmek isteyenler maddi durumundaki istikrarı ve çocukla ilgileneceğini kanıtlamalı. Bu yolda yanımızda olmanızı istiyoruz. Kim bilir, belki nüfus artışı normale inerse 2. çocuğun da yolu açılabilir.
(Salonda alkış sesleri duyulurken Salı hala uğraşmaktadır.)
Deniz: Hala bitmedi mi?
Salı: Az kaldı!
Pazartesi: Pes et artık!
Perşembe: Asla!
(Deniz, arkadan gelip boğazına çöken ajanı birkaç saniye sonra öldürürken Pazartesi ve Perşembe'nin kavgası ise silah sesiyle sonlanır.)
***
(Birkaç dakika sonra Zeynep Şahin lavabodan çıkarak salona girerken Çiğdem gülümseyerek Zeynep'e bakar.)
(Video sonunda dev ekrana aktarılmaya hazırdır. Salı'nın bir tuşa basmasıyla ekranda, laboratuvarda yok edilen kız çocuğunun son anları belirmiştir.)
Salı: Eğlence başlasın.
(Alkışların aniden kesilmesinin ardından kafasını ekrana çeviren Çiğdem ise hayatının şokunu yaşar. Tüm davetliler ekrandaki görüntülere kilitlenmiş, Çiğdem'in foyası sonunda ortaya çıkmıştır.)
Çiğdem-: Montaj bunlar! Montaj! Bana kumpas kurmuşlar, sakın inanmayın! Bizim böyle yöntemler uygulamadığımızı herkes bilir!
(Ancak görüntüler şüpheye mahal bırakmayacak kadar gerçektir. Kimseye kendini inandıramayan Çiğdem'in bakışları kendisini izleyen Zeynep'e çevrilir. Hemen sahneden inip saçını çeker.)
Çiğdem-: Ama sen..? (peruk elinde kalır) Hepinizin gebermesi gerekiyordu! Nasıl geldiniz buraya? Nasıl buldunuz o görüntüleri? Asıl Zeynep nerede?!
Perşembe: Oyun bitti Çiğdem.
(Çiğdem fenalaşırken kanlar içindeki Pazartesi yavaşça ona doğru yaklaşarak silahını doğrultur.)
Perşembe: Pazartesi?
Çiğdem-: Ne oluyor lan burada?!!
(Tam o sırada Yiğit, Pazartesi'yi sırtından vurur. Genç kadın yere yığılırken mekana gelen Deniz de Yiğit'e iki el sıkar. Herkes korku içinde kaçışırken Pazartesi son nefeslerini almaktadır.)
- Flashback -
Buğra: Cesur olmanı istiyorum.. Kardeşlerine örnek ol..
(Buğra, Pazartesi'nin parmağını keserken duyduğu çığlık içine işlemiştir. Pazartesi o gece bir ağlama sesi duyar ve odaya geldiğinde sesin dedesine ait olduğunu fark eder.)
Pazartesi: Dede? Niye ağlıyorsun?
Buğra: (gözyaşlarını silmeye çalışarak) Sizi korumaya çalışıyordum... Bazen bunu en acılı yoldan yapmak gerekir..
- Flashback -
(Kardeşleri ve Deniz soluğu onun yanında alırken can çekişen kızın aklında sadece bu anı vardır.)
Pazartesi: (kanlı elini tutan Perşembe'ye bakarak) Sakın onları almalarına izin verme..
Deniz: Zeynep? Zeynep?
Pazartesi: Her şey sizin içindi.. En acılı yoldan da olsa.. Özür dilerim..
(Pazartesi karnına bakarken Perşembe ablasının neyden bahsettiğini anlamıştır. Elleri son kez o karnın üzerinde birleştikten sonra Pazartesi gözlerini usulca kapatır.)
***
BİRKAÇ AY SONRA
eTV Haber Sunucusu: Evet sayın seyirciler, bugün ülkemiz için önemli bir gün. TBMM'de 303 evet, 18 hayır oyuyla Tek Çocuk Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasına karar verildi. İşlem merkezlerinde tutulan yüzlerce çocuk ailelerine teslim edilirken Çiğdem Sönmez hakkında ise idam kararı çıktı.
(Çiğdem yetkililer tarafından idam ettirileceği yere götürülürken halk onu protesto etmektedir.)
Çiğdem: Bu gezegen görüp görebileceğiniz tek ev. Hayatta kalmanızı sağlayacak kararları alanları yok ettikçe insanlığın durumu daha da kötüye gidecek. Bundan sonraki nesiller için ne acı.. Dünyadaki her şey gibi son umudu da kendi ellerinizle yok ettiniz!
***
(Öte yandan Pazartesi'nin ikiz bebekleri de dünyaya gelmiştir. Aradan geçen birkaç ay içinde Salı'nın çıkarılan gözü yerine de elektronik bir göz takılmıştır.)
Deniz: Yeni gözler güzel olmuş Salı.
Salı: Teşekkürler. Ama adım artık Selin.
Deniz: Güzel isim.. (Perşembe'ye dönerek) Sana ne diyeyim?
Perşembe: Zeynep... Zeynep Şahin.
(Üçünün de tek amacı Pazartesi'den geriye kalanları canları pahasına korumak olacaktır.)
Deniz: Şimdi ne olacak peki?
Salı: Ablam her şeyi onların güvende olması için yaptı..
Perşembe: Ve biz hayatta olduğumuz sürece olacaklar da..
(İkizlerin yanı sıra o gün doğan yüzlerce bebek de ailelerine kavuşmak için beklemektedir. Dört duvarın ardında geçen günler nihayet sona ermiş, mutlu günler başlamıştır...)
(Pazartesi sakin kalmaya çalışsa da gözyaşlarına engel olamaz.)
Perşembe: Zeynep Şahin birimizden daha fazlasıydı. O hepimizdi.. O bizim ailemizdi.. Hayatımızdı bizim...
Pazartesi: (kendini toplayarak yeniden silahı doğrultur) İlk doğan bendim.. Zeynep Şahin her zaman benimdi. Siz sadece tekne kazıntısıydınız, o kadar. Çöp parçası kadar değeriniz yoktu gözümde!
(Perşembe daha fazla dayanamaz ve silahı almak için Pazartesi'nin üzerine atlar. İki kardeş kavga ederken Çiğdem ise yüzlerce davetlinin önünde adaylığını açıklamak üzeredir.)
Çiğdem: Tek Çocuk Bürosu 30 yıldan beri insanlık tarihinin gördüğü en büyük krizle mücadele etti. Yöntemlerimiz eleştirildi, ama sayılar asla yalan söylemez.
(Çiğdem ekrandaki istatistikleri davetlilere gösterir. Büro'nun hizmete girdiği yıllardan sonra doğum oranında ciddi bir düşüş yaşanmıştır.)
***
(Öte yandan Salı ise Perşembe'nin işlem merkezinde çektiği görüntüleri, ana ekrana bağlanan sunucuya aktarmaktadır.)
Deniz: (çatışmaya devam ederken) Hala olmadı mı?
Salı: Biraz beklememiz lazım.
Çiğdem: İşte bu yüzden, ben Çiğdem Sönmez, milletvekilliğine adaylığımı koyuyorum. Böylece yasaları yenileyebilir ve geleceğimizin çok daha iyi olmasını sağlayabilirim.
(Pazartesi ise Perşembe'nin boğazına yapışmıştır. Perşembe ayağıyla yere düşen silahı ittirirken Pazartesi de silahı almak için onu bırakır. Perşembe vakit kaybetmeden boğazına çöktükten sonra Pazartesi onun karnına tekme atar.)
Pazartesi: Böyle savaşmak sonunu değiştirmeyecek.
(Perşembe ablasının elini kapıya sıkıştırırken Pazartesi'den sert bir tokat yer. Tam o sırada Perşembe ise Pazartesi'yi sertçe iterek yere düşürür.)
(Öte yandan Deniz de biri hariç tüm ajanları öldürmüştür. Salı görüntülerin yüklenmesini beklerken Çiğdem'in konuşması bitmek üzeredir.)
Çiğdem: Bu dünyaya çocuk getirmek isteyenler maddi durumundaki istikrarı ve çocukla ilgileneceğini kanıtlamalı. Bu yolda yanımızda olmanızı istiyoruz. Kim bilir, belki nüfus artışı normale inerse 2. çocuğun da yolu açılabilir.
(Salonda alkış sesleri duyulurken Salı hala uğraşmaktadır.)
Deniz: Hala bitmedi mi?
Salı: Az kaldı!
Pazartesi: Pes et artık!
Perşembe: Asla!
(Deniz, arkadan gelip boğazına çöken ajanı birkaç saniye sonra öldürürken Pazartesi ve Perşembe'nin kavgası ise silah sesiyle sonlanır.)
***
(Birkaç dakika sonra Zeynep Şahin lavabodan çıkarak salona girerken Çiğdem gülümseyerek Zeynep'e bakar.)
(Video sonunda dev ekrana aktarılmaya hazırdır. Salı'nın bir tuşa basmasıyla ekranda, laboratuvarda yok edilen kız çocuğunun son anları belirmiştir.)
Salı: Eğlence başlasın.
(Alkışların aniden kesilmesinin ardından kafasını ekrana çeviren Çiğdem ise hayatının şokunu yaşar. Tüm davetliler ekrandaki görüntülere kilitlenmiş, Çiğdem'in foyası sonunda ortaya çıkmıştır.)
Çiğdem-: Montaj bunlar! Montaj! Bana kumpas kurmuşlar, sakın inanmayın! Bizim böyle yöntemler uygulamadığımızı herkes bilir!
(Ancak görüntüler şüpheye mahal bırakmayacak kadar gerçektir. Kimseye kendini inandıramayan Çiğdem'in bakışları kendisini izleyen Zeynep'e çevrilir. Hemen sahneden inip saçını çeker.)
Çiğdem-: Ama sen..? (peruk elinde kalır) Hepinizin gebermesi gerekiyordu! Nasıl geldiniz buraya? Nasıl buldunuz o görüntüleri? Asıl Zeynep nerede?!
Perşembe: Oyun bitti Çiğdem.
(Çiğdem fenalaşırken kanlar içindeki Pazartesi yavaşça ona doğru yaklaşarak silahını doğrultur.)
Perşembe: Pazartesi?
Çiğdem-: Ne oluyor lan burada?!!
(Tam o sırada Yiğit, Pazartesi'yi sırtından vurur. Genç kadın yere yığılırken mekana gelen Deniz de Yiğit'e iki el sıkar. Herkes korku içinde kaçışırken Pazartesi son nefeslerini almaktadır.)
- Flashback -
Buğra: Cesur olmanı istiyorum.. Kardeşlerine örnek ol..
(Buğra, Pazartesi'nin parmağını keserken duyduğu çığlık içine işlemiştir. Pazartesi o gece bir ağlama sesi duyar ve odaya geldiğinde sesin dedesine ait olduğunu fark eder.)
Pazartesi: Dede? Niye ağlıyorsun?
Buğra: (gözyaşlarını silmeye çalışarak) Sizi korumaya çalışıyordum... Bazen bunu en acılı yoldan yapmak gerekir..
- Flashback -
(Kardeşleri ve Deniz soluğu onun yanında alırken can çekişen kızın aklında sadece bu anı vardır.)
Pazartesi: (kanlı elini tutan Perşembe'ye bakarak) Sakın onları almalarına izin verme..
Deniz: Zeynep? Zeynep?
Pazartesi: Her şey sizin içindi.. En acılı yoldan da olsa.. Özür dilerim..
(Pazartesi karnına bakarken Perşembe ablasının neyden bahsettiğini anlamıştır. Elleri son kez o karnın üzerinde birleştikten sonra Pazartesi gözlerini usulca kapatır.)
***
BİRKAÇ AY SONRA
eTV Haber Sunucusu: Evet sayın seyirciler, bugün ülkemiz için önemli bir gün. TBMM'de 303 evet, 18 hayır oyuyla Tek Çocuk Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasına karar verildi. İşlem merkezlerinde tutulan yüzlerce çocuk ailelerine teslim edilirken Çiğdem Sönmez hakkında ise idam kararı çıktı.
(Çiğdem yetkililer tarafından idam ettirileceği yere götürülürken halk onu protesto etmektedir.)
Çiğdem: Bu gezegen görüp görebileceğiniz tek ev. Hayatta kalmanızı sağlayacak kararları alanları yok ettikçe insanlığın durumu daha da kötüye gidecek. Bundan sonraki nesiller için ne acı.. Dünyadaki her şey gibi son umudu da kendi ellerinizle yok ettiniz!
***
(Öte yandan Pazartesi'nin ikiz bebekleri de dünyaya gelmiştir. Aradan geçen birkaç ay içinde Salı'nın çıkarılan gözü yerine de elektronik bir göz takılmıştır.)
Deniz: Yeni gözler güzel olmuş Salı.
Salı: Teşekkürler. Ama adım artık Selin.
Deniz: Güzel isim.. (Perşembe'ye dönerek) Sana ne diyeyim?
Perşembe: Zeynep... Zeynep Şahin.
(Üçünün de tek amacı Pazartesi'den geriye kalanları canları pahasına korumak olacaktır.)
Deniz: Şimdi ne olacak peki?
Salı: Ablam her şeyi onların güvende olması için yaptı..
Perşembe: Ve biz hayatta olduğumuz sürece olacaklar da..
(İkizlerin yanı sıra o gün doğan yüzlerce bebek de ailelerine kavuşmak için beklemektedir. Dört duvarın ardında geçen günler nihayet sona ermiş, mutlu günler başlamıştır...)
SON
6 bölüm boyunca destek veren tüm izleyicilerimize teşekkürler. Yeni projelerle tekrar görüşmek üzere...